Prof. Dr. Bülent Berker

Tüp bebek tedavisinde en önemli aşamalardan biri, embriyonun rahme tutunmasıdır. Ancak bazı embriyolar genetik olarak sa...
28/11/2025

Tüp bebek tedavisinde en önemli aşamalardan biri, embriyonun rahme tutunmasıdır. Ancak bazı embriyolar genetik olarak sağlıklı görünse de kromozomal bozukluklar taşıyabilir.

🍀İşte bu noktada devreye PGT, yani Preimplantasyon Genetik Tanı girer. Bu yöntemle transfer edilmeden önce embriyoların genetik yapısı analiz edilir ve sağlıklı olanlar seçilir.

👉PGT uyguladığımızda laboratuvar ortamında gelişen embriyolardan birkaç hücre örneği alarak genetik analiz yaparız. Amaç; kromozom sayısı normal olan ve genetik hastalık taşımayan embriyoyu tespit etmektir. Özellikle tekrarlayan düşük, ileri yaş, genetik hastalık taşıyıcılığı ya da daha önce başarısız tüp bebek denemesi olan çiftlerde bu yöntem büyük avantaj sağlar.

Peki bu yöntem tüp bebekte başarıyı artırır mı? Evet, artırır. Çünkü genetik olarak sağlıklı bir embriyonun rahme tutunma şansı daha yüksektir. Aynı zamanda düşük riski de azalır. Bu sayede, daha az sayıda denemeyle sağlıklı bir gebelik elde etme ihtimalimiz artar. Yani hem zaman hem maddi hem de duygusal yük azalır.

🌿PGT ayrıca tek embriyo transferi yapılmasını da daha güvenli hale getirir. Böylece çoğul gebelik riski azalır, daha kontrollü ve sağlıklı bir gebelik süreci planlanabilir.

❗❗PGT her hasta için şart değildir. Ama doğru hasta grubunda doğru zamanda uygulandığında tüp bebek başarısını belirgin şekilde yükseltebilir.

•••
👩‍⚕️Prof. Dr. Bülent Berker
Kadın Doğum Jinekolojik Cerrahi
📞+(90) (542) 712 43 52
☎️+(90) (312) 285 20 21
🌐www.bulentberker.com
📩info@bulentberker.com
📍Çankaya/Ankara
•••

24/11/2025

Düşük, gebeliğin doğal olmayan bir şekilde sonlanmasıdır ve her kadının hayatında en az bir kez yaşayabileceği bir durumdur. Ancak düşüklerin tekrarlaması, yani iki veya daha fazla gebeliğin arka arkaya sonlanması, altta yatan bir problemin işareti olabilir.

❗❗Bu problemler arasında hormon bozuklukları önemli bir yer tutar.

🔸Kadın üreme sistemi, hassas bir hormonal denge ile çalışır. Yumurtlamadan rahim içi dokusunun hazırlanmasına kadar her süreç östrojen, progesteron, FSH, LH ve tiroid hormonları gibi birçok hormonun etkisi altındadır. Bu hormonlardan birinde bile bir aksaklık olduğunda gebeliğin sağlıklı şekilde başlaması ve devam etmesi zorlaşabilir. Örneğin; yetersiz progesteron üretimi, döllenmiş yumurtanın rahme tutunmasını engelleyebilir veya erken gebelik kaybına neden olabilir.

🔸Polikistik Over Sendromu (PCOS) gibi hormon dengesini bozan hastalıklar da düşük riskini artırır. PCOS’lu kadınlarda sıklıkla insülin direnci, östrojen fazlalığı ve düzensiz yumurtlama görülür. Bu durumlar hem gebe kalmayı zorlaştırabilir hem de gebeliğin erken kaybıyla sonuçlanabilir. Aynı şekilde, prolaktin yüksekliği de rahim içi dokusunun sağlıklı gelişimini engelleyerek düşüklere yol açabilir.

Kadın doğum uzmanı olarak tekrarlayan gebelik kaybı yaşayan her kadında detaylı hormon analizleri yapılmasını öneririz. Bu analizler, sorunun kaynağını saptamak ve tedavi planını oluşturmak açısından hayati öneme sahiptir. Hormon dengesizlikleri uygun tedaviyle kontrol altına alındığında sağlıklı bir gebelik şansı belirgin şekilde artar. 🌸

•••
👩‍⚕️Prof. Dr. Bülent Berker
Kadın Doğum Jinekolojik Cerrahi
📞+(90) (542) 712 43 52
☎️+(90) (312) 285 20 21
🌐www.bulentberker.com
📩info@bulentberker.com
📍Çankaya/Ankara
•••

Adet Düzensizliği TedavisiProf. Dr. Bülent Berker   ̈zensizliği
24/11/2025

Adet Düzensizliği Tedavisi

Prof. Dr. Bülent Berker

̈zensizliği

Adet düzensizliği tedavisi, hormonal dengesizlikler, polikistik over sendromu veya strese bağlı uygulanan yöntemleri içerir. Kişiye özel tedavi planlanır.

35 yaş ve üzeri yaşta gebelik günümüzde oldukça sık karşılaştığımız bir durum. Kadınların kariyer, sosyal yaşam veya sağ...
21/11/2025

35 yaş ve üzeri yaşta gebelik günümüzde oldukça sık karşılaştığımız bir durum. Kadınların kariyer, sosyal yaşam veya sağlık nedenleriyle gebeliği ertelemesi artık çok yaygın.

🌸Ancak bu yaş grubunda gebelik takibi bazı özel hassasiyetler gerektirir. Biz kadın doğum hekimleri olarak bu süreci hem anne hem de bebek açısından daha güvenli hale getirmek için bazı ek adımlar uygularız.

🔺İlk olarak genetik riskler açısından değerlendirme yaparız. 35 yaş sonrası gebeliklerde Down sendromu ve benzeri kromozom bozukluklarının görülme ihtimali artar. Bu nedenle ilk 11–14 hafta arasında yapılan ikili tarama testi ya da daha gelişmiş bir yöntem olan Non-invaziv Prenatal Test (NIPT) ile bu riskleri önceden anlamaya çalışırız. Gerekirse ileri genetik testler (CVS veya amniyosentez) de gündeme gelebilir.

🔺Ayrıca bu yaş grubunda gebelik şekeri (gestasyonel diyabet) ve yüksek tansiyon gibi durumlar daha sık görülür. Bu yüzden gebelik boyunca kan şekeri, tansiyon ve genel metabolik değerler daha yakından takip edilir. Özellikle 24–28. haftalarda şeker yükleme testi yapılması önemlidir.

🔺Gebelik takibi sürecinde ultrason kontrollerine de ayrı bir önem veririz. Bebeğin gelişimini, suyunu, plasentanın yerini ve kan akımlarını düzenli aralıklarla değerlendirerek herhangi bir riskin önüne geçmeye çalışırız. Bazı durumlarda daha sık NST (non-stres test) veya doppler ultrasonlarla bebeğin iyilik hali izlenir.

35 yaş sonrası gebelikler mutlaka riskli gebelik kategorisine girmez. Ancak her şeyin yolunda gitmesi için daha dikkatli ve planlı bir izlem gerekir. Doğru takip, doğru zamanlama ve hastayla kurulan açık iletişim sayesinde, bu yaş grubunda da sağlıklı gebelikler ve doğumlar mümkündür. 🌸

•••
👩‍⚕️Prof. Dr. Bülent Berker
Kadın Doğum Jinekolojik Cerrahi
📞+(90) (542) 712 43 52
☎️+(90) (312) 285 20 21
🌐www.bulentberker.com
📩info@bulentberker.com
📍Çankaya/Ankara
•••

Dış gebelik, döllenmiş yumurtanın rahim dışında — genellikle fallop tüplerinde — yerleşmesiyle oluşan, acil müdahale ger...
17/11/2025

Dış gebelik, döllenmiş yumurtanın rahim dışında — genellikle fallop tüplerinde — yerleşmesiyle oluşan, acil müdahale gerektiren ciddi bir durumdur.

Erken teşhis edilmediğinde hem annenin sağlığı açısından hayati risk taşır hem de üreme sistemine kalıcı zararlar verebilir. Dış gebelik yaşamış kadınların en sık sorduğu sorulardan biri ise şudur: Bu durumdan sonra sağlıklı bir gebelik mümkün mü?

👉Kadın doğum uzmanı olarak cevabımız açık: Evet, dış gebelik öyküsüne rağmen sağlıklı bir gebelik mümkündür. Ancak bazı önemli şartlar ve dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Öncelikle dış gebeliğin nasıl tedavi edildiği — cerrahi mi, ilaçla mı — ve bu süreçte fallop tüplerinin ne ölçüde etkilendiği, sonraki gebelik şansını doğrudan etkiler.

✔️Eğer dış gebelik erken dönemde tespit edilip ilaçla (genellikle metotreksat) tedavi edildiyse fallop tüpleri zarar görmemiş olabilir ve doğal yoldan gebelik şansı korunur. Ancak cerrahi müdahale gerektiren, özellikle de tüplerden birinin alınmasıyla sonuçlanan vakalarda, doğurganlık etkilenebilir. Yine de diğer tüp sağlıklıysa gebelik mümkündür. Hatta bazı kadınlar, tüplerden biri alınmış olsa bile hiçbir sorun yaşamadan sağlıklı gebelikler yaşayabilir.

✔️Ayrıca, dış gebeliğe yol açan altta yatan sebeplerin araştırılması da gerekir. Enfeksiyonlar, tüplerde yapısal bozukluklar, geçirilmiş pelvik cerrahiler ve sigara kullanımı gibi faktörler hem dış gebelik riskini hem de doğurganlığı etkileyebilir. Bu etkenlerin saptanıp kontrol altına alınması, sonraki gebeliğin sağlıklı seyretmesi açısından oldukça değerlidir.

•••
👩‍⚕️Prof. Dr. Bülent Berker
Kadın Doğum Jinekolojik Cerrahi
📞+(90) (542) 712 43 52
☎️+(90) (312) 285 20 21
🌐www.bulentberker.com
📩info@bulentberker.com
📍Çankaya/Ankara
•••

Riskli Gebelik TakibiProf. Dr. Bülent Berker
17/11/2025

Riskli Gebelik Takibi

Prof. Dr. Bülent Berker

Riskli gebelik takibi, anne ve bebeğin sağlığını korumak için özel muayene ve testleri içerir. Erken tanı ve düzenli kontrollerle komplikasyonlar yönetilir.

14/11/2025

Gebelik şekeri, yani gestasyonel diyabet, hamilelikte ortaya çıkan ve genellikle doğumdan sonra kaybolan bir kan şekeri bozukluğudur. Bu durum hem anne hem de bebek için bazı riskler oluşturabilir.

❗❗Bu nedenle gebelik şekeri tanısı almış bir anne adayının doğum süreci, sıradan bir gebelikten farklı olarak daha planlı ve kontrollü bir şekilde yürütülmelidir.

Tanı konulduğu andan itibaren gebelik şekeri olan hastaların kan şekeri düzeyleri yakın takibe alınır. Diyet, egzersiz ve gerekirse insülin tedavisiyle kan şekeri regülasyonu sağlanmaya çalışılır. Ancak doğum süreci yaklaştıkça bu kontrol daha da sıklaştırılır.

✨Kadın doğum uzmanı olarak bizler, bu hastalarda hem annenin hem de bebeğin durumunu doğum öncesi dönemde çok yakından izleriz. Amaç, ne erken ne de geç doğum yapmak; en uygun zamanı doğru belirlemektir.

🔻Gebelik şekeri kontrol altında olsa bile bebekte iri doğum riski (makrozomi) daha yüksektir. Bu nedenle son haftalarda ultrasonla bebeğin ağırlığı dikkatle tahmin edilir. Eğer bebek 4.000 gramın üzerindeyse ve annenin leğen kemiği doğuma uygun değilse sezaryen doğum planlanabilir. Ancak bebek kilosu uygunsa ve annenin diğer doğum şartları da elverişliyse normal doğum mümkün olabilir.

•••
👩‍⚕️Prof. Dr. Bülent Berker
Kadın Doğum Jinekolojik Cerrahi
📞+(90) (542) 712 43 52
☎️+(90) (312) 285 20 21
🌐www.bulentberker.com
📩info@bulentberker.com
📍Çankaya/Ankara
•••

Atatürk’ün ileri görüşlülüğü, evrensel değerlerle şekillendirdiği vizyonu ve milletine duyduğu güven bugün de yolumuzu a...
10/11/2025

Atatürk’ün ileri görüşlülüğü, evrensel değerlerle şekillendirdiği vizyonu ve milletine duyduğu güven bugün de yolumuzu aydınlatmaya devam etmektedir.

Bizler, onun “en büyük eserim” dediği Cumhuriyet’e sahip çıkmaya, ilkeleri doğrultusunda ilerlemeye ve gelecek nesillere daha güçlü bir Türkiye bırakmaya kararlılıkla devam ediyoruz.

Saygı ve özlemle anıyoruz.

AMH, yani Anti-Müllerian Hormon, yumurtalık rezervini gösteren en önemli testlerden biridir. AMH seviyesi düşük olduğund...
07/11/2025

AMH, yani Anti-Müllerian Hormon, yumurtalık rezervini gösteren en önemli testlerden biridir. AMH seviyesi düşük olduğunda bu durum kadının yumurtalıklarındaki yumurta sayısının azaldığını bize gösterir. Ancak önemli bir nokta var: AMH düşüklüğü gebe kalınamayacağı anlamına gelmez.

🌿AMH seviyesi düşük olan hastalarda zaman çok kıymetlidir. Bu nedenle tedavi planlamasında hızlı ama doğru adımlar atmak gerekir. Beklemek, deneme yanılma yöntemlerine yönelmek ya da süreci uzatmak yumurta rezervini daha da düşürebilir. Bu yüzden tüp bebek tedavisine karar veriyorsak bunu erken dönemde başlatmayı tercih ederim.

Bu hastalarda genellikle daha düşük sayıda yumurta elde ederiz, bu yüzden her yumurtanın kalitesi ve olgunluğu çok önemlidir. Tedaviye başlamadan önce detaylı hormon profili, ultrason muayenesi ve genel sağlık durumu değerlendirilir. Ardından kişiye özel ilaç dozlarıyla yumurtalıklar uyarılır. Amaç, az ama kaliteli yumurtalar elde etmektir.

👉Bazı durumlarda, AMH değeri çok düşükse ve yaş faktörü de eklendiyse embriyo dondurma veya arka arkaya birkaç siklusta yumurta toplayıp birleştirme (biriktirme) stratejisi de izlenebilir. Yani bir tek seansa güvenmek yerine birkaç küçük adımı birleştirerek başarı şansı artırılır.

•••
👩‍⚕️Prof. Dr. Bülent Berker
Kadın Doğum Jinekolojik Cerrahi
📞+(90) (542) 712 43 52
☎️+(90) (312) 285 20 21
🌐www.bulentberker.com
📩info@bulentberker.com
📍Çankaya/Ankara
•••

Tüp bebek tedavisi, çiftler için hem duygusal hem de fiziksel olarak önemli bir süreçtir. Bu sürece başlamadan önce her ...
03/11/2025

Tüp bebek tedavisi, çiftler için hem duygusal hem de fiziksel olarak önemli bir süreçtir. Bu sürece başlamadan önce her detayı doğru analiz etmek gerekir. Benim kadın doğum uzmanı olarak en çok üzerinde durduğum konulardan biri de tedaviye geçmeden önce rahim filmi (HSG) çektirmektir.

🔻Rahim filmi, rahmin iç yapısını ve tüplerin açıklığını gösteren oldukça değerli bir görüntüleme yöntemidir. Bu film sayesinde rahim içinde polip, yapışıklık, perde gibi gebeliği engelleyebilecek sorunları tespit edebiliyoruz. Aynı şekilde tüplerin açık ya da tıkalı olup olmadığını da net bir şekilde görebiliyoruz.

👉Bazı hastalar, tüp bebekte zaten tüpler bypass ediliyor diye bu filmi gereksiz görebiliyor. Ancak durum bundan ibaret değil. Tüplerin uçlarında sıvı birikmesi varsa –biz buna hidrosalpenks diyoruz– bu sıvı rahme akarak embriyonun tutunmasını engelleyebilir. Böyle bir durumda tüp bebek yapılsa bile gebelik şansı ciddi oranda düşer. Bu filmi çekmeden bu riski göremeyiz.

👉Ayrıca rahim içinde fark edilmeyen bir perde ya da yapışıklık da embriyonun tutunmasını engelleyebilir. Bu yapısal sorunları fark edip tedavi etmek, tüp bebek şansını artırır. Yani rahim filmi sadece tanı koymak için değil, tedaviyi kişiye özel planlamak için de çok önemlidir.

Amacımız, her denemeyi en yüksek şansla başlatmak. 🍂

•••
👩‍⚕️Prof. Dr. Bülent Berker
Kadın Doğum Jinekolojik Cerrahi
📞+(90) (542) 712 43 52
☎️+(90) (312) 285 20 21
🌐www.bulentberker.com
📩info@bulentberker.com
📍Çankaya/Ankara
•••

Address

Kızılırmak Mahallesi, 1450. Sokak ATM Plaza B Blok No: 1/50 Çukurambar Çankaya/Ankara
Çankaya
06510

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Prof. Dr. Bülent Berker posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Prof. Dr. Bülent Berker:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram