Aile Terapisti-Klinik Psikolog Melin Uluç

Aile Terapisti-Klinik Psikolog Melin Uluç Klinik Psikolog
Kişilik Testi Uygulayıcısı (MMPI)
Çocuk Testleri
Hipnoterapi
Oyun terapisi

17/05/2021

Sevgili danışanlarım, dikkatinizi mühim bir konuya çekmek istedim. Paylaşımlı ofis şeklinde çalıştığımız için seans saatleri dönüşümlülük içinde planlanmaktadır. Seansa gelememe durumunda -çok acil bir durum söz konusu değil ise- 1 gün önceden haber vermeyi tercih ediniz. Böylelikle hem randevu talebi olan diğer danışanlara haksızlık olmaz- çünkü açılan bir seans saatine bir başka danışanı dahil etmek son dakika mümkün olmuyor- hem de içteki planlamalar aksamamış olur.

Anlayışınıza teşekkür ederim 🙏

☝🏼Yalvarmak, sadece size olan saygısını kaybetmesine neden olur. Kim hayatta kalmayı başaramayan birine değer verir ki? ...
02/04/2021

☝🏼Yalvarmak, sadece size olan saygısını kaybetmesine neden olur. Kim hayatta kalmayı başaramayan birine değer verir ki? Kendisini sevmeyen biri için nasıl olur da aşk duyabiliriz? İş bulmaya çalışmak gibi bir şeydir bu ama işe alım müdürüne söyleyebileceğiniz tek şey ihtiyacınız olduğu için size iş vermesi gerektiğidir.

Bu davranış türü genellikle diğer kişiyi zorlar. Eski sevgiliniz kendini suçlu hissetmeye başlayabilir. Sizi hayatlarında gereksiz bir baskı olarak görmeye başlayabilirler. Size acımasını sağlarsanız, geri dönmesinin tek nedeni kendini suçlu hissetmesi olabilir. Ama bu durumda, onu sonsuza dek kaybetmiş olursunuz.

Ayrıldıysanız, her şeyin yolunda gitmemiş olduğu anlamına gelir bu. İki kişi hâlâ birbirini seviyorsa, ayrılığın ardından doğal tepki yeniden bir araya gelmek istemek olacaktır. Ama bu makul bir karar değil; neredeyse içgüdüsel bir dürtüdür. Endişelerinizden uzaklaşmanıza izin vermeyin. Bırakın zaman işini yapsın💆🏻‍♀️

Seansımın en can alıcı cümlesiydi👏🏼 “Hayallerimi gerçekleştirmem için yanımda ol” mu yoksa “birlikte olalım da hayaller...
10/03/2021

Seansımın en can alıcı cümlesiydi👏🏼

“Hayallerimi gerçekleştirmem için yanımda ol” mu yoksa “birlikte olalım da hayallerimizi gerçekleştiririz” mi❓

Birlikte olup herşeyi birlikte inşa etmek mi yoksa “ben” i en tepeye koyup karşındakini önemsizleştirmek mi ?

Bence reçete şu📜

Mutluluğu biraz kendinden vererek biraz ondan alarak harmanlayıp oluşturmak...İlişkide mutlu olduğun kadar edebildiğin noktada kalıcı mutluluğu yakalarsın🪄

Partnerimizi sırf bizimle olduğu için ya da istediğimiz gibi olduğu için sevdiğimizde Yani karşıdakini sürekli değiştirmeye çalıştığımızda o kişi mevcut halini daha da koruyor. Doğanın kanunudur bu 🍃🌾

En güzeli birlikte olmak, birlikte düşünmek, birlikte her iki tarafın yararına kararlar vermek, duygudaş olmak, en önemlisi birbirini önce İNSAN olarak sevmek ve saymak...Unutmayın önce insan olarak sevmezseniz, Yani partnerinizi sizin isteklerinizi yapmak zorunda olan bir nesne olarak görürseniz günün sonunda siz de memnun olamazsınız, çünkü ilişkide etkileşimi, karşılıklı fikir alışverişini, hayal gücünü baltalamış olursunuz.

Önce İNSAN ☝🏼

07/03/2021

📍👏🏼🤙🏼

07/03/2021

Eşinizle aynı ekipte olduğunuzu unutmayın🌸👩‍❤️‍👨👩‍❤️‍💋‍👨

Üst çıkmak, kendini ispatlamak yerine birbirinize merhamet edin, destek olun, birbirinizi dinleyin, birbirinizin zayıf yanları ile barışıp tamamlamaya çalışın unutmayın amaç bir, tek, biricik 🦋

🪄Ayrılık Sonrası ve Yeni Bir İlişkiİlk 6-18 ay dinlenme, duygulara otopsi yapma için en uygun zamandır. Bu süreçte...
06/03/2021

🪄Ayrılık Sonrası ve Yeni Bir İlişki

İlk 6-18 ay dinlenme, duygulara otopsi yapma için en uygun zamandır. Bu süreçte yanlış kararlar verme, gelişigüzel tercihler yapma kişiyi daha da yoracağından düzene girme evresini uzaklaştıracaktır. Bu süre içerisinde önce kendinize sorun; “Ne oldu?”, “ne hissediyorum”, “payıma düşen nedir?” Bunları yok sayarak eski rutini devam ettirmeye çalışmak, eski partneri aramak, yeniden başlamak için didinmek gibi hayal ve fantezi dünyası zihinsel geviş getirme hiçbir şekilde işe yaramayacaktır; zaten öyle olsa bitmezdi, zaten bu yollarla alevlenen şey sevgi değil kaçtıkça köpekte kovalama isteği uyandıran tavşan misalidir.

🪄Mahşerin atlılarından hangisini yaptın?

Aşağıladın
Eleştirdin
Duvar ördün-yok saydın
Sürekli kendini savundun
Ya da en başında ideal eş olmak için en iyi halini gösterdin sonra “ben de varım” dedin hangisi?

🪄Bunları kavramadan, bir uzman desteği almadan duygularını örtpas etmek, yepyeni bir yola girip eski ilişkinle ilgili eski partnerini suçlu ilan etmek, eski ilişkindeki herhangi bir uyumsuz tutumu hedef bilip hayatına aldığın kişide özellikle bunun olmamasına dikkat edip geri kalan herşeyi yok saymak, yeni ilişkinde eskiden yapmadığın herşeyi ezbere yaparak günah çıkarmaya meyil edersen elde edeceğin tek şey “nurtopu gibi yepyeni bir sorunlu ilişkidir”

🌾Her ilişkide taviz verebileceğimiz ya da değiştirebileceğimiz bazı doğru ve değerlerimiz varken, bazı şeylerde ...
05/03/2021

🌾Her ilişkide taviz verebileceğimiz ya da değiştirebileceğimiz bazı doğru ve değerlerimiz varken, bazı şeylerde taviz vermek taşların yerinden oynaması demektir. Çünkü bu doğrular bizim yaşamı anlamlandırma biçimimize dayanır. Her evin duvarları ve kolonları vardır. Duvarlar üzerinde bazı değişiklikler yapılabilir. Başka renge boyanabilir, içine bir pencere açılabilir ya da kırılıp diğer odayla birleştirilebilir. Ancak binanın kolonlarıyla ilgili bir değişiklik yaparsanız bina çöker ya da ciddi anlamda zarar görür.

🌾İyi bir ilişkide benzerlik ve ortak noktalar ilişkinin sağlıklı olmasını sağlar. Her konuda benzeşmek ya da aynı olmak sıkıcı gelse de dünya görüşü, yaşamı algılayış ve yaşayış biçimi, temel değerler konusunda benzer olmak bir ilişkinin en “olmazsa olmaz” özelliği olmalıdır.

🌾Eş seçerken, karşımızdaki insandan beklentimiz onun potansiyeli ve kök ailesinden getirdiği yapıyla orantılı olmalıdır. Elbette her partnerin de esneklik göstereceği noktalar olacaktır. Fakat “farklı bir kişi” yaratmak zaten kalıcı olmayacaktır. Kişi önce kendiyle kalıp beklenti gerçekçiliği bakımından değerlendirme yapmalıdır. Kendisinin hissedeceği haz eğer çift olarak stres yaşamalarına neden olacaksa kişi o noktada beklentiyi 0 yapmasa da esneklik göstermelidir.

🌾 “Zihnimizdeki ideal eşe en az %60 benzemeyen biriyle birlikte olmak ilerleyen zamanlarda sorun yaşanabileceğinin göstergesi olabilir.”

🌾İşte size sağlıklı ilişki için 3 önemli nokta:
* İki tarafın da psikolojik anlamda sağlıklı olması
* Kendimize uygun partner seçimi
* İlişkiyi doğru/sağlıklı yaşamak

🌾Küçük bir tavsiye size, aşıkken evlenmeyin. Görme bozukluğu olarak düşünülen aşkın tedavisi evliliktir der Prof. Dr. Mehmet Sungur hocamız. Birçok ilişkide kişiler yaşadıkları yoğun duygulara kapılarak ilişki ve partnerlerindeki olumsuzlukları görmeme eğilimindedir. Zaman geçtikçe haz azalır, aşık beyin normale döner ve “ben” demeye başlar. Yani aşk duygumuz hala vardır ancak mantığımız da yavaş yavaş devreye girer. Bu noktada kişiler çatışma becerisine sahip değil ise bu süreci iyi yönetemez ve birbirlerini tehdit olarak görmeye başlarlar ve kartopu gibi büyüyen sorunlara maruz kalırlar.

̧iftterapisi

🌾Ayrılırken sormanız gereken soru şu; ilişkimin mi  yoksa aramızdaki negatif etkileşimin mi bitmesini istiyorum? 🌾Bir ko...
03/03/2021

🌾Ayrılırken sormanız gereken soru şu;
ilişkimin mi yoksa aramızdaki negatif etkileşimin mi bitmesini istiyorum?

🌾Bir konuyu nasıl tartıştığınız ve çözüme nasıl kavuşturduğunuz çok önemlidir. Bitmeyen tartışmalar, çözüme ulaşmayan sorun döngüleri, ihtiyaçların dile getirilmediği, suçlama ve savunmanın bırakılmadığı durumlar acı ve yalnızlık getirir.

🌾Çift terapistleri ilişkinin devamından yana çalışırlar. Ayrılma kararı ile gelmiş bir çifti dahil birbirleri ile yeniden tanışmaya davet ederler. Fakat kimi zaman farklı değerler sistemi ve gerçek dışı beklentiler bunu baltalar. Bu noktada söylemeliyiz ki bireysel iyi oluşu desteklemek adına eşleri onların da talebiyle ayrılık sürecine hazırlamak en sağlıklı yöntemdir. Bazen bireylerin ayrılığa yüklediği anlamlar onları kör düğümü seyretmeye zorlar ve genelde böyle çiftler çocukları bahane ederler.

🔑Ben nasıl bir kadınım/ erkeğim ?
🔑Evli ya da bekar olmak benim için ne ifade ediyor ?
🔑Ayrılıkla ilgili kendinize ne söylüyorsunuz?
🔑Yeniden başlamak kolay olmamalı(önceki yazımda batık yatırımdan bahsetmiştim)

🌾Genellikle bu bağlamdaki çarpıklıklar kişilerin benlik iyi oluşu için ilişkide kalmalarına sebep olur ve böylece eşlerin birbirlerini tehdit olarak görmesine kapı açmış olur. Bu daha büyük bir öfke ve hayal kırıklığı haline gelir.

🌾Ayrılık zamanı geldi mi ?

Öyle zor ki buna yorum yapmak; şiddetten dolayı çatışma yaşayıp düzelen çift de gördüm birbirlerine ilgisini yitirmiş olduklarını iddia ederek bir araya gelen çift de gördüm o yüzden. Çizgi yok. Tamamen anlamlarla ve niyetle ilgili bir durum...Bu noktada terapist işlevsel olmayan yanları gösterir fakat ASLA size DOĞRU YOL BUDUR demez. Bu kararın sorumluluğu çifte aittir, bu kararın takiben zorlandığınız noktada dürüst ve tarafsız çerçevede yol gösterici ise terapisttir.

🧨”Saatlerdir arkadaşlarınlasın”🧨 “öyle saçma dizi izlenir mi”🧨 “Sana düzgün iş bulalım”🧨”Telefon sürekli elinde s...
23/02/2021

🧨”Saatlerdir arkadaşlarınlasın”
🧨 “öyle saçma dizi izlenir mi”
🧨 “Sana düzgün iş bulalım”
🧨”Telefon sürekli elinde sosyal medya şifrelerini benimle paylaşmıyorsun”
Sanki okurken bile boğazınızda biri var gibi hissettiniz değil mi? Bence de...

🧨Son zamanların ilişki hastalığı kontrolcülük🙌🏼 Kendini “çok seven, çok özleyen, çok merak eden, korumaya çalışan” aslında sorsanız tüm ilişkilerinde “bu benim için en farklı ilişki” diye düşünen bir beyin yanılsaması... Sürekli etkileşim sağlayarak hissettiği korku ve takıntıyı baskılayıp kendini korumaya çalışan bir partner modeli karşınızdaki. Termometre bozuktur 🌡
“Hocam! Yani bizi özlediğini söyleyen, arayan, soran, merak eden herkeste bu durum mu var” dediğinizi duydum🧏🏻‍♀️ Yok öyle bişey🙋🏻‍♀️

🧨Fark şurada;
☝🏼İşlevsel partner, arkadaşlarınızla beraber olduğunuzda size sitem etmez, burnunuzdan getirmez, size dünyayı dar etmez.
Aksine siz iyi hissedince pekiştirir.

☝🏼Kontrolcü partner, kendi kararlarınızla attığınız her adımı, yaptığınız her onsuz aktiviteyi bir tehdit gibi algılar, her yolu deneyerek sabote etmeye çalışır.
Başaramadığındaysa onur kırıcı mesajlarla sizi boğar.
Yaptıklarını üste bahsettiğim gibi özlem, koruma, sahip çıkma gibi akla yatkın gerekçelere dayandırır.

🧨Taktik bu soruda;

‘’Ben de seni özledim. Ama şu an meşgulüm ve konuşamayacağım. Daha sonra konuşabilir miyiz?’’

☝🏼Size saygı duyan biriyse, büyük olasılıkla görüşmeyi erteleme önerinizi kabul edecek; endişeleri varsa bunları açıkça, size sitemde bulunmadan ifade edecektir.
☝🏼Kontrolcü ise rahatsız olacak, belki de yok sayılmış ve öfkeli hissedecektir. Böyle bir partner fikirlerini size suçluluk hissettirerek dayatır.
Onsuz yapmak istediğiniz her şeyi, sevgisizlik işareti olarak yorumlar.
Bunu da size, ısrar ya da sitem ederek ve bazen tartışma çıkararak ifade eder.Bazıları aşırı eleştireldir. Negatif pekiştirme adı verilen bu yol çok tehlikelidir.Çünkü rahatsızlığınızı dile getirmenizin hemen ardından gelen pozitif pekiştirme ile sizi kolayca esir alır.
İhtiyacınız olan sevgi ve ilgiyi, yüksek dozlarda verir. Giderek o kötü tutumdan korunmak için sürekli hayatınızın ipini vermeye başlar, hayatınızı partnerinizin meşgul olduğu zamana göre şekillendirirsiniz. İlerleyen vadede ise karşılıklı bağımlı bir hal alır , o sevgiyi almak için alanını daraltan bir partner oluruz.

Durumun farkında olan biriyse eğer törpülenir. Amaaa eğer bundan uzak biri ise karşılıklı olarak olarak partnerlerin kendini düzeltmesi gerekir. Bu davranışları öğrenmek ve iletişimi öğrenmek bir felaketten kaçınmanıza yardımcı olabilir.
Fakat partneriniz yıkıcı ve değişmek istemeyen biriyse, yolunuza yalnız devam etmeniz önerilir.

Paylaşımların olmadığı bir ilişki yürümez...   Her şeye evet denmez, her zaman sabır yetmez. Ne kadar severseniz sevin, ...
17/02/2021

Paylaşımların olmadığı bir ilişki yürümez... Her şeye evet denmez, her zaman sabır yetmez. Ne kadar severseniz sevin, ne kadar sevilirseniz sevilin yaşadığınız yoksunluklar vardır. Belki önceleri hissetmezsiniz, ama şiddeti giderek artabilir. Sonra bir gün karşınızdaki insana güveninizi yitirirsiniz. İnançlarınız azalır... Üretemezsiniz, artık paylaşamazsınız. İçinize atmaya devam edersiniz ve yoksunluğunuz sizi tüketir. Bir gün sesiniz yükselmeye başlar. Önceden her şeye evet dediğinizde sizden iyisi yoktu. Candınız canandınız. En anlayışlı sizdiniz. Sıkmıyordunuz. Oysa sesiniz yükseldiğinde sizden kötüsü yoktur. Her şey paylaşmak ta değil. Siz ne ne kadar paylaşırsanız paylaşın karşınızdaki de sizinle beraber üretmiyorsa, zaten zayıf olan temelleriniz çatırdamaya başlar. Her şeyi sorgulamaya başlarsınız.Yıkılmamak için elinizden geleni yaparsınız ama gitmekle kalmak arasında mekik dokursunuz. Zaman vermek istersiniz, beklemek istersiniz. Oysa üretmeden geçen her an sizden çok şey götürür, zaman herşeyi çözmez. Bir İlişkide en kötü şey karşınızdaki insanın size sıkıldım demesidir. Bir ilişki sabır ister ama sabırla beraber emek ister, yürek ister. Eğer sevdiğiniz insan bunu size söylüyorsa o kişiyi gerçekten sorgulayın. Karşınızdaki insanın merkezi ilişkisi değil kendisidir ve siz "biz" diye bir kavram üretemezsiniz. En kötü ayrılıklar burada başlar. İçinizi dökmekten vazgeçtiğiniz an o insandan da vazgeçmiş olursunuz.artık. Gidersiniz. Kendinize kaldığınızda hafızanızda tek bir mutlu an kalmadığını fark edersiniz bir gün. Her şeyi unutabilirsiniz... Ama bir tek şeyi unutamazsınız... Size ne hissettirdiğini... Yaşadığınız yoksunluk artık dönüşlere izin vermez. Tatlı sözlere kapılıp dönseniz bile mutsuzluğunuz daha da çoğalır. Her şeye evet dediğinizde mutlu bir ilişkiniz olmaz. Paylaşmak ve üretmek her şeyden daha önemlidir. Sorunu sadece dinleyip çözmeden hiç bir şey kazanamazsınız. En güçlü ilişkiler çözüm ve süreç odaklıdır. Çünkü paylaşımlar tılsımlıdır. İnsanın yüreğiyle cevap vermesidir. Paylaşıkça çoğalır her şey ve ürettikçe mutlu olur insan, daha çok sever, daha çok sevilirsiniz. Yürek yoksa paylaşım da yoktur emek te. Zaman değerlidir. Kendinizi yoksunluklarla tüketip en acı ayrılıkları yaşamayın. Ve unutmayın, karşınızdaki sıkılan insan bir gün karşınıza geçip size asla " bizim sorunumuz neydi, nasıl çözebiliriz" demeyecektir. Bir özür mü, asla beklemeyin... O çoktan başka bir gemiye binmiştir bile. Hayallere kapılmayın...Gitmeyi öğrenin.
Ne demişti La Edri "hayatından gün çalanlara değil, gününe hayat katanlara değer ver" “

