27/11/2025
Kalp Krizi ve Kalp Damar Tıkanıklıklarının 200 Yıllık Hikayesi
New England Journal (NEJM) tıp dergisinde yayınlanmış çok güzel bir derlemeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
👉Tarihi kayıtlarda 1772 yılında ilk kez kalp ağrısı tıbbi deyişle “Anjina” tanımlanmış. Patologlar bu kalp ağrısının kalp damarlarında kemikleşme ve pıhtılaşma ile ilişkilendirmişler.
👉İlk kez 1912 yılında “Kalp Krizi” tanımlanmış ve tedavi olarak sadece hastanın “İSTİRAHAT ETMESİ” önerilmiş.
👉1919 yılına gelindiğinde ise EKG (elektrokardiyogram) tanıda kullanılmaya başlanmıştır.
👉1948 yılında Amerika’da yapılan Framingham Kalp Çalışması ile kalp hastalıklarının MEŞHUR SEBEPLERİNİ (Sigara, yüksek tansiyon, erkek cinsiyet, kolesterol yüksekliği …) öğrendik. 3 kuşak boyunca bir kasabada yaşayan tüm insanlar nine-dede,anne-baba ve çocuklar yıllar boyu takip edilerek bu değerli bilgileri edindik.
Ve böylece 1950’li yıllardan itibaren kalp damar hastalıkları ve kalp krizlerinde “Koruyucu Hekimlik ve Risk Faktörleri ile Mücadele”miz başladı.
👉1960‘lı yıllarda kalp krizi geçirip hastaneye sağ olarak yetişebilen her 3 hastadan biri de hastane de ölüyordu. En sık ölüm sebeplerinin birinci sırasında yerini hala korumaktadır.
👉1961 de Koroner Yoğun Bakım hizmetleri, EKG takibi ve monitorizasyonu, Kalp Akciğer masajı ve elektriksel şok ile müdahale hayatımıza girdi ve hastane içi kalp krizi ölümleri yarı yarıya azaldı.
👉Kalp damarlarını gösteren anjiyo 1929 yılında ilk kez yapılsa da 1958 yılından itibaren Sones tarafından yaygınlaştırılmıştır. Kalp damarlarına ilk balon tedavisi ise 1977 yılında yapılmıştır.
👉1967 yılında ilk by-pass ameliyatı, Arjantinli Dr Favaloro tarafından Amerika’da Cleveland Klinikte 51 yaşında bir bayan hastaya yapıldı. Sağ koroner arteri %100 tıkalı olan hastanın sağ bacağından alınan toplar damarı dikilmiş ve tek damar ameliyatı yapılmıştır. 20 gün sonra yapılan anjiyoda damarın açık olduğu gösterilmiştir.
👉1970 yıllardan itibaren Pıhtı Eritici (Fibrinolitik) tedavi ve aspirin ile kalp krizinde tedavi başarısında anlamlı bir artış görülmüş, kalp krizinden ölüm oranları önceki yıllara göre daha da azalmıştır.
👉İlaç tedavisindeki gelişmeler kriz sonrasındaki tedavilerde iyileşmeler sağlamıştır. ACE İnhibitörü ilaçlar, Beta Blokerler, Statinler …
👉Damar içini döşeyen endotel ismindeki hücrelerin hasarı, endotel altına yağ birikimi, kolesterol düşürücü ilaçlar Statinler, LDL reseptör regülasyonları…1998 yılı damar gevşetici molekül Nitrik Oksit (NO) in keşfine Nobel Tıp ödülünün verilmesi…
👉Ve nihayet stent teknolojisi.. Birinci, ikinci ve üçüncü nesil Stentler, ilaç kaplı balonlar, eriyebilen Stentler, kalp pilleri, peruktan yapılan kapak işlemleri, Sol ventrikül destek cihazları…
İşte böyle… Modern ve kanıta dayalı tıp ilerledikçe kalp hastalıkları ile çok daha iyi mücadele ediyoruz. Biz kardiyologlar üzerimize düşen görevi layıkıyla yapmak için var gücümüzle çalışıyoruz, çalışacağız…
Peki ya insanoğlu? Peki ya sen! Bu yazıyı okuyan sen, kalp sağlığını korumak için neler yapıyorsun?