09/02/2025
Terapistin Terapisi: Mesleki Gelişim mi, Kişisel Gelişim mi?
Eğitimlerinden dolayı, terapistlerin psikolojik desteğe ihtiyaç duymayacağı düşüncesi, terapistlerin yalnızca birer profesyonel değil, aynı zamanda insan oldukları gerçeğini gözden kaçırmak olur. Erken çocukluk travmaları, kişisel ve mesleki problemler, mesleğin getirdiği duygusal yükler terapistlerin sıkça karşılaştıkları zorluklardandır. Bu açıdan bakıldığında terapistin bireysel terapisi, kendini tanıması, yaşadığı zorluklarla başa çıkabilmesi ve kendi psikolojik sağlığını koruması adına çok önemlidir.
Kendi terapi süreçlerinin terapistler için bir diğer katkısı da profesyonel gelişim ve eğitimdir. Terapistin bireysel terapisi, terapötik ilişki ve dinamikleri anlama konusundaki farkındalığını artırır. Danışan olma deneyimi, kişisel ve mesleki sınırları anlama ve yönetme, duygusal yüklerin yönetimi, mesleki dayanıklılık, empatiyi geliştirme, klinik yöntemlerin gözlemi ve terapi sürecinin gücünü deneyimleme alanlarında terapistlerin profesyonel gelişimlerine katkı sağlar. Freud, 1912’de yazdığı “The Future Prospects of Psycho-Analytic Therapy” adlı eserinde, terapistlerin kendi analizlerinden geçmesinin önemini vurgulamış, terapistin kendi analiz sürecinin, gelecekteki mesleki faaliyetlerine bir hazırlık olduğunu belirtmiştir (akt., Geller, 2005). Terapistin kendi analiz süreci, kişisel önyargılarını, çatışmalarını ve aktarım-karşı aktarım süreçlerini daha iyi anlamasını sağlayarak hem daha etkili bir terapötik ilişki kurmasına hem de danışanlarının duygusal ihtiyaçlarını daha etkili ve hassas bir şekilde ele almasına yardımcı olur.
Metta Psikoterapi uzmanlarından Klinik Psikolog Seda Bilgin tarafından hazırlanan yazının tamamı ve kaynakça için profildeki linki ziyaret edebilirsiniz.