Sadece Evet ya da Sadece Hayır demek yetmez❌

16/02/2021

Bir kalp sorunun varsa doktora gidersin tedavi olursun o da kapsamlı bir muayene ardından tedavi planını hazırlar. İlaç planını, gerekli tetiklerle ilgili seni aydınlatır, ücretini ödersin ve bilirsin ki iş birliği içinde olmazsan eğer o tedavi yarıda kalır. Sen eve gelince sigaraya devam edersen, rutin kontrollerini yapmazsan, 20 kişilik ekip de görse seni bir verim almazsın 👊🏼 kimse de sana ödeme yapma çünkü sen iyileşmedin demez çünkü barizdir ki hasta-sağlıkçı işbirliği esastır. Bizim meslekte de aynıdır. Kimsenin elinde sihirli değnek yok, çift terapisi ise tek fertle yürümez, mutlaka diğer partneri de görmek gerekir, belki bireysel başlar sonrasında çift terapisine döner, problemli davranış gösteren çocuksa eğer aileyi görmeden hatta okulla irtibatta olmadan olmaz vs. Her mesleğin bir adabı var, yeri geliyor bir tedavi 6-12 ay sürüyor. Soyut işle uğraşıyoruz, düşünce ve davranış uzmanıyız, sizin aklınızda “arkadaşınızın verdiği öneriden fazlası olamaz” dediğiniz her bir seansta “iğneyle kuyu kazıyoruz.” Hassas yerlere birey istemedikçe dokunmadan ama kontrollü üzüntü vererek farkında olmasını sağlayarak, kişiyi iyileştirmeye doğru taşıyoruz. Yetersiz kalırsak, EGO yapmadan destek de alıyoruz. Şunu söylemeliyim ki, SAĞLIKLI bir ebeveyn, çocuğu ile yaşanan sorunda uzmanı taraf yapmaya çalışmaz, “biz söyleyemedik sen söyle belki uzman biri derse hatalı olduğunu anlar” tarzında çocuğu ile ilişkisini iyileştirmekten uzak, narsist bir yapıyla manipüle etmez, egosunu sessizce yere bırakıp çocuğunu tanır, iletişimini iyileştirmek için çabalar, uzmanın rahatça işini yapma çabasını sabote etmez,
ve sırf siz işinizi PROFESYONEL yaptınız ve onları da dahil etmek istediğiniz diye sizi eleştirip “asmaz” diyeceklerim bu kadar...

14/02/2021

🪴Duygu düzenlemede problemi olan bir partnerle olduğunuzu nasıl anlarsınız ?

🪴Bir kere kendinizi hemen evlenme telaşı içinde bulabilirsiniz. Bir anda sanki yıllardır süren bir ilişkiniz varmış gibi “hadi hemen evlenelim” demeye başlar. Bu dönemde para harcaması, cinsel istekleri, konuşması, düşünce geçişleri çoktur ve karmaşıktır. Onun için evlilik konusu dahil gelen hazzı kovmamak amaçtır sonunu düşünmez.

🪴Sürekli düşünür, geceler gündüzlere, gündüzler gecelere karışmıştır. Genellikle kafasındakileri sözelleştiremez, sizin anlamanızı bekler. Siz ne yapacağınızı bilmezken o sizden yana, ona olan tutumunuz hakkında belirsizlik içinde bir hale girer ve yine sizi suçlar. Resmen “zihninizi okur”. Sizi pasiflikle suçlayabilir, sizi kontrol ederek alanınızı daraltıp kendini rahatlatmak isterken bir anda dönüp size “çok sıkıcısın benimle hiçbir aktiviteye katılmıyorsun” diyebilir.

🪴Hep en uçta ya da en dipte bir hal içindedir. Onun için elinde olan değil olmayan en büyüktür ve herkesin sorunu onunkine göre daha değersiz daha küçüktür. Anlık yaşar, risk almayı sever, sizden de bunu bekler. Kendisinde erteleme sorunu olduğu için size cinselliğe davetiye çıkarmaya zaman bırakmayabilir çünkü amaç o an o hazzı doyurmaktır, ilişkisel doyumu sağlamak değildir.

🪴Bir çalışmada vurgu şudur; “baba‭ların ‭ ‬rolleri ‭ ‬hakkındaki ‭ ‬farkındalıklarının ‭ ‬ve ‭ ‬çocuklarına ‭ ‬yönelik ‬
‭duygusal yakınlık gösterme yönündeki eğilimlerinin; çocuklarının ‬
‭sosyalleşmesinde, duygularını ifade etmelerinde ve duygularını bastırmalarını ‬
‭önlemek açısında oldukça önemli olduğu belirtilmektedir.” Buna ilaveten tutarsız ayrıca “sürekli orada olan” ebeveyn tutumunun belirsizliğe tahammülsüzlüğü tetiklediği de düşünülmektedir. ‬

‭🪴Ne yapmalıyız? ‬

‭🍃Bir kere kendinizi sürekli tatmin etmek zorunluluğu altında hissetmeyin. Her bireyin olaylara dair algısı, değerler sistemi farklıdır. Sadece ortak paydada buluşmaya çalışın. ‬

‭🍃Olaylar anında kesin, belirgin tepkiler vermeye çalışın. Böylece size dair kişisel alanı belirtmiş olursunuz. ‬

‭🍃Bunları düzenlemede zorluk yaşıyorsunuz mutlaka profesyonel destek alınız. ‬

‭🍃Unutmayın, ilişkide amaç mutlu ettiğiniz kadar mutlu olmanızdır 🤚🏻‬

Aile ve Çift Terapisti Melin Uluç

07/02/2021

Dağdan akan suyu düşünün. En az direnç gösteren yolu seçer akmak için. Yani önüne bir kaya çıkacak olursa onunla uğraşmaz, kayayla mücadele etmez, etrafından dolaşıp devam eder akmaya..
Suyun bu doğasından alınan ilhamla şöyle der Sufiler: “Seninle uğraşan hiç kimseyle uğraşma, eğer uğraşırsan onunla aynı yerde kalırsın. Etrafından dolanıp devam et yoluna.”

Diyelim ki dağdan akan su önüne çıkan kayanın etrafından dolaşamayacak bir yola denk geldi. O zaman ne yapar, birikip üstünden aşar. Yok eğer bu da olmuyorsa sabırla kayayı damla damla delmeye başlar. Kayayı delmeyi başaran suyun kuvveti değildir tabii ki, damlaların sürekliliğidir ki buna da “sabır” derler. Sabretmek hiçbir şey yapmadan oturmak değildir. “Sabır dikenin içinde gülü, gecenin içinde gündüzü hayal edebilmektir.” der Şems-i Tebrizi. Suyun doğası imkansızın bile başarılabileceğini, bunun için sabırlı ve istikrarlı olduğunu öğretir.

Kayayı delen su elbette yine yoluna devam eder. Su hep akar. Bilir ki aktıkça temizlenir. Bazen dere kenarlarında su birikintileri oluşur, akmayan su bulanır, çamurlaşmaya başlar. Üzerine pislik birikir ve Sufiler bu yüzden derler ki: “Sen su gibi ak. Her daim yenilen. Her gün yenilen. İki günün aynı olmasın. Dünü dünde bırak yeni şeyler öğren.”
Mesela su değişimden hiç korkmaz. Ama insanlar değişimi sevdiklerini söyleseler de aslında bundan çok korkarlar. Su değişimi ne güzel de anlatır. Bazen yağmur olur, bazen kar olur, bazen buz olur, bazen buhar olur. Buhar olduğunda çıkar gökyüzüne yağmur olup iner yine yere.
Ayrıca su uyumludur. Çay bardağına koyduğunda çay bardağının şeklini alır, kovaya koyduğunda kovanın. Sürekli bulunduğu yere uyumlanır ama doğası hiç değişmez. Her yere her şeye uyum sağlar. Unutma ki dünyada her zaman doğaya uyum sağlayanlar hayatta kalır. Uyum sağlayanlar esnektir çünkü. Değişime direnenlerse katı. Fırtına en sert en güçlü ağaçları devirir ama esnek fidanlara, otlara hiçbir şey yapamaz. o yüzden esnek olanlar, uyum sağlayanlar hayatta kalır.

Aynı zamanda akışa teslim olur. Teslimiyet içindedir. Çünkü bilir ki bütün dereler eninde sonunda büyük denizlere, okyanuslara akar. Elinden geleni yaptıktan sonra hayatın akışına teslim olmaktır bu.

Su berraktır, şeffaftır. Olduğu gibidir yani. Paylaşımcıdır. Hep besleyicidir. İnsanları, hayvanları, doğayı besler. Hayatı başlatandır. Su olan her yerde bitkiler vardır, hayvanlar vardır, insanlar vardır.

İşte suyun bu yapısından dolayı Sufiler birbirlerine “Su gibi ol Azizim” derler.

🦋Eşinizin onaylamadığı ya da ilgi göstermediği bir durumda tavrınız ne olur ? Dünyanız mı yıkılır, düşmanca mı ya...
04/02/2021

🦋Eşinizin onaylamadığı ya da ilgi göstermediği bir durumda tavrınız ne olur ? Dünyanız mı yıkılır, düşmanca mı yanaşırsınız yoksa anlayış gösterip farklılığı kabul edip uygun bir seçenek bulup yola devam mı dersiniz ?

🦋Araştırmalara göre farklılaşma düzeyi yani girişimcilik ve farklı fikirler sunma cesareti ve becerisi az olan ailelerde evlilik çatışması, çocuklarla çarpık ilişkiler, eşlerin en az birinde fiziksel ve duygusal rahatsızlık gözlemlenir.

🦋Farklılaşmamış bireylere ne düşündükleri sorulduğunda genelde kendi ailelerinin hissettiklerini söylerler “biz böyle değiliz” “bizde böyle” . Bu ailelerde genelde kaygı hakimdir. Konular üzerinden durumlar tanımlanmaz onlar hep oradadır, sabittir, geçişli değildir, yorucu ve çarpıktır. Buna ek olarak nesilden nesile aktarılan bir yapı hakimdir. Örneğin bir birey annesinin ölümünden sonra kendini baba ve kardeşler arasındaki tartışmaları çözmeden sorumlu tutabilir. Başa çıkma stratejileri böylelikle yerleşmiş olur.

🦋Tedavi süresinde amaç aile üyelerini bilinç dışı ve geçmiş sınırlamasından kurtarmaktır. Terapist çifte, evli bir çift oldukları kadar birey oldukları konusunda da rehberlik eder 🙇🏻‍♀️🙇🏻💁🏻‍♀️🧏🏻‍♀️🧏🏻👩‍❤️‍👨👩‍❤️‍💋‍👨

̧kiterapisi ̧kilerdefarklılaşma

02/02/2021

"Sıcağı, üşümenin ne demek olduğunu bildiğimiz için severiz; Aydınlığı karanlıktan gelmenin ne demek olduğunu bildiğimiz için...
Bazen mutsuzluk, ilerde yasayacaginiz mutluluğun itici gücü olabilir."

Unutmayın “mecburiyet iyileştirir.” Evinde kal, yuvanda kal, güvende kal, sağlıklı kal 🏡🏠👩🏻‍💻👩🏻‍🍳🤙🏼

“Yürümediğini, yürümeyeceğini bildiğiniz halde bir ilişkiyi sonuna(!) kadar sürdürdüğünüz oldu mu? Herhangi bir oyunda, ...
31/01/2021

“Yürümediğini, yürümeyeceğini bildiğiniz halde bir ilişkiyi sonuna(!) kadar sürdürdüğünüz oldu mu?
Herhangi bir oyunda, örneğin tavlada, yenildiğiniz kesinleştiği halde oyuna sonuna kadar devam etmekte ısrarcı oldunuz mu?

Herşey dahil diye bir restoran ya da otelde yiyemeyeceğiniz kadar çok yiyecek aldığınız, ya da taşıyamayacağınız kadar içtiğiniz oldu mu?

Bu ve benzer sorulara cevabınız "evet"se, sizde "parayı batırma yanılımı" var demektir. Bu durumu sadece para olarak değil, "emek verdiğiniz bir şey'i terk edememe" olarak da değerlendirebilirsiniz. *** Araştırmalar göstermiştir ki, karar alma süreçlerindeki en önemli motivasyonumuz; "kar- zarar" hesabıdır. "Normal" bir algılama durumunda gelecekteki kazancımızı hesaplarız, ancak çoğu zaman yaptığımız bu olmaz.. İnsanlar gerçekçi kararlarını "gelecekteki kazançlara" göre değil, "geçmişteki yatırımlarına" göre karar alma eğilimindedirler. Bu eğilime/yanılıma sahip kişiler karar alma durumlarında, geçmişte edindikleri "kaybetmiş olmayı kabullenemedikleri için, daha fazla yatırım yapma" eğilimini harekete geçirirler. *** Yeni yapılan bir araştırmada üç grup deneğe, üç farklı fiyattan sezonluk sinema bileti satılır.. Birinci gruba satılan kombine biletin fiyatı 15 dolarken, ikinci grubun 2 dolar, üçüncü grubun bilet fiyatı ise 7 dolardır.. Sezon sonunda deneklerin kaç film izlediği araştırılır. Sonuç şudur: Ucuz bilet alan denekler, pahalı bilet alanlara oranla "daha az" sayıda filme gitmişlerdir. En fazla sayıda filmi, 15 dolar ödeyen grup izlemiştir. Deneyde dikkat çeken soru şudur; "Aynı filme" neden daha pahalı bilet alanlar "daha fazla" sayıda gitmişlerdir? ***

Bazı deneylerde bu tutum ‘Concorde Yanılımı’ olarak tanımlanır. "Concorde" adlı süpersonik uçağın, daha ilk deneme uçuşunda beklentilerin altında performans sergileyerek başarısız bulunmasına karşın üretimine ve yatırımlarına "devam edilmesi", uçağın adının psikolojide ''yeter artık'' diyememe takıntısına verilmesine yol açtı. *** Hayvanlarda yuvaya daha çok emek veren taraf - ki bu genellikle dişidir- yuvayı terk edememektedir. Benzer bir durum insan ilişkilerinde söz konusudur. Bir çok kişi, yolunda gitmeyen bir ilişkinin bitirilememesini aynı nedenle açıklamaktadır. "Çok emek verdim." " 10 yılım gitti." "Belki düzelir diye bekledim, onca emek boşa mı gitsin?" açıklamalarını sıklıkla duyarsınız. "Concord yanılımı" olarak tanımlanan bu davranış, "umut teorisi" olarak da tanımlanır. Bu teoriye göre insanları "kazanma olasılıklarından çok, yitirdikleri motive etmektedir".

İlişkisinde emek harcadığını düşünenler ilişkiyi terk etmemek için pek çok mantıklı açıklama getirmeye çalışmakta, tıkandığı noktada "kaybeden olmayı(?)" göze alamadığını itiraf etmektedirler. Kişiler "ilk" kararını "haklı çıkartmak" adına, yolundan gitmeyen her şeye karşın mevcut durumu sürdürerek, umut teorisini haklı çıkartırlar. Yeni iş kurup fazla yatırım yapan kişilerin, işlerin kötüye gittiği dönemde daha fazla yatırım yapma eğiliminde olmaları bu teoriyi doğrular. Bazı sporcuların yüksek ücretler karşılığında transfer edildikleri için hem daha fazla maçta oynatılması hem de istenilen performansı sergilemeyememelerine rağmen takımda tutulmaya çalışılması, kumar oynayan insanların son bahislerde en büyük yatırımı yapmaktan kendilerini alıkoyamaması; "umut teorisi"ni doğrular..

Sonuç; Parasının çoğunu kaybeden bahisçi, kaybeden olmayı göze alamayıp, "genellikle" daha çok kaybeder. *** İş hayatında ya da ilişkilerde ‘concorde yanılımına’ sahip bireyler, geçmişte yaptıkları yatırımları dikkate alırlar, gelecekteki olası kazançları değil! Oysa gerçekçi, mantıklı, rasyonel kararlar geçmişe göre "alınmamalıdır"! Geçmiş, yalnızca deneyim olarak kar edebileceğimiz bir dönemdir. Karar mekanizmasını etkilemesi gereken, bundan sonrasında olacakların dikkate alınmasıdır. Hep aynı şeyi yapıp, farklı sonuçlar beklenmemelidir. Kişinin mutsuz olduğu ilişkisine uzun süre emek verip, bundan sonrasında da aynı emeği verdiğinde farklı bir sonuç elde edeceğini düşünmesinin, yani "concorde yanılımının" mantıksal bir açıklaması yoktur. Bu, yalnızca "umut teorisi" dir.”

🗯Bazı bireyler geçmişte aşık oldukları kişileri kafalarında ideal bir zemine oturtur. Bu bağlamda orada bir zorlant...
30/01/2021

🗯Bazı bireyler geçmişte aşık oldukları kişileri kafalarında ideal bir zemine oturtur. Bu bağlamda orada bir zorlantı olur, her gelen kişide onu arar. Çok büyük olasılıkla bu partner narsist adı altında zor bir kişiliktir. Bahsi geçen partneri ilişki boyunca sürekli suçlu, yetersiz, beceriksiz hissettirmiş kendisine olan güvenini yıpratmış, kendisini ise ilahi bir güç, ideal, barışçıl, ebeveynin sürekli çocuğunun iyiliğini ister gibi koruyucu bir partner olarak göstermiştir. Oysaki o içten içe zaafları farkedip kişiyi çevresinden izole ederek kendisini o çevreye iyi gösterme çabasındadır. Böylece çiftin ilişkisinin zora düştüğü anda kendisi “ideal bir partner” olarak bilindiği için mağdur partneri kaderine ve ona sevgisine mahkum ederek, hangi ilişkide olursa olsun asla başarılı olamayacakmış algısına sürükler. İşte bu noktada yeni ilişkiye ve evliliğe dair bir keşmekeş durumun içinde bırakır.

🗯Narsist bir partnerle birlikte olan kişi partnerinin ona onun zaaflarını kullanarak yarattığı dünyada hayatının aşkını bulduğunu düşünür ve bu sayede narsist partnerine bağlanır. Bağlandıktan sonra narsist partner kendi ego tatminini karşılamak için kişiye kötü davranmaya başlar ve bu kişi bu kötü davranışların sebebi olarak kendisini görüp kendini suçlamaya başlar.

🗯Bu kişilerde kendine dair kırıklığı yapıştırmak için yeni bir ilişkiye başlamadan önce bir İlişki Danışmanı ile birlikte ilerleyerek içsel çatışma, suçluluk duygusu, öz saygı, olay ve durumlara dair otomatik düşünceleri üzerinde çalışılması gerekir. Bu hem bireyin iyi oluşunu hem de yeni ilişkisini hem de sosyal düzlemdeki performansını etkileyecektir.

̧kidanışmanlığı ̧ilerleyaşamakvesonrası ̈zsaygı ̧ki ̈rekliliklerikırmak

Address

Dereboyu Caddesi
Lefkosa

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Aile Terapisti-Klinik Psikolog Melin Uluç posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Aile Terapisti-Klinik Psikolog Melin Uluç:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram

Category