23/11/2025
Tokat-Niksar Çamiçi yaylası, biz yaz tatili… Hayatımın en doğal, en organik, en güzel günlerinden….
Her ne kadar suyu yayla çeşmesinden taşıyor, geceleri kandil ışığında oturuyor idiysek de; babam fotoğraf makinesini ve üstüne kurduğu Tripodu Japonya’dan getirmiş ayıptır söylemesi…
Dünyanın globalleşmesine, her yerin birbine benzemesine ve doğanın …. na geçilmesine çok az kalmış :(
Buzdolabı yok, peynir zeytin tel dolapta.
Aylardan temmuz; maksimum ağustos ama üstümüzde kat kat hırkalar, geceleri üç çorap yattığım geceler.
Maalesef hiç örgülü bir kız çocuğu olamamışım; annem uzun saç ile uğraşmak istemediğinden, sanki 5. kız çocuğuyum 😂. Sorsan saçların zayıftı, güçlensin diye kestirdim; hem ale-garson tıraş sana çok yakışıyor diyecek 🤗. Oğlan çocuğu gibi dolaşmam bu sebeplerden çocukluğumda.
O günleri çok özlüyor olsam da yaşamış olmanın ayrıcalığının farkındayım. Aslında az da olsa yaşamış olmak, bir doyumsuzluk getirmiyor, bilakis ben bunu biliyorum, ben bunu hissettim diyorsun ( en azından bende ). Artık yok ama en azından onu tanıdım, onu yaşadım, hiç bilmeye de bilirdim. Ve o zaman eksik olurdum. Yaşanmışlıklar için de, kaybettiğimiz sevdiklerimiz için de geçerli bu… Eksik olmaktansa özlemek yeğdir. Çünkü sana kattıklarıyla yaşıyorsun, izleri sende kalmış. Tabii bu duyguya ulaşmak zor, önce çok acı çekiyorsun.
Ama sonuçta şükür ki yaşadım, şükür ki tanıdım🙏🏻.
Artık yaylaya gidiyor muyum, doğrusu çok içim kaldırmıyor. Tabii mis havasını, doğasını, çamını, çiçeğini, derelerini çok özledim, ama gitsem bulamıyorum ve eski halini bilmek … Anılarımda bozulmadan kalsın, yeğdir.
Tüm sevdiklerime sağlıklı, mutlu, huzurlu bir pazar diliyorum. Kalın sağlıcakla 🌸❤️🙏🏻.