05/11/2025
Bunu fotografi ne zamandir paylasmak istiyordum, atlamisim.
Ben ve Özgür cocuklarla oynarken inanilmaz eğleniyoruz, vallahi şaka değil. Gelenler bilir. Gün bittiğinde “oh, şarj olduk” diyoruz. Fakat bazen öyle anlara denk geliyoruz ki, günlerce sohbetimiz o noktaya geri dönüyor. Bunu nasil anlatabilirim bilmiyorum; büyük, yoğun ve hacimli bir sevgi hissi.
Bu fotoğrafın çekildiği gün orman bulusmamizda agacin balözüne gelen kelebeklerle karsilastik, bunun uzerine biz de kelebek olma yolunda bir tirtilin hikayesini okuduk. Kitap bitti, oyunlar oynandi, salyangozlar annelere gösterildi, kozalaklarla babalara koşuldu. Başka telaşelerin peşine düşüldü. Çardağa bir baktık, bizim küçük ormancı köpeğimize kitaptaki tirtilin hikayesini okuyor. Ben tabii tepeden tırnağa her zerreme işlenmiş bir drama queen olduğum için dünyayi kucağında tasiyan Atlas gibi binsekizyüzyirmidört misyon yükledim hem kendime, hem de Özgür’e. Örnek alınıyoruz hissi beni fena hırpaladı. Çünkü, ne yaparsan yap, ne kadar donanırsan donan çocuğa karşı yetersizlik hissi ve acabalar hep var. Yaşlı köpeğimin mis gibi dinlemesine de ayrı ağlama mesaisi ayırdım. Sonra, sağlıklı ama tadı kötü yiyecekleri (şekerli taklidi yapıp şekersiz olan kandirikci kurabiyeler mesela🙈 )“ohh mis gibi nam nam nam” diyerek yemeğe teşvik ettiğim için oyun arkadaşlarimi kazıkliyorum hissiyle kendimi suçmalayi da ihmal etmeyip azicikta ona ağladım. Ebeveyn olmak acayip cesaret işi, sizi büyük bir hayranlikla kutluyorum. Tebrik ediyorum, öpüyorum ve sarılıyorum🫂