“Tetik nokta” kavramı kavramı 150 yıldan beri, “yansıyan ya da yer değiştirmiş ağrı” kavramı ise 1938’den beri bilinmektedir. 1843’te Frorieb “ağrılı ve gergin kas bandı” terimini kullanmıştır. Adler ise 1900’de “yansıyan ağrıdan” bahsetmiştir. “Miyogelose” kelimesi ilk kez 1931’de M. Lange tarafından kullanılmıştır. Ancak, kaslardan kaynaklanan myofasial ağrının varlığını ve önemini fark eden kişiler arasında Janet Travell öncü olarak kabul edilir. Travell’in tanı ve tedavi konusundaki devrimsel yaklaşımları, oldukça yaygın olan tetik nokta ağrılarına derman olmuş, milyonlarca insanın ağrıları son bulmuştur. Travell ve Simons, ağrı kliniklerinde yaptıkları araştırmada; ağrıların % 93’ünde tetik noktaları bulmuş, %85’inde de tek neden olarak bunları görmüştür. Trigger point, diğer adıyla tetik nokta: Kas fibrillerinin normal fonksiyonel ilişkisinin bozulduğu alandaki hassasiyetin bölgesel bir dağılım karakterinde olduğu ağrılı kas alanıdır. Tetik noktalar, kası zayıf ve gergin hale getirerek etkiler. Bulundukları kas grubunda güçlü kasılmalara neden olur. Devamlı kasılma halinde olan kaslar kemiklere de baskı uygulayarak komşu eklemlerde de bu belirtilerin ortaya çıkmasına neden olur ve komşu bölgenin kan dolaşımını bozar. Dolaşımdaki oksijenin ve metabolizmanın ihtiyaç duyduğu besinlerin azalması ve metabolik artıkların yığılmaya başlaması nedeniyle kişi ağrı sürecine girer. Herhangi bir müdahalede bulunulmadığı takdirde tetik noktalar aylar hatta yıllarca kişinin dayanılmaz ağrılara maruz kalmasına neden olur. Tetik noktalar parmakla hissedilebilen fiziksel bir olaydır. Eğer tetik noktalar yüzeye yakınsa hassas parmaklar, onu etraftaki dokudan daha sıcak olarak hisseder. Metabolik faaliyet artışına bağlı bu ısı farkı ölçülebilir. Tetik noktaların önemli bir özelliği de ağrıya neden olmadan yıllarca sessiz kalabilmeleridir. Yapılan araştırmalarla; sessiz tetik noktaların yıllar içinde birikip ileri yaşlarda belirgin ağrılara yol açabildiği anlaşılmıştır. Sessiz tetik noktalar, sürekli kas gerilimine neden olarak gençlerde de kas bağlantı yerlerinde kronik ağrılara yol açabilmektedir. Kuvvet uygulandığında çok ağrılı olabilen bu sessiz noktalar, en ufak gerilme ve zorlanmayla dahi aktif olabilir. Aktif ve sessiz tetik noktalar, uygulanan baskıya ağrıyla yanıt verir. Tetik noktalar, kasları kısa ve sert hale getirerek eklem hareketlerinin kısıtlanmasına ve diğer kaslarda da spazmlara neden olabilirler. Gerilme ve kasılma tetik noktaları rahatsız ederek ağrıyı arttırır ve bu kişide hareket etmeye karşı isteksizlik oluşturur. Boynunuz ağrıyorsa boynunuzu çeviremezsiniz, omzunuz ağrıyorsa kolunuzu kaldıramazsınız. Bu vücudun oluşturduğu koruyucu doğal bir yanıttır. Ancak bu olay başka kasların yükü devralmasına yol açar. Sonuç olarak yardımcı kaslara daha önce yapmaya alışık olmadığı işten dolayı aşırı yük biner ve kısa sürede o kaslarda da tetik noktalar oluşup tüm kol ve bacak veya vücudun yarısı olaya karışır. Tetik noktalar/Trigger Points, kasları kısa ve sert hale getirerek kronik ağrıların temelinde yatan en önemli etmenlerden biri olmasına rağmen özellikle ülkemizde pek bilinmemektedir.