Psikolojik Danışman Deniz Çalışkan

Psikolojik Danışman Deniz Çalışkan Psikolog

Araştırmalar, çocukları “zeki” olarak etiketlemenin düşündüğümüz kadar faydalı olmadığını gösteriyor. Zekâ övgüsü çocukl...
13/11/2025

Araştırmalar, çocukları “zeki” olarak etiketlemenin düşündüğümüz kadar faydalı olmadığını gösteriyor. Zekâ övgüsü çocuklarda performans baskısı oluşturabilir, hatalardan kaçınma eğilimini artırabilir ve başarısızlık durumunda “yeterince zeki değilim” şeklinde olumsuz bir öz değerlendirmeye yol açabilir.

Buna karşılık, çabayı takdir eden geri bildirimler çocukların öğrenme sürecine daha istekli katılmasını sağlar. Bu yaklaşım, başarısızlığı gelişimin doğal bir parçası olarak görmelerine, daha dayanıklı ve daha motive olmalarına katkıda bulunur.

Bu nedenle, çocukların gelişimini desteklerken “zekisin” gibi sabit özellik atıfları yerine “çaban fark ediliyor”, “denemeye devam ettiğin için tebrik ederim” veya “emeğin öğrenmene katkı sağlıyor” gibi süreç odaklı ifadeler kullanmak çok daha sağlıklı bir yaklaşım sunar.

6-10 yaş arası dönem, çocuk gelişiminde sıklıkla “sorunsuz” ya da “rahat” olarak görülse de, aslında kişilik oluşumunun ...
12/11/2025

6-10 yaş arası dönem, çocuk gelişiminde sıklıkla “sorunsuz” ya da “rahat” olarak görülse de, aslında kişilik oluşumunun ve benlik algısının temellerinin atıldığı çok önemli bir süreçtir. Bu yaşlarda çocuklar, sosyal çevrelerinden geri bildirim alır, başkalarıyla kendilerini kıyaslamaya başlar ve “Ben kimim?” sorusuna ilk yanıtlarını vermeye çalışırlar.

Ebeveynler ve eğitimciler için bu dönemi anlamak; çocuğun davranışlarını, duygusal iniş çıkışlarını ve bağımsızlık çabalarını daha sağlıklı bir şekilde destekleyebilmek açısından kritik öneme sahiptir.
Unutmayın, sessiz görünen bu yıllar aslında ileriki dönemdeki özgüvenin, özdeğerin ve ilişkisel güvenin temellerini oluşturur.

Hepimizin hayatında, bulutlu günlerde bile içimizi ısıtan bir “sarı kişi” vardır. ☀️O, sizi yargılamadan dinleyen, kelim...
12/11/2025

Hepimizin hayatında, bulutlu günlerde bile içimizi ısıtan bir “sarı kişi” vardır. ☀️
O, sizi yargılamadan dinleyen, kelimelere gerek kalmadan sarılan ve enerjisiyle varlığınızı hafifleten kişidir.
Onun yanında korkmadan, filtresiz ve tamamen kendiniz olabilirsiniz. 🐥

Bugün, o kişiye ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatmak için güzel bir gün.
Onu etiketleyin ve ışığıyla hayatınızı nasıl güzelleştirdiğini bilmesini sağlayın. 💛

Toplumsal cinsiyet rolleri çoğu zaman kız çocukları üzerinden tartışılırken, erkek çocukların duygusal gelişim ihtiyaçla...
09/11/2025

Toplumsal cinsiyet rolleri çoğu zaman kız çocukları üzerinden tartışılırken, erkek çocukların duygusal gelişim ihtiyaçları yeterince görünür olmayabiliyor. Bu paylaşım, yalnızca “erkek çocuklara özgüdür” iddiası ile değil; çoğunlukla göz ardı edilen bir alana dikkat çekmek amacıyla hazırlanmıştır. Buradaki ilk amaç, kız çocuklarına öğretilmesi gereken değerlerin yalnızca onlara yüklenmemesi; aynı şekilde erkek çocuklarının da ilişkisel beceriler, empati, sınır bilinci ve duygusal farkındalık konusunda desteklenmesi gerektiğini hatırlatmaktır. Bu nedenle içerikte yer alan tüm maddeler cinsiyetten bağımsız olarak her birey için geçerli evrensel psikososyal ilkeleri taşımaktadır.

Psikolojik danışma alanında yapılan çalışmalar, sağlıklı yetişkin ilişkilerinin temelinde erken dönemde öğrenilen bağlanma örüntüleri, duygu düzenleme becerileri, empati ve sağlıklı sınır koyma kapasitesinin olduğunu gösteriyor. Çocuklukta öğrenilen ilişkisel davranışların, yetişkinlikte romantik ilişkilerden sosyal iletişime kadar geniş bir alanda belirleyici olduğu bilinmektedir.

Bu içerikte ele alınan “saygı”, “tutarlılık”, “duygusal farkındalık”, “sınır koyma” ve “özdenetim” gibi unsurlar, kişinin cinsiyetinden bağımsız olarak sağlıklı ilişkilerin temel bileşenleridir. Ancak çoğu kültürde erkek çocukların duygularını ifade etmeye, kırılganlıklarını göstermeye, sorumluluk ve empati geliştirmeye teşvik edilmediği görülmektedir. Oysa bu becerilerin erken yaşlarda desteklenmesi, yetişkinlikte daha güvenli, sağlıklı ve dengeli ilişkiler kurmalarına önemli katkı sağlar.

Her bireyin, kendisini ve karşısındakini değerli gören, ilişkisel sorumluluk alan, duygularını yönetebilen ve sınırlarına saygı gösteren bir yetişkin olarak büyümesi mümkündür. Bu paylaşım da tam olarak bu farkındalığı güçlendirmeyi amaçlamaktadır.

Duygusal olgunluk; kişinin kendi duygularını tanıyabilmesi, düzenleyebilmesi ve karşısındakinin duygusal deneyimini tehd...
07/11/2025

Duygusal olgunluk; kişinin kendi duygularını tanıyabilmesi, düzenleyebilmesi ve karşısındakinin duygusal deneyimini tehdit olarak algılamadan duyabiliyor olmasıyla ilgilidir.
Olgunlaşmamış bireyler, eleştiri ya da geri bildirim karşısında “kendini savunma” ihtiyacı hisseder; çünkü bu tür durumlar onların benlik algısını sarsar.
Bu nedenle, ilişkilerde duygusal sorumluluk almak yerine savunma, inkâr veya suçlama gibi mekanizmalara başvurabilirler.

Birçok insan, sorumluluk almanın güvensiz hissettirdiği bir ortamda büyür. Çocuklukta hata yaptığında cezalandırılan, du...
05/11/2025

Birçok insan, sorumluluk almanın güvensiz hissettirdiği bir ortamda büyür. Çocuklukta hata yaptığında cezalandırılan, duygularını ifade ettiğinde suçlanan birey, yetişkin olduğunda sorumluluktan değil, o duygusal acıdan kaçar. Bu kaçınma zamanla bir “kimlik” hâline gelir.

Kendini savunmak için inkâr, bahane üretme, suçlama veya uzaklaşma gibi mekanizmalar devreye girer. Bu da duygusal olgunlaşmayı durduran görünmez bir duvar örer.
Empatik kişilerse bu duvarı hissettiklerinde, ilişkideki dengeyi korumak adına çoğu zaman kendilerinden vazgeçerler.

Ancak unutmayın; sınır koymak sevgisizlik değildir.
Kendinizi feda etmekse sevgi değildir.
Sağlıklı ilişkiler, duygusal sorumluluğun ve özfarkındalığın olduğu yerde büyür.

Empati, sınırla birleştiğinde iyileştiricidir. Sınırdan yoksun olduğunda ise yıkıcı.

Beynimiz çoğu zaman gerçeği değil, güvenli hissettiren hikâyeleri üretir. Kaçındığımız duygular, yüzleşmedikçe bizi yöne...
05/11/2025

Beynimiz çoğu zaman gerçeği değil, güvenli hissettiren hikâyeleri üretir. Kaçındığımız duygular, yüzleşmedikçe bizi yönetir. Kimliğimiz, düşündüklerimizden çok, tekrar ettiğimiz davranışlarla şekillenir.

Psikolojik iyi oluş, duyguların farkında olmakla değil, onları düzenleyebilmekle ilgilidir. Acı hayatın kaçınılmaz bir parçasıdır; ancak anlamlı bir hedef uğruna çekilen acı, bizi büyütür ve dönüştürür.

Bu farkındalıklar, danışan süreçlerinde de sıkça karşımıza çıkar. Çünkü gerçek değişim, kendimizi kandırmayı bıraktığımızda ve rahatsız edici duygularla yüzleşmeyi öğrendiğimizde başlar.

Bir çocuğun kuralları, sınırları veya gelenekleri sorgulaması; bilişsel gelişimin, eleştirel düşünmenin ve kimlik oluşum...
03/11/2025

Bir çocuğun kuralları, sınırları veya gelenekleri sorgulaması; bilişsel gelişimin, eleştirel düşünmenin ve kimlik oluşumunun doğal bir parçasıdır. Bu durum çoğu zaman “itaatsizlik” ya da “saygısızlık” olarak yorumlansa da, aslında çocuğun dünyayı anlamlandırma, neden-sonuç ilişkileri kurma ve içsel değer sistemini inşa etme çabasını yansıtır.

Koşulsuz uyum ya da sorgulamadan kabullenme, dışarıdan “uyumlu davranış” olarak algılansa da, uzun vadede bireyin öz düşünme becerisini zayıflatabilir. Oysa sağlıklı gelişim; çocuğun, otoriteyle körü körüne çatışmadan ama düşünerek, anlayarak ve sorgulayarak kendi bakış açısını oluşturabilmesiyle mümkündür.

Zamanla unuttuğumuz bazı küçük nezaket kuralları var…Oysa ilişkilerimizi daha sıcak, daha güvenli ve daha saygılı kılan ...
27/10/2025

Zamanla unuttuğumuz bazı küçük nezaket kuralları var…
Oysa ilişkilerimizi daha sıcak, daha güvenli ve daha saygılı kılan tam da bu küçük ayrıntılar.

İnsan olmanın özü, incelikte gizli.
Kapıyı kapatmadan önce birine yol vermekte, teşekkür etmeyi unutmamakta, bir sırrı kendine saklayabilmekte.

Gerçek iyilik hâli, başkalarıyla değil, önce kendinle kurduğun ilişkide başlar.

Yalnızlık, çoğu zaman olumsuz bir durum gibi algılanır. Oysa insan, bazen kendine en iyi yalnızken yaklaşabilir.Yanlış i...
26/10/2025

Yalnızlık, çoğu zaman olumsuz bir durum gibi algılanır. Oysa insan, bazen kendine en iyi yalnızken yaklaşabilir.
Yanlış ilişkiler içinde “birlikte olma” hâli, çoğu zaman gerçek bir bağ kurmaktan çok daha yorucudur.

Sağlıksız arkadaşlıklar, sınır ihlalleri, duygusal manipülasyonlar ya da sadece “boşluk doldurma” amacıyla kurulan ilişkiler; kişiyi yalnızlıktan değil, özünden uzaklaştırır.

Gerçek iyilik hâli, başkalarıyla değil, önce kendinle kurduğun ilişkide başlar.

😂
26/10/2025

😂

Address

Öğretmenevleri Mahallesi 922 Sk. No: 1/2
Antalya
07070

Opening Hours

Monday 09:00 - 21:00
Tuesday 09:00 - 21:00
Wednesday 09:00 - 21:00
Thursday 09:00 - 21:00
Friday 09:00 - 21:00
Saturday 09:00 - 21:00
Sunday 11:00 - 17:00

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Psikolojik Danışman Deniz Çalışkan posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram