Psikolog Büşra Çınar

Psikolog Büşra Çınar Büşra Çınar Ege Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olmuştur. Sonrasında Yakın Doğu Üniversitesi Klinik Psikoloji yüksek lisans programına başlamıştır.

🔸Hava sıcakken uzun kollu giysiler giymek; kazara yaralanmaya dair sık sık bildirimler; hassas, değişken ruh hali ve çok...
23/10/2025

🔸Hava sıcakken uzun kollu giysiler giymek; kazara yaralanmaya dair sık sık bildirimler; hassas, değişken ruh hali ve çok çabuk sinirlenme gibi olağan dışı durumlar ebeveynlerin çocukları hakkında endişelenmelerine sebep olabilecek ipuçlarıdır. Kendine zarar verme genellikle bir intihar girişimi olarak düşünülmez. Bunun yerine, kişinin kendi bedenine kasıtlı olarak zarar verme eylemi, duygusal acı, yoğun öfke veya hayal kırıklığıyla başa çıkmanın tehlikeli bir yoludur. Çoğu durumda kişi duygularını düzenlemekte, ifade etmekte veya anlamakta zorluk çeker. Kendine zarar vermeyi tetikleyen duygular karmaşıktır. Örneğin, değersizlik, yalnızlık, panik, öfke, suçluluk, reddedilme, kendinden nefret etme veya cinsel veya cinsiyet kimliği konusunda kafa karışıklığı duyguları olabilir.
🔸Kendine zarar verme genellikle duyguların daha değişken olduğu ve ergenlerin artan akran baskısı, yalnızlık ve ebeveynleri veya diğer otorite figürleriyle çatışmalarla karşı karşıya kaldığı ergenlik öncesi veya erken ergenlik yıllarında başlar. Diğer risk faktörleri arasında kendine zarar veren arkadaşlara sahip olmak, travmatik bir olay yaşamak, ruh sağlığı sorunları yaşamak ve uyuşturucu veya alkol kullanımı yer alır.
Kendine zarar verme genellikle yalnızken gerçekleşir ve ciltte çoğunlukla kollarda, bacaklarda ve gövdenin ön tarafında bir iz bırakan kontrollü veya ritüel bir şekilde yapılır. Örnekler şunlardır:
• Kesici aletlerle cilde çizikler atma
• Kendini tırmalama
• Yakarak zarar verme
• Kendine vurma
• Keskin nesnelerle delme
• Saçlarını çekme
• Deriyi sıkma ve çimdikleme
🔸Kendine zarar verme anlık bir dikkat dağıtma, kontrol hissi veya gerginliğin azalmasına yol açabilirken, kendine zarar verme genellikle suçluluk, utanç ve korku gibi diğer duyguların bir seliyle takip edilir.

Çınar Psikolojik Danışmanlık

☎️ 0533 671 22 81

📍Tunalı Hilmi Caddesi 64/10 Çankaya/ANKARA

🌐 www.cinarpsikolojikdanismanlik.com
🌐 www.busracinar.com.tr

🔸Bu Ses Neden Oluşur?Bu ses genellikle geçmişte, özellikle de çocuklukta maruz kalınan eleştirilerin, yargıların ve bekl...
08/10/2025

