FizyoTalya Sağlıklı Yaşam Merkezi

21/12/2020

Postür (bedenin duruşu)

Postür bedenimizin yerçekimi ile dinamik dansıdır diyebiliriz.Dogru postürde bedenimiz dengede ve daha az enerji sarfederek fonksiyonlarını yerine getirmektedir.
Kötü postürün nedeni yorgunluk, mutsuzluk gibi görünsede aslında kullanılmayan kasların zayıflaması ve bu duruşun kalıcı hale gelmesiyle olur.
Dik durmakta zorlanan ,omuzlar önde bir duruş sadece sırtta ,belde ağrı oluşturmakla kalmayıp zamanla kişiligimizi, sosyal hayatımızı, özgüvenimizi dahi kontrol altına alarak karamsar biri haline dönüştürebilir bizi.
İnsan vücudu hareket etmek üzere programlanmistir.
Masa başı çalışan olmanız ya da sürekli ayakta oldugunuz bir işinizin olması ömür boyu bel-boyun ya da sirt ağrılarıyla yaşamaya mecbur olduğunuzu düşündürmemeli.
Önemli olan doğru zaman ve sıklıkta ,doğru sekilde hayatiniza hareket katmaktadır.
Ayrıca
İletişimde
Sectigimiz sözcükler %10
Ses tonumuz %30
Beden dilimiz %60
Etkilidir.
Postür/duruşumuz bu kadar önemliyse;
Ozaman neden dik durmayalim ya da bedenimizi dik durmak konusunda rehabilite etmeyelim?

Fzt.Nursel Şahin

09/12/2020

Ankilozan Spondilit Varsa Yaşam Boyu Önerilerimiz Var.

03/12/2020

Konulan tanılar sonrasında fark yaratanlar olmuştur, olacaktır.

Biz buna "Mucize" deriz. Mucize; yaşama sevinci, destek ve çabanın eseridir.

27/11/2020

PARKİNSON ve EGZERSİZ
Parkinson çoğunlukla 65 yaş üstünde görülen ilerleyici nörodejeneratif bir hastalıktır. Beyindeki dopamin adı verilen maddenin eksikliği ile ortaya çıkar. Çok yavaş ve sinsi seyreden bir rahatsızlıktır, bu nedenle; belirtilere dikkat etmek ve önlem almak önemlidir. Başlangıç evresi olarak kabul edilen 2-3 yıllık süreçte kaslarda sertlik, belde ve sırtta ağrı, titreme, denge kaybı, hareketlerde bozulma ve yavaşlama gibi kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen belirtileri vardır.

Parkinson hastalarında Fizyoterapist yönetiminde uygulanacak egzersiz sonrası yaşam kalitesinin ve fonksiyonelliğin arttığı, denge ve koordinasyonun daha iyi hale geldiği yapılan klinik araştırmalarda kanıtlanmıştır. Ayrıca; bu hastalarda hareketsizliğe bağlı sekonder olarak gelişen komplikasyonların (kardiyovasküler ve kemik sağlığı) tedavisinde de yardımcı olduğu gözlenmiştir.

24/11/2020

Şartlar ne kadar zorlayıcı olsa da pes etmeyen öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun.

16/11/2020

Omurgalı tüm canlılarda skolyoz ve kifoz görülebilmektedir.
Diğer canlılar için bu çok büyük problem yaratmasa da biz insanlar için sağlıklı yaşam sürebilmek ve sağlıklı görünmek önemlidir. Bu nedenle omurgamızdaki sorunları tespit etmeye ve düzeltmeye önem veriyoruz.

14/11/2020

Omurganın eğrilmesi ve skolyoza dönüşmesi bir anda olmaz. Bu nedenle erken dönemde fark edilmeyebilir. Bu fotoğrafta da 14 yaşındaki çocuğumuz belindeki ağrı ile doktora başvuruyor, doktoru asimetrik postürünü fark ediyor ve omurgasında bir eğrilik oluşturma riski düşüncesi ile bize yönlendiriyor. Henüz omurgada bir eğrilik oluşmadığını ve yanlış postural adaptasyonlarının olduğunu tespit ediyoruz. Doğru egzersiz programı uygulayarak ve günlük yaşamında bilinçli postür konusunda dikkat edilmesi gerekenleri öğreterek çocuğumuzu ve aileyi yönlendiriyoruz.

Küçük yaşta çocuğunuz herhangi bir yerinde ağrıdan şikâyet ediyorsa dikkate alın ve bir uzmana gösterin. Çünkü, eğer fark edilmeseydi; şuan postural bir adaptasyon olan bu halini devam ettiriyor olacaktı ve bu durum zaman içinde de omurgasında skolyoz oluşturabilecekti. Bu gördükleriniz 2 seanslık bir çalışmanın sonucudur.

12/11/2020

Fizyoyerapist bir anne olarak, pandemi döneminde çocuklarımızın hareketsiz kalmasının ilerleyen dönemler için büyük bir sorun oluşturabileceğini görüyor ve üzülüyorum. Pandemi öncesinde çocuklarımız daha aktifti ve basketbol, voleybol, futbol gibi takım sporları yapabiliyorken hem keyif alıyorlardı hem de bedensel gelişimleri destekleniyordu. Şimdiyse; çocuklarımız arkadaşlarıyla gerçekleştirebileceği spor ve aktiviteler yerine telefon, bilgisayar, playstation ve tablet ile çokça vakit geçiriyor.

2000’li yılların başlarına kadar skolyoz (omurga eğriliği) %2-3 oranında görülürken, neden günümüzde %10-15’leri bulmakta… Teknoloji geliştikçe çocuklarımız daha çok hareketsiz kalmakta... Dik oturmayı bilmeyen, kaykılarak oturan, omurgasını dik tutmakta zorlanan, yatar gibi oturan çocuklarımız var günümüzde.

Aileler çocuklarına doğruyu göstermek için büyük çaba sarf etse de, sonuçsuz kalabiliyor. Peki, ne yapılabilir?

Çocuklarımızın on-line eğitimler aldığı bu dönemde ders aralarında evde düzenli olarak yaptıkları egzersizler varsa devam etmesi konusunda motive edebiliriz. Eğitim bittiğinde bedensel olarak kaliteli bir aktiviteye yönlendirebilir, boşta kalan zamanlarını hareket halinde ve aktif geçirmelerini sağlayabiliriz. Yaptığı bir spor varsa pandemi için gerekli önlemleri alarak dikkatli bir şekilde devam etmesine yardımcı olabiliriz. Açık havada bulunan spor alanları, park oyunları, doğa yürüyüşleri, bisiklet sürmek çocuklar için önerebileceğimiz bireysel aktivitelerdir. Çocuklarımızı ilgi duyduğu, bireysel, sosyal mesafeyi korumayı mümkün kılan ve daha az kişiyle yapılabilen bir spor aktivitesine de yönlendirebiliriz. Konu çocuklarımız olunca biz aileler her zaman güzel alternatifler bulabiliriz.

Evet, pandemi hepimizi zorladı ve bu durum elbet bir gün sona erecek. Pandemi ile doğan hareketsizlik zinciri, maalesef çocuklarımızın bedenlerinde olumsuz izler bırakma potansiyelini de taşıyor. Her koşula rağmen hareketsizlik zincirini kırdığımızda ise; çocuklarımız sağlık halini korumuş olarak, sağlıklı bedenleri ile kaliteli bir yaşam sürebilecek.

06/08/2020

Patellofemoral Ağrı Sendromu (PFAS)
Diz kapağının altındaki kıkırdağın kaygan yapısının bozulması ve kıkırdağın dejenerasyonu ile ortaya çıkan diz kapağının altında ve arkasında ağrı oluşmasıdır.
Ön diz ağrılarının %20-40’ını oluşturur. Sıklıkla aktif sporcularda ve kadınlarda görülmektedir

En yaygin sebebi asiri yuklenme / asiri kullanmadir, genellikle dizde ve çevre dokularda tekrarlayan aşırı yüke dayanamama durumundan kaynaklanmaktadır.

PFAS tek bir faktöre bağlı olmayıp birçok patofizyolojik olay sonucunda meydana gelmektedir. Bunlar ekstrensek ve instrensek olaylara bağlıdır. Ekstrensek faktörler: Aşırı egzersiz, antrenman, egzersiz hataları, yetersiz donanım ve kondisyonsuzluk olarak tanımlanmıştır. İntrensek nedenler ise: Alt ekstremite dizilim kusurları, kas dengesizliği ve eklem laksitesi olarak belirtilmiştir

Krepitasyon , diz hareketlerinde sertlik hissi,
merdiven cikarken, comelirken, tirmanirken yada kosarken ön dizde gorulen agri gibi semptomları vardır.
Dizinizde öyle bir sikayetiniz varsa mutlaka doktora muayene olmalı ve fizyoterapist gözetiminde egzersiz yapmalısınız.




Fzt.Nursel Şahin

31/05/2020

23/04/2020

Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir" dediği, ulusal bağımsızlığımızın ve milli iradenin sembolü olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 100. Yıldönümü ve Atatürk'ün geleceğimizin güvencesi çocuklarımıza armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun.