Psikolog Beyza Anıl Şimşek

Psikolog Beyza Anıl Şimşek Çocuk-Ergen-Yetişkin Terapisi , Çift/Aile Danışmanlığı

30/10/2025

Doğum yapmayı, bir yenidoğanı yaşatmayı, bir bebek büyütmeyi hiç böyle hayal etmemiştim.
Aslında duyduklarımı hayal etmiştim…

Doğum denince hep bağıran, çığlık atan kadınlar geldi gözümün önüne.
Yenidoğan deyince de; evden çıkamamak, sabahlara kadar ağlayan bir bebek, hiç bitmeyen uykusuzluk…
“Ya çalışamazsam?”, “Kendimi unutmam gerekirse?” diye sorularla doluydu zihnim.

Çünkü kimse güzelliklerden bahsetmiyordu. Hep güçlükler konuşuluyordu.
Kimse demedi ki;
“Doğum bağırmadan da olur, nefesinle güç bulabilirsin.”
“Evet, çok yorulacaksın ama öyle derinden seveceksin ki, tüm zorluklar hafifleyecek.”
“Yalnız değilsin, destek isteyebilirsin, sevdiklerin yanında olur.”
“Anne olunca kendinden vazgeçmek zorunda değilsin, bir yolunu bulursun.”

Bilmemi isterim..
Zorlukların içinde bile güzellikler var.
Büyümeler, gelişmeler, güçlenmeler var.

Ve bir bakıyorsun, annelik seni seninle yeniden tanıştırmış.

29/10/2025

“Hata yapma, kontrolü kaybetme, herkesi memnun et, ama kendinden de vazgeçme!”

Çoğumuzun yaptığı şey değil mi? Peki bunun bize getirisi ne?

Aslında kısa vadede bir “güvende olma” hissi verebilir, insanlar bizi onayladıkça rahatlarız. Ama uzun vadede bu, stres, yorgunluk , tükenmişlik ve kendimizi eksik hissetme ile geri döner.

Her şeye ve herkese aynı anda yetemeyiz. Her şeyi aynı anda çözemeyiz. Önceliklerimizi bilmeli, hayatımızda neyin daha fazla yer kaplayıp bir sorun teşkil ettiğinin farkında olmalı ve buna göre ilerlemeliyiz.

28/10/2025

Çocukluk travmalarımızı fark edip iyileştirdiğimizde neler olur?

Aldığımız yarayı iyileştirmeye çalışırsak hayatımız nasıl değişir?

Bu harika video travmaya yönelik terapilerin gücünü ne güzel özetlemiş 💜

Video; .ly

28/10/2025

🍃 Çocuklukta ebeveynlerin yemeğe ve bedene yüklediği anlamlar, yetişkinlikte duygusal yeme davranışının temelini oluşturur.

“Tatlı yeme, kilo alırsın.”
“Bu kadar yeme, dikkat et.”

Hatta kendiyle konuşmalarını duyabiliriz:
“Bugün çok kaçırdım, yarın diyet yapacağım.”

Bu tür mesajlarla büyüyen çocuk, bedenini kontrol edilmesi gereken bir şey olarak görür.
Yeme davranışı doğal bir ihtiyaç olmaktan çıkar; suçluluk, utanç ve değersizlikle iç içe geçer.

Ailede sık sık diyet konuşulması, bedene yönelik eleştiriler ya da “fazla yeme, dikkat et” baskısı, çocuğun beden sinyallerinden kopmasına neden olur.
Zamanla “ne zaman açım?” değil, “ne zaman kötü hissediyorum?” sorusu belirler ne yiyeceğini.

Duygusal yeme, çoğu zaman açlıktan değil, hissedilen bir boşluktan beslenir.
Bir şey yemek o anda rahatlatır; çünkü aslında bastırılmak istenen bir duyguyu yatıştırır: yalnızlık, stres, suçluluk, değersizlik…

Yetişkin olduğunda ise bu öğrenme “duygusal yeme”ye dönüşür:
Duygularla baş etmek yerine, yemekle rahatlama döngüsü devreye girer.

Duygusal yeme yaşayan biri neler yapılabilir?
1. Duyguyu fark et:
Yeme isteği geldiğinde kendine sor: “Gerçekten aç mıyım, yoksa bir şey hissediyorum?”
Bazen fark etmek bile döngüyü kırar.
2. Duyguyu adlandır:
“Şu anda yalnız hissediyorum.” “Gerildim.”
Duygular tanındığında, bedensel olarak yatışma başlar.
3. Yasaklar yerine esneklik:
Katı diyetler ve yasaklar genellikle kontrol kaybını artırır.
Denge ve esneklik, bedenle yeniden güven ilişkisi kurmanın temelidir.
4. Bedeni suçlama dilinden çık:
“Kendimi tuttum, yine dayanamadım.” demek yerine,
“Şu an zorlanıyorum, bir şeye ihtiyacım var.” demeyi dene.
5. Yeni rahatlama yolları bul:
Yürüyüş, nefes egzersizi, kısa bir mola, journaling veya destekleyici biriyle konuşmak…
Duyguyu bastırmadan, onunla kalabileceğin yollar bulmak iyileştiricidir.
6. Destek almak:
Uzun süredir devam eden duygusal yeme döngüsünde,
bir terapist eşliğinde duygusal düzenleme becerilerini güçlendirmek,
öğrenilmiş kalıpları fark edip dönüştürmeyi kolaylaştırır.

