Psikolojik Danışman Deniz Çalışkan

Psikolojik Danışman Deniz Çalışkan Psikolog

Bazı bireyler, ilişkilerinde sürekli “iyi”, “uyumlu” ve “fedakâr” olmayı adeta bir zorunluluk gibi hissederler. Bu eğili...
10/12/2025

Bazı bireyler, ilişkilerinde sürekli “iyi”, “uyumlu” ve “fedakâr” olmayı adeta bir zorunluluk gibi hissederler. Bu eğilim; çocuklukta öğrenilen bakım verme kalıpları, koşullu sevgi deneyimleri, reddedilme veya çatışma korkusu gibi köklü süreçlere dayanabilir. Zamanla kişi, kendi ihtiyaçlarını tanımayı ve onlara alan açmayı ikinci plana atarak başkaları için “olması gereken” kişiye dönüşür.

Araştırmalar, aşırı uyum ve onay arayışının, öz-değer algısını zayıflattığını, kişilerarası sınırları bulanıklaştırdığını ve uzun vadede tükenmişlik, anksiyete ve duygusal yorgunluk riskini artırdığını gösteriyor. Başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurmanın temel koşulu ise her zaman kendimizle kurduğumuz ilişkiyi güçlendirmekten geçiyor.

Kendi ihtiyaçlarımızı fark etmek, hayır diyebilmek, duygularımızı açıkça ifade etmek ve öz-sevgi geliştirmek; “iyi insan” olmayı bırakmak değil, kendimize zarar vermeden iyi kalabilmeyi öğrenmek demektir.

Unutmayın:
Sağlıklı sınırlar bencillik değildir.
Kendinizi öncelemek başkalarını daha az sevdiğiniz anlamına gelmez.
En sürdürülebilir iyilik, insanın önce kendisine gösterdiği iyiliktir.

Gerçek huzur, hayatı sadeleştirdiğinizde ortaya çıkar.Anlamlı bağlara, bedeninize ve zihninize iyi gelen anlara yöneldiğ...
27/11/2025

Gerçek huzur, hayatı sadeleştirdiğinizde ortaya çıkar.
Anlamlı bağlara, bedeninize ve zihninize iyi gelen anlara yöneldiğinizde, yaşam hem hafifler hem de daha doyumlu bir hâl alır.

Sağlıklı yetişkinlik; duyguları düzenleyebilme, davranışların sorumluluğunu alabilme ve ilişkilerde suçlayıcı olmayan bi...
26/11/2025

Sağlıklı yetişkinlik; duyguları düzenleyebilme, davranışların sorumluluğunu alabilme ve ilişkilerde suçlayıcı olmayan bir dil kullanabilme kapasitesiyle tanımlanır. Araştırmalar, öz-sorumluluk ve özür dileme becerisinin gelişmiş olduğu ilişkilerde hem güvenin hem de duygusal yakınlığın arttığını gösteriyor.

Kişi, kendi payını görebildiğinde iletişim çatışma üretmez; düzenler, iyileştirir ve bağ güçlendirir. Gerçek olgunluk da tam burada başlar: Kimseyi küçültmeden, kendi davranışının sorumluluğunu üstlenebilmekte.

Bilinçli farkındalık ve duygusal olgunluk çalışılabilir, geliştirilebilir becerilerdir.

Depresyon, yalnızca “moral bozukluğu” değildir.Dünya Sağlık Örgütü (ICD-11) ve Amerikan Psikiyatri Birliği (DSM-5) taraf...
24/11/2025

Depresyon, yalnızca “moral bozukluğu” değildir.
Dünya Sağlık Örgütü (ICD-11) ve Amerikan Psikiyatri Birliği (DSM-5) tarafından açıkça hastalık/bozukluk olarak tanımlanır.
Biyolojik temelleri, nörokimyasal değişimleri ve işlevselliği etkileyen klinik yapısıyla, tıbbi ve psikoterapötik müdahaleye yanıt veren bir tablodur.
Bu nedenle depresyonu bir “tercih”, “zayıflık” ya da “kişisel özellik” olarak görmek, hem bilimsel olarak hatalıdır hem de kişilerin yardım alma süreçlerini geciktirir.

Kaynak: DSM-5 & ICD-11

Depresyon, isteksizlik ya da kötü bir tavır değil; kendiliğinden ortaya çıkan derin ve karmaşık bir hastalıktır.Hiç izin...
23/11/2025

Depresyon, isteksizlik ya da kötü bir tavır değil; kendiliğinden ortaya çıkan derin ve karmaşık bir hastalıktır.
Hiç izin sormadan vücuduna ve zihnine yerleşir.

Bazen seni bitkin bırakır, bazen bir anlığına toparlanırsın ve fark etmeden yeniden dibe çekildiğini hissedersin.
Dışarıdan bakan çoğu kişi bunu anlayamaz; çünkü içeride büyük bir boşluk varken bile gülümsemeyi öğrenmişsindir.

Ne “heves” ne de birkaç güzel söz depresyonu ortadan kaldırmaz.
Fotoğraflarda gülebilir, dışarıdan “iyi” görünebilir ama içeride hâlâ kırgın hissedebilirsin.
Depresyon sessizdir; bu yüzden anlaşılması zor, fark edilmemesi ise çok kolaydır.

Ama iyileşebilir.
Eşlik eden biri, güvenli bir alan, yargılanmadan duyulmak, tedavi ve destek…
İyi olmak için güçlü görünmek zorunda değilsin. Bir şey kanıtlamak zorunda da değilsin.
Sadece insan oluşundan, gerçek bir yerden duyulmaya ihtiyacın var.

Bazı insanlar başkalarına empatiyle bakar; bazıları ise sadece kıyaslayarak…Basit bir davranış bile çok şeyi açığa çıkar...
23/11/2025

Bazı insanlar başkalarına empatiyle bakar; bazıları ise sadece kıyaslayarak…
Basit bir davranış bile çok şeyi açığa çıkarır:
Kimin gerçekten ilgilendiğini, kimin de sadece ölçüp biçmeye çalıştığını.

Ve o an anlarsın ki her bağ aynı yerden kurulmaz, her bakış aynı niyetle doğmaz.

Kimi insanlar içtenlikle verir; hesap yapmadan, karşılık beklemeden.
Çünkü onların hareket noktası eksiklik değil; içlerindeki bolluktur.
Ama biri sadece karşılaştırmak için bakıyorsa, aldığı şeyden keyif alamaz.
Verdiklerini ve aldıklarını sürekli tartarak yaşar ve bu terazide en önemli şeyi kaybeder: bağı.

Bu farkı ayırt etmeyi öğren.
Rekabetle değil, şefkatle bakan insanların yanında ol 🤍

Yüksek işlevli DEHB, kişinin dışarıdan “başarılı”, “düzenli” veya “idare ediyor” gibi görünmesiyle, yaşadığı içsel zorlu...
21/11/2025

Yüksek işlevli DEHB, kişinin dışarıdan “başarılı”, “düzenli” veya “idare ediyor” gibi görünmesiyle, yaşadığı içsel zorlukların hafif olduğu anlamına gelmez.
Birçok kişi, görünürdeki işlevselliğin altında ciddi bir zihinsel yük, yorgunluk ve duygusal dalgalanmalar taşıyabilir.

Bu paylaşım, tanı koymak amacıyla hazırlanmış bir içerik değildir.
DEHB her bireyde farklı şekilde görülebilir ve belirtilerin şiddeti kişiden kişiye değişir.
Fakat özellikle geç tanı alan yetişkinlerde; maskelenme, aşırı telafi, tükenmişlik, dalgalı performans ve sahtekârlık hissi gibi deneyimler oldukça yaygındır.

DEHB; “yeterince çabalamama” veya “kişisel yetersizlik” meselesi değildir.
Nörogelişimsel bir farklılıktır ve doğru destek, eğitim, çevresel düzenlemeler ve gerekirse profesyonel müdahale ile yönetilebilir.

Kendinizi bu özelliklerin içinde görüyorsanız, yalnız olmadığınızı bilmenizi isterim.
Görünmeyen bir yük taşıyor olabilirsiniz; bu yükü tanımak ise iyileştirici bir ilk adımdır. 💛

Çocuklarınıza özgüvenin yüksek sesle ilan edilen bir şey değil, sağlam temellere dayanan bir iç denge olduğunu öğretin.Ö...
17/11/2025

Çocuklarınıza özgüvenin yüksek sesle ilan edilen bir şey değil, sağlam temellere dayanan bir iç denge olduğunu öğretin.

Önemli olan bir odadaki “en iyi” olmak değil; artık kendini başkalarıyla kıyaslama ihtiyacı duymamaktır.

Çünkü kıyaslamayı bıraktıklarında, başkasının fikrine göre büyüyüp küçülmeyen, kendine özgü sessiz bir öz güven gelişir.

Gerçek özgüven sakindir. Kimseyi geride bırakmadan ilerlemelerine, kendi zamanlarında, kendi ritimlerinde ve kendi oluşlarında varlıklarını hissetmelerine izin veren bir duruştur.

Ne kovalamaya ihtiyaçları vardır, ne rekabet etmeye, ne de kendilerini kanıtlamaya.

Onlar zaten kendi yollarında, kendi ışıklarıyla, kendi açılımlarında ve kendi hızlarında ilerliyorlar…

Ve bu onlar için fazlasıyla yeterlidir.

Bir ilişkiyi bitirmek her zaman duyguların bittiği anlamına gelmez. Bazen insanlar hâlâ çok sevseler bile, kendilerini y...
17/11/2025

Bir ilişkiyi bitirmek her zaman duyguların bittiği anlamına gelmez. Bazen insanlar hâlâ çok sevseler bile, kendilerini yıpratan, ihtiyaçlarını karşılamayan veya duygusal olarak inciten bir bağdan uzaklaşmayı seçer. Bu, “vazgeçmek” değil; öz saygının, psikolojik sınırların ve duygusal iyileşme ihtiyacının fark edilmesidir.

Sağlıklı ilişkiler, yalnızca sevgiyle değil; karşılıklı saygı, güven, emek ve duygusal güvenlikle sürdürülebilir. Bir kişi, kendi ruh sağlığını korumak için geri çekildiğinde, aslında “kendine iyi bakma” becerisini göstermiş olur.

Bu karar kolay değildir; ancak bireyin kendi değerini fark etmesi, ilişkisel süreçlerde en güçlü dönüm noktalarından biridir.

Araştırmalar, çocukları “zeki” olarak etiketlemenin düşündüğümüz kadar faydalı olmadığını gösteriyor. Zekâ övgüsü çocukl...
13/11/2025

Araştırmalar, çocukları “zeki” olarak etiketlemenin düşündüğümüz kadar faydalı olmadığını gösteriyor. Zekâ övgüsü çocuklarda performans baskısı oluşturabilir, hatalardan kaçınma eğilimini artırabilir ve başarısızlık durumunda “yeterince zeki değilim” şeklinde olumsuz bir öz değerlendirmeye yol açabilir.

Buna karşılık, çabayı takdir eden geri bildirimler çocukların öğrenme sürecine daha istekli katılmasını sağlar. Bu yaklaşım, başarısızlığı gelişimin doğal bir parçası olarak görmelerine, daha dayanıklı ve daha motive olmalarına katkıda bulunur.

Bu nedenle, çocukların gelişimini desteklerken “zekisin” gibi sabit özellik atıfları yerine “çaban fark ediliyor”, “denemeye devam ettiğin için tebrik ederim” veya “emeğin öğrenmene katkı sağlıyor” gibi süreç odaklı ifadeler kullanmak çok daha sağlıklı bir yaklaşım sunar.

6-10 yaş arası dönem, çocuk gelişiminde sıklıkla “sorunsuz” ya da “rahat” olarak görülse de, aslında kişilik oluşumunun ...
12/11/2025

6-10 yaş arası dönem, çocuk gelişiminde sıklıkla “sorunsuz” ya da “rahat” olarak görülse de, aslında kişilik oluşumunun ve benlik algısının temellerinin atıldığı çok önemli bir süreçtir. Bu yaşlarda çocuklar, sosyal çevrelerinden geri bildirim alır, başkalarıyla kendilerini kıyaslamaya başlar ve “Ben kimim?” sorusuna ilk yanıtlarını vermeye çalışırlar.

Ebeveynler ve eğitimciler için bu dönemi anlamak; çocuğun davranışlarını, duygusal iniş çıkışlarını ve bağımsızlık çabalarını daha sağlıklı bir şekilde destekleyebilmek açısından kritik öneme sahiptir.
Unutmayın, sessiz görünen bu yıllar aslında ileriki dönemdeki özgüvenin, özdeğerin ve ilişkisel güvenin temellerini oluşturur.

Address

Öğretmenevleri Mahallesi 922 Sk. No: 1/2
Antalya
07070

Opening Hours

Monday 09:00 - 21:00
Tuesday 09:00 - 21:00
Wednesday 09:00 - 21:00
Thursday 09:00 - 21:00
Friday 09:00 - 21:00
Saturday 09:00 - 21:00
Sunday 11:00 - 17:00

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Psikolojik Danışman Deniz Çalışkan posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram