01/12/2025
*1 Aralık Dünya AIDS Günü*
HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) ile enfekte kişiler “HIV ile yaşayan birey” olarak adlandırılır. AIDS (Edinilmiş Bağışıklık Yetersizliği Sendromu) ise HIV’in bağışıklık sistemini zayıflatmasından sonra ortaya çıkan hastalık ya da hastalıkların görülmesi hâlidir.
HIV enfeksiyonu 1980’li yıllardan beri tüm dünyada görülmektedir. Diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklarda olduğu gibi en sık korunmasız her türlü cinsel temas olmak üzere, damar içi madde kullananların ortak enjektör paylaşımı, HIV ile enfekte kan ve kan ürünlerinin transfüzyonu, anneden-bebeğe; gebelik döneminde, doğum sırasında veya doğum sonrasında emzirme ile bulaşmaktadır.
HIV enfeksiyonu, tüm yaş gruplarında görülebilmektedir. Hastalığın kesin tedavisi bulunmamakla birlikte uygulanan ilaç tedavileri ile HIV/AIDS hastalığından ölümler azalmaktadır. Bununla birlikte HIV tedavisinin düzenli ve doğru kullanımı sonucunda; kanda bakılan tekrarlayan testlerde viral yük ölçülemeyecek seviyeye indiğinde, HIV bulaşının olmadığı kabul edilmektedir.
Önlenebilir bir hastalık olan HIV/AIDS ile mücadelenin en etkili yolu, korunma önlemlerini uygulamaktır. Cinsel yolla bulaşın önüne geçilmesinde tek eşli ilişki başlıca korunma yöntemi olmakla birlikte kondom kullanımı, riskli temas durumunda test yapılması en güvenli ve basit korunma yollarıdır. Bunun yanı sıra ortak enjektör kullanımından kaçınılması, güvenli kan transfüzyonun sağlanması ve gebelik döneminde erken tanı ve tedavi yaklaşımlarının benimsenmesi korunmada önemlidir. Anneden bebeğe geçişin önlenmesi kapsamında, gebelere ve yenidoğanlara yönelik HIV profilaksi ilaçları Bakanlığımız tarafından temin edilmektedir. Uygulanan HIV profilaksisi, anneden bebeğe geçiş riskini yüzde 1’in altına düşürmektedir.
Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı UNAIDS 2025 Raporu’nda; 2024 yılında dünya çapında yaklaşık 1,3 milyon kişinin HIV’e yakalandığı, 630 bin kişinin HIV/AIDS ile ilişkili nedenlerle yaşamını yitirdiği tahmin edilmektedir.