24/10/2025

Bazen bazı şeyler o kadar uzak, o kadar imkânsız görünür ki…
İçimizde hemen bir ses yükselir: “Ben yapamam.”
Oysa çoğu zaman “imkânsız” dediğimiz şeyler, aslında henüz denemediğimiz, sabırla kalamadığımız ya da korkumuzun üzerini örttüğü şeylerdir.

Bu bazen daha önce deneyip başaramadıklarımızdan gelir, bazen de içimizden kaynak bulan “yetersizlik” hissinden.

Ancak bunların hepsi bir öğrenme, yani değişebilir.

Atabileceğimiz ilk adım, “olmaz” demeyi bırakıp “ya olursa?” diyebilmektir. 🌱

23/10/2025

Travma çoğu zaman dışarıdan fark edilmez; ama içeride, dokunduğumuzda acıtan ince yarıklar gibi durur. Bazı yaraların izi görünmezdir, hatta bazen biz bile ne kadar derinde olduklarının farkında olmayız. Ama oradadırlar… Ufak bir hatırlatma, bir koku, bir kelime bile, yıllar sonra içimizi sızlatmaya yetebilir.

Zamanla bu yaralara değmemek için kendi içimizde sessizce yollar oluştururuz: Fazla güçlü görünmek, hep kontrol altında olmak, kimseye ihtiyaç duymuyormuş gibi yapmak… Çünkü biliriz; dokunursak acıyacak.

Bu savunmalar bir süre işe yarar. Ancak bir noktada fark etmeden kendimizi olduğumuz kişiden uzaklaştırır: Sevmekten korkarız, güvenmek zor gelir, yakınlık boğucu hissedilir. Görmezden gelmek kolaydır, fakat sessizce bedelini öderiz.

Oysa bir gün, doğru bir omuzla karşılaştığımızda — dinleyen, anlamaya çalışan, “yanındayım” diyen biriyle — o eski yaralara dokunma cesareti doğar. Acı yeniden hissedilir; evet. Ama bu kez yalnız değilizdir.

Gerçek iyileşme, acıyı inkâr etmekte değil; güvenli bir elde ona hafifçe bakabilmekte saklıdır.

Ve herkesin yaşamında, o kırıkları birlikte toplayabileceği birine ihtiyacı vardır. Çünkü iyileşmek tek başına yapılabilen bir yolculuk değildir; paylaşıldıkça hafifleyen bir hikâyedir.

Video ve çeviri;

23/10/2025

Ne harika bir örnek değil mi?

Muhtemelen hayatımızda bununla çok sık karşılaşıyoruz.
Dışarıdan ışıltı saçan insanların içerisine girdiğimizde onları karanlık yüzlerine tanık olabiliyoruz.

Ya da tamamen sıradan hissettiren insanlar eşsiz bir hazine taşıyabiliyorlar içlerinde.

Önce kendimiz özümseyip, içselleştirip sonra çocuklarımızla güzel bir etkinlik olarak planlayabiliriz🤌🏻

Beğenmeyi ve çocuğu olan bir arkadaşınla paylaşmayı unutma!🧡

Video kaynak;
Video çeviri ;

22/10/2025

Bazen seni iyileştiren şey, deneyimin ta kendisidir🌱

22/10/2025

☕️ Bir kahve sohbetinin “terapi gibi geldiğini” söylemek çok yaygın.
Çünkü konuşmak, anlaşılmak, hafiflemek iyi hissettirir.
Ama terapi… bundan daha fazlasıdır.

Terapi; bazen rahatsız edici sessizlikler, duymak istemediğin gerçekler ve yıllardır kaçtığın hislerle karşılaşmandır.
Her zaman rahatlatmaz.
Bazen seni düşündürür, sarsar, zorlar.
Çünkü iyileşme, konfor alanında olmaz.

Terapi; acıyan yerinin neden acıdığını anlamaktır.
“ Yaraya “ yüzümüzü dönebilmektir.
Aynı döngüleri tekrarlamana neden olan kökleri görmek, yüzleşmek ve dönüştürmektir.
Bu süreç yorucu, sancılı ve sabır gerektiren bir yolculuk olabilir.
Anlık “oh be” hissi değil; uzun vadeli iyilik hali inşa eder. 🌿

Gerçek terapi, duygularımızla içten bir ilişki kurmayı, kendimizi tüm şeffaflığımız ile görmeyi
ve içsel dünyamızı yeniden şekillendirmeyi öğretir.

Bu yüzden:
Terapi gibi hissettiren sohbetler güzel, evet.
Ama terapi, bambaşka bir derinliktir. ✨🌱

21/10/2025

Terapide danışanlar sık sık “Ne yapmalıyım?” sorusuyla gelir. Oysa terapistin görevi bu soruya doğrudan yanıt vermek değil, danışanın kendi içsel cevabını keşfetmesine alan açmaktır.

Bu videodaki gibi,
Terapist suya girebiliyor, ayakkabıyı da alabilir, ama o çubuğu danışana getirmeyi tercih ediyor. Çünkü danışanın ayakkabısı olduğunu unutmuyor!

Terapi işte tam olarak böyledir 💜

Video: and

17/10/2025

Çocuklar yalan söylemeyi bilerek mi doğar, yoksa bunu sonradan mı öğrenir? Hadi bir izleyelim 👀

Address

Kızıltoprak Mahallesi Aspendos Bulvarı Meidan Plaza B Blok Kat 3 No 28 Muratpaşa/antalya
Antalya
07300

Telephone

+905426682307

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Psikolog Beyza Anıl Şimşek posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram