Prof. Dr. Bülent Dinç Muayenehanesi

Prof. Dr. Bülent Dinç Muayenehanesi İzsiz (Kapalı Yöntemle) Tiroid ve Paratiroid Operasyon Ekibi

Paratiroid BeziProf. Dr. Bülent Dinç
17/11/2025

Paratiroid Bezi

Prof. Dr. Bülent Dinç

Paratiroid Bezi, büyüklüğü pirinç tanesi kadar olan, boynumuzda guatr (tiroid) bezinin çevresinde bulunan kalsiyum dengemizi koruyan küçük bezlerdir.

Meme apsesi; memede iltihap birikmesi sonucu gelişen, ağrılı ve genellikle ateşle seyreden bir enfeksiyondur.En sık emzi...
17/11/2025

Meme apsesi; memede iltihap birikmesi sonucu gelişen, ağrılı ve genellikle ateşle seyreden bir enfeksiyondur.

En sık emzirme döneminde görülse de emzirmeyen kadınlarda veya kronik inflamatuvar hastalığı olan kişilerde de ortaya çıkabilir. Tanı konduğunda en sık sorulan sorulardan biri, tedavide yalnızca antibiyotik kullanımının yeterli olup olmayacağıdır.

‼️Meme apsesi tedavisinde antibiyotik tedavisi her zaman başlanır ancak tek başına yeterli olmayabilir. Çünkü apse oluştuğunda dokunun içinde sınırlı bir iltihap birikimi vardır ve antibiyotiklerin bu kapsüllü bölgeye etkin şekilde ulaşması genellikle zordur. Bu nedenle çoğu olguda cerrahi ya da girişimsel bir boşaltma işlemi gerekir.

🔸Eğer apse küçük, erken dönemde fark edilmiş ve henüz belirgin bir kapsül yapısı oluşturmamışsa antibiyotik tedavisi bazı hastalarda yeterli olabilir. Ancak klinik olarak hassasiyet, kızarıklık, şişlik ve ateş gibi belirgin enfeksiyon bulguları varsa sadece ilaç tedavisiyle iyileşme beklemek hatalı olur. Geciken boşaltım işlemi, enfeksiyonun yayılmasına ve meme dokusunda kalıcı hasara yol açabilir.

Cerrahi müdahale genellikle lokal anestezi altında, küçük bir kesi ile apsenin boşaltılması şeklinde yapılır. Bazı durumlarda, ultrason eşliğinde iğne aspirasyonu da tercih edilebilir. Hangi yöntemin kullanılacağı apsenin büyüklüğüne, yerine ve hastanın genel durumuna göre belirlenir.

•••
🩺Prof. Dr. Bülent Dinç
Genel Cerrahi Uzmanı
🌐www.drbulentdinc.com
☎️+(90) (242) 505 83 00
📞+(90) (501) 333 83 00
📍Konyaaltı | ANTALYA
•••

14/11/2025

Kronik hipokalsemi, kanda kalsiyum düzeyinin sürekli olarak normalin altında seyretmesidir. Bu durum, sıklıkla tiroid veya paratiroid cerrahisi sonrası gelişir. Cerrahi sırasında paratiroid bezlerinin zarar görmesi ya da çıkarılması, kalsiyum dengesini bozan en yaygın nedenlerden biridir.

🔺Tedavide temel hedef, kan kalsiyum düzeyini güvenli bir aralıkta tutmaktır. Bunun için kalsiyum takviyeleri genellikle günlük olarak kullanılır. Bununla birlikte, tek başına kalsiyum yeterli olmaz; aktif D vitamini (örneğin kalsitriol) desteği de gerekir. Çünkü D vitamini, bağırsaklardan kalsiyum emilimini artırarak tedavinin etkinliğini belirler.

Tedavi süreci, sabit dozlarla ilerleyen bir plan değildir. Kalsiyum seviyeleri zamanla değişebilir. Bu nedenle hastalar düzenli aralıklarla kan testleriyle izlenmelidir. Özellikle serum kalsiyum, fosfor, magnezyum ve PTH (parathormon) düzeyleri takip edilir. Ayrıca idrarda kalsiyum atılımı da izlenerek böbrek taşı gibi komplikasyonların önüne geçilir.

🌿Bazı hastalarda kalsiyum ihtiyacı zamanla azalabilir. Ancak uzun süreli yüksek doz kalsiyum kullanımı da risklidir. Bu yüzden tedavi planı her hasta için bireyselleştirilir ve gereksiz yüklenmeden kaçınılır. Hastanın beslenme düzeni, böbrek fonksiyonları ve eşlik eden hastalıkları da dikkate alınarak doz ayarlamaları yapılır.

Amaç, semptomları kontrol altına almakla kalmayıp hastanın yaşamını güvenli ve konforlu şekilde sürdürebilmesini sağlamaktır.

•••
🩺Prof. Dr. Bülent Dinç
Genel Cerrahi Uzmanı
🌐www.drbulentdinc.com
☎️+(90) (242) 505 83 00
📞+(90) (501) 333 83 00
📍Konyaaltı | ANTALYA
•••

Aramızdan ayrılışının yıl dönümünde, fikirleriyle hala yolumuzu aydınlatan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı, minnet ve...
10/11/2025

Aramızdan ayrılışının yıl dönümünde, fikirleriyle hala yolumuzu aydınlatan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı, minnet ve özlemle anıyoruz. Bize emanet ettiği Cumhuriyet’e ve çağdaş değerlere kararlılıkla sahip çıkmaya devam edeceğiz.

İleri yaş, cerrahi karar verirken dikkat edilmesi gereken önemli bir faktördür. Ancak 65 yaş üzeri her hasta için tiroid...
07/11/2025

İleri yaş, cerrahi karar verirken dikkat edilmesi gereken önemli bir faktördür. Ancak 65 yaş üzeri her hasta için tiroid ameliyatı “yüksek riskli” kabul edilmez. Ameliyatın gerekliliği, yalnızca yaşa değil; hastanın genel sağlık durumuna, tiroid hastalığının türüne ve oluşturduğu riske göre değerlendirilir.

🔷Guatr, tiroid nodülleri veya tiroid kanseri gibi durumlarda cerrahi tedavi çoğu zaman zorunludur. Eğer nodül büyüyerek nefes darlığına, yutma güçlüğüne veya ses değişikliğine yol açıyorsa ya da biyopsi sonucu kanser şüphesi içeriyorsa yaşa bakılmaksızın ameliyat gündeme gelir. Bu noktada asıl değerlendirme, hastanın sistemik hastalıklarının (örneğin kalp, tansiyon, diyabet gibi) kontrol altında olup olmadığıdır.

🔷Modern cerrahi teknikler ve anestezi yöntemleri sayesinde, yaşlı hastalar da güvenli şekilde ameliyat edilebilmektedir. Önemli olan ameliyat öncesinde hastayı çok yönlü değerlendirmek, riskleri en aza indirmek ve deneyimli bir cerrahi ekip ile süreci yönetmektir. Özellikle tiroid cerrahisinde deneyim, komplikasyonların önlenmesinde belirleyici rol oynar.

👉65 yaş üstü hastalarda, ses tellerine giden sinirin korunması ve kalsiyum dengesi gibi konulara daha dikkatli yaklaşmak gerekir. Bu olası riskler bilindiğinde ve gerekli önlemler alındığında ameliyat sonrası süreç çoğu hastada sorunsuz ilerler.

Önemli olan her hastayı bireysel olarak değerlendirmek ve karar sürecini titizlikle yönetmektir. 🌸

•••
🩺Prof. Dr. Bülent Dinç
Genel Cerrahi Uzmanı
🌐www.drbulentdinc.com
☎️+(90) (242) 505 83 00
📞+(90) (501) 333 83 00
📍Konyaaltı | ANTALYA
•••

Kesi yeri fıtığı, daha önce ameliyat geçirmiş bir hastada, karın duvarındaki kesi hattından bağırsak ya da karın içi org...
03/11/2025

Kesi yeri fıtığı, daha önce ameliyat geçirmiş bir hastada, karın duvarındaki kesi hattından bağırsak ya da karın içi organların dışarı doğru çıkmasıyla oluşur. Bu durum, cerrahlar için sık karşılaşılan bir komplikasyondur.

👉Her kesi yeri fıtığı hemen ameliyat gerektirmez ancak ne zaman müdahale edilmesi gerektiğini belirlemek, ciddi sonuçların önüne geçmek açısından kritik önem taşır.

🔺Ağrı, şişlik ve günlük yaşam kalitesini etkileyen fiziksel rahatsızlıklar varsa cerrahi seçenek değerlendirilmelidir. Özellikle fıtık zamanla büyüyorsa ya da fıtık kesesi içinde sıkışma (inkarserasyon) riski varsa bu durumda ameliyat kaçınılmaz hale gelir. Çünkü sıkışan organlar kan akışı bozulduğu takdirde nekroz (doku ölümü) gelişebilir ve bu hayati tehlike yaratır.

✔Cerrahi yöntem seçimi ise fıtığın büyüklüğüne, yerleşimine ve hastanın geçirdiği önceki ameliyatlara göre değişir. Açık cerrahi mi yoksa laparoskopik (kapalı) yöntem mi uygulanacağı, her vaka için ayrı değerlendirilir. Ayrıca, fıtığın nüks etme riskini azaltmak amacıyla genellikle yama (mesh) kullanımı tercih edilir.

•••
🩺Prof. Dr. Bülent Dinç
Genel Cerrahi Uzmanı
🌐www.drbulentdinc.com
☎️+(90) (242) 505 83 00
📞+(90) (501) 333 83 00
📍Konyaaltı | ANTALYA
•••

Guatr, tiroid bezinin büyümesiyle ortaya çıkan bir durumdur ve her guatr aynı değildir. Kimi hastada sadece hafif bir bü...
31/10/2025

Guatr, tiroid bezinin büyümesiyle ortaya çıkan bir durumdur ve her guatr aynı değildir. Kimi hastada sadece hafif bir büyüme vardır kimi hastada nodüller eşlik eder, bazılarında ise tiroid hormon düzeyleri bozulmuştur. Bu yüzden takip süresi kişiye göre değişir.

🍂Genel kural olarak nodül olmayan basit guatr hastalarında yılda bir kez kontrol genellikle yeterlidir. Bu kontrolde hem tiroid hormonlarına bakılır hem de ultrasonla tiroid bezinin yapısı değerlendirilir.

🔻Eğer guatr ile birlikte tiroid nodülleri varsa takip aralığı daha sık olabilir. Nodülün büyüklüğüne, yapısına ve biyopsi sonucuna göre genellikle 6 ay – 1 yıl aralıklarla ultrason önerilir. Nodülün büyüme hızına göre bu aralık kısaltılabilir ya da uzatılabilir.

🔻Hashimoto tiroiditi gibi otoimmün tiroid hastalıkları olan kişilerde de hormon düzeyleri dalgalanabileceği için yılda en az bir kez kontrol gerekir. Gerekirse bu aralık daha sıklaştırılabilir.

Takip sırasında tiroid hormonlarında dengesizlik, nodüllerde büyüme veya yeni şikayetler saptanırsa daha ileri testler ve gerekirse tedavi planı gündeme gelir.

•••
🩺Prof. Dr. Bülent Dinç
Genel Cerrahi Uzmanı
🌐www.drbulentdinc.com
☎️+(90) (242) 505 83 00
📞+(90) (501) 333 83 00
📍Konyaaltı | ANTALYA
•••

Bir hekim olarak bugün mesleğimi özgürce icra edebiliyorsam bu, Cumhuriyet sayesinde.Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ol...
29/10/2025

Bir hekim olarak bugün mesleğimi özgürce icra edebiliyorsam bu, Cumhuriyet sayesinde.

Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu topraklara Cumhuriyet’i kazandıran tüm kahramanlarımızı minnet ve saygıyla anıyorum.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun

Kasık fıtığı, karın duvarındaki zayıflık nedeniyle bağırsak ya da yağ dokusunun dışarıya doğru çıkmasıyla oluşur. Bazen ...
24/10/2025

Kasık fıtığı, karın duvarındaki zayıflık nedeniyle bağırsak ya da yağ dokusunun dışarıya doğru çıkmasıyla oluşur. Bazen sadece tek taraflı olur bazen de aynı anda iki taraflı (çift taraflı) fıtık gelişebilir.

İki taraflı ameliyat tek seferde yapılabilir mi?

👉Evet, yapılabilir. Günümüzde hem açık hem de özellikle laparoskopik (kapalı) yöntemlerle çift taraflı kasık fıtıkları tek seansta güvenle onarılabiliyor. Tek ameliyatla her iki tarafın fıtığı da kapatıldığı için hasta ikinci bir operasyon yükünden kurtulmuş oluyor.

🔺Özellikle laparoskopik yöntem, çift taraflı fıtıklarda büyük kolaylık sağlar. Küçük kesilerden girilerek her iki taraf aynı anda onarılır. Bu yöntem, daha az ağrı ve daha kısa hastane yatışı ile öne çıkar.

Tabii her hastanın durumu farklıdır. Genel sağlık durumu, fıtığın büyüklüğü, önceki ameliyat öyküsü gibi faktörler hangi tekniğin kullanılacağına ve aynı seansta yapılıp yapılmayacağına karar verir. Ama uygun hastalarda, çift taraflı fıtık ameliyatını aynı seansta yapmak günümüz cerrahi pratiğinde standart ve güvenli bir yaklaşımdır.

•••
🩺Prof. Dr. Bülent Dinç
Genel Cerrahi Uzmanı
🌐www.drbulentdinc.com
☎️+(90) (242) 505 83 00
📞+(90) (501) 333 83 00
📍Konyaaltı | ANTALYA
•••

Hipotiroidizm (Tiroid Bezinin Az Çalışması)Prof. Dr. Bülent Dinç
24/10/2025

Hipotiroidizm (Tiroid Bezinin Az Çalışması)

Prof. Dr. Bülent Dinç

Hipotiroid, tiroid bezlerinin yavaş çalışması sebebiyle ortaya çıkan ve saç dökülmesi, kabızlık, adet düzensizliği gibi belirtiler veren önemli bir hastalıktır.

22/10/2025

Hashimoto tiroiditi, bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırması sonucu gelişen ve zamanla tiroid fonksiyonlarını bozabilen kronik bir hastalıktır.

🔷En sık sonucu, tiroidin yavaş çalışması yani hipotiroididir. Bu hastalığın tedavisinde genellikle ilaç kullanımı (tiroid hormonu replasmanı) yeterlidir ve ömür boyu takip gerekir.

Peki, Hashimoto hastalarında ameliyat gerekir mi?
✔Aslında tek başına Hashimoto tanısı, ameliyat nedeni değildir. Yani Hashimoto’su olan her hastanın tiroidi alınmaz. Ameliyat ancak şu özel durumlarda gündeme gelir:

🔹 Tiroid bezinde nodül varsa ve kanser şüphesi varsa
🔹 Tiroid nodülü hızlı büyüyor ya da bası yapıyorsa (nefes darlığı, yutma güçlüğü gibi)
🔹 Guatr çok büyükse ve yaşam kalitesini bozuyorsa
🔹 Tiroiddeki büyüme boyun estetiğini ciddi şekilde etkiliyorsa

Bu özel durumların dışında, Hashimoto hastalarının tedavisi genellikle medikal olarak sürdürülür. Tiroid hormonu ilaçla dışarıdan verilir, düzenli kontroller yapılır ve hastalık bu şekilde yönetilir.

•••
🩺Prof. Dr. Bülent Dinç
Genel Cerrahi Uzmanı
🌐www.drbulentdinc.com
☎️+(90) (242) 505 83 00
📞+(90) (501) 333 83 00
📍Konyaaltı | ANTALYA
•••

Paratiroid bezleri, tiroid bezinin arkasında bulunan ve vücudun kalsiyum dengesini yöneten küçük bezlerdir. Normalde dör...
17/10/2025

Paratiroid bezleri, tiroid bezinin arkasında bulunan ve vücudun kalsiyum dengesini yöneten küçük bezlerdir. Normalde dört tanedir ancak bazı kişilerde beş veya daha fazla da olabilir.

✔Bu bezlerden birinde sorun çıktığında hastaların en çok sorduğu soru şu oluyor: “Bir bezim sorunluysa diğerleri de alınacak mı?”

Cevap: Hayır. Eğer yalnızca tek paratiroid bezi sorunluysa ameliyatta sadece o bez çıkarılır. Diğer sağlıklı paratiroid bezlerine dokunulmaz. Çünkü bu bezlerin görevi çok kritiktir; kalsiyum düzeyini dengede tutmak için çalışmaya devam etmeleri gerekir.

👉En sık karşılaşılan problem, paratiroid adenomudur. Yani bezlerden birinin fazla çalışıp gereğinden fazla parathormon üretmesidir. Bu durumda sadece o bez çıkarıldığında diğer üç bez görevine devam eder ve vücutta kalsiyum dengesi korunur.

🔺Bazen birden fazla bezde sorun olabilir. Bu durumda cerrah, diğer bezleri de dikkatle değerlendirir. Ama hiçbir zaman “hepsi rutin olarak alınır” diye bir yaklaşım söz konusu değildir. Gereksiz yere sağlam bezleri almak, ciddi kalsiyum dengesizliklerine yol açabilir.

•••
🩺Prof. Dr. Bülent Dinç
Genel Cerrahi Uzmanı
🌐www.drbulentdinc.com
☎️+(90) (242) 505 83 00
📞+(90) (501) 333 83 00
📍Konyaaltı | ANTALYA
•••

Address

Toros Mah 807 Sok Kurgu-2 Plaza D:6
Antalya
07070

Opening Hours

Monday 09:00 - 15:00
Tuesday 09:00 - 15:00
Wednesday 09:00 - 15:00
Thursday 09:00 - 15:00
Friday 09:00 - 15:00

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Prof. Dr. Bülent Dinç Muayenehanesi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Prof. Dr. Bülent Dinç Muayenehanesi:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram

Category

Antalya Endokrin Cerrahi

Şubat 2018 tarihinden başlayarak dünyada sayılı merkezde gerçekleştirilen ağzı içinden “İzsiz Tiroid ve Paratiroid Ameliyatını” bir çok hastada başarılı bir şekilde gerçekleştirmiştir. Ameliyat ile ilgili eğitimleri, bu konuda deneyimli dünyaca ünlü merkezlerde alarak Türkiye’ ye de önderlik etmek hedefindedir. Faaliyetine Nisan 2019 tarihinden itibaren Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı bünyesinde devam etmektedir.