11/11/2025
Hayat bazen öyle bir hızla akar ki, kendi ihtiyaçlarımızı ertelemek sıradanlaşır.
İş, aile, sosyal çevre derken takvimde kendin için ayrılmış tek bir boş gün bile kalmaz.
Başta bu, fedakârlık gibi görünür. Ama zamanla fark etmeden kendi hikâyende arka plana düşersin.
🧷 Nasıl Başlar?
➡️ Çoğunlukla bilinçsiz şekilde başlar. "O da mutlu olsun" diye yaptığın küçük fedakârlıklar, giderek “önce onlar” cümlesine dönüşür.
Bir süre sonra kendi isteklerin, hedeflerin, hatta hayallerin bile bekleme odasına alınır.
➡️ Dinamik yaklaşım bu durumu geçmişte öğrenilmiş bir model olarak tanımlar:
Belki çocukken ailenin yükünü sırtlamak zorunda kaldın, belki “iyi evlat - iyi partner” olmak için isteklerini ertelemeyi öğrendin.
Zamanla, “önce diğerleri” bir yaşam biçimine dönüştü.
🪞 Terapide Neler Olur?
➡️ Öncelikle farkındalık çalışılır: Gerçekten kim için yaşıyorsun, hangi kararlarında kendi ihtiyaçların yok sayılıyor?
Bu sorular, sana kendinle ilk kez dürüstçe konuşma fırsatı verir.
➡️ Yönetim sürecinde öncelikle odağa “değerler” alınır.
Senin için önemli olan değerleri (özgürlük, başarı, aidiyet, güven) tek tek inceleriz. Hangileri sadece başkaları üzerinden besleniyor, hangilerini kendi yaşamın içinde yaşatabilirsin?
➡️ Seanslarda minik adımlar denenir: Kendi için ayrılmış bir zaman veya ertelenmiş bir hedefin küçük bir parçasını hayata sokmak.
Bu, öz-şefkatli bir dil geliştirmeni sağlar. Kendi ihtiyaçlarını dile getirmek suçluluk değil, denge yaratır.
🌱 Bu Yolculuk Neyi Kazandırır?
📍 Kendini başkalarının gölgesinden çıkarır, kendi ışığında durmayı öğrenirsin.
📍 “Hayır” demek, kayıp değil; kendini koruma biçimi olur.
📍 İlişkilerin daha sağlıklı bir zemine oturur, çünkü sen artık tükenmeden verebilirsin.
💬 Kendini unutmadan da başkalarına yer verebilirsin.
Bazen en büyük iyilik, kendi ihtiyaçlarını da aynı masaya koymaktır.