ESKİ Kafa

ESKİ Kafa “Ben aşk nedir bilmem. Eski kafalıyım. Bir seni bilirim,
bir de adın geçince sıkışan kalbimi. Sanat ve Eğlence

Eskiden İslâmcı olan, Arapça bilen, uzun yıllar Kur'an tefsirleri konusunda araştırmalar yapan, son yıllarda ise farklı ...
24/07/2022

Eskiden İslâmcı olan, Arapça bilen, uzun yıllar Kur'an tefsirleri konusunda araştırmalar yapan, son yıllarda ise farklı şeyler söyleyen, düşüncelerinin değiştiğini ifade eden yazar Dücane Cündioğlu:

"Duygusal yatırım yaptığımız şeylerden ayrılmak kolay değil. İnsan fiziksel anlamda mahallesini değiştirirken bile içinde bir burkulma oluyor. Uğruna en güzel yıllarınızı verdiğiniz bir düşünme biçimiyle hesaplaşmak ve bu mekanizmanın çalışmadığını itiraf etmek kolay mı?..
Ben, bugüne kadarki düşünme biçimimin yanlış olduğunu farkettim. En temele koyduğum ilkeler düzeyinde yanılmışım. Dünyayı anlama ve yorumlama faaliyeti, inanç merkeze alınarak yapılabilecek bir şey değil. En temele koymam gereken şeyi buldum: Aklı en temele koyarak yeniden düşünmeye başlayacağımı ilan ettim...
'İslâm düşüncesi' derken 'düşünce' kelimesinin içine koyduğunuz her şey Yunan'dan gelme. Neredeyse tamamı. Alın onları, geriye iki tane Arap atasözü kalır...
Özgür bir insan, aklını bir başkasına emanet etmez. Hiç kimseye böyle bir kredi açılamaz. Bizi ne zaman ele geçiriyorlar? Çocukken...
En temele yerleştirilebilecek en temel yetenek, en insanî yetenek: us (akıl). Gözlem ve deneyi de bunun içine koyabiliriz. Dünyayı açıklamak için hiçbir insanüstü kaynağa veya yeteneğe ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum. Sadece, sahip olduğumuz yeteneğin hakkını vermek gibi bir yükümlülüğümüz var."

Dücane Cündioğlu (Alıntı)

18/06/2022

ABD’li bilim insanları tarafından yapılan yeni bir araştırmada, Dünya’nın yaklaşık 6 bin 500 kilometre derinliğinde yer alan iç çekirdeğin dönüş hızının her geçen yıl arttığı bildirildi.

Matematik profesörü Ali Nesin’in, köşe yazarı Abbas Güçlü’ye yazdığı mektup ...Sayın Abbas Güçlü ...Bugünkü yazınızda şö...
11/03/2022

Matematik profesörü Ali Nesin’in, köşe yazarı Abbas Güçlü’ye yazdığı mektup ...
Sayın Abbas Güçlü ...
Bugünkü yazınızda şöyle bir pasaj vardı: Gelelim hemen her öğrencinin belalısı durumundaki Matematik dersine İlkokuldan üniversiteyi bitirinceye kadar Matematik ile aram hiç iyi olmadı. İkmale bile kalmadan hep geçer not aldım ama her defasında öğretmenlerime şu soruyu sordum ...
Matematik’in bana ne yararı var ..
Onlar da ısrarla, her defasında, büyüğünce anlarsın dediler. Yaşımız kemale erdi ama ben hâlâ onca matematik dersini, sınıf geçmenin ötesinde niye aldığımı hala anlayabilmiş değilim...
Abbas Bey, çok haklısınız, matematik bir şeye yaramaz, çünkü matematik çok şeye yarar..
O kadar çok şeye yarar ki neye yaradığını söylemek imkânsızdır.
Marangozluk, masa, iskemle, dolap yapmaya yarar, ama matematik her şeye yarar! İnsanoğlu, bu dünyayı, bu doğayı, bu evreni anlamanın mantık ve matematikten başka bir yolunu bulamadı bugüne kadar.
Doğarken kendimizi içinde bulduğumuz dünya da, daha sonra kendi yarattığımız dünya da matematikle anlaşılır. İçinde belli bir düzen olan, belli bir denge olan her yapı matematikle anlaşılır. Bunun başka bir yolu yok ...
Matematiğin yetmediği yerde felsefeye, inanca, ilkelere başvurulur. Ama matematiğin yettiği yerde başka bir şeye başvurana yobaz denir. Matematik, içinde yaşadığımız evrenin zihinsel bir modeli olma iddiasındadır.
Örneğin bir binanın Richter ölçeğinde kaç derece depreme dayanıklı olacağını binayı sallayarak değil, bir iki alan çalışması yaptıktan sonra, masa başında, kalem kâğıtla, hesap kitapla, yani matematikle anlarız ...
Teknolojiyi, sanayiyi geçtim, ticarette, siyasette, insan ilişkilerinde, sporda ve hatta sanatta, kısaca muhakemenin ve dengenin olabileceği her yerde mantık ve matematikle karar veririz.
Sanat ve felsefe de, aynen matematik gibi, tek bir şeye değil, her şeye yarar. O kadar her şeye yararlar ki, yararları o kadar geniş bir alana yayılır ki, “hah işte şu işe yaradı” diyemezsiniz.
Mesela sanattan anlamak, Picasso’yu, Klee’yi bilmek, Dostoyevski’yi okumuş olmak, Brahms’ı dinlemek bugüne kadar ne işinize yaradı..
Hiçbir işinize yaramadı tabii, ama her şeye yaradı, bu sayede bambaşka bir insan oldunuz. Zaten aksi halde o köşede biraz zor kalem oynatırdınız...
Türkiye gibi geri kalmış ülkelerde, eğer bir uğraş dalının doğrudan ve anında bir yararı yoksa, o uğraş dalı hor görülür, küçümsenir, aşağılanır. Bu yüzden hiçbir şeye yaramayan sanatın, felsefenin ve matematiğin köylerini kurduk.
Oysa içine saplandığımız orta gelir tuzağının yegâne çıkış yolu, daha fazla matematikle, daha fazla bilimle mümkündür.
Matematikte tek bir doğru vardır. Bu sayede matematikte kavga döğüş olmaz, tartışma olur, fikir teatisi olur, ikna çabası olur.
Siz hiç karşısındakinin bacağını ısıran, rakibine uçan tekme atan matematikçi gördünüz mü?
Ben de görmedim. Peki ya siyasetçi gördünüz mü ...
Emin olun ki o siyasetçi matematik bilmiyordu...
Matematik hiçbir işe yaramasa doğruyu bulmanın ne demek olduğunu öğretir, doğruya nasıl ulaşılacağını gösterir, doğruya ulaşmanın zorluğunu fark ettirir.
Zihinsel olan matematiği gerçek hayatla karşılaştırınca, hayatta doğrunun ne kadar muğlak olduğunu, hayatta doğruya ulaşmanın ne kadar zor olduğunu, hatta bazen mutlak doğrunun olmadığını anlarız. Böylece karşı düşüncelere daha açık oluruz, ikna etmenin ve diğerini dinlemenin önemini anlarız.
Abbas Bey, matematik sadece hesap kitap değildir, doğru öğretildiğinde bir demokrasi dersidir de...

TESLA'NIN ÖLÜ BULUNDUĞU OTELDE YAPTIĞI  RÖPORTAJNikola Tesla, gelmiş geçmiş en büyük mucitlerden biri, belki de en büyüğ...
23/02/2022

TESLA'NIN ÖLÜ BULUNDUĞU OTELDE YAPTIĞI RÖPORTAJ

Nikola Tesla, gelmiş geçmiş en büyük mucitlerden biri, belki de en büyüğü. Buluşları ile birçok açıdan zamanının, hatta günümüzün de önünde biriydi. Hatta Tesla’nın yüz yıldan fazla bir zaman önce araştırdığı bazı konuları bugün bile doğru düzgün gerçekleştiremedik. Tesla, en çok elektrik hakkında yaptığı araştırmalarla adını duyurdu.

Ancak o, elektroniğin çok çok ötesindeydi. Kablosuz iletişim, türbin motorları, helikopterler, florasan ve neon lambalar, torpidolar ve hatta X-ray ile ilgili buluşları var. Yaklaşık 700 patente sahip Tesla’nın birçok buluşu da Edisson tarafından çalındı. Peki Tesla’nın yıllar önceden kalan, gizli bir röportajının olduğunu biliyor muydunuz? İşte bu röportaj.

Gazeteci: Bay Tesla, sizin için kozmik süreçlere karışan biri diyorlar. Sahiden siz kimsiniz?

Tesla: Bu doğru bir soru, tüm sorularına cevap vermeye çalışacağım.

Gazeteci: Bazıları sizin Hırvat olduğunuzu söylüyorlar. Küçük bir köyde doğmuşsunuz, öyle mi?

Tesla: Evet, tümü doğru. Aslen Sırbım. Ancak Hırvatistan benim anavatanım, bundan gurur duyuyorum.

Gazeteci: Fütüristler, 20. yy’ın sizin başınızın üstünde doğduğunu söylüyorlar. Manyetik alanı kutsuyor, indüksiyon motoruna ilahiler söylüyorlar. Sizin buluşunuz olan alternatif akım, bugün fizik ve kimyayı dünyanın yarısına hakim kılabilir. Endüstri sizi en büyük hayırsever ilan etmek üzere. Tesla laboratuvarında ilk defa atomu kırabildiniz. Deprem titreşimlerine sebep olabilen bir cihaz yaptınız. Siyah kozmik ışınları keşfettiniz. Beş elementin sırrını araştıran Empedokles gibi, varlığın sırlarına vakıf oldunuz. Birçok kişi için ilahi bir figür gibisiniz.

Tesla: Evet, bu anlattıklarınızın bazıları en önemli buluşlarımdan birkaçı. Ancak ben yenilmiş bir adamım. Yapabileceğim en büyük şeyleri yapamadım.

Gazeteci: Bunlar nelerdir, bay Tesla?

Tesla: Tüm dünyayı aydınlatmak istedim. Dünya’nın Güneş gibi parlaması için yeterli miktarda enerji mevcut. İstediğimi yapmama izin verselerdi, tıpkı Satürn’ün etrafındaki halka gibi Dünya’nın da ekvator kısmında da ışıktan bir halka olacaktı. İnsanoğlu buna hazır değil. Colorado Springs’de yaptığım çalışmada dünyayı elektriğe batırdım. Ayrıca insanlara pozitif zihinsel enerji sunabiliriz. Bach ve Mozart gibi büyük müzisyenler veya büyük şairler geldi geçti. Dünya’nın iç kısmında barışın, neşenin ve sevginin enerjisi var. Dünya tarafından büyütülmüş bir çiçek aldığımda veya topraktan çıkana yiyeceklerde, orayı bir kişinin vatanı yapan her şey vardır. Yıllarımı, bu enerjinin insanları nasıl etkilediğini araştırmakla geçirdim. Gülün güzelliği ve kokusu ilaç olarak ve güneş ışınları yiyecek olarak kullanılabilir. Yaşam sonsuz sayıda biçime sahiptir ve bilim insanının amacı bunları her maddede bulmaktır. Burada üç esas nokta var. Benim yaptığım sadece araştırmak. Bunları bulamayacağımı biliyorum ancak yine de araştırmaktan vazgeçmeyeceğim.

Gazeteci: Bunlar nelerdir?

Tesla: Birinci mesele yiyecek. Aç bir dünyayı beslemek için ne kadar yıldız veya Dünya enerjisi gerekir? Bir diğeri kötülüğün ve acının gücünü yok etmektir. Bu, uzayın derinliklerinde bir salgın olarak görülür. Üçüncüsü de evrende aşırı ışık var mıdır? Tüm astronomik yasaların ortadan kalktığı ve matematiksel denklemlerin işe yaramadığı, değişime uğramayan bir yıldız keşfettim. Bu yıldız bu galakside. Boyutu bir elma kadar, ağırlığı ise tüm Güneş Sistemi’miz kadar. Biliyorum, yer çekimi kanunları uçmak için aşılması gereken bir şey, ancak ben bireylerin fiziksel olarak uçmasını değil, bilinçleriyle bir yerden bir yere gitmesini araştırıyorum. Havadaki enerjiyi uyandırmaya çalışıyorum. Bu gezegende boş bir alan yok. Boş olarak düşünülen alan sadece maddenin farklı bir tezahürü.

Gazeteci: Her gün evinizin penceresine kuşların geldiği söyleniyor.

Tesla: İnsan kuşlara karşı duygusal olmalı. Onlar gerçeğin habercisidirler.

Gazeteci: Smiljan’daki o günlerden beri uçmayı bırakmadınız.

Tesla: Çocukken çatıdan uçmak istedim ve düştüm. Hesaplamaları yanlış yapmışım. Unutma, gençlik yaşamdaki en önemli kanattır!

Gazeteci: Hiç evlendiniz mi?

Tesla: Hayır.

Gazeteci: Rölativite teorisine saldırdığınız için hayranlarınız şikayet ediyor. Eğer enerji her yerde ise nerede bu göremediklerimiz?

