Uzman Psikolog Seda Didem Erken-Yankı Psikolojik Danışma Merkezi

  • Home
  • Turkey
  • Ankara
  • Uzman Psikolog Seda Didem Erken-Yankı Psikolojik Danışma Merkezi

Uzman Psikolog Seda Didem Erken-Yankı Psikolojik Danışma Merkezi Psikolog

28/10/2025

Kişilik bozukluğu, kişinin düşünme, hissetme ve davranma biçiminin toplumun geneline göre farklı bir yolda sabitlenmesidir.
Burada “farklı” olmak kötü ya da anormal olmak anlamına gelmez; sorun, bu farklılığın kişinin iş, sosyal ve özel yaşamındaki işlevselliğini bozmasıdır.

Toplumda sık yapılan hata; kişilik bozukluğu olan kişiyi tamamen “etiketlemek” ya da dışlamak. Oysa ki kişilik bozukluğu olan insanlar çoğu zaman bu şekilde olmak istememiştir. Erken yaşta yaşanan olumsuz deneyimler, travmalar ve öğrenilmiş tepkiler bu yapıyı şekillendirir.

🎯Mesela borderline eğilimli biri, ilişkilerde çok yoğun bağ kurar ama bir anda “artık seni istemiyorum” diyebilir. Narsisistik yapıda biri, eleştiriye dayanamaz. Antisosyal yapıda biri, başkalarının haklarını hiçe sayar. Her birini anlamak, onaylamak değil, doğru çerçevede yaklaşabilmek için gereklidir.

📌 Anlamak neden önemli?

Damgalama yerine iletişim köprüsü kurar.
Kişiyi değiştirmekten çok, onunla sağlıklı şekilde etkileşim öğrenilir.
Tedaviye yönlendirme şansı artar.

🤝Kişilik bozuklukları “karakter zayıflığı” değil, psikolojik bir durumdur.
Terapi süreci uzun solukludur, sabır gerektirir.
Amaç kişiliği tamamen değiştirmek değil, daha işlevsel ve sağlıklı davranış kalıpları kazandırmaktır.

Antisosyal kişilik bozukluğu (ASKB), çoğu insanın kafasında sadece “suçlular” ya da “kavgacı” kişiler ile eşleşir. Oysa ...
23/10/2025

Antisosyal kişilik bozukluğu (ASKB), çoğu insanın kafasında sadece “suçlular” ya da “kavgacı” kişiler ile eşleşir. Oysa bu bozukluğu anlamak için yüzeyin altına bakmak gerekir. ASKB, kişinin başkalarının haklarını sistematik olarak ihlal etmesi, kuralları önemsememesi ve empati eksikliği ile tanınır. Ancak bu davranış biçimi bir günde ortaya çıkmaz.

Çocukluk dönemine döndüğümüzde, çoğu ASKB vakasında zorlayıcı bir geçmiş görürüz.

Sürekli şiddet veya sert disiplin
İhmal edilmişlik hissi
Tutarsız ebeveyn davranışları
Sevgi ve güvenin istikrarlı şekilde verilmemesi
Bu kişiler, hayata “güçlü olan kazanır” filtresinden bakmaya başlar. Empati geliştirmek yerine hayatta kalma stratejileri olarak yalan söyleme, manipülasyon, tehdit ve öfke patlamaları öğrenirler.

📌 Günlük hayatta bu kişiler…

Küçük tartışmalarda bile karşı tarafı incitmekten çekinmez.
Kuralları, “beni bağlamaz” gözüyle görür.
Kendi ihtiyaçlarını karşılamak için başkalarını kullanabilir.
Sonrasında pişmanlık duymamalarıyla dikkat çeker.
Öfke, onlar için duygusal bir patlama değil, çoğu zaman bir “silah”tır. Karşı tarafı sindirmek, kontrolü ele almak için kullanılır.

🎯Antisosyal kişilik yapısında değişim zordur, çünkü kişi genellikle “bende sorun yok” der. Ancak sınırların net belirlendiği, öfke kontrolüne odaklanılan, dürtü yönetimi çalışılan terapiler (özellikle grup terapileri) ile bazı davranış kalıpları azaltılabilir. Yönetim, işbirliği olmadan ve motivasyon olmadan neredeyse imkânsızdır.

Borderline Kişilik Bozukluğu’nu (BKB) anlamak, bir fırtınayı anlamaya benzer. Bazen gökyüzü bir anda kararır, yağmur hız...
21/10/2025

Borderline Kişilik Bozukluğu’nu (BKB) anlamak, bir fırtınayı anlamaya benzer. Bazen gökyüzü bir anda kararır, yağmur hızla başlar ama birkaç dakika sonra güneş açar. Bu bozukluğa sahip birinin duygu dünyası da böyledir: Yoğun, değişken ve tahmin edilmesi zor.

BKB yaşayanlar için en güçlü korku, terk edilme korkusudur.
Partneri ya da yakını iki saat geç haber verse “Beni artık istemiyor mu?”, bir mesajına hemen yanıt gelmese “Kesin benden uzaklaşıyor” diye düşünebilir.
Ve bu korku öyle yakıcıdır ki, bazen bağırma, sitem etme ya da iletişimi tamamen koparma gibi sert tepkilere dönüşür.

📌 Borderline’ın tipik özellikleri:

İlişkiler merdiven gibi değildir, daha çok bir uçurumun kenarıdır. Bir anda zirveden düşüş olabilir.
Karşısındaki insana bir gün “Sen hayatımdaki en iyi şeysin” derken, ertesi gün “Senden nefret ediyorum” noktasına gelebilir.
Kendi kimliği bile parçalıdır. Bazen çok sosyaldir, bazen herkesten uzak durur.
Duygularını regüle etmekte (dengeye oturtmakta) zorlanır.

🎯 Neden olur?
Kesin bir neden yok ama çocuklukta güvensiz bağlanma, ihmal, istismar, travmalar veya ebeveynlerle düzensiz ilişkiler etkili olabilir. Bir çocuğun duygularına karşı tutarlı destek verilmediğinde, yetişkinlikte de duygulara güvenmek zorlaşır.

🌊 Borderline yaşayan kişiler sandığımızdan daha güçlüdür. Diyalektik Davranış Terapisi (DBT) gibi yöntemlerle duygularını fark edip, örüntülerini yönetmeyi öğrenebilirler. Önemli olan, bu sürecin sabır ve anlayış gerektirdiğini bilmek.

16/10/2025

BKB günlük hayatı her açıdan etkiler.
Bir sabah harika uyanıp sporunu yapar, arkadaşına kahvaltı sözü verir. Öğlene doğru küçük bir eleştiri duyar – belki patronu “Bu raporda küçük bir hata var” demiştir. Günün geri kalanı koca bir kar topunun yokuş aşağı yuvarlanması gibi olur; sinir, hayal kırıklığı, küskünlük…

📍 Çalışma hayatında:

Eleştiriye aşırı hassasiyet yüzünden iş ilişkileri zorlaşabilir.
Bir gün yoğun motivasyon, ertesi gün işe gitmeme isteği olabilir.
Duygularındaki dalgalanmalar performansı doğrudan etkileyebilir.

📍 Sosyal ilişkilerde:

Arkadaş buluşmaları iptal edilebilir ya da bir anda herkesle program yapma isteği gelebilir.
Ufak bir yanlış anlaşılma, karşı taraftan tamamen uzaklaşmak için yeterli olabilir.
“Beni istemiyorlar” düşüncesi tetiklenirse, iletişim koparılabilir.

📍 Romantik ilişkilerde:

Partnerine karşı çok yoğun ve tutkulu duygular beslerken, aynı kişiyi hızlı bir şekilde idealin altına düşürüp öfke besleyebilir.
Yakınlık hissi güzelken, terk edilme korkusu her an baskıda olabilir.

⏳Günlük hayatın bu kadar dalgalanması, hem kişiler hem çevreleri için yorucu olabilir. Ama farkındalık eğitimleri ve “duygu günlüğü tutma” gibi basit araçlar, bu iniş çıkışları fark etme ve yavaşlatma imkânı sağlar.

🎭 Histrionik kişilik bozukluğu denince aklınıza sadece “dikkat çekmek isteyen” biri gelmesin.💋 Bu kişilerin ihtiyacı asl...
18/09/2025

🎭 Histrionik kişilik bozukluğu denince aklınıza sadece “dikkat çekmek isteyen” biri gelmesin.
💋 Bu kişilerin ihtiyacı aslında görülmek, sevilmek ve onaylanmak... ama yolları biraz farklı.
🧠 DSM-5’e göre histrionik bireyler; aşırı duygusallık, ilgi odağı olma isteği ve yüzeysel ilişkilerle tanımlanır.
👠 Dramatik anlatım tarzı, abartılı mimikler, ani duygu geçişleri bu bozukluğun tipik özelliklerindendir.
👶 Nesne İlişkileri Kuramı’na göre, bu kişilerin çocuklukta “görünür olabilmek” için gösterdikleri çaba, yetişkinlikte davranışa dönüşür.
💔 Gerçek bağ kurmakta zorlanırlar çünkü derinlerde reddedilme korkusu yatar.
🎬 Sosyal ortamlarda parlayan ama yalnız kaldığında içsel boşluk yaşayan bireylerdir.
🛋️ Psikoterapi, bu kişilerin “kendi benliklerini” keşfetmelerine yardımcı olabilir.
🧭 “Görülme” ihtiyacının yerine “kendini tanıma” motivasyonu geldiğinde duygusal fırtınalar da yavaş yavaş diner.
🌈 Tüm davranışların bir nedeni olduğunu hatırlamak, yargılamadan anlamaya çalışmak en büyük iyileştirici güçtür.

🌊 Borderline, yani "sınırda kişilik" bozukluğu, ruhsal iniş çıkışların en yoğun yaşandığı durumlardan biridir.❤️‍🔥 Sevgi...
11/09/2025

🌊 Borderline, yani "sınırda kişilik" bozukluğu, ruhsal iniş çıkışların en yoğun yaşandığı durumlardan biridir.
❤️‍🔥 Sevgiyle öfke arasında bir uçurum... Sabah “seni seviyorum” derken, akşam “beni terk ediyorsun!” paniğiyle dolmak gibi.
🧠 DSM-5’e göre bu bozukluğun temel özellikleri arasında; yoğun terk edilme korkusu, kimlik karmaşası, dürtüsellik ve duygusal dalgalanmalar yer alır.
🪞Kendini boşlukta hissetme, çoğu zaman “Ben kimim?” sorusunun cevapsız kalmasıyla beraber gelir.
🎭 İlişkiler genellikle tutkulu ama kaotiktir. Bir an cennet, bir an cehennem gibi.
🧬 Psikodinamik ekoller, borderline yapının çocukluk dönemindeki bağlanma problemleriyle ilişkili olduğunu vurgular.
👶 Özellikle tutarsız veya travmatik ebeveyn ilişkileri, "kendilik algısını" zedeler.
🛠️ Diyalektik Davranış Terapisi (DBT), borderline bireyler için yardımcı yöntemlerden biridir.
💡 “Aynı anda hem öfkeli hem de yalnız hissedebilirim.” Bu çelişkili duygularla yaşamayı öğrenmek tedavinin parçasıdır.
🧩 Bu bozukluk bir “karakter zayıflığı” değil; duygusal düzenleme zorluklarıyla başa çıkmak için profesyonel destek gerektiren bir durumdur.

🧠 Şizofreni… Sadece bir hastalık değil, aynı zamanda görünmeyen bir savaş.🔊 Zihnin dış dünyayla bağlantısı bozulur, kişi...
04/09/2025

🧠 Şizofreni… Sadece bir hastalık değil, aynı zamanda görünmeyen bir savaş.
🔊 Zihnin dış dünyayla bağlantısı bozulur, kişi halüsinasyonlar, sanrılar ve gerçeklik algısında değişimler yaşayabilir.
💬 Ama ne yazık ki hâlâ toplumda bu rahatsızlık, damgalanma (stigma) ile anılıyor.
🙅‍♂️ Oysa şizofreniyle yaşayan insanlar, uygun tedavi ve destekle üretken, anlamlı hayatlar sürebilir.
💊 Farmakolojik tedavi (ilaçlar) ile birlikte, psikoeğitim, aile terapisi ve bireysel psikoterapi çok önemlidir.
🌐 Bilişsel Davranışçı Terapi, kişilerin düşünce kalıplarını düzenlemeye yardımcı olabilir.
🫂 Ve elbette sosyal destek! Yalnızlık, şizofreniyle mücadelede en büyük risktir.
🎨 Bazı kişiler sanatı, bazıları yazmayı ya da doğayı bir ifade biçimi olarak kullanarak şifalanır.
👂 Dinlenmek, anlaşılmak, etiketlenmemek… Şizofreniyle yaşayan herkesin temel ihtiyacı budur.
🕊️ Ruh sağlığı sorunları bir kimlik değildir.


🌟 Mutluluk… Öyle bir kavram ki, kimi için başarı, kimi için huzur, kimi içinse sadece bir anın içinde kaybolabilmek.👣 Am...
02/09/2025

🌟 Mutluluk… Öyle bir kavram ki, kimi için başarı, kimi için huzur, kimi içinse sadece bir anın içinde kaybolabilmek.
👣 Ama gelin dürüst olalım: Bugün kaçımız gerçekten kendi tanımımıza göre yaşıyoruz bu hayatı?
🎭 Toplumun, ailenin, hatta sosyal medyanın bize dayattığı beklentilerle şekillenmiş bir "ideal hayat"ın peşindeyiz çoğu zaman.
🪞 Ancak psikoloji literatüründe de altı çizilir: Gerçek mutluluk, başkalarının bizden ne beklediğini değil, bizim neye ihtiyacımız olduğunu fark ettiğimizde başlar.
🧠 Carl Rogers der ki: “Kendin olmaya cesaret ettiğin anda büyümeye başlarsın.”
🧘‍♀️ İşte tam da bu yüzden, iç sesimizi susturmak değil, onu duymaya niyet etmek gerek.
🌀 Her bireyin yaşam yolculuğu farklıdır. Pozitif psikoloji ekolüne göre de; bireyin “akışta” olması, yani yaptığı şeyle kendini bir hissetmesi, mutluluğun anahtarıdır.
🎯 O halde soru şu: Başkalarının hayalini mi yaşıyorsun, yoksa kendi yolculuğunda mısın?
📌 Kendi değerlerini, tutkularını ve hedeflerini keşfetmek… İşte bu, özgün bir yaşamın pusulasıdır.
🛤️ Unutma: Başkalarının haritası, senin yolculuğunu tanımlamak zorunda değil.


30/08/2025
Duyguları ifade etmek, aslında insan olmanın en temel gereksinimlerinden biridir. 🧠 Carl Rogers, terapötik yaklaşımında,...
19/08/2025

Duyguları ifade etmek, aslında insan olmanın en temel gereksinimlerinden biridir. 🧠 Carl Rogers, terapötik yaklaşımında, “duyguların sağlıklı bir şekilde ifade edilmesi, ruhsal iyileşme için gereklidir” demiştir. Peki, bu duyguları nasıl ifade edebiliriz ki hem kendimize hem de başkalarına zarar vermeyelim? İşte burada “şiddetsiz iletişim” devreye giriyor.

🗣️ Duygularımızı sağlıklı bir şekilde ifade etmek için doğru iletişim kurabilmemiz gerekir. Marshall Rosenberg, “Şiddetsiz İletişim”de, başkalarına zarar vermeden kendimizi ifade edebilmenin yollarını öğretmiştir. Bu yaklaşım, duygularımızı anlatırken empati kurmayı ve karşıdaki kişinin duygularını da anlamayı teşvik eder. Bir örnek vermek gerekirse, “Beni hiç anlamıyorsun!” demek yerine, “Şu durumda kendimi yalnız hissediyorum” demek, çok daha sağlıklı bir ifade tarzıdır. Bu şekilde, karşınızdaki kişi de duygularınıza daha duyarlı olacaktır.

💬Freud’un da belirttiği gibi, bastırılan duygular, bir şekilde dışa vurum bulur. Eğer duygularımızı sürekli olarak içimize atarsak, bu birikim ilerleyen zamanlarda çeşitli psikolojik ve fiziksel sorunlara yol açabilir. Kısacası, sağlıklı duygusal ifade, hem ruhsal sağlığımız hem de fiziksel sağlığımız için çok önemlidir. Bunu en basit haliyle söylemek gerekirse, “duygularını bastırmak, hastalık yaratır.”

🌟Duyguları sağlıklı bir şekilde ifade etmenin bir başka yolu da empati kurmaktır. Empati, karşılıklı anlayış ve saygıyı besler. Kendi duygularımızı başkalarına aktarırken, onların duygularını da göz önünde bulundurmalıyız. Brené Brown’ın dediği gibi, "Empati, kalbimizin diğer insanlarla bağ kurma şeklidir." Kendimize ve başkalarına karşı şefkatli olmanın, duygusal sağlığımıza büyük katkı sunduğunu unutmayalım.

💖Duygularımızı sağlıklı bir şekilde yaşamak için, önce kendimizi tanımamız gerekir. Kendimizi anlamak, duygularımızı yönetmekle ilgili ilk adımdır. Kendimize karşı dürüst olmak, kendimizi savunmasız hissettiğimizde bile, içsel huzurumuzu korumamıza yardımcı olur.

İyileşmek, bir anda gerçekleşen bir şey değildir. 🚶‍♀️ Psikolojik iyileşme, zaman alır ve adım adım bir süreçtir. Kendin...
12/08/2025

İyileşmek, bir anda gerçekleşen bir şey değildir. 🚶‍♀️ Psikolojik iyileşme, zaman alır ve adım adım bir süreçtir. Kendine nazik olmak, iyileşme sürecinin önemli bir parçasıdır. Brene Brown, "Kendini affetmek, iyileşmenin ilk adımıdır" der. Yani, içsel eleştirilerimiz ve suçluluklarımız yerine, kendimize daha nazik olmalıyız.

🌿 Sabır ve Kendine Şefkat
Kristin Neff'in Kendine Şefkat teorisine göre, kendimize karşı nazik olmak, dış dünyada karşılaştığımız zorluklarla başa çıkabilmemizi sağlar. İyileşme süreci, bazen hata yapmamızla, bazen de dinlenmemizle gerçekleşir. Hatalarımızı kabullenmek, kendimizi iyileştirebilmek için ilk adım olabilir.

💫 İçsel Güç
Her gün bir adım atarak, biraz daha ilerlersin. Kendini sabırlı bir şekilde kabul etmek, zamanla seni daha güçlü hale getirir. İyileşmek bir yolculuktur ve bu yolculukta kendini sevmenin, iyileşmenin temelidir.

Sosyal medya çağında, sürekli mutlu görünmek bir baskı haline gelebilir. 🌸 Ama unutmayın, gülümsemek zorunda değilsiniz....
05/08/2025

Sosyal medya çağında, sürekli mutlu görünmek bir baskı haline gelebilir. 🌸 Ama unutmayın, gülümsemek zorunda değilsiniz. Kendi duygularını anlamak ve kabul etmek, kişisel gelişimin için çok daha önemli. Carl Rogers'a göre, öz-gelişim kişinin, duygularına dürüstçe yaklaşabilmesiyle mümkün olur. Kişi, içindeki duygusal zenginliği kabul etmeli ve duygularını bastırmaktan kaçınmalıdır.

💔 Duyguları Bastırmamak: Depresyon ve anksiyete gibi duygusal rahatsızlıklar, çoğu zaman duyguların bastırılmasından kaynaklanır. Freud’un Psikanaliz Teorisi, bastırmanın insanın içsel çatışmalarına yol açtığını belirtir. Yani, bir duygu bastırıldığında, o duygu bir şekilde dışa vurur. Önemli olan, duyguları anlamak ve onların geçici olduğunu kabul etmektir.

🌻 Bilinçli Kabul: Mindfulness gibi farkındalık teknikleri, duyguları yargılamadan kabul etme pratiği sunar. Kendini kabul etmek, iyileşme sürecinin ilk adımıdır. Her duygunun bir amacı vardır; öfke, kayıp duygusu, mutluluk ya da korku... Hepsi yaşamın bir parçası ve hepsi de senin içsel gücünün birer göstergesidir.

Address

Remzi Oğuz Arık Mh. Tunus Caddesi No: 83/4
Ankara
06680

Opening Hours

Monday 09:00 - 21:00
Tuesday 09:00 - 21:00
Wednesday 09:00 - 21:00
Thursday 09:00 - 21:00
Friday 09:00 - 21:00
Saturday 09:00 - 20:00

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Uzman Psikolog Seda Didem Erken-Yankı Psikolojik Danışma Merkezi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Uzman Psikolog Seda Didem Erken-Yankı Psikolojik Danışma Merkezi:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram

Category