Psikolojik Danışman Ülkü Ören

Psikolojik Danışman Ülkü Ören Büyük hayaller, çoğu kez erişebileceğinizden o kadar uzaktadır ki ümitsizliğe kapılabilirsiniz.

Ama gerçekleştireceğiniz her küçük hedef, size bir sonrakini deneme güvenini verir.

İyi bir insan rolünü öyle ustalıkla oynarlar ki, onları ilk gördüğünde saf bir iyilik zannedersin. Gülüşleri güven verir...
31/10/2025

İyi bir insan rolünü öyle ustalıkla oynarlar ki, onları ilk gördüğünde saf bir iyilik zannedersin. Gülüşleri güven verir, sözleri şefkat doludur, ama içlerinde sakladıkları karanlık, en sessiz anında bile seni izler. Onlar, vicdanı yalnızca işlerine geldiğinde hatırlayan, kalbi menfaatine göre atan insanlardır.

Kendilerini “iyilik” diye pazarlarken, başkalarının kalbini paramparça ederler. Çünkü onlar için her şey bir oyundur; duygular, sadakat, hatta insanlık bile.
En büyük zevkleri, karşındakini suçlu hissettirmektir. Seni yavaş yavaş kendinden şüphe ettirir, sonunda senin yıkılışını izlerken bile yüzlerinde sahte bir pişmanlık olur.

Bu tür insanlar, kötülüğü bile masumiyetin içine gizleyerek işler. Seni incitir, sonra “ben sadece iyi niyetliydim” der. Ve sen, onların gerçek yüzünü anladığında artık geç olmuştur. Çünkü en derin yaralar, bir yabancıdan değil; “iyiymiş gibi yapan” birinden gelir.
Ben bu yüzden kötülüğü açıkça yapanlardan değil, iyilik maskesiyle dolaşanlardan korkarım. Zira onlar, şeytanı bile dürüstlüğüyle utandıracak kadar ikiyüzlüdür.

06/10/2025

Yanımızda diye hiç gitmeyecek, “bitmez” dedi diye bitmeyecek zannetmeye; ölüm yokmuş gibi yaşamaya, şansımıza güvenip bize denk gelmez demeye, bir şekilde hallederim düşüncesine meyilliyiz; ama bitiyor hem de hiç beklemediğin bir anda, hiç ummmadığın bir şekilde; kalp kırmayalım.

06/10/2025

Oturmamış karakter, net olmayan bir dil, öz eleştiriden yoksun bir ruh kadar yoran bir şey yok; hak edilmemiş bir ego kadar yavan, üzerine düşünülmemiş bir cümle kadar toksik.

06/10/2025

“Bana layık değildi / Beni hak etmiyordu” savunması o kadar cılız ve işlevsiz ki. Aşk ilişkisindeki duygulanım liyakate bağlı değil çünkü. Asıl mesele; bir gün ötekini koyduğun yerde bulamamanın yarattığı hüsranla ve/veya orada varsaydığın ötekinin aslında baştan beri hiç orada olmamışlığının dehşetiyle yüzleşmektir. Bu hüsran ve dehşeti iliklerine kadar duyumsamadan, adını koymadan, sindirip metabolize etmeden; yarım kalmış ya da aslında hiç başlayamamış bir ilişkinin yarattığı yıkımın altından kalkamazsın.

06/10/2025

İlişkide niyetin bozulduğu yer: Birey (genellikle erkek) ötekini edilgin bir haz nesnesi olarak görür ve/veya birey (genellikle kadın) ötekini kendisini A durumundan alıp B durumuna taşıyacak bir vasıta, yaşamla arasında işlevsel bir tampon olarak görür. Birbirlerini nesneleştirir ve/veya araçsallaştırırlar. Son 20 yıldır bir de şu var ki birey nesne olmaya talipken, araç olmaya talip değil. Dürtü tatmininde kısa devre yapıp başka bir nesneye sekiyor. Aslında kazananı olmayan, her iki tarafın da içini oyan bu oyun, ancak ilişkiyi denklerin paylaştığı, yarattığı ve içinde evrildikleri bir süreç olarak görebilirsek aşılabilir. Martin Buber’in terimleriyle; “ben-şey” ilişkisinden “ben-sen” ilişkisine geçebilirsek. Tabii bunun için bireyin öncelikle kendi “ben”inin farkında, kabulünde ve “ben”ini var edebilir olması gerek.

06/10/2025

“Konfor alanı kötüdür” diyerek memnun olduğu işini bırakanlar, sevdiği şehirden ayrılanlar, iyi giden ilişkisini sorgulayanlar var. Bu duruma, hayatın sürekli yükselen bir grafikle ve hızla “daha iyiye/yükseğe” akması gerektiği inancı sebep. Oysaki insan hayatında değişim ve istikrar dönemleri vardır. İşlerin yolunda gittiği bir hayatta bu iki dönem ardışık ve dengelidir. Dış dünyada değişim demek, bütün enerji ve dikkatin adaptasyon için harcanması demektir ki çalışır, didinir, hayata gark olursun. İstikrar dönemleri ise değişim döneminde yaşananı sindirmek, kendi içinde derinleşmek, olup bitenleri anlayıp anlamlandırmak, benliğine kat çıkmak için uygun ve gerekli dönemlerdir ki aslında onlar da iyi değerlendirirsen iç dünyada değişim dönemleridir. Dışarıda sürekli değişim olursa hayatı yaşamakla hayatı düşünmek arasındaki denge bozulur; hayatı düşünen yanın güdük kalır; yüzeyselleşir, şuursuzlaşırsın.

06/10/2025

“Özgürlük istemediğin şeyleri yapmamaktır” tanımı viral olmuş. Lütfen gençlerin aklını karıştırmayalım. Yetişkinlik, yapman gerekiyorsa yapmak istemediğin şeyleri de yakınmasızca yapmayı gerektirir. En sevdiği işi yapanlar bile aslında yapmak istemedikleri pek çok ayrıntıyla uğraşırlar. Asıl mesele her istediğini yapmak ya da istemediğini yapmamak değil. Asıl mesele, olmak. Özellikle bütün değerleri, normları, benlik algısı ve hatta duyguları sistemik propaganda ve sosyal medya ile belirlenen günümüz insanının meselesi bu. Dolayısıyla özgürlüğün tanımını öncelikle özgünlük üzerinden yapmaya çalışmalı: Özgürlük insanın kendi olabilme, kendini yaşayabilme ve dünyaya kendine özgü bir şekilde temas ve etki edebilme halidir. Keza “Her şeyimiz elimizden alınabilir ama tavrımızı seçme özgürlüğü alınamaz” diyen Viktor Frankl’ı hatırlayalım. Bu tavır işte sana özgü ve seni özgür kılacak olan oluştur.

06/10/2025

Kişilik bozuklukları nasıl gelişir?
Hepimizin belirsizliğe karşı bir miktar kontrol çabası vardır. Ama her şeyi, her yeri, herkesi sürekli kontrol altında tutarak yaşarsak obsesif kompulsif kişilik geliştiririz. Hepimiz bazı durumlarda karşılaştığımız gerçekliği “Acaba öyle mi?” diye sorgularız. Ama sürekli şüphe duyarak, tehdit ve tehlikeleri öngörmeye çalışarak yaşarsak paranoid kişilik geliştiririz. Hepimiz zaman zaman yalnız kalmak, yalnızlığımızda dinlenmek, arınmak isteyebiliriz. Ama sürekli içe kapanarak, başkalarıyla etkileşime geçmeden yaşarsak şizoid kişilik geliştiririz. Hepimizin ötekine ihtiyacı vardır, özellikle yakınlık duyar ve seversek, sevdiğimiz yanımızda olsun isteriz. Ama ötekine yapışırsak, eklemlenirsek, seçme kaygısından kurtulmak adına özgür irademizi ötekine devredersek bağımlı kişilik geliştiririz. Hepimiz kendimizi muktedir ve muzaffer hissetmek isteriz, potansiyelimizi bazen gerçekte olduğundan daha büyük algılayabiliriz. Ama kendi gerçekliğimizi bütünüyle inkâr eder, sahte bir benlik yaratıp kendimizi ve başkalarını o benliğe inandırmaya çalışarak yaşarsak narsisistik kişilik geliştiririz. Yani aynı savunmalar hepimizde az çok vardır ve fakat bu savunmaların aşırı ve kötüye kullanımı bugün adına “kişilik bozukluğu” dediğimiz ruhsal yapılanma sorunlarına neden olur.

06/10/2025

Senin rakibin diğer insanlar değil.
Senin rakibin şunlar:

• Kötü alışkanlıkların

• Dikkatini dağıtan şeyler

• Güvensizliklerin

• Korkuların

• Egon

• Erteleme huyun

• Disiplin eksikliğin

06/10/2025

Reddedilmeyi
Başarısız olmayı
Çok çabalasan da olmamasını
İnsanların garip durum davranışlarını
İçinde bulunduğun kötü durumları

Her zaman her şeyi kişisel algılama bazen çok çabalarsın yine de olmaz, reddededilirsin, başarısız olursun, bazen bazı şeyler böyledir kendini üzme.

06/10/2025

Hayat zaten zor.
Omuzlarıma daha fazla yük bindirecek kimseye ihtiyacım yok.
Hayatı daha ağır değil, daha hafif kılan insanların yanında olmak istiyorum.
Huzurum, onların varlığından daha önemli.

BIRAKMAYI ÖĞRENİN...Bırakmak önce kabullenmekle başlar,Öyle olsaydı, şimdi böyle olurdu diye bir şey yok.Her şey yaşanma...
01/10/2025

BIRAKMAYI ÖĞRENİN...

Bırakmak önce kabullenmekle başlar,
Öyle olsaydı, şimdi böyle olurdu diye bir şey yok.
Her şey yaşanması gerektiği gibi yaşandı,
her şey olması gerektiği gibi oldu.
Hayatınıza giren bütün insanlar doğru insanlardır, onlar olmasaydı bugünkü siz olmazdınız.
Size bir şey öğretmek için hayatınıza girdiler
ve zamanı geldiğinde çıktılar.
Hiç kimseyi yargılamayın, suçlu sorumlu aramayın, geçmişi sırtınızda taşırsanız geleceğinizin önünü açamazsınız.
Yaşananların içindeki dersleri gördüyseniz eğer, hayatta "hata"
diye bir şey yoktur, yalnızca "dersler" vardır.
Acıyı, öfkeyi, pişmanlıkları, kini içinizde taşımak sadece sizi
zehirler, kendinize yeni bir gelecek yaratamazsınız.
Geçmişle ilgili algılarımız görecelidir, yaşananlara bir de dışarıdan bakmayı deneyin, suçlu ve sorumlu aramadan..
Farklı görünecek o zaman yaşananlar...
Hayat geçmişte yaşanmayacak kadar değerli ve kısa,
Bırakın ve hafifleyin...

Address

Kyrenia

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Psikolojik Danışman Ülkü Ören posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram