Nuray Ardıç

Nuray Ardıç Nefes ile Dönüştürücü Yaşam koçu & Aile Danışmanı & Sosyolog

30/10/2025

Sessizlik bazen ilgisizlik değil, duygusal bir savunmadır.
Birçok çift bu sahneyi ilişkilerinde defalarca yaşar.

Biri konuşmak ister, diğeri susar.
Biri yakınlaşmak ister, diğeri uzaklaşır.

Ama çoğu zaman sessizlik "umursamamak" değil, duygusal olarak baş edememektir.
Bazı insanlar, özellikle erkekler, kültürel öğretiler nedeniyle duygularını ifade etmeyi değil, bastırmayı öğrenerek büyür. Ve o an geldiğinde — yani duygusal yoğunluk yükseldiğinde — sistemleri “donar” ve tepkisiz kalırlar.

Partnerinizin sessizliği sizi reddedilmiş hissettirebilir.
Ama bazen o sessizlik, duygusal olarak kendini toparlama çabasıdır.

İşte tam bu noktada, biri baskı kurdukça diğeri kaçar; bu da kolayca bir kısır döngüye dönüşür
ve zamanla çiftleri birbirinden uzaklaştırır.

Bu sorunu çözmek “konuşmakta ısrar etmekten” çok, duygusal alan tanımakla başlar. 💫

Ve videoda da gördüğümüz gibi, üstüne gitmek çözüm getirmez. Asıl etkili olan, biraz zaman tanımak ve sonrasında, keyifli bir sohbet ortamında, suçlamadan ve yargılamadan konuyu sakin bir şekilde konuşabilmektir.

Çünkü gerçek yakınlık, partneri savunmaya itmeden, onun iç dünyasını anlamaya çalışmakla kurulabilir. 🤍

̇

29/10/2025

Mısırlı psikiyatr ve aktivist Nawal El Saadawi, evrensel eğitim sisteminin gençlerden çaldığı sorgulama ve yaratıcılığa parmak basıyor.

Hayatımızın çok büyük bir kısmının geçtiği okullarda eğitim sistemi, sorgulatarak öğretmek yerine, süregelen ve kabullenilmiş bilgileri gelecek nesillere aktarmaya devam ediyor.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

28/10/2025

"Partnerinin senden en çok ihtiyaç duyduğu şey, aslında senin en büyük yarana dokunur.” İlk anda kulağa sert geliyor ama ilişkilerde sıkça gördüğümüz bir gerçek bu. Çoğu zaman partnerimizin bizden istedikleri, bizim çocuklukta eksik kaldığımız, acı veren yerlerimize temas eder. Birinin sadece dinlemeni istemesi, “reddedilme” şemanı harekete geçirebilir; çünkü o yakınlık talebi, geçmişte kimsenin duygularını duymadığı anları hatırlatır. Ya da biri “biraz yalnız kalmak istiyorum” dediğinde, içindeki küçük çocuk hemen alarm verir; terk edilme hissiyle.

İlişkilerdeki çatışmaların çoğu, aslında şimdiki zamandaki iki yetişkinin değil, geçmişte yaralanmış iki çocuğun teması gibidir. Partnerimizin ihtiyaçları bu yüzden bazen tehdit gibi hissedilir; çünkü bilinçdışı bir yerde “tekrar o acıyı yaşayacağım” korkusu vardır. Bu, sevgiye kapalı olduğumuz anlamına gelmez. Aksine, sevgi çoğu zaman bizi iyileşmemiş yaralarımıza götürür.

Sinir sistemi düzeyinde baktığımızda da, bu tepkiler birer savunmadır. Beden “tehlike” algıladığında donma, kaçma ya da saldırma tepkisini devreye sokar. Oysa aslında o anda gerçek bir tehlike yoktur; yalnızca geçmişin yankısı vardır.

Belki de ilişkiler bu yüzden büyütür insanı. Çünkü her yakınlık, bir aynadır. Partnerimizin ihtiyaçları bazen fazla, bazen yorucu gelir ama o aynaya bakabildiğimizde, içimizde hâlâ görülmeyi bekleyen o küçük tarafla karşılaşırız. Ve orada, ilk kez gerçekten bir şefkat başlar 🌸

değildir

27/10/2025

Fakirlikten Kurtulmak İstiyorsan, Bu 3 Enerji Kaçağını Durdur! ⚠️
Hep bir şeyler eksik, para tutunamıyor, bolluk sana gelmiyor mu?
Belki de fark etmeden enerjini sabote eden 3 alışkanlık seni geri çekiyor…

🔸 Dağınık yaşam alanı → Evin kaotikse, zihin de dağılır. Enerji akışı tıkanır, bolluk kapıyı çalmaz.
🔸 Sürekli şikâyet → Ağzından çıkan her kelime frekans yayar. Negatif söylem = negatif gerçeklik.
🔸 Gece geç saatlere kadar uyanık kalmak → Ruhsal bedenin iyileşme saatini kaçırırsan, hayat dengeden çıkar.

🌿 Unutma: Zenginlik sadece banka hesabında değil, enerji alanında başlar.
Feng Shui’nin kadim öğretisi der ki: “Evini toparla, hayatın toparlansın.”

Evin, zihnin, bedenin aynı frekansla titreşmeli.
Enerjini düzenle, hayatın senin için akmaya başlasın.

💬 Sen en çok hangisinde kendini buldun? Yoruma yaz, birlikte fark edelim.



23/10/2025
22/10/2025

Çocuklukta mutsuz bir ailede büyümek, bazen bilinçdışı bir şekilde bize tanıdık olanı ‘sevgi’ zannetmemize yol açar.

Bu yüzden, kişi farkında olmadan geçmişte yaralandığı dinamikleri eş seçiminde yeniden kurabilir. Psikolojide buna ‘tekrarlama zorlantısı’ denir.
Bazen; ‘İnsan kaderini seçerken, aslında alışkanlıklarını seçer.’ Bu yüzden sağlıklı bir seçim, önce kendi içimizde iyileşmeyi gerektirir.

.

21/10/2025

Çocuğunuza verdiğiniz her karar, aslında ona öğrettiğiniz bir değerdir.
“Herkes yapıyor” diye hareket etmek, gelecekte çok daha büyük yanılgılara kapı aralayabilir.
Popülizm değil, değerler yol gösterici olmalı...

( 📽: The Balance Theory Podcast & Saliha Afridi )


19/10/2025

Videoya eklemeyi unuttuğum bilgi: alan 3200 fare için tasarlanmış.

"Aç ayı oynamaz" lafı tamamen safsata... Aç ayı, karnını doyurmak için neler yapmaz... Tok ayı semirmek için uzanıp keyifli uyku çeker.
______________________
Psikoloji, insanın davranışlarının kaynağını, sebeplerini anlamaya çalışır.
______________________
Nedir bizi harekete geçiren şey? Motivasyon? Stres? Bir sürü sebebi var. Ancak insan gibi sosyal canlılar için diğerlerinden farklı bir durum var: ANLAM - AMAÇ... Bunu yitirdiğimizde yaşayan bir ölüye dönüşüyoruz. John Calhoun 1972 yılında, gezegenin rejimi sürerse, insanlığın sonunun nasıl geleceğini görmüş.
_______________________
Hani ne diyor anne babalar? "Benim yoktu, çocuğum eksik kalmasın" iyi hoş da bunu durduk yere elde etmesin. Çaba gösterip hak etsin... Ondan sonra otomat butonlarına basan farelere dönüşürler. Butonlar çalışmadığı zaman da aç kalırlar.
_______________________
İlişkiler çağımızda çabuk tükeniyor. İnsan enflasyonu var. Nasılsa seçenek bol. Olmadı mı ex, bas butona next... Köksüz, aidiyetsiz, haz odaklı...

"Bugünlere birlikte yetine yetine geldik. Şimdi aksıra tıksıra tüketiyoruz"
.

18/10/2025

Her şey senin elinde...

17/10/2025

Bu, asırlardır görmezden gelinen kadın emeğinin nihayet görünür oluşu. Paris Paloma’nın Labour şarkısı, yalnızca bir melodi değil, kadınların yüzyıllardır susturulan sesinin kolektif bir yankısı.

Her söz, ev içindeki görünmez işlerin ağırlığını, sabır adı altında bastırılan çığlıkları, tek başına taşınan yükleri anlatıyor. "Therapist, mother, maid…" diye sıralanan roller, kadının tek başına omuzladığı tüm yükleri gözler önüne seriyor. Bu şarkı, sessizliğin değil öfkenin, yorulmuşluğun değil uyanışın melodisi.

Labour, kadınlara kendi gücünü hatırlatan bir manifesto. Artık suskunluk yok, artık sabır değil; bu, zincirlerin kırıldığı bir isyan. Ve bu isyan sadece bir şarkı değil, yeni bir çağın yükselen sesi.

_____________________________________________________

Address

Türkiye/Antalya
Antalya

Telephone

+905453698364

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Nuray Ardıç posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Nuray Ardıç:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram