06/12/2025
Bazen bir şeyler yedikten sonra hissettiğimiz pişmanlık duygusu yalnızca o öğünde yaptıklarımızdan kaynaklanmaz. Bu his, uzun zamandır benimsediğimiz katı ve yorucu beslenme kurallarının bir sonucu olabilir.
Örneğin…
Tatlı yediysen mutlaka telafi etmelisin.
Ekmek fazla kaçtıysa akşam daha az yemelisin.
Hazır ürün tükettiysen birkaç gün çok dikkat etmelisin.
Daha fazla yemek = kontrolsüzlük demektir.
Bir kere “bozdun” mu, gün tamamen çöpe gider.
Bu tür düşünceler zamanla bedenimizle olan bağımızı zedeler ve iç konuşmalarımız şu hale gelmeye başlar:
“Becerebilecek gücüm yok…”
“Hep aynı hatayı yapıyorum…”
“Yeme davranışımı düzeltemiyorum…”
“Benim için düzenli beslenmek imkânsız…”
Oysa sağlıklı beslenme; hayatından sürekli bir şeyler çıkarmak, kısıtlı listeler oluşturmak ya da siyah-beyaz bir düzen içinde yaşamak demek değildir.
Gerçek beslenme; yasakladığın veya suçlu hissettiğin gıdalarla bile bir denge kurabilmek, bedeninin sinyallerini anlayabilmek ve onunla uyum içinde hareket edebilmektir.
Yemeklerle olan ilişkinizi daha yumuşak, daha anlayışlı bir zemine taşımak; suçluluk ya da iradesizlik hislerini yönetebilmeyi öğrenmek ve belli kalıplara sıkışmadan sürdürülebilir bir düzen kurmak istersen, ben her zaman yanındayım. ♡