05/10/2025
Bugün 90 günü geride bırakıyoruz…🤲🏻♥️
Eşim Mısır’da…
Mısır’dan Filistin’e giden insani yardım tırlarını umutla, sabırla ve dualarla takip ediyor. Onun gayretiyle benim bekleyişim birleştikçe güçleniyoruz hem aklen hem kalben hem de manen…
Bir yanım Mısır’da, bir yanım Gazze’de, bir yanım tüm heyecan ve dualarımla bi başıma Ankara’da…
Ayrılığımızın adı özlem değil; bir çocuğun sofrasına varan bir lokma, bir halkın nefesine değen dua, insanlığın onuruna dokunan bir direniş, bir yüreğin diğerine uzattığı ekmek ve paylaşmanın sessiz duasıdır.
Yeri gelmişken birkaç kelam edeyim…
İnsanın iç dünyası harita gibidir; sınırları sessizlikle, vicdanla bazende acıyla çizilir. İnsan acıya duyarsızlaştığında kendine yabancılaşmaya başlar.
Filistin meselesi coğrafyanın değil ruhların sınavıdır. Orada atılan her bomba içimizdeki insanlıktan bir bir tuğla eksiltir.
İnsan ruhu, gördüğü vahşete sessiz kaldığında ya da inkâr ettiğinde kendini koruduğunu sanır, ama merhametini kaybederken kendi vicdanını felce uğratır.
Bir çocuğun bedenini titreten korkuyu, gözlerine oturmuş vahşeti ve çaresizliği, bir annenin evladının cansız bedenini taşıyan kollarındaki yükü dünyanın hangi terapisti silebilecek…
Bu yüzden susmak değil, hissetmek iyileştirir insanı; çünkü vicdan en kadim terapisttir.
Ve en önemlisi o acıya gözünü kapatmamak, yüreğini açık tutabilmektir.
Velhasılı sessiz çığlıklarımız sessizliğini bozmalı ve insan insanlık onuruna yakışacak şeklide yaşamalıdır…