Tesla: İlk önce enerji, sonra madde oluşuyor. Evren ışık olarak bildiğimiz özgün ve ebedi enerjiden doğdu. Madde sonsuz ışık formlarının bir tezahürüdür. Evrenin dört temel yasası var. Birincisi, matematiksel bir ölçünün olması. İkincisi karanlığın içinde yayılıyor olması. Üçüncüsü ışığın bir ışınsal maddeye dönüşmesi. Dördüncüsü başı ve sonu olmaması. Yaratılış sonsuzdur.

Gazeteci: Ancak bu teoriye karşı ders vermiyorsunuz, neden?

Tesla: Unutmayın, sonsuzluğu anlayamamamızın nedeni evrenin kavisli yapıda olması değil, insan zihnidir. Ben ışığın bir parçasıyım. Evren tıpkı bir senfoni gibi, düzenli ve harmonik. Einstein bu sesi duysaydı rölativite teorisini yaratmazdı. O, sadece kaosun habercisi.

Gazeteci: Bay Tesla, bir ses mi duyuyorsunuz?

Tesla: Her zaman duydum. Benim manevi kulağım gökyüzü kadar büyük. Einstein bir kısmı çok iyi olan birçok iş yaptı. Ona garezim yok. Yalnız “eter”in olmadığını düşünmesi büyük bir hata.

Gazeteci: Gençliğinizde sık sık hasta olduğunuz söyleniyor, bu doğru mu?

Tesla: Evet sık sık yaşam gücümün düştüğü doğru. Bazen insanın acı çekmesi gerekebilir. Küçükken koleraya yakalanmıştım. Babam teknoloji üzerinde çalışmalar yapmama izin verince geçti. Bir kişinin zihin gücünü asla küçümsemeyin.

Gazeteci: Bay Tesla, bu bir oyun mu? Bana zihin gücünden bahsediyorsunuz...

Tesla: Evet bir oyun, ben oynadım ve elektrikle çözdüm. Unutma, Nikola Tesla yıldırım hakkındaki gerçekleri keşfeden ilk kişi.

Gazeteci: Kuşkusuz okuyucularımız mizahı seviyor, yalnız bilim ile bazı kişisel görüşlerinizi karıştırıyor gibisiniz.

Tesla: Bay Smith, insanlar fazla ciddiler. Bir Çin atasözü der ki, “Fazla ciddiyet yaşamı kısaltır”.

Gazeteci: Felsefenizi duyduklarında buna bayılacaklar.

Tesla: Hayat bir ritimdir. Her şey birbiri ile derin ve mükemmel bir ilişki içindedir. İnsan, güneş, yıldızlar… Bilgi içinde yaşadığımız evrenin bize sunduğu bir şeydir.

Gazeteci: Bir Budist rahibin veya Taoist birinin sözleri gibi söylediğiniz şeyler.

Tesla: Evet! Bu gibi öğretilerin içinde evrenin bazı sırları gizli. Hakikat daima insanoğlunu büyülemiştir.

Gazeteci: Peki sizin için elektrik neyi ifade ediyor?

Tesla: Her şey elektriktir. İlk önce ışık, evreni temsil eden sonsuz biçim! Siyah ise ışığın gerçek yüzü. Tabi ki biz bunu göremiyoruz.

Gazeteci: Bay Tesla, elektriği fazla abartmıyormusunuz?

Tesla: Ben elektriğim, isterseniz elektriğin insan kılığına bürünmüş şekliyim diyebilirim. Siz de öylesiniz, henüz fark etmemişsiniz.

Gazeteci: Peki bir milyon volt eletriği geçirebilir misiniz?

Tesla: İnsan bedeni büyük miktarda enerjiden meydana gelmiştir. Beynimiz baştan sona elektrikle çalışıyor. Günün birinde bunun gerçekleştiğini göreceğiz.

Gazeteci: Otel yönetimi yaşadığınız bu otel odasında hava şimşekliyken sürekli biriyle konuştuğunuzu söylüyorlar doğru mu?

Tesla: Evet, şimşekler ve yıldırımlarla konuşuyorum.

Gazeteci: Nasıl yani?

Tesla: Çoğunlukla ana dilimde konuşurum.

Gazeteci: Okuyucularımız bu sözlerinizi duyunca çok şaşıracaklar.

Tesla: Şimşek ve yıldırımlar doğanın en güçlü ve parlak güçleri. O kadar şiirseller ki.

Gazeteci: Peki madde nedir?

Tesla: Bak, nasıl da gözlerin parladı. Benim bilmek istediğim şey yıldızlar söndüklerinde ne olduğu. Bir yıldız söndükten sonra oluşan şey ne. İşte o zaman maddeyi ve evrenin sırlarını anlamaya başlayabileğiz.

Gazeteci: Peki ya sonra ne olacak.

Tesla: Tanrı bize gülecek ve bizi tutuklatacak (Tesla bunları söylerken gülüyor..).

Gazeteci: Bu anlattıklarınız yazılarınızda “kozmik acı” diye sıklıkla bahsettiğinizin tam tersi değil mi?

Tesla: Hayır, çünkü biz hala Dünya’da yaşıyoruz. Birçok insanın farkında olmadığı bir hastalığı var. Bu nedenle birçok başka hastalık, acı, kötülük, sefalet ve savaşlar var. Bu hastalık tamamen tedavi edilebilir gibi değil, ancak farkında olmak yaşadığımız kötülükleri kontrol altına alabilmemizi sağlar. Yakın hissettiğim insanların acılarını bazen bedenimde hissediyorum. Bunun temel nedeni vücutlarımızın benzer maddeden yapılmış olması ve ruhlarımızın birbiri ile ilişkili olması. Bir yıldızın yok olmasının görüntüsü, bizi hayal edebileceğimizden daha çok etkiliyor. Dünyadaki yaratıklar arasındaki ilişkiler farkında olduğumuzdan bile fazla. Daha iyi bir gelecek için öğrenmemiz gereken çok şey var.

Deniz Üstüner Bayır

“Paris’teki büromda, dünyanın aydan çekilmiş bir fotografı var. Gerçekleri kavramama yardımcı oluyor. Burada büyük bir s...
14/01/2022

“Paris’teki büromda, dünyanın aydan çekilmiş bir fotografı var. Gerçekleri kavramama yardımcı oluyor. Burada büyük bir sinema yıldızı olabilirim; ama oradan bakıldığında bir hiçim. Hepimiz hiçiz.”

Alain Delon

DÜNYA EDEBİYATINDAN BAZI İSİMLER+YUNAN EDEBİYATI+HOMEROS* Destan türünde eserler yazmıştır.* Eserleri: İlyada, OdysseiaH...
24/12/2021

DÜNYA EDEBİYATINDAN BAZI İSİMLER

+YUNAN EDEBİYATI+

HOMEROS
* Destan türünde eserler yazmıştır.
* Eserleri: İlyada, Odysseia

HESİODOS
* Didaktik eserler yazmıştır.
* Eserleri: İşler ve günler, Kosmosk

SAPHO
* Lirik aşk şiirleri yazmıştır.
* Eserleri: Düğün, Şarkı, İç Savaşlar.

AİSSPOS
* Fabl türünün kurucusudur.

AİSKHYLOS
* Yunan geleneklerini ve ahlakını savunur. .
* Eserleri: Yalvaran Kızlar, Persler, Zincire Vurulmuş, Prometheyus

SOPHOKLES
* İnsanlar arası çatışmaları işlemiştir.

EURUPİDES.
* Eserleri: Kylops(dram),Fenikeli Kadınlar, Heleno, Elektra.

ARİSTOPHANES
* Eserlerinde siyasetçileri aşırı bir biçimde eleştirmiştir.
* İlk büyük komedya şairidir
* Eserleri: Kuşlar, Eşek Arıları.

HEREDOTOS'un tarih alanında, SOKRATES, EFLATUN (PLATON) ve ARİSTO'nun felsefe alanında çeşitli eserleri vardır.

+İSPANYOL EDEBİYATI+

CERVANTES
* Osmanlı Devleti ile yapılan İnebahtı deniz savaşında esir olarak alınmıştır. Sonradan serbest bırakılmıştır.
* Döndükten sonra "DON KİŞOT" romanını yazmıştır. (İlk modern roman)
* Bu eserle modern romanın kuruluşu başlamış oldu.
* Bu kitapta Don Kişot adlı bir şahıs kendini şövalye zannedip uşağı Pança ile dünyadaki haksızlığı kaldırmak için yel değirmenlerine saldırır.

+İTALYAN EDEBİYATI+

DANTE
* Rönesans'ın fikir babalarındandır. Ancak onu göremedi.
* Bilge biridir.
* En önemli eseri: Tanrısal Komedya'dır.

BOCCACIO
* Dünyada küçük hikâye türünün ilk örneklerini yazmıştır.
* Hikâyelerinde insanoğlunun tüm yaşam koşullarını işlemiştir.
* En önemli eseri: Decameron'dur. (Dünya edebiyatında ilk hikaye)

ARİOSTO
* Rönesans'ın önemli yazarlarındandır.
* En önemli eseri: Çılgın Orlando'dur.

TASSO
*En önemli eseri: Kurtarılmış Kudüs'tür.

