Fındık Akademi

Fındık Akademi Kişisel gelişim ve farkındalık, Alternatif tıp ve beslenme uzmanı

11/06/2024

📌 *EVLİLİKLERDE ASLA UNUTULMAMASI GEREKEN MİNİK AYRINTILAR*

1. Eşinizle asla anne - oğul yaklaşımına girmeyin.
2. Eşinizle cinsel çekimin devamlılığı çok önemlidir. Aklınızı kullanın.
3. Eşinizin sevdiklerini de sevebilirseniz, sağlıklı bir evliliğiniz olur. Hayatım seni seviyorum ama annenle anlaşamıyorum. Empati yapın ve eşiniz böyle davransa mutlu olabilir miydiniz. Niçin seçim yapmak zorunda bırakarak şansınızı %100'den aşağı çekesiniz.
4. Eşinize özel yaşam alanı bırakın. Tek vücut olma uğraşınızı bırakın. Herkes hobisini ve özgürlüğün keyfini çıkartsın.
5. Eşinizi değiştirme çabalarınız ancak size mutsuzluk ve hastalık bırakır.
6. Evlilik, kişilerin kişiliklerinden tamamen vazgeçmesi değildir. Kendinden vazgeçmeden ilişki kurmalısınız.
7. Uzun soluklu ilişkilerin anahtarı empati, hoşgörü, anlayış ve öfke kontrolünden geçer. Öfkelenen biri varsa uzak durun karşılıl vermek ancak ateşi harlar.
8. Eşiniz dahi olsa asla en derin sırlarınızı paylaşmayın, iyi günde paylaştığınız sırlar kötü günlerde size koz olarak kullanılabilir.
9. Eşinizin bir karşı cins olduğunu, ilgi ve heyecanlarının farklı olduğunu aklınızdan çıkartmayın.
10. öfke anında bir daha yüzüne bakamayacağınız hakaretlerden kaçının. Ölçüyü aşmayın.
11. *İbrahim Fındık'ın bu önerilerine 10 üzerinden kaç puan verirdiniz?*
🌹 *İbrahim Fındık*

📌 *Yumuşacık eller için cilt bakımı*Öncelikle cildimiz bizim en geniş alanlı emilim organımızdır. Bu bilgiyi cebimize ko...
24/04/2024

📌 *Yumuşacık eller için cilt bakımı*

Öncelikle cildimiz bizim en geniş alanlı emilim organımızdır. Bu bilgiyi cebimize koyarak başlamalıyız. Cildimize temas eden her şey direk kanımıza karışıyor ve karaciğerimize gönderiliyor. Kullandığımız tuvalet kağıdı peçete bile bizi hasta edebilir. Cilde sürdüğümüz krem şampuan veya ilaçlar öyle buharlaşıp gitmezler cildin gözenekleri aracılığıyla emilip kana karışırlar.

Tüm kişisel cilt bakım ürünleri %22 petrol bazlıdır. Bunlar ''Benzen'' gibi solvent çözücüler içerir. Mineral yağları içerir ki bunlarda yağda çözünen bir çok vitaminleri emer. Örneğin A, D, E ve K vitaminleri gibi. Bu da ellerinizi kuru çatlaklı yada kaşıntılı bir hale getirir. Bunlara ilave olarak musluk suyunda ki klor ve flüorür gibi kimyasallar da sorun yaratır. Bu sadece ellerimizi yıkadığımızda bize sorun yaratmaz. Bunun yanı sıra duş aldığımızda tüm cildimiz bu kimyasallardan etkilenir. Ve yaşlanma dediğimiz kırışıklıklar hızlanır. Özellikle covid sebebiyle günde 20 kez el yıkadığımızda bunun bize verebileceği zararı hayal bile edemezsiniz. Elbette virüslerin yayılmasını engellemek için bu zaruri yapılması gereken bir işlemdir. Bu esnada virüslerle birlikte cildimizde bize hayat veren faydalı bakterileri de öldürdüğümüzü unutmamalıyız. Cilt losyonları cildimizde ki kuruluğu kızarıklığı giderir nemlendirir fakat yararlı bakterilerin cildimizde yaşamalarını da engeller. Ayrıca ellerimizde yaşayan 14 farklı türde yararlı mantar da vardır. En fazla mantar çeşidi ayaklarımızın altında topuklarımızdadır. Bu minik mikroorganizmalar birbirleriyle uyum içinde yaşarlar buna simbiyotik ilişki denir ve bize çok faydaları olur. Buna karşılık bizim vücudumuzda barınabilirler. Birisiyle el ele tutuştuğumuzda da buna benzer bir simbiyotik bağ kurulur. Bu küçücük canlılar bile birbirleriyle aynı ortamda ve birbirlerine uyumlu yaşamayı benimsemişlerken biz insanlar maalesef cinsiyet ayrımı inanç ayrımı dil ve renk ayrımı gibi farklı kültürlere tahammül edemiyoruz. Demek ki daha öğrenmemiz gereken çok şey var. Eğer sağlıklı bakteri ve mantarları baskıladığımızda onlar değişim göstererek zararlı hale gelebilirler. Tıpkı toplumu fazla zorladığınızda insanların isyan edebileceği gibi.

Şimdi bunun için ne yapabiliriz diyorsanız. Ben İbrahim Fındık, sizlere ömür boyu yapmanız gereken cilt bakımı losyonunuzu kendiniz hazırlayabileceğiniz bir formül vereceğim.

Cildimiz basik değil asidiktir. Evvela bunu bilmemiz gerekir. Cildimiz 4-4,5 PH seviyesindedir. Bu oldukça asidik bir değerdir. Ciltte ki PH değeri arttığı durumda cildiniz bazik hale gelir ve ellerde kızarmalar, kabarma ve iltihap gibi çeşitli değişimlere olur. Demekki cildinize uyguladığınız şeyler için bilgi sahibi olmanızda fayda olacaktır.

Ayrıca cildimiz, saçlarımız ve tırnaklarımız bizim vücudumuzun aynası gibidir. Nerlerle beslendiğimiz hakkında bize fikir verirler. Bunun için önerim aralıklı oruç ve ketojen beslenme birinci sırada gelmektedir. Bu sayede cildinizde deformasyon olmaz daha canlı bir görünüme kavuşursunuz.

💥 *İbrahim Fındık'ın Sağlıklı El losyonu tarifi*

1. Bir yumurta sarısı (Retinol, Vitamin A,d,e,k ve omega 3 yağ asidi içerir)
Yumurta sarısı embriotiktir ve tüm yağda çözünen vitaminleri içerir.
Kolestrolün panzehri olan Lecithin içerir.
Bir tür safra tuzu görevini üstlenen Kolin içerir.

2. bir tatlı kaşığı çiğ (Ham) bal, Manuka balı
Manuka balı antibakteriyel ve antiviraldir ayrıca mantar önleyicidir. Yaraların iyileşmesinde ve iltihap önlemede harikadır. Balın içersinde ki şeker cildinizde ki yararlı mikropları besleyecektir.

3. İki yemek kaşığı sızma zeytin yağı (26 gr)

Bu üçlüyü bir kasede iyice karıştırdıktan sonra yaklaşık 20 dakika ellerinize sürün yedirin ki yararlı bakterilerin oluşumuna zaman tanıyın. Sonrasında ellerinizi sadece durulayın. Ellerinizin yumuşacık olduğunu fark edeceksiniz. *Hatta bunu yatmadan evvel yapıp yatarsanız sabahleyin ellerinizi duruladığınızda çok daha etkili olacaktır.*

*NOT: Bunu sadece haftada iki kez uygulayın aksi halde cildinizde ki bakterileri şeker bağımlısı haline getirmiş olursunuz ki bu da onları yararlıdan ziyade zararlıya dönüştürebilir.*

