02/05/2020
AKLISELİM YAZILAR
Çok şükür ülkemizde salgın dünyadaki bazı dramatik sayılara göre göre çok daha iyi gidiyor. Sağlık emekçileri, hastaneler, bakanlıklar , çok iyi çalıştı. Halk farklı örneklere rağmen kurallara uydu. Bize geç gelmesi, ilaçların bu sürede biraz oturması, sağlık sistemi ve emekçileri, yaşlı nüfusa yasak, okulların kapanması, ulaşımın durması, alınan kademeli önlemler, yaşlı nüfusun görece azlığı çok etkili oldu.
Bir yandan ülkemizle ve sağlıkçılarımızla gurur duyarken, bir yandan da iyi giden şeyleri yazdığımız gibi, olumsuz ve düZeltilmesi gereken noktaları yazmalıyız ki salgını daha iyi anlayalım.
1- Amerika ve bazı ülkeler covid şüpheli her hastayı veriyor rakamlarda, tedavi alan ve hatta şüpheli olan, test olsun olmasın negatif pozitif farketmeden. Avrupa ülkelerinin önemli kısmı sadece test poZitifleri veriyor.
2- Servislerde gördüğümüz şu şekilde. Yatan, kliniği uygun, bt pozitif ve plaquanil tedavisi alan hastaların pcr testleri en fazla yüzde 40-50 pozitif. Yani pcr testi negatif ama plaquanil alan hasta sayısı çok daha fazla. Bu işin tanı standartı klinik ve bt oldu, test destek sadece, test yakalama oranı düşük. Test tarama, temaslı takibi, sağlık personeli, çalışan sektörler için çok önemli ama gerçek hastayı pozitif yakalama oranı BT’ye göre çok düşük.
3- Covid tedavisi alan her hasta bu rakamlarda olmalı.
Covid tedavisi ( plaquanil) alan hastalar ilk rakam.
Bunların negatif pozitif olanları ikinci rakam olmalı.
Tamamının ölüm ve yoğunbakım durumları verilmeli
4- Bunları vermek işleri gölgelemez. Şeffaflığı arttırır. Salgını ve sonuçlarını daha iyi anlamamızı sağlar. Muhalefet etmek değildir. Çabalarımızı ve yapılanları küçültmez. Başarımızı azaltmaz. Sadece gerçekleri daha berraklaştırır.
5-Rehavet ve bu iş bitti havası malesef süreci uzatır, aman dikkat. İyi gidiyor, daha iyi gitsin.
6- Halka maske dağıtımındaki sorunlar düzeltilmeli, maske hayatın bir parçası olarak en az altı ay kalacak. Tavan fiyat konup satılabilmeli. Ya da maskeye ulaşım bu kadar zor olmamalı
7- Sokağa çıkma yasağı 10-14 gün yapılmış olsa sayı çok daha az olabilirdi. Hala çok geç değil, 19 mayıs ve bayram birleşip 16-26 mayıs böyle bir şey yapmak mümkün.
8- Sosyal yardımlaşma konusundaki engellemeler üzücü. Herkes istediği şekilde ve istediği kurum üzerinden yardım yapabilmeli. Halkın yardımsever olması ne güzel. Ülkemi ve insanımız bu konuda çok duyarlı.
9- Normalleşme adımları çok yavaş atılmalı. Okullar bu yıl açılmamalı. Şehirlerarası ulaşım temmuzdan önce açılmamalı. İstanbul en son açılmalı.
10- Birlik olmalıyız. Bu konuyu siyaset üstü tutmalıyız. Şiddet dili, ayrımcılık, ötekileştirme değil; şeffaflık, birlik, imece, empati, hümanizm, yardımlaşma daha fazla olmalı. Başarımızla övünüp, sağlık emekçilerimiz ve sağlık sistemimizle gurur duyup, eksikliklerimizi düZeltmeliyiz.
11- Sağlıkta şiddet yasası caydırıcı çıkmadı. Bu şekilde önlemeyeceği açık. Bu konuda daha sert ve etkin bir yasa olmalı.
12- Sağlık emekçilerinin özlük hakları düzeltilmeli. Bu hastalık meslek hastalığı olarak işlem görmeli ve ölenler için mutlaka şehit statüsü benzeri bir statü verilmeli. Tekrardan Allah rahmet eylesin.
13- Bayram dönemine çok dikkat etmeli, Bayram mutlaka evde geçmeli.
Umarım tablo daha da iyi gider, sıfır vakayı gördüğümüz gün gerçek bayram yaparız hep brlikte.
Prof.Dr.Mustafa Cankurtaran
İç Hastalıkları ve Geriatri uzmanı
Hacettepe Tıp