+FRANSIZ EDEBİYATI+

MONTAIGNE
* Deneme türünün babası sayılır.
* Özgür düşüncenin savunucusu olmuştur.
* Rönesans edebiyatının en önemli temsilcisidir.
* En önemli eseri: DENEMELER'DİR

CORNEILLE
* Fransız tragedyasının babası sayılır.
* Le Cid, Horace, Cinna, Polyeucte en önemli eserleridir.

RACINE
* Klasisizm akımının öncülerindendir.
* Andromague, İphigenle, Phedre en önemli eserleri sayılır.
* Tragedyaları ünlüdür.(Andromague, İphigenle, Phedre)

MOLİERE
* Dünyanın en önemli komedi yazarlarındandır.
* İnsanın gülünç yönlerini ortaya koymaya çalışmışlardır.
* En önemli eserleri: Gülünç Kibarlar, Kadınlar Mektebi, Kocalar Mektep, Zorla Evlenme, Cimri Hastalık Hastası, Kibarlık Budalası.

LA FONTAİNE
* Fabl türünün en önemli temsilcisidir.
* En önemli eseri: Fabl'lar (masallar) dır dır.

VİCTOR HUGO
* Dünyanın en büyük romancılarındandır.
* Şiir, dram, roman türlerinde eser vermiştir.
* En önemli eserleri: Sefiller, Notre Dame Kamburu, Kral Eğleniyor, Hernani, Sonbahar Yaprakları

BALZAC
* Dünyanın en büyük romancılarındandır.
* Realizmin kurucularındandır.
* Toplumun her katmanından kişileri eserlerinde işlemiştir.
* İnsanlık Komedyası adlı bir eserde bütün romanlarını toplamıştır. Bazılarını sonradan ayırmıştır.
* En önemli romanları: Eugenie Grandet, Goriot Baba, Vadideki Zambak'tır.

STENDAL
* Süssüz bir dil kullanmıştır.
* Realist bir yazardır.
* En önemli eserleri: Kırmızı ve Siyah, Parma Manastırı

FLAUBERT
* Realizmin en önemli temsilcilerindendir
* Kuvvetli bir üslubu vardır.
* En önemli eserleri: Madam Bovary, Salambo, Duygusal Eğitim

MAUPASSANT

* Hikâye dalında kendine ait bir tarz oluşturmuştur.
* En önemli eserleri: Tombalak, Ayışığı, Bir Hayat, Güzel Dost, Ölüm Gibi Kuvvetli, Kalbimiz

BOUDELAİRE
* Şiirlerinde kusursuz bir biçim sunmuştur.
* En önemli eseri: Kötülük Çiçekleri adlı eserdir.

+ALMAN EDEBİYATI+

GOETHE
* Şiir, tiyatro, roman dallarında eser vermiştir.
* Dünya edebiyatının en önemli yazarlarındandır.
* Romantizmin kurucularındandır.
* Lirik şiirler yazmıştır.
* En önemli eseri: Faust'tur.
* Ayrıca Genç Warter'in Istırapları, Roma Elejileri

SCHİLLER
* Romantizmin temsilcilerindendir.
* En önemli eserleri: Wilhem Tell, Don Carlos, Haydutlar, Maria Stuart 'tır.

+İNGİLİZ EDEBİYATI+

SHAKESPEARE
* Dünyanın en büyük tiyatro yazarlarındandır.
* Komedi ve dram türlerinde eser vermiştir.
* Eserlerinde nazım ve nesir karışık kullanılmıştır.
* Romeo ve Jüliet, Hamlet, Macbeth, Othello, Kral Lear dramlarından biridir.
* Venedik Taciri, Yanlışlıklar Komedyası, Vindsor'lu Şen Kadınlar komedilerinden bazılarıdır.

MİLTON
* Tasvir ve ruh çözümlemelerini oldukça ustaca kullanmıştır.
* En önemli eseri: Kaybolmuş Cennet'tir.

DANİEL DEFOE
* Maceracı bir kimliğe sahiptir
* En önemli eseri: Robinson Crusoe'dir.

SWİFT
* Toplum içindeki aksaklıkları işlemiştir.
* En önemli eseri: Güliver'in Gezileri'dir.

+RUS EDEBİYATI+

PUŞKİN
* Romantizmin temsilcilerindendir.
* Çeşitli dallarda eser vermiştir.
* En önemli eserleri: Kafkas Esiri, Yüzbaşının Kızı, Çi******er, Maça Kızı, Bahçesaray Çeşmesi'dir.

TURGENYEV
* Realist bir yazardır.
* Bir Avcının Notları, Babalar ve Oğullar, Rudin, Taşralı Kadın eserlerinden bazılarıdır.

DOSTOYEVSKİ
* Dünyanın en büyük romancılarındandır.
* Derin bir insan sevgisi vardır.
* Yoksul insanların hayat koşullarını işlemiştir.
* Suç ve Ceza, Ölü Bir Evden Hatıralar, Budala, Karamazov Kardeşler en tanınan eserleridir.

TOLSTOY
* Edebiyat dünyasının en usta kalemlerindendir.
* Kuvvetli ve bilge bir üslubu vardır.
* Savaş ve Barış, Hacı Murat, Anna Karanina, Yaşayan Ölü, İvan İliç'in Ölümü, Ölümden Sonra Dirilme, Karanlığın Kudreti en önemli eserleridir.

+AMERİKAN EDEBİYATI+

MARK TWAİN
* Çeşitli dallarda eser vermiştir.
* Mizahçıdır.
* Eserlerindeki karakterler oldukça canlıdır.
* Tom Savyer'in Maceraları, Mississipi'de Yaşam Huclerbery'in Maceraları en önemli eserleridir.

EDGAR ALLAN POE
* Şiirleri ünlü olmakla beraber hikâye de yazmıştır.
* Kuzgun, Annabel Lee ve Çanlar şiir kitaplarıdır.
* Acayip ve Çapraşık Hikâyeler de hikâye kitabıdır.

ERNEST HEMİNGVAY
* Modern Amerikan edebiyatının en önemli yazarlarındandır.
* Nobel ödülü almıştır.
* Çanlar Kimin İçin Çalıyor? Silahlara Veda ,İhtiyar Adam ve Deniz eserlerinden bazılarıdır.

JOHN STEİNBECK
* İşçi haklarını savunmuştur.
* Realist bir yazardır.
* Nobel ödülü almıştır.
* Eserleri: Bitmeyen Kavga, Gazap Üzümleri, Yukarı Mahalle, Fareler ve İnsanlar

+İSKANDİNAV EDEBİYATI+

KANT HAMSUN
* Genellikle kendi çevresini işlemiştir.
* Tasvir gücü oldukça gelişmiştir.
* Açlık, Pan, Victoria, Dünya Nimeti en önemli eserleridir.

Ali Nesin yazmis: Matematik Köyü’ne gelen öğrencilere artık şu yöntemi uyguluyorum: Anlayabilecekleri ama hemen çözemeye...
06/12/2021

Ali Nesin yazmis: Matematik Köyü’ne gelen öğrencilere artık şu yöntemi uyguluyorum: Anlayabilecekleri ama hemen çözemeyecekleri bir problem soruyorm. İki saat boyunca onları problemle başbaşa bırakıyorum. Tabii arada sorularını yanıtlıyorum, yanlışlarını düzeltiyorum. İki saat sonunda birçoğu doğru yanıtı buluyor. Müthiş keyif alıyorlar. Çünkü bu çocuklar hayatları boyunca hiç iki saat boyunca düşünmemişler, hiç iki saat boyunca zihinleriyle yalnız kalmamışlar. Dersin sonunda, çocuklara soruyorum:- Bu problem ne işe yarar?Cevap veremiyorlar.- Söyleyeyim ben size, diyorum, bu problem hiçbir işe yaramaz. Hayatınızda hiç karşınıza çıkmayacak…Gerçekten de öyle. Saçmasapan bir problem.- Saçmasapan bir problem üzerine iki saat kafa patlattınız!Gülüşüyorlar.- Ama hoşunuza gitti, öyle değil mi?Onaylıyorlar hep bir ağızdan.Problem bir işe yaramaz, ama problemi anlama çabası, probleme yaklaşım, kullanılan yöntem, yoğunlaşma, analiz etme yolları, inatçılık, bütün bunlar çok işe yarar. Ama en önemlisi hayatlarında hiçbir işe yaramayacak bir problemi çözmeye çalışmış olmaları, doğrudan bir sonucu olmayan bir uğraş için iki saatlerini harcamaları, bir çıkar için değil, sadece keyif için emek harcamış olmaları. İşe yararlılık ilkesini iki saatliğine de olsa unutmalarının onları başka bir insan yaptığına inanıyorum.Bugünkü anlamıyla matematiği bulanlar Çinliler, Hintliler, Sümerliler, Mısırlılar değildi, Eski Yunanlardı. Örneğin Pisagor teoremini tüm uygarlıklar biliyordu, ama Pisagor teoremini ilk olarak Eski Yunanlılar kanıtlamıştır.Oysa Eski Yunanlılar da biliyordu Pisagor teoreminin doğruluğunu. Doğru olduğunu bildiğin bir önermeyi kanıtlamaya çalışmak kadar saçma ve gereksiz bir şey olabilir mi? Bugün anlıyoruz bunun saçma ve gereksiz olmadığını, ama o gün? Diğer uygarlıklar matematiksel olgularla yetinirken (ki bu olguların bazıları yanlıştı), Eski Yunan uygarlığı olgularla yetinmemiş, olguları kanıtlamaya çalışmıştır. Böylece matematik doğruyu bulma sanatından, doğrunun neden doğru olduğunu anlama sanatına dönüşmüştür ve 2500 yıldan beri de bu değişmemiştir."

1972 yılında yapılan yerli elektrikli otomobilPek inandırıcı gelmedi değil mi? 1972 yılında Kütahya'nın Tavşanlı ilçesin...
03/12/2021

1972 yılında yapılan yerli elektrikli otomobil
Pek inandırıcı gelmedi değil mi? 1972 yılında Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde yaşayan Elektrik Yüksek Mühendisi Semih Alkan tamamen kendi imkanları ve tasarımıyla, 3 adet akü ile çalışan, 50 kg taşıma kapasiteli, 25 km hıza ulaşabilen elektrikli otomobil üretmeyi başarmıştı...Uludağ sözlük

14/11/2021

Yeni Bir “Kara Delik” Bulundu!!

Her şeyin bir sonu var; yıldızlar da ölüyor! Yaşlandıkça öyle bir enerji yoğunlaşmasına ulaşıyorlar ki, sonunda infilak ediyor ve arkalarında ışığın bile sızamadığı bir “kara delik” bırakıyorlar. Fizikçiler “Süpernova” adını vermişler, bu korkunç infilaka!
“Kara delik”lerin varlığı ilk kez 1967’de keşfedilmiş; dolaylı yollarla. Dolaylı, çünkü simsiyahlar; görünmüyorlar. Bu yüzden bu gibi buluşlar öyle sık rastlanan olaylar da değil. Bu nedenle üç gün önce bizim Samanyolu’na çok yakın bir kara deliğin keşfedilmesi önemli bir haber teşkil ediyor! Bana düşmezdi ama ben de bir duyurayım dedim! Sanırım ilgilenenler, heyecanlananlar (!?) olur!
Bu yeni kara delik Samanyolu’na çok yakın, sadece 160 bin ışık yılı uzaklıktaymış.. Keşfeden de İngiltere Liverpool Universitesi’nden Sara Saracino.. Şili’ye yerleştirilen bir teleskop sayesinde bulunmuş; bir hamlede binlerce yıldız hakkında bilgi verebilen dev bir teleskopla..
Aslında bu yeni kara delik küçücük; güneşten sadece on bir kat büyük! Milyarlarca kat büyükleri de olduğuna göre “cüce” de denilebilir.. Üstelik çok da gençmiş; yüz milyon yıl önce oluşan bir yıldız yığını içinde bulunmuş. Genç ve cüce oluşu da astrofizikçilerin hoşuna gitmiş; böylece oluşturdukları “kara delik serisi”ne bir halka daha eklenmiş!!
İşte hepsi bu kadar!
Peki, şimdi ne olacak?
Hiçbir şey! Tehlike yok! Sadece bu uçsuz bucaksız evrende hiçliğimizi bir kez daha hatırlayacağız! Ama bu bizi yine de kendi küçük dünyamızdaki “kara delik”lerle kavgadan alıkoymamalı! Onları "aydınlatmak" da bir takım mafya bozuntularına bırakılmayacak kadar önemli görünüyor!
Taner Timur

12/11/2021

"Bir bireyin topluma ihtiyacı yoktur, bireye ihtiyacı olan toplumdur. Toplum bir savunma mekanizması, bir çeşit oto korunmadır. Birey, sürüde yaşayan hayvan gibi değil, kendi yalnızlığında, doğaya, hayvanlara ve bitkilere yakın, onlarla ilişki halinde yaşamalı."
Andrei Tarkovsky

Address

Hürriyet Cd
Burhaniye
10700

Opening Hours

Monday 09:00 - 17:00
Tuesday 09:00 - 17:00
Wednesday 09:00 - 17:00
Thursday 09:00 - 17:00
Friday 09:00 - 17:00
Saturday 09:00 - 17:00
Sunday 09:00 - 17:00

Telephone

05327440982

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when ESKİ Kafa posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to ESKİ Kafa:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram

Category