08/11/2025
İlişkilerde en çok canımızı yakan şey, değerimizi göremeyen birine değer vermektir.
Tüm sevgini, emeğini, anlayışını ortaya koyarsın ama karşındaki kişi yine de seni “cam gibi” görür.
Kırılgan, sıradan, kolayca vazgeçilebilir…
Oysa senin iç dünyan elmas kadar derin ve değerlidir.
Ama bazı insanlar, parlayan birini görünce gözlerini kısar.
Kimi zaman kıyas, kimi zaman geçmiş yaralar ya da kendi içsel eksikliği yüzünden seni gerçekten göremez.
Psikolojide buna duygusal körlük denir.
Kendini sevmeyen, başkasını da tam olarak sevemez.
Kendi kalbini görmeyen, seninkini de göremez.
Bu yüzden birinin seni anlamaması, senin anlaşılmaz olduğun anlamına gelmez.
Birinin seni sevmemesi, senin sevilmeye layık olmadığın anlamına gelmez.
Kör olan göz değil, kalptir.
Gerçek ilişkiler, iki kişinin birbirinin özünü görebilmesiyle başlar.
Biri anlatırken diğeri gerçekten dinliyorsa,
biri ağlarken diğeri yanında duruyorsa,
biri korkarken diğeri anlayabiliyorsa…
İşte o zaman elmas parlar.
Eğer biri seni göremiyorsa, daha çok parlamaya çalışmak yerine, kendi ışığını koru.
Kör bakanlara inat, parlamaktan vazgeçme. 🌿
Çünkü gerçek sevgi, seni görebilen bir kalpte filizlenir.
Ve o kalp geldiğinde, anlatmana gerek kalmaz.
O zaten seni görür. 💫