*İsmim silinmeden paylaşılabilir*

🌹 *İbrahim Fındık, www.findikakademi.com*

Şifa ve Eğitim Merkezi

📌 *Hangi mantar türü hangi hastalığa çare olur?*• *Agaricus:* Bağışıklık yetersizliğine ve kanser oluşturma eğilimine ka...
21/03/2024

📌 *Hangi mantar türü hangi hastalığa çare olur?*

• *Agaricus:* Bağışıklık yetersizliğine ve kanser oluşturma eğilimine karşı
etkilidir
• *Auricularia:* kan dolaşımını hızlandırır, kan damarlarını korur
• *Coprinus:* kan şekerini düzenler, bu nedenle diyabette de yardımcı olur
• *Cordiceps:* performansı ve genel sağlığı iyileştirir
• *Coriolus:* içeriğinde
zengin hayati maddeler, bağışıklık sistemini
güçlendirir
• *Hericum:* ruhu güçlendirir, sindirimi düzenler
• *Meitake:* kemikleri, karaciğeri ve safra fonksiyonlarını güçlendirir, yağları bağlar
• *Pleurotus:* bağırsak florasını ve kolesterol seviyelerini düzenler, tendonları ve bağları güçlendirir
• *Polyporus:* hayati maddeler açısından zengin , yeni saç oluşumunu güçlendirir
• *Reishi:* yaşlanma sürecini, performans kaybını ve Kolesterol seviyelerini azaltır, bağışıklık sistemini güçlendirir
• *Sh*take:* Yüksek tansiyon, artrit, romatizma, migren, alerji ve yüksek kolesterol ile yardımcı olur . Olağanüstü özellikleri ile en önemli mantarlardır. Daha fazla bilgi edinmek ve tıbbi mantar dünyasına girmek isteyenlere şiddetle tavsiye edilir. Şüphecilere modern ilaçlarımızın en önemlilerinden biri olan pen*silinin küf kültürlerinin kullanımına kadar uzandığı söylenmelidir. Mutfakta kullanılan maya mantarları da uzun süredir örneğin cilt problemleri için tablet şeklinde kullanılmaktadır.

🌹 *İbrahim Fındık*

Şifa ve Eğitim Merkezi

22/09/2023
26/03/2023

📌 *Ramazan orucunun sağlığımıza faydalarının bilimsel açıklamaları*

Ramazan orucu sağlık orucundan farklı olarak kuru bir oruçtur. Yani sağlık orucunda sıvı ve su tüketimi serbest iken ramazan orucunda hiç bir şey alınmamaktadır.

Gelin hep birlikte orucun bize faydalarını sıralayalım.

1. Sitokin azaltılır: Eğer ki Ramazan ayında ki orucumuza ketojen beslenmeyi deuyguladığımızda vücudumuzda ki sitokin denen protein azaltılır. Vücudumuzda farklı Sitokin türleri vardır. Sitokinler bağışıklık hücreleri arasında iletişim kuran kimyasal mesajlardır. İltihaplanmaya sebep olan belirli sitokinler vardır. Oruçla bu sitokinlerin azalmasıyla iltihaplanmaların tetikleyicisini azaltacaktır.

2. Oruç Makrofajları uyaracaktır: Makrofaj nedir? Makrofaj, bakteri, virüs ve mikropları tüketen büyük hücrelerdir. Bu hücreler uyarıldığında bağışıklık sistemimizin en öndeki savaşçıları olurlar.

3. Mikrobiyomu artırır: Mikrobiyom bağışıklık sistemimize yardımcı olan dost bakteri ve mikroplardır. Mikrobiyomun yaklaşık %70'i Kalın bağırsaklarımızda bulunmaktadır. Mikrobiyom bize inanılmaz bağışıklık desteği verir. Güçlü bir mikrobum olmadığında tutulan oruç enfeksiyon riskini artırır.

4. Stres direnci: Oruç tuttuğumuzda stresle ve DNA hasarıyla savaşma kapasitesi artar.

5. Oksidatif direnci azaltır: Oruç vücuttaki zararlı serbest radikalleri de azaltır. Buna ilave olarak kendi antioksidan ağlarımızı artırır.

6. Otofaji etkisi: Vücudumuzda ki eski, hasarlı parçaları ve mikropların parçalanarak geri dönüştürülme yeteneği olan otofajinin etkisini artırır. Patojenleri hedef alan zonofaj adı verilen çok özel bir otofaji türü vardır. Oruç tutmanın en büyük faydalarından biri de, vücudumuzda yıllarca uykuda kalabilen bu mikropları yok etmesidir.

🌸 *Ramazan orucunun bağışıklık sistemi üzerine çok güçlü etkileri vardır. Fakat bu oruca ketojen beslenmeyi de ilave ettiğinizde orucun sağlığımıza etkisi misliyle artmaktadır.*

🌹 *Hazırlayan: İbrahim Fındık, ismim silinerek paylaşılması hakka girecektir.*

Evlilik düşünen kendisi veya bir yakını için hayırlı bir kısmet ilanlarının paylaşıldığı *sadece bayanlar grubudur* Lütf...
24/02/2023

Evlilik düşünen kendisi veya bir yakını için hayırlı bir kısmet ilanlarının paylaşıldığı *sadece bayanlar grubudur* Lütfen laf olsun diye seyirci olarak katılınmasın.

https://chat.whatsapp.com/JZyScR731gx4DMuWG2JK4W

22/02/2023

📌 *Bağırsaklarınızı İyileştirin ve İyi Bir Şekilde Kilo Verin*

Sağlık ve kilo kaybı söz konusu olduğunda, bu yıl başarı için kendimizi konumlandırmaya söz verelim. Sonuçta, Albert Einstein'ın dediği gibi "Delilik, aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir".

Davranışlarınızın çoğunun içinizde yaşayan mikroorganizmalar tarafından belirlenebileceğini biliyor muydunuz? Hepimiz sızdıran bağırsak veya bağırsak geçirgenliği hakkında bir şeyler duyduk. Türklerin %80'inden fazlasının bir dereceye kadar sızdıran bağırsağı vardır, çünkü beslenme kültürümüzün büyük çoğunluğunu karbonhidratlar ve hatta şekeri bol tatlılar oluşturmaktadır. Kahvaltımız tereyağlı ekmek simit bohaça gibi masum gözüken ama bizim bağırsaklarımıza zararlı beslenmedir. Bu da bağırsaklarımızda daha fazla "kötü" bakteri yaşadığı anlamına gelir. Yavaş ama emin adımlarla Bağırsaklarımızda ki savaşı kaybetmeye başlıyoruz ve kötü bakteriler tarafından sayıca üstün hale getiriyoruz.

Ne anlama geliyor? Bağışıklık sistemimizin %70-80'i bağırsaklarımızda bulunur ve normal sağlıklı bir bağırsakta toksinlerin, bakterilerin ve mayaların vücudumuza girmesi için "boşluklar" yoktur. Ancak sızdıran bir bağırsak tam da şu anlama gelir, toksinlerin bağırsaklarımıza girmesine ve hasara yol açmasına izin verir.

Toksinler yağ hücrelerini sever ve kötü bakteriler vücudunuzu ele geçirdiğinde, yağ için can atarlar ve nihayetinde davranışınızı dikte etmeye başlarlar. Bu, yağda bir artışa, ancak kasta bir kayba neden olur, bu da kaslarımıza enerji sağlayamadığımız için egzersiz yapmayı zorlaştırır.

Günlük olarak sahip olduğun tatlı miktarını biliyor musun? Bu senin hatan olmayabilir, beslenmeleri için davranışlarını yönlendiren kötü bakteriler olabilir. Unutmayın, kötü bakterileri ne kadar çok beslerseniz, o kadar fazla yağ emersiniz, ayrıca kendi hücrelerinizi beslemediğiniz için yorgunluğa neden olursunuz. Bu, iltihaplanmaya, kan şekerinizin yükselmesine, insülin salınımına neden olur ve çarpar ve yanarsınız. Bu her gün olur ve bu konuda kasıtlı değilseniz, döngüyü kırmak çok zordur.

Bu yüzden bu yıl mikrobiyomunuza daha fazla dikkat etmenizi istiyorum; bağırsaklarınızdaki organizmalar. Kilo vermek için başka bir diyet denemeden önce sızdıran bağırsağınızı iyileştirmeye başlamanız akıllıca olacaktır. Bağırsaklarınızı iyileştirdikten sonra iltihabınız azalacak, metabolizmanız hızlanacak, bağışıklık sisteminiz olması gerektiği gibi çalışmaya başlayacak ve inatçı yağları kısa sürede kaybetmeye başlayacaksınız.

Enerjinizi geri kazanacaksınız, beyin sisleriniz kalkacak, egzersiz yapmak için daha fazla motivasyonunuz olacak ve en iyi şekilde görünmeye ve hissetmeye başlayacaksınız. Bu, nihayetinde hayatınızın her yönü üzerinde olumlu bir etkiye sahip olacaktır. Bu yıl, sağlık çabalarınızda başarı için kendinizi hazırlayarak işleri farklı yapın. Başka bir diyete girmeyelim. Diyetler çoğu zaman işe yaramaz ve yemek bizim düşmanımız değildir.

*Bağırsaklarınızın düzenli çalışmadığını gösteren bariz belirtiler*

1. Sürekli öfke ve stres hali
2. Sürekli yorgunluk, güçsüzlük durumu.
3. Kötü kolestrol
4. Özellikle karın bölgesinde yağlanma
5. Diyetlere rağmen kilo verememe veya verilen kiloları geri alma.
6. İnsülin direnci
7. Depresyon
8. Yüksek tansiyon
9. Bağışıklık sistemi rahatsızlıkları (Tiroid ve Romatizma gibi)
10. Cilt hastalıkları
11. Geçmeyen başağrıları veya migren
12. Sürekli şişkinlik.

*Gelin kendimize bir iyilik yapıp önce sızdıran bağırsağımızı tedavi edelim, sonra da kilonun kendileğinden nasıl gideceğini birlikte izleyelim.*

*Bu uygulamada sadece kilo vermekle kalmayıp, olası kronikleşmiş hastalıklarımızın da kaybolduğunu deneyimleyeceğiz. Özellikle otoimmun hastalıkları dediğimiz Tiroid, bağırsak iltihabı, romatizma, gut, eklem iltihabı, kronik yorgunluk, diabet2, insülin direnci, kötü kolestrol ve kalp rahatsızlıklarımızın geçeceğini birlikte deneyimleyeceğiz.*

Bunun için çnce irade sonra motivasyon göstermeliyiz. Ve güzel olan şu ki, grup çalışmalarında motivasyon çok daha kolay olmaktadır. Ayrıca motivasyonun kaybolmaması için de çalışmalarımız olacaktır.

💥 *Unutmayalım bu bir diyet çalışması değil, şifa çalışmasıdır.*

Çalışmaya katılmak isteyenler özelden bana yazsınlar ki 2023 e girerken daha sağlıklı ve daha mutlu bir yıla girelim.

📎 *İbrahim Fındık, , 0049 176 4863 2020*

Destek almak hiç bu kadar kolay olmamıştı.
21/02/2023

Destek almak hiç bu kadar kolay olmamıştı.

19/02/2023

📌 *Hayatı anlamak ve yaşamak*

Önümüz bahar ve güneşli günler bizi bekliyor, tabiat ana resmen yeniden canlanlanışını bize ders olması gerekircesine içimizi ısıtarak, yüreğimize yaşam sevgisi vererek adeta "Ben yine varım, yine hayatın ta kendisiyim" diyor.
Yapmamız gereken sadece TABİAT ANA ya eşlik etmektir. Miskinliği, umutsuzluğu ve kabullenmeyi bir kenara bırakıp özümüze dönmektir yaşamak. Tüm canlılığı öldüren bir yangından sonra bile doğa nasıl canlanıyorsa, anka kuşunun küllerinden doğması gibi "YA ALLAH, BİSMİLLAH" deyip ölü toprağı üzerinden atanlarındır hayat. Varoluş bize hep iyilik ve güzelliklerle altın bir tepside vaad edilmedi, o halde tüm olumsuzluklara rağmen tekrar canlanmak varken, kadercilikle Yaradanı suçlamak niye?

*Bahaneler güçlü insanların tutanağı değildir.*

Hayatın kalanını dolu dolu yaşayarak, yaradana bize bu yaşamı, tabiatın bir parçası olmayı şükretmek için daha neyi bekliyoruz.

Hayat bize daima yeni fırsatlar sunuyor, bunları işaretler olarak sunuyor, yeter ki biz bu işaretleri okuyabilelim ve bunun için de bilgi sahibi olabilelim. Hiç bir şey kendiliğinden var olmadığını en iyi bilen Allah cc yarattığı mucize varlık insan iken, niçin sürekli bir erteleme yapıyoruz. Bir depremi bile bu kadar ölümün olmaması bizim elimizde ve imkanlarımızda, binalar neden depremde tuz buz oldu diye sorgulamak yerine takdiri ilahi diyerek bunun sorumluluğunu niçin yaradana atıyoruz. Allah'ın bize garazi mi var?

Hayat, bizim için çok kısa, Tabiat için ise çok uzundur. Gelin her AN'ımızın kıymetini bilelim, okuyalım, araştıralım ve kendimizi geliştirelim ki, bizden sonraki nesillere bilgi mirası bırakalım. Böyle olmasaydı, yani her nesil kendinden önceki nesilleri taklitte kalsaydı, insanlık halen çanak çömlek devrinde kalırdı. Evren kendi gelişimini devam ettirmemiş olsa, yaşlanır ve yok oluş sürecine girerdi.

Allah cc. Dediği gibi oku! Kuranı Kerimde sıkça tekrar edildiği gibi bilmezmisin sorusuna karşılık vurgulanan bilgi sahibi ol. Araştır, soruştur ve yaradanın istediği gibi bilgili ve deneyimleyen ol.

Harekete geçersen, hayat senin hayatındır. Ertelediğin ne yaşam nede sağlık senin mutluluğunu geri getiremez. Gel bir başlangıç yap kendine ve bu milad olsun, değişim ve gelişim başlasın. Hastalıklarına değil mutluluğunu dillendir ve sahip çık.

*Ama öyle dilde değil, yaşayarak özde sahiplen. Sağlığını geri kazanmak için ertelediğin her gün, sağlıklı yaşamından ve mutluluğundan çaldığın bir gün olduğunu unutma*

*Yazan: İbrahim Fındık. *

ismim silinerek başka yerde paylaşılması durumunda hakkım helal değildir. İsmim ile birlikte paylaşılabilir.

Eski çalışmalarımızdan geri bildirim
19/02/2023

Eski çalışmalarımızdan geri bildirim

Adresse

Altona/Hamburg
Hamburg
22549

Öffnungszeiten

Montag 10:00 - 17:00
Dienstag 10:00 - 17:00
Mittwoch 10:00 - 14:00
Donnerstag 10:00 - 17:00
Freitag 10:00 - 14:00
Samstag 10:00 - 15:00
Sonntag 10:00 - 19:00

Telefon

+4917648632020

Benachrichtigungen

Lassen Sie sich von uns eine E-Mail senden und seien Sie der erste der Neuigkeiten und Aktionen von Fındık Akademi erfährt. Ihre E-Mail-Adresse wird nicht für andere Zwecke verwendet und Sie können sich jederzeit abmelden.

Die Praxis Kontaktieren

Nachricht an Fındık Akademi senden:

Teilen

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram