28/10/2025
🍃 Çocuklukta ebeveynlerin yemeğe ve bedene yüklediği anlamlar, yetişkinlikte duygusal yeme davranışının temelini oluşturur.
“Tatlı yeme, kilo alırsın.”
“Bu kadar yeme, dikkat et.”
Hatta kendiyle konuşmalarını duyabiliriz:
“Bugün çok kaçırdım, yarın diyet yapacağım.”
Bu tür mesajlarla büyüyen çocuk, bedenini kontrol edilmesi gereken bir şey olarak görür.
Yeme davranışı doğal bir ihtiyaç olmaktan çıkar; suçluluk, utanç ve değersizlikle iç içe geçer.
Ailede sık sık diyet konuşulması, bedene yönelik eleştiriler ya da “fazla yeme, dikkat et” baskısı, çocuğun beden sinyallerinden kopmasına neden olur.
Zamanla “ne zaman açım?” değil, “ne zaman kötü hissediyorum?” sorusu belirler ne yiyeceğini.
Duygusal yeme, çoğu zaman açlıktan değil, hissedilen bir boşluktan beslenir.
Bir şey yemek o anda rahatlatır; çünkü aslında bastırılmak istenen bir duyguyu yatıştırır: yalnızlık, stres, suçluluk, değersizlik…
Yetişkin olduğunda ise bu öğrenme “duygusal yeme”ye dönüşür:
Duygularla baş etmek yerine, yemekle rahatlama döngüsü devreye girer.
Duygusal yeme yaşayan biri neler yapılabilir?
1. Duyguyu fark et:
Yeme isteği geldiğinde kendine sor: “Gerçekten aç mıyım, yoksa bir şey hissediyorum?”
Bazen fark etmek bile döngüyü kırar.
2. Duyguyu adlandır:
“Şu anda yalnız hissediyorum.” “Gerildim.”
Duygular tanındığında, bedensel olarak yatışma başlar.
3. Yasaklar yerine esneklik:
Katı diyetler ve yasaklar genellikle kontrol kaybını artırır.
Denge ve esneklik, bedenle yeniden güven ilişkisi kurmanın temelidir.
4. Bedeni suçlama dilinden çık:
“Kendimi tuttum, yine dayanamadım.” demek yerine,
“Şu an zorlanıyorum, bir şeye ihtiyacım var.” demeyi dene.
5. Yeni rahatlama yolları bul:
Yürüyüş, nefes egzersizi, kısa bir mola, journaling veya destekleyici biriyle konuşmak…
Duyguyu bastırmadan, onunla kalabileceğin yollar bulmak iyileştiricidir.
6. Destek almak:
Uzun süredir devam eden duygusal yeme döngüsünde,
bir terapist eşliğinde duygusal düzenleme becerilerini güçlendirmek,
öğrenilmiş kalıpları fark edip dönüştürmeyi kolaylaştırır.