20/10/2025
Polyvagal Teori, 1994’de nörobiyolog Stephen Porges tarafından geliştirilmiş, sinir sisteminin işleyişi ve kişinin fizyolojik tepkileri üzerindeki etkilerine odaklanan, uyumlu duygusal yanıt ve davranışlar için otonom sinir sistemi düzenlemesinin önemli olduğunu öne süren bir teoridir.
Polyvagal Teori, otonom sinir sisteminin üç farklı alt sistem tarafından kontrol edildiğini öne sürer: Sempatik, parasempatik ve vagus siniri.
Vagus siniri ( Latince’de dolaşan sinir anlamına gelir ), beyin sapından (insan beyninin en alt kısmı) kulaklara, boynun ön kısmına ve bağırsaklara kadar uzanan bir kranial sinirdir.
Terapide Vagus Sinirinin Düzenlenmesi Neden Önemlidir?
Vagus siniri adaptif olarak çalıştığında, vücudumuz sakinleşir ve “dinlen ve sindir” durumunda çalışır - bu aynı zamanda parasempatik aktivasyon olarak da bilinir. Vücudumuzda ve zihnimizde rahat hissetmenin bir sonucu olarak, daha yüksek bilişe, karmaşık problem çözmeye, derin yaratıcılığa erişebilir ve diğer insanlarla güvenli bir şekilde bağlantı kurabiliriz.
Buna karşılık, vagus siniri kronik stres veya travma nedeniyle “aşırı çalıştığında” veya “yanlış çalıştığında”, vücudumuz sempatik sinir sistemi tepkisi içinde sıkışır ve savaş, kaç ve don arasında gidip gelir.
Zayıf vagal ton (vagus sinirinin işlevsiz aktivitesi) sonucunda, aşağıdaki belirtilerden bir veya birkaçını yaşamaya yatkın hale geliriz:
• Şişkinlik, kabızlık veya ishal gibi sindirim sorunları
• Bulantı, kusma veya mide ekşimesi
• Baş dönmesi, bayılma veya kulakta çınlama
• Kaygı ve depresyon
• Hipertansiyon ve kronik inflamasyon gibi tıbbi rahatsızlıklar
Polyvagal Teori, ventral vagus sinirimizin aktif olmasının fiziksel ve psikolojik sağlığımız için çok önemli olduğunu vurgular. Güvende hissetmek, yaratıcı, üretken olma, zor sorunlara çözümler bulma becerilerimiz için bir ön koşuldur.
Psikoterapide Ruh-Beden-Zihin Odaklılık
Gaye Kağan
Psikoterapist & Klinik Psikolog
+90 555 705 47 82