31/01/2021
“Yürümediğini, yürümeyeceğini bildiğiniz halde bir ilişkiyi sonuna(!) kadar sürdürdüğünüz oldu mu?
Herhangi bir oyunda, örneğin tavlada, yenildiğiniz kesinleştiği halde oyuna sonuna kadar devam etmekte ısrarcı oldunuz mu?
Herşey dahil diye bir restoran ya da otelde yiyemeyeceğiniz kadar çok yiyecek aldığınız, ya da taşıyamayacağınız kadar içtiğiniz oldu mu?
Bu ve benzer sorulara cevabınız "evet"se, sizde "parayı batırma yanılımı" var demektir. Bu durumu sadece para olarak değil, "emek verdiğiniz bir şey'i terk edememe" olarak da değerlendirebilirsiniz. *** Araştırmalar göstermiştir ki, karar alma süreçlerindeki en önemli motivasyonumuz; "kar- zarar" hesabıdır. "Normal" bir algılama durumunda gelecekteki kazancımızı hesaplarız, ancak çoğu zaman yaptığımız bu olmaz.. İnsanlar gerçekçi kararlarını "gelecekteki kazançlara" göre değil, "geçmişteki yatırımlarına" göre karar alma eğilimindedirler. Bu eğilime/yanılıma sahip kişiler karar alma durumlarında, geçmişte edindikleri "kaybetmiş olmayı kabullenemedikleri için, daha fazla yatırım yapma" eğilimini harekete geçirirler. *** Yeni yapılan bir araştırmada üç grup deneğe, üç farklı fiyattan sezonluk sinema bileti satılır.. Birinci gruba satılan kombine biletin fiyatı 15 dolarken, ikinci grubun 2 dolar, üçüncü grubun bilet fiyatı ise 7 dolardır.. Sezon sonunda deneklerin kaç film izlediği araştırılır. Sonuç şudur: Ucuz bilet alan denekler, pahalı bilet alanlara oranla "daha az" sayıda filme gitmişlerdir. En fazla sayıda filmi, 15 dolar ödeyen grup izlemiştir. Deneyde dikkat çeken soru şudur; "Aynı filme" neden daha pahalı bilet alanlar "daha fazla" sayıda gitmişlerdir? ***
Bazı deneylerde bu tutum ‘Concorde Yanılımı’ olarak tanımlanır. "Concorde" adlı süpersonik uçağın, daha ilk deneme uçuşunda beklentilerin altında performans sergileyerek başarısız bulunmasına karşın üretimine ve yatırımlarına "devam edilmesi", uçağın adının psikolojide ''yeter artık'' diyememe takıntısına verilmesine yol açtı. *** Hayvanlarda yuvaya daha çok emek veren taraf - ki bu genellikle dişidir- yuvayı terk edememektedir. Benzer bir durum insan ilişkilerinde söz konusudur. Bir çok kişi, yolunda gitmeyen bir ilişkinin bitirilememesini aynı nedenle açıklamaktadır. "Çok emek verdim." " 10 yılım gitti." "Belki düzelir diye bekledim, onca emek boşa mı gitsin?" açıklamalarını sıklıkla duyarsınız. "Concord yanılımı" olarak tanımlanan bu davranış, "umut teorisi" olarak da tanımlanır. Bu teoriye göre insanları "kazanma olasılıklarından çok, yitirdikleri motive etmektedir".
İlişkisinde emek harcadığını düşünenler ilişkiyi terk etmemek için pek çok mantıklı açıklama getirmeye çalışmakta, tıkandığı noktada "kaybeden olmayı(?)" göze alamadığını itiraf etmektedirler. Kişiler "ilk" kararını "haklı çıkartmak" adına, yolundan gitmeyen her şeye karşın mevcut durumu sürdürerek, umut teorisini haklı çıkartırlar. Yeni iş kurup fazla yatırım yapan kişilerin, işlerin kötüye gittiği dönemde daha fazla yatırım yapma eğiliminde olmaları bu teoriyi doğrular. Bazı sporcuların yüksek ücretler karşılığında transfer edildikleri için hem daha fazla maçta oynatılması hem de istenilen performansı sergilemeyememelerine rağmen takımda tutulmaya çalışılması, kumar oynayan insanların son bahislerde en büyük yatırımı yapmaktan kendilerini alıkoyamaması; "umut teorisi"ni doğrular..
Sonuç; Parasının çoğunu kaybeden bahisçi, kaybeden olmayı göze alamayıp, "genellikle" daha çok kaybeder. *** İş hayatında ya da ilişkilerde ‘concorde yanılımına’ sahip bireyler, geçmişte yaptıkları yatırımları dikkate alırlar, gelecekteki olası kazançları değil! Oysa gerçekçi, mantıklı, rasyonel kararlar geçmişe göre "alınmamalıdır"! Geçmiş, yalnızca deneyim olarak kar edebileceğimiz bir dönemdir. Karar mekanizmasını etkilemesi gereken, bundan sonrasında olacakların dikkate alınmasıdır. Hep aynı şeyi yapıp, farklı sonuçlar beklenmemelidir. Kişinin mutsuz olduğu ilişkisine uzun süre emek verip, bundan sonrasında da aynı emeği verdiğinde farklı bir sonuç elde edeceğini düşünmesinin, yani "concorde yanılımının" mantıksal bir açıklaması yoktur. Bu, yalnızca "umut teorisi" dir.”