04/11/2025
Bu aralar kendimi yeniden İkinci Bahar’ı izlerken buldum.
Niyeyse bu dizi bana hep iyi hissettiriyor.
Sanırım onu ilk izlediğim zamanlara, o dönemin hislerine geri dönmek gibi bir şey bu.
Okulun stresinden sonra eve gidip yemek yerken bu diziyi izleyeceğimi bilmek bile beni motive ederdi.
O ekranın karşısında, dünyanın tüm gürültüsünden uzak, tuhaf bir huzur bulurdum.
Belki de zihnim bugünlerde yine o rahatlığı, o güven duygusunu arıyor ki… kendimi yeniden bu dizinin içinde buldum.
Neyse, gelelim Cennet’e.
Hepimiz bir parça Cennetiz diyebilir miyiz?
“Cennet, babasının gözüne girmek, tek bir öpücük için erkekliği seçti…”
Sırf annemizin, babamızın ya da birilerinin onayını alabilmek için kendimizi onların istediği kalıplara sıkıştırıyoruz.
Sesimizi, gülüşümüzü, hayallerimizi…
Hatta bazen Cennet’te olduğu gibi kim olduğumuzu bile şekillendiriyoruz, sadece “gözlerine girebilmek” için.
Oysa sevgi, bir role bürünmemizi değil; olduğumuz hâliyle görülmemizi hak eder.
Belki de artık, onların değil kendimizin gözüne girmeyi seçmenin zamanı geldi… 🙏🏽♥️