🔸Bu Ses Neden Oluşur?
Bu ses genellikle geçmişte, özellikle de çocuklukta maruz kalınan eleştirilerin, yargıların ve beklentilerin bir yansımasıdır. Bir çocuğa sürekli “Yaramazlık yapma, utanmalısın, bu da yapılır mı?” gibi mesajlar verilirse, o çocuk büyüdüğünde kendini denetleyen, hata yapınca sertçe cezalandıran bir iç ses geliştirir. Zamanla bu ses dışardan gelen bir eleştiriden çok daha güçlü hale gelir. Çünkü kişi artık kendini dışarıdan biriyle değil, kendi içindeki sesle yargılamaya başlar.
🔸Bu Sesi Susturmak Mümkün Mü?
Cezalandırıcı iç sesi taşıyan insanlar, genellikle kendi iç dünyalarında oldukça sert, dış dünyada ise uyumlu, anlayışlı ve fedakâr görünebilir. Bu iç-dış farkı da kişiyi daha çok yorar. Ancak bu sesin fark edilmesi ve dönüştürülmesi mümkündür.
1. Sesin Farkına Var: Ne zaman seni eleştiriyor? Hangi durumlarda aktifleşiyor?
Genellikle hata yaptığında, beğenilmediğinde ya da bir şeyi “mükemmel” yapamadığında ortaya çıkıyor mu?
2. Sesin Kaynağını Tanı: Bu gerçekten senin düşüncen mi? Yoksa geçmişten taşıdığın bir yetişkinin (ebeveyn, öğretmen, bakım veren...) sesi mi?
3. Sesle Arana Mesafe Koy: “Ben başarısızım” yerine “Cezalandırıcı iç sesim şu an konuşuyor” demek bile zihinsel bir ayrışma yaratır.
4. Alternatif Bir İç Ses Geliştir: Şefkatli, destekleyici, yapıcı bir iç ses zamanla geliştirilebilir. Bunun için terapi süreci önemli bir araçtır.
5. Terapi ile Desteklen: Şema terapi bu iç sesi tanımak, kökenlerini bulmak ve dönüştürmek için çok etkili bir yaklaşımdır. Ayrıca EMDR gibi yöntemlerle, bu iç sesi oluşturan geçmiş deneyimlerin işlenmesi de mümkündür.

Çınar Psikolojik Danışmanlık

☎️ 0533 671 22 81

📍Tunalı Hilmi Caddesi 64/10 Çankaya/ANKARA

🌐 www.cinarpsikolojikdanismanlik.com
🌐 www.busracinar.com.tr

“Çocuğunuz sizi dinlemiyor mu?”🔸Aslında çocuklar “sözümüzü” değil, “duygumuzu” dinler. Onlarla iletişimde kelimelerden ç...
26/09/2025

“Çocuğunuz sizi dinlemiyor mu?”

🔸Aslında çocuklar “sözümüzü” değil, “duygumuzu” dinler. Onlarla iletişimde kelimelerden çok, hissettirdiklerimiz etkilidir.

Çocuklar, sadece söylediklerimizi değil, nasıl söylediğimizi de hissederler.
🧩 Ses tonumuz, beden dilimiz ve onlara ayırdığımız dikkat, kelimelerden çok daha etkili olur.

🔑 Küçük ipucu: Çocuğunuza bir şey anlatırken göz hizasına inin ve göz teması kurun. Bu basit yöntem, iletişiminizi çok daha güçlü hale getirir.

Çınar Psikolojik Danışmanlık

☎️ 0533 671 22 81

📍Tunalı Hilmi Caddesi 64/10 Çankaya/ANKARA

🌐 www.cinarpsikolojikdanismanlik.com
🌐 www.busracinar.com.tr

̧ocukpsikolojisi ̧ocukgelişimiveeğitimi

🔸“Bu sefer her şey çok farklı olacak.”, “Doğru insanı bulduğumu sanmıştım.” Ya da “Onlar mı beni buluyor, ben mi onları ...
23/09/2025

🔸“Bu sefer her şey çok farklı olacak.”, “Doğru insanı bulduğumu sanmıştım.” Ya da “Onlar mı beni buluyor, ben mi onları çekiyorum bilmiyorum.” gibi cümleler ilişkiler sonrasında sık kurulan cümleler haline gelebilir. Farklı bir örüntüde ilerleyeceğini tahmin ettiğimiz ilişkilerde aslında aynı döngüyü yeniden başlatıyor olabiliriz. Peki bu nasıl gerçekleşir ve neden kaynaklanır?
1.Tanıdık ama sağlıklı mı?
• Çocukken yeterince ilgi görmediyseniz, bunu hak etmediğinizi düşünerek ya da normalinin bu olduğunu varsayarak yine sizi arka plana atan insanlara ilgi duyabilirsiniz.
• Hep eleştirildiyseniz, sizi yargılayan insanlara karşı kendinizi ispat etmeye çalışabilirsiniz.
• Birini kaybettiyseniz, size sürekli “gidebilirim” hissi veren biri çok çekici gelebilir.
2.İlişkilerde “rolümüz” değişmiyor olabilir
Bir ilişki biter, bir diğeri başlar. Ama biz aynı “rol”de kalırız. Mesela:
• Hep “veren” taraf olmak
• Sınırları koruyamayan ve hayır diyemeyen taraf olmak
• Üzse ve zarar verse de, “ona iyi gelebilirim.” Diyen taraf olmak
Bu roller, geçmişte işe yaramış olabilir. Ama artık işlevselliğini kaybeder ve ihtiyaçlarınızı karşılayamamaya devam edebilirsiniz.
🔸Döngüyü nasıl değiştirebiliriz?
1. Kendinize dürüst olun. Sürekli yaşadığınız ilişki kalıplarını yazın. Hangi duygular tekrar ediyor?
2. Tetiklendiğiniz anları fark edin. Kendinizi küçük, değersiz, terk edilmiş ya da öfkeli hissettiğiniz anlarda ne oluyor?
3. Otomatik tepkilerinizi değiştirin. Hep sustuğunuz yerde bu kez kendinizi ifade edin. Kaçtığınız yerde kalın. Kalıp ısrar ettiğiniz yerde, bırakmayı deneyin.
4. Destek alın. Bu döngüler karmaşık olabilir. Bir terapistle çalışmak, kök nedenleri bulmak ve yeni yollar öğrenmek açısından çok faydalı olabilir. Şema terapi ve EMDR bu inançlar ve örüntülerle ilgili oldukça yardımcı olan terapi ekolleridir.
Çınar Psikolojik Danışmanlık

☎️ 0533 671 22 81

📍Tunalı Hilmi Caddesi 64/10 Çankaya/ANKARA

🌐 www.cinarpsikolojikdanismanlik.com
🌐 www.busracinar.com.tr

🔸Mental Load: Özellikle Kadınların Taşıdığı Görünmeyen Yük"Mental load" yani zihinsel yük, kişinin günlük yaşamı sürdüre...
01/09/2025

🔸Mental Load: Özellikle Kadınların Taşıdığı Görünmeyen Yük
"Mental load" yani zihinsel yük, kişinin günlük yaşamı sürdürebilmek adına sorumlulukları planlama, hatırlama ve yönetme süreci anlamına gelir. Fiziksel olarak bir işi yapmıyor olsak bile, yapılacak işleri sürekli akılda tutmak, organize etmek ve hatırlamak da zihinsel bir yüktür. Kadınlar (özellikle anneler ve evli kadınlar) bu yükü görünmeden, takdir edilmeden ve sürekli taşımaya eğilimlidir.
🔸Evde Görünmeyen Emek
Çoğu zaman zihinsel yük, ev işlerinden bile daha yorucu olabilir. Örneğin:
- “Çocuğun beslenme çantasına ne koyacağım?”
- “Elektrik faturası ödenmiş miydi?”
- “Haftasonu anneme gitmem gerek…”

Bu soruların cevapları eyleme dönüşmese bile zihinde sürekli bir döngü halinde döner ve en önemlisi bu yük genellikle tek taraflıdır.
🔸Zihinsel Yükün Psikolojik Etkileri
Zihinsel yük psikolojik sağlamlık adına oldukça önemlidir. Araştırmalar, uzun vadeli zihinsel yükün şu etkilerle ilişkili olduğunu gösteriyor:
- Sürekli yorgunluk ve tükenmişlik hissi
- Konsantrasyon güçlüğü
- Uyku problemleri
- Gerginlik, huzursuzluk
- Zamanla ilişki problemleri ve iletişim kopuklukları

Kadınlar çoğu zaman bilinçli olmadan bu yükü normalleştirir. Çünkü “fedakârlık”, “anne olmak”, “eş olmak” gibi toplumsal rollerle bu yük romantize edilir. Oysa bu; görünmeyen bir emek sömürüsüne dönüşebilir.
🔸Bu Yük Neden Çoğunlukla Kadınların Üzerindedir?
Bu durumun arkasında hem kültürel hem de bireysel nedenler yatmaktadır:
- Toplumsal cinsiyet rolleri: Kadınların ev içi işlerde ve bakım süreçlerinde “doğal sorumlu” görülmesi
- İçselleştirilmiş görev bilinci: “Ben ilgilenmezsem kimse ilgilenmez” inancı
- Partnerle iletişim eksikliği: Görevlerin adil paylaşılmaması veya kadının düşünce yükünün fark edilmemesi

Çınar Psikolojik Danışmanlık

☎️ 0533 671 22 81

📍Tunalı Hilmi Caddesi 64/10 Çankaya/ANKARA

🌐 www.cinarpsikolojikdanismanlik.com
🌐 www.busracinar.com.tr

🔸Z kuşağı; 1997 ile 2012 yılları arasında doğmuş bireyleri kapsar. Dijital dünyaya doğmuş bu nesil, bilgiye hızlı erişim...
17/07/2025

🔸Z kuşağı; 1997 ile 2012 yılları arasında doğmuş bireyleri kapsar. Dijital dünyaya doğmuş bu nesil, bilgiye hızlı erişim sağlasa da duygusal dünyasında yalnız ve karmaşık bir tabloya sahip olabilir. Sosyal medya, iklim krizi, pandemi, ekonomik belirsizlikler ve kültürel değişimler arasında büyüyen Z kuşağı için psikolojik dayanıklılık hayati önem taşır.
🔸Z Kuşağının Sıklıkla Yaşadığı Psikolojik Zorluklar
1. Kimlik Arayışı ve Aidiyet Duygusu:
“Ben kimim, neye aitim?” soruları sıkça dile gelir. Cinsiyet kimliği, yönelim, dünya görüşü gibi alanlarda kabul görme arzusu yüksektir.
2. Sosyal Kaygı ve Yetersizlik Hissi:
Filtrelenmiş hayatlarla dolu sosyal medya, sürekli karşılaştırma duygusunu besler. Bu da özgüveni zedeler.
3. Aileyle İletişim Sorunları:
Z kuşağı duygularını açıkça ifade etmek ister; ancak önceki kuşaklar bu dili anlamakta zorlanabilir. “Aşırı duyarlılık” olarak algılanmak sık karşılaşılan bir durumdur.
4. Gelecek Kaygısı ve Belirsizlik Toleransı:
Eğitim, meslek, yaşam tarzı seçimleri belirsizlikle doludur. Bu durum yoğun anksiyete yaratır.
🔸Z Kuşağına Nasıl Ulaşabiliriz?
• Yargılamadan dinlemek
• İlgi alanlarına hakim olmak ve onlarla bu konularda sohbet edebilmek
• Yeniliklere açık olmak
• Uygun sınırlar çizmek (ne çok katı ne de çok esnek)
• Kişisel alanlarına saygı duymak ve ortak aile dinamiğine dahil olabilmeleri için yer açmak
• Hayattan beklentileri ve meslek seçimlerinde teknolojik gelişmeler ve çağın getirileriyle birlikte değişen tabloya açık olabilmek
🔸Ne Zaman Uzmana Başvurulmalı?
Eğer çocuğunuz yoğun öfke yaşıyorsa, çok içe kapanmışsa, belirgin kişilik değişimleri gösteriyorsa ve en önemlisi sizinle artık bir şey paylaşmamaya başlamışsa bu süreçte bir uzmanla beraber psikolojik danışmanlık sürecini teklif etmek faydalı olabilir.



Çınar Psikolojik Danışmanlık

☎️ 0533 671 22 81

📍Tunalı Hilmi Caddesi 64/10 Çankaya/ANKARA

🌐 www.cinarpsikolojikdanismanlik.com
🌐 www.busracinar.com.tr

Address

Tunalı Hilmi Caddesi 64/10
Ankara

Opening Hours

Monday 10:00 - 20:00
Tuesday 10:00 - 20:00
Wednesday 10:00 - 20:00
Thursday 10:00 - 20:00
Friday 10:00 - 20:00
Saturday 10:00 - 20:00

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Psikolog Büşra Çınar posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Psikolog Büşra Çınar:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram