Uzm. Dr. Esra GÖKER

Uzm. Dr. Esra GÖKER Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı🥼
fonksiyonel tıp alanında çalışıyor,
'Elele Aile Akademisi'nde hizmet veriyor.

Şu şeker hayatın her döneminde beyni yer !!!!....Hastalıkların kök nedeni derken dönüyor dolaşıyor tüm sistemleri bozan ...
11/10/2023

Şu şeker hayatın her döneminde beyni yer !!!!....

Hastalıkların kök nedeni derken dönüyor dolaşıyor tüm sistemleri bozan enflamasyondan yani vücuttaki mikropsuz iltihaptan bahsediyoruz.
Enflamasyonu en çok tetikleyenlerden biri kan şekeri oynaklıkları üstelik anne karnında bile ......

Klinikte aynı anda üç kuşak bir araya gelince "Hadi hep birlikte eğlenceli bir fotoğraf çekinelim mi ?" dedim"Yaşasın !!...
19/08/2023

Klinikte aynı anda üç kuşak bir araya gelince
"Hadi hep birlikte eğlenceli bir fotoğraf çekinelim mi ?" dedim
"Yaşasın !!! zıplamalı olsun" dedi Ada.

Bana kalırsa işimin en zor, ama en önemli kısmıdır "stres kontrolü"

Üstelik nesilden nesile, kuşaktan kuşağa aktarılır. Çocuğunuz sizden, siz annenizden öğrenirsiniz stresle başa çıkmayı. Üzüntülü iken yemeğe saldırıyor, çılgınlar gibi alışveriş yapıyor yada filmlerde kayboluyorsanız sizin çocuğunuzda bunu kodlar beynine. Çünkü çocuk beyni taklit ederek öğrenir.

Stres kontrolü Nasıl yapılır derseniz; parasempatik sistemi yani bedeni rahatlatan moda geçiren sistemi aktive eden, vagal stimülasyon ile olur. Bunu düzenli olarak bilinçli bir şekilde devreye sokmak bedeni yoran stres hormonlarını azaltır.

👍Bağıra bağıra şarkı söylemek vagal stimülasyondur
👍Doğada vakit geçirmek vagal stimülasyondur
👍Zıplamak, dans etmek vagal stimülasyondur
👍Arkadaşlarla kahve molası vagal stimülasyondur
👍Bazen bir çocukla çocuk, bazen bir yaşlıyla yaşlı olmak ama nadiren bir ergenle takılmak vagal stimülasyondur.

(Aman dikkat !! Ergenlere bulaşmak her zaman vagusu stimüle etmeyebilir 🤪) Mutlu hafta sonları.....




GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIKOkul zamanı yaklaştıkça ebeveynleride bir telaş sardı. Eyvah hastalık zamanı yaklaştı !!Öncelikle şunu a...
17/08/2023

GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIK

Okul zamanı yaklaştıkça ebeveynleride bir telaş sardı. Eyvah hastalık zamanı yaklaştı !!

Öncelikle şunu artık anlayalım. Güçlü bağışıklık öyle hemen takviye kullandık, vitamin aldık diye olmaz. Beslenme düzeni şart !!!
Sağlıklı bir çocuk hergün et yiyen, hergün peynir tüketen çocuk değildir. Çocuğun beslenmesinde çeşitlilik çok önemlidir. Her türlü gıdaya ihtiyacı vardır ama dozunda.
Haftada 3 gün hayvansal protein ( et, tavuk, balık )
Haftada 2 gün bakliyat
Haftada 3 gün süt ürünü ( yoğurt mutlaka, peynir az ama SÜT ASLA ! )
HER GÜN meyve ve sebze tüketmelidir.
Bu takviyelerde çocuğun tahlilleri yapılıp, eksiklikleri değerlendirilip ihtiyacına göre düzenlenmelidir.

Bedenimiz; Ona istediğini verdiğimizde iyileşme potansiyelini aktive eder. Sağlığınız ne durumda olursa olsun, kendinize...
06/08/2023

Bedenimiz; Ona istediğini verdiğimizde iyileşme potansiyelini aktive eder.
Sağlığınız ne durumda olursa olsun, kendinize özen göstermeye başladığınız anda bedeniniz de size aynı şekilde cevap verecektir.

Kısaca iyileşmek istersen iyileşirsin sevgili kardeşim.

Şu gördüğünüz dosyalarda aslında büyük bir Türkiye haritası var. Türkiye'nin her yerinden ve her yaştan kimi adrenokortikal yetmezlik, kimi erken ergenlik, kimi diabet, kimi hashimato, kimi allerji, kimi otoimmünite, kimi otizm, kimi karaciğer yağlanması kimi ise dünyada sadece 1200 kişide görülen Alstrom sendromu tanısı ile geldi.

Çocuk yada yetişkin tek beklentileri vardı. İyileşme yada iyi yaşama umudu....
Bunca hastalık bunca tanı sadece doğru besinler ile yönetilebilir miydi ?

Onlara sadece tek birşey söylüyorum

"Hastalığın adının bir önemi yok. Hem çocuğunu hemde kendini iyileştirmek istersen iyileşirsin sevgili kardeşim...."

Mutlu pazarlar....


Bu paylaşımı özellikle ergen yaşta çocukları olan aileleri uyarmak adına yapıyorum Ergenliğe adım atmış gençler arasında...
19/07/2023

Bu paylaşımı özellikle ergen yaşta çocukları olan aileleri uyarmak adına yapıyorum

Ergenliğe adım atmış gençler arasında son dönemde popüler olan "bayılma taktiği" denilen bir eğlence var. Bunu biraz eğlenmek, birazda kendilerini kanıtlamak adına yapıyorlar ancak son derece tehlikeli sonuçları olan bir etkinlik....

Neden tehlikeli..... Çünkü bu etkinliğin sonunda bilinç kaybı ve bayılma var.
Benim takibimde olan genç hastalarımdan birinin de başına geldi. Olay arkadaşlar arasında, yaparsın yapamazsın tamamlarsın tamamlayamazsın şeklinde sidik yarışı ile başlayıp bayılarak düşme ve ciddi kafa travması sonrası geçici hafıza kaybı ile sonuçlandı. Aslan delikanlı kafasına ciddi şekilde darbe almış ve yaklaşık 12 saat süren son bir haftadaki olayları tamamen unutma şeklinde hafıza kaybı yaşamıştı. Neyse ki durumu normale döndü.

Ciddi sonuçları olan bu tür etkinliklerle ilgili çocuklarınızı lütfen uyarın !!!

Hastalığınızın adı ne olursa olsun mesela diabet, 1 yada 2, tipi hiiiç farketmez, migren, otoimmun denilen hastalıklar, ...
14/07/2023

Hastalığınızın adı ne olursa olsun mesela diabet, 1 yada 2, tipi hiiiç farketmez, migren, otoimmun denilen hastalıklar, hormon bozuklukları, allerjik hastalıklar vs vs.....hepsinin temelinde yedikleriniz, içtikleriniz vardır.

Bizler POEM klinik ekibi olarak bendeniz Dr. Esra Göker ve arkadaşlarım ve ; bu gerçekten yola çıkarak tam olarak 1 yıl önce, kronik problemleri olan hastalara beslenme temelli bir tedavi uygulayan, ozon ve ıv tedavileri de yanına katan kliniğimizi hizmete açtık.

Hemen hemen bütün hastalıklarda Tıbbi beslenme bizim esas reçetemiz oldu. Yeri geldi mucizelere, yeri geldi bir besinle nasıl iyileşildiğine şahit olduk. İstedik ki hem 1. Yılımızı kutlayalım hemde Tıbbi beslenme akademisi kurucusu ile bunu taçlandıralım.

Böylece 22 Temmuz cumartesi saat 17.00 de evke mediloft 2 orta bahçede Dr Eyüp Yılmaz ile bir söyleşi, küçük bir eğitim düzenledik. Hepinizi bekliyoruz.......♥️

Katılım sınırlıdır.
Ücret 200 TL
İletişim: 0534 230 22 23 -
0224 247 11 00


MELATONİN SADECE  BİR UYKU HORMONU DEĞİLDİR ...Sirkadiyen ritmi düzenlerKortizolü dengelerÜreme sağlığını iyileştirirBey...
27/06/2023

MELATONİN SADECE BİR UYKU HORMONU DEĞİLDİR ...

Sirkadiyen ritmi düzenler
Kortizolü dengeler
Üreme sağlığını iyileştirir
Beyni inflamasyondan korur, serbest radikalleri temizler.
Enfeksiyonlarda bağışıklık sistemine yardım eder
Tümör büyümesini baskılar

Öyleyse ideal melatonin için ne gereklidir?
1) Düşük kan şekeri
2) Karanlık ortam

1) Kan şekerindeki ani yükselmeler melatonin salınımını azaltır. Özellikle gün içinde sık tüketilen glisemik indeksi yüksek besinler ( bol hamur işi ve tatlılar ) ve geç yenen akşam yemekleri yada akşam yemeği sonrası bitmeyen atıştırmalar .....
Akşam yemeği, melatoninin salgılanmaya başladığı saat 21'den en az 3 saat önce tamamlanmış olmalıdır.
Hadi olmadı bayramdı seyrandı 2 saate de razıyız 😉

2) Akşam öğünlerinde triptofandan zengin yiyecekler yenmeli, B6 B9 B12 çinko ve magnezyum düzeyleri eksik olmamalıdır
Triptofan zengini besinler : ıspanak, brokoli, havuç, kabak, patates, tatlı patates, sarımsak, lahana, kuşkonmaz, pancar, soğan, karnabahar ve marulun yanı sıra deniz yosunu (spirulina)
3) saat 17'den sonra kahve tüketmeyin ve Akşam yemek sonrası çay saatinde lavanta, papatya, Melisa çayları için

4) Akşamları özellikle kortizol salınımını tetikleyecek kaygı, korku, endişe yaratacak tartışmalı durumlardan yada sinema filmlerinden uzak kalın. Böyle durumlarda hemen nefes egzersizi çalışarak stresinizi kontrol edin

5) Elektromanyetik alandan korunun. Gece yatmadan en az 3 saat önce mavi ışıkla temasınızı kesin. Saat 22 den sonra mavi ışığa bir saat maruz kalmak melatonini %60 azaltır.

6) Son olarak ideal melatonin için yatak odası sıcaklığı bile önemlidir. Yatak odası ne çok sıcak ne de soğuk olmalıdır 19-20 derece ideal melatonin açısından gereklidir

Özetle efendim bedeninizin size sunduğu güçlü bir silahtan mahrum olmak istemiyorsanız bayramda;
Tatlıyı, baklavayı
Geç saate kadar oturmayı
Kahveyi, çayı abartmayın ....😊😉

Herkese huzurlu bayramlar......


Sızdırmış yada sızdırmamış ama hasarlanmış Bağırsakta onarım nasıl yapılır?👉 Güne salatalık suyuyla içemiyor yada içirem...
19/06/2023

Sızdırmış yada sızdırmamış ama hasarlanmış Bağırsakta onarım nasıl yapılır?

👉 Güne salatalık suyuyla içemiyor yada içiremiyorsanız salatalık eriştesi ile başlayın. Salatalık ve havucu erişte gibi doğrayıp limonla soslayın önüne koyun çocuklar buna bayılıyor. Hadi Bu da olmadı diyelim günde 2 tane salatalık tüketmeye çalışın. Hem safrayı artırır hem de sindirim sistemini destekler.
👉 Her gün kırmızı elma tüketin özellikle kahvaltı öncesi...Çok iyi bir prebiyotiktir
👉 Keten tohumu, chia, çiğ susam gibi tohumları beslenmenize katın. Salgısal IgA yı artırır. Çocuklar için en kolayı çorbasına ya da yoğurduna karıştırmaktır
👉 Soğangiller ailesi (pırasa, sarımsak, kırmızı, beyaz veya arpacık soğan) ile aranızı hoş tutun. Bağırsak mukozasını çok iyi destekler. Sabah kahvaltıda bol maydanozlu üzerine yumurta kırılmış soğan kavurması deneyin. Yemeklerinize bazen soğan yerine pırasa kullanın. Soğanı yağda kavurmayın suyla haşlayın.
👉 Baharatların gücünü keşfedin! Özellikle sumak, zerdeçal, kırmızı ve karabiberi, kekiği sık kullanın. Bunları zeytinyağında ezilmiş sarımsakla harmanlayıp omlete, yemeğe,salataya ekleyin. Yemediler mi kızarmış ekmeğin üzerine sürün ve sonucu görün 😉
👉 Yeşili sevin ve koruyun 😊 Mukozayı onaran ısırgan, ebegümeci, madımakla tanışın. Yemeği olmadı çorbası, olmadı mı çayını için, içirin.
👉 Yemekle birlikte su içmeyin, içirmeyin !
👉 Çok çeşit yemek sindirimi bozar abartmayın ! Hele de bağırsak astarınız bozuksa . Her öğünde 2 çeşitten fazla yemeyin.
👉 Yemekten sonra tatlı ya da meyve yemeyin
👉Veee tabii ki iyi bir bağırsak iyi bir yağdan geçer. Ghee nam-ı diğer sadeyağ ile arada karşılaşın. 😊

Sızdırmış yada Sızdırmamış ama hasarlanmış Bağırsakta onarım nasıl yapılır?👉 Güne salatalık suyuyla içemiyor yada içirem...
19/06/2023

Sızdırmış yada Sızdırmamış ama hasarlanmış Bağırsakta onarım nasıl yapılır?

👉 Güne salatalık suyuyla içemiyor yada içiremiyorsanız salatalık eriştesi ile başlayın. Salatalık ve havucu erişte gibi doğrayıp limonla soslayın önüne koyun çocuklar buna bayılıyor. Hadi Bu da olmadı diyelim günde 2 tane salatalık tüketmeye çalışın. Hem safrayı artırır hem de sindirim sistemini destekler.
👉 Her gün kırmızı elma tüketin özellikle kahvaltı öncesi...Çok iyi bir prebiyotiktir
👉 Keten tohumu, chia, çiğ susam gibi tohumları beslenmenize katın. Salgısal IgA yı artırır. Çocuklar için en kolayı çorbasına ya da yoğurduna karıştırmaktır
👉 Soğangiller ailesi (pırasa, sarımsak, kırmızı, beyaz veya arpacık soğan) ile aranızı hoş tutun. Bağırsak mukozasını çok iyi destekler. Sabah kahvaltıda bol maydanozlu üzerine yumurta kırılmış soğan kavurması deneyin. Yemeklerinize bazen soğan yerine pırasa kullanın. Soğanı yağda kavurmayın suyla haşlayın.
👉 Baharatların gücünü keşfedin! Özellikle sumak, zerdeçal, kırmızı ve karabiberi, kekiği sık kullanın. Bunları zeytinyağında ezilmiş sarımsakla harmanlayıp omlete, yemeğe,salataya ekleyin. Yemediler mi kızarmış ekmeğin üzerine sürün ve sonucu görün 😉
👉 Yeşili sevin ve koruyun 😊 Mukozayı onaran ısırgan, ebegümeci, madımakla tanışın. Yemeği olmadı çorbası, olmadı mı çayını için, içirin.
👉 Yemekle birlikte su içmeyin, içirmeyin !
👉 Çok çeşit yemek sindirimi bozar abartmayın ! Hele de bağırsak astarınız bozuksa . Her öğünde 2 çeşitten fazla yemeyin.
👉 Yemekten sonra tatlı ya da meyve yemeyin
👉Veee tabii ki iyi bir bağırsak iyi bir yağdan geçer. Ghee nam-ı diğer sadeyağ ile arada karşılaşın. 😊


Mitokondriler hücrenin enerji ihtiyacını karşılayan fabrikalar aynı zamanda en çok atığın da oluştuğu yerler. Yani aynı ...
28/05/2023

Mitokondriler hücrenin enerji ihtiyacını karşılayan fabrikalar aynı zamanda en çok atığın da oluştuğu yerler. Yani aynı zamanda serbest radikallerin üretim yeri.

Vücudumuzdaki temizleyici sistemler yani antioksidanlar yetersiz kaldığında oluşan atıklar temizlenemez ve birçok hastalığın temelini oluşturan mitokondrial hasar başlar.
İşte bu hasarı onarmanın yollarından biri vücuda ihtiyacı olan antioksidanları göndermek ve yeni mito sayısını artırmaktır.

Bunu yapmanın iki yolu vardır.
1) Antioksidan beslenme
2) Kas gücünü artıran egzersizler

Her şeyi doğalından almak en iyisi tabii ama kronik bir rahatsızlığınız varsa ihtiyacınız artmış demektir böyle durumlarda takviyelerden faydalanmanız gerekebilir

PQQ : mitoyu hasardan korur ve sayısını artırır. Yeşil çay, kereviz, kivi, maydanoz, ıspanak, %80 bitter çikolata ve hatta anne sütünde bulunur. Özellikle bebekler anne sütünden alır. Bu nedenle hasta bebeklerde emzirmek çok daha önemlidir !!

ALA ( alfa lipoik asit) : mito hasarını engelleyen iyi bir çöpçü. Ispanak, brokoli, domates, pancar, havuç, patateste var.

OLEUROPEİN (zeytin yaprağı ektresi): uzun yaşam genlerini aktive eder, mito hasarını onarır.

RESVERATROL : iyi bir antioksidan ve mito onarıcısı. Üzüm, asma yaprağı, yer fıstığı, yaban mersini, böğürtlen, çilek, antep fıstığı, kızılcık ve mor üzüm suyu gibi önemli sayıda besinde bulunur

Dış basınında dediği gibi; ülkece öyle bir noktaya geldik ki cennetin giriş kapısından vazgeçtik, sadece cehennemden çık...
12/05/2023

Dış basınında dediği gibi; ülkece öyle bir noktaya geldik ki cennetin giriş kapısından vazgeçtik, sadece cehennemden çıkmaya çalışıyoruz.....

Ama şunu asla unutmayın ki; asıl cennet, annelerin ayakları altındadır.
Yöneteni de yönetileni de var eden tek varlık ANNE dir.
Anneler günü kutlu olsun ...♥️

İnsanların beslenme ile ilgili yaptığı en büyük hatalardan biri; Beslenme vakitleri ve beslenme seçenekleridir." Uzun aç...
27/04/2023

İnsanların beslenme ile ilgili yaptığı en büyük hatalardan biri; Beslenme vakitleri ve beslenme seçenekleridir.

" Uzun açlık mı yapmalıyım sık sık mı atıştırmalıyım? Kahvaltıyı erken mi yada geç mi yaparsam daha iyi olur."

Uzamış açlık bedenin temizlenmesi ve yenilenmesi için harika olmakla beraber kalori açığı bulunan zayıf bünyelere uygun bir yöntem değildir. Çünkü bu kişilerin glikojen rezervleri düşüktür ve beden ihtiyaç duyduğu glikozu stres hormonlarını tetikleyerek sağlar. Bu da HPA aks bozukluğundan tutunda tiroid problemlerine kadar olan süreci tetikler. Böyle bir kişi AÇLIK HİSSETTİĞİ ANDA hamur işi, tahıl, yağ, şeker değilde meyve, sebze ve protein ağırlıklı bir beslenme düzeni oluşturmalıdır.

2) Kahvaltı için ideal olan ne kalkar kalkmaz ne de geç saatte yapılan değil, sebze suları ile yapılandır. Çünkü karaciğer sabaha kadar temizlik yapmış atıkları dolaşıma göndermiştir. Sabah bu atıkları temizleme zamanıdır bunun için özellikle gün içinde almanız gereken sıvının üçte ikisi bu dönemde yani öğlene kadar olan sürede alınmalıdır. Bunun da en ideali bol su ve ardından alacağınız sebze sularıyla güne başlamaktır.

3) Sabah kahvesi extra kortizol deşarjına neden olup adrenal bezlerdeki kortizol rezervinizi tüketir. Buda uzun vadede adrenal yorgunluk demektir. Yani kahve ile enerjik başladınız güne zamanla yerlerde sürünerek devam etmenizdir. Çünkü artık kahveye cevap verecek bir kortizol rezerveniz kalmamıştır.

Efendim aslolan bedenin ihtiyacıdır ve Her bedenin ihtiyacı ve metabolizması farklıdır. Dışsal duyarlılığınız yerine içsel duyarlılığınızı artırıp bedeninizi dinlediğinizde, sizin için en ideal olanını size söyleyecektir. Sevgiler 🥰


Bayramınız kutlu olsun...
22/04/2023

Bayramınız kutlu olsun...

Çocuğuma herhangi bir problemi olmasa da vitamin takviyesi vermeli miyim ? Bu durumda önemli olan çocuğun beslenme durum...
12/04/2023

Çocuğuma herhangi bir problemi olmasa da vitamin takviyesi vermeli miyim ?

Bu durumda önemli olan çocuğun beslenme durumudur. Büyümesi gelişmesi normal, besin seçiciliği yok, abur cubur arada nadiren, dışarda sürekli yemek alışkanlığı olmayan, haftada 1-2 makarna pilav yerken hergün sebze- meyve tüketen, süt içmeyen ama ev yapımı yoğurt tüketen, ekmeği sadece kahvaltıda arayan, Et, tavuk, balık haftanın 3 günü ile yetinen, atıştırmalık olarak önüne beyaz şeker ve beyaz un yerine kuruyemiş ve kuru meyveden yapılmış tatlılar konulan, akşam yemek sonrası bitki çayı rutini olan çocuğa; değil vitamin balık yağı bile vermeyin Böyle nadir bulunan çocuğa sahip iseniz vemeniz gereken tek vitamin D vitaminidir. 😉

Sık sık abur cubur, hamur işi, her yemeğin yanında pilav, makarna arada sebze yiyor. Destek amaçlı hangi takviyeyi kullanabilirim ?

Takviyeleri ikiye ayırıyoruz
1) Düzenli kullanılması gerekenler : magnezyum, omega 3 ve D vitamini
2) Kan düzeyine göre kullanılması gerekenler : Demir, B grubu vitaminler ve D vitamini

Dikkat ettiyseniz D vitamini her iki grupta da yer alıyor. Çünkü D vitamini depolarınızı doldurursanız bile bu depo sizi en fazla 3 hafta idare eder.
Güneş ve daha pek çok sahip olduğu zenginlikleri değerlendiremeyen bir ülke olduğumuz için düzenli D vitamini kullanımı önemli !

Magnezyum :
İstisnasız hemen hemen her çocukta eksikliği olan bir mineral.
Biz onun Kas, sinir, beyin hücreleri ve kemik gelişimi için gerekli olduğunu bilsekte aslında neredeyse her yerde kullanılır. Mesela vücutta magnezyum eksik olduğunda D vitamini aktifleşemez. Dolayısıyla magnezyum depoları boşsa D vitamini de kolay kolay yükselmez. Özellikle ergenlik döneminde hem dikkat, hafıza, algılama gibi bilişsel fonksiyonlar için hem de kemik gelişimi için magnezyum çok önemli. Ergenlikte kemik kütlesi ne kadar fazlaysa ileri yaşlarda osteoporoz o kadar az bunu bilin !
Özellikle çocuklukta sık antibiyotik kullanımı magnezyuma en çok tüketen faktörlerdendir. Bunu da unutmayın!
Sevgiler .....😊

Şüphesiz ki bir insanın yapabileceği en iyi yatırım kendine olanıdır. Çünkü  insan değiştikçe, iyileştikçe çevresi de de...
27/03/2023

Şüphesiz ki bir insanın yapabileceği en iyi yatırım kendine olanıdır. Çünkü insan değiştikçe, iyileştikçe çevresi de değişir ve iyileşir .
İnsan beden, zihin ve ruhtan oluştuğuna göre iyileşmek demek bu üçünün de dengede olması demektir.

Ramazan ayı hem bedenimize hem zihnimize hem de ruhumuza çalışabileceğimiz en kıymetli aylardan biri. Bu dönemde bedeninize yapacağınız en iyi yatırım onu su tutucu ve onarıcı gıdalarla doyurmak olacaktır. Çünkü uzun açlık dönemlerinde beden, depoda ne varsa onunla vücudu yeniden yapılandırır. İdeal depo; iftarda az hamurişi, sahurda ise bol salata ve protein ile doludur.
Öyleyse; 1) İftarı birkaç yudum su ile açın. Boş mideyi birden bol su ile doldurmayın.
2) iftarda en fazla 3 çeşit yiyin. Çorba, salata, yemek gibi hatta ideali 2 çeşitten fazla yememektir
3) Yavaş yiyin, çok çiğneyin
4) İftar sonrası atıştırma yapmayın. Canınız çok tatlı istiyorsa iftara önce tatlı ile başlayın
5) Sahurda su tutucu Havuç, marul, turp, mor lahana gibi sebzelerden salatayı eksik etmeyin.
6) Sahurda Peynir, yoğurt gibi asidik gıdalardan uzak durun .

Huzurlu Ramazanlar......🥰


Çok bilgili çok verimli bir  eğitimini daha geride bıraktık. Her eğitiminde yeni bilgiler edindiğim bu akademide bu sefe...
17/03/2023

Çok bilgili çok verimli bir eğitimini daha geride bıraktık. Her eğitiminde yeni bilgiler edindiğim bu akademide bu sefer bilgi ve tecrübelerimizi paylaşma fırsatı da bulduk. Bu nedenle tüm ailesine teşekkür ederim.

Pediatri oturumunda en çok dikkat çeken başlıkları kereviz sapı suyu ve neurofeedback oldu. Bu konuda çok soru soruldu ve halen sorulmaya devam ediliyor. Oturum katılan arkadaşlarımızın her biri tabiri caizse soru yağmuruna tutuldu. Ancak dikkatinizi çekmek istediğim çok önemli bir nokta var.

Öncelikle şunu belirteyim ki çok değerli .nagehankatipoglu arkadaşımın kendi hesabında paylaştığı gibi bu işin mimarı ben değilim elbette. Ben sadece bunu her destekte olduğu gibi önce kendinde sonra çocuğunda sonra hastalarında uygulayan bir hekimim. Bugüne kadar da SİBO dan tutunda sindirim problemleri, allerjik hastalıklar, diabet, karaciğer problemleri, dikkat eksikliği gibi pekçok hastalıkta faydasını gördüm.

ANCAK; son slaytta da gördüğünüz gibi, hiç bir hastalıkta ne kereviz sapı nede neurofeedback tek başına mucize yaratmaz. Bizim işimizin de püf noktası burası " BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM "
Bir hasta vardır; ihtiyacı olan tek şey kereviz sapıdır onu verdiğinizde her şey düzelir. Bir hasta vardır kereviz sapının ötesinde çok daha fazla desteğe ihtiyacı vardır sadece kereviz sapı ile çözemezsiniz.

Demem o ki; kronik bir probleminiz varsa iyileşme yolculuğunuz uzun sürecektir ve bu yolculukta da ihtiyacınız olan şey sadece kereviz sapı değildir bütüncül yaklaşımı benimsemiş bir rehber, bir hekimdir.

Sevgiler......🥰

.nagehankatipoglu

Yeryüzünde canlı cansız her şeyin yaydığı elektromanyetik bir dalga vardır. Bunu ilk keşfedenlerden biri Fransiz bilim a...
11/03/2023

Yeryüzünde canlı cansız her şeyin yaydığı elektromanyetik bir dalga vardır. Bunu ilk keşfedenlerden biri Fransiz bilim adami fizikci Antonie Bovis (1871-1947) olup bu enerjiyi Radyestezi ile ölçmeyi başarmıştır. Buna göre 7000 altinda enerji degeri olan her madde insandan enerji çekerken, bu degerin üzerinde olan her madde ise insanin enerjisini yükseltir.Örneğin virüslerin, bakterilerin bile bir enerjisi vardır ve sizin frekansınız düştüğünde sizi hasta edebilir

İnsanın enerjisini sömüren her şey aynı zamanda sağlığını da tehdit eder.
Mesela; gece geç saatlere kadar seyredilen televizyonlar, sizi uzun süre ekrana kilitleyen telefonlar, alışveriş merkezlerinde uzun süre vakit geçirmek, hareketsizlik, doğadan uzak bir yaşam, toksik ilişkiler, toksik beslenme....

Bundan kurtulmanın tek yolu topraklanmaktır.

Çocuk, genç, yaşlı demeden hepimizin topraklanmaya ihtiyaç duyduğu zamanlardan geçiyoruz. En çok da gençlerin, ergenlerin topraklanması gerekiyor. Çünkü son derece kaygılı, umutsuz ve mutsuz bir gençlik sözkonusu....

Herkesin bir topraklanma yöntemi olmalı ve bunu çocuklarına aktarmalı. Kimi doğada, kimi deniz kenarında, kimi bir çocuk ile , bir çocuk annesi ile, kimi bir kahve ile dost sohbetinde topraklanır.
Dua etmek, Dans etmek
Abdest almak, Namaz kılmak
Yoga yapmak, spor yapmak.... hepsi topraklanmadır

Biorezonans
Neurofeedback gibi tekniklerde frekansınızı yükseltir, topraklama yapar.

Ve unutmayın çocuklar hayatı ebeveynlerini taklit ederek öğrenirler. Bana göre bir çocuğa bırakacağınız en iyi miras negatif yüklerinden nasıl kurtulacağını öğretmektir.



Yeryüzünde canlı cansız her şeyin yaydığı elektromanyetik bir dalga vardır. Bunu ilk keşfedenlerden biri Fransiz bilim a...
11/03/2023

Yeryüzünde canlı cansız her şeyin yaydığı elektromanyetik bir dalga vardır. Bunu ilk keşfedenlerden biri Fransiz bilim adami fizikci Antonie Bovis (1871-1947) olup bu enerjiyi Radyestezi ile ölçmeyi başarmıştır. Buna göre 7000 altinda enerji degeri olan her madde insandan enerji çekerken, bu degerin üzerinde olan her madde ise insanin enerjisini yükseltir.Örneğin virüslerin, bakterilerin bile bir enerjisi vardır ve sizin frekansınız düştüğünde sizi hasta edebilir

İnsanın enerjisini sömüren her şey aynı zamanda sağlığını da tehdit eder.
Mesela; gece geç saatlere kadar seyredilen televizyonlar, sizi uzun süre ekrana kilitleyen telefonlar, alışveriş merkezlerinde uzun süre vakit geçirmek, hareketsizlik, doğadan uzak bir yaşam, toksik ilişkiler, toksik beslenme....

Bundan kurtulmanın tek yolu topraklanmaktır.

Çocuk, genç, yaşlı demeden hepimizin topraklanmaya ihtiyaç duyduğu zamanlardan geçiyoruz. En çok da gençlerin, ergenlerin topraklanması gerekiyor. Çünkü son derece kaygılı, umutsuz ve mutsuz bir gençlik sözkonusu....

Herkesin bir topraklanma yöntemi olmalı ve bunu çocuklarına aktarmalı. Kimi doğada, kimi deniz kenarında, kimi bir çocuk ile , bir çocuk annesi ile, kimi bir kahve ile dost sohbetinde topraklanır.
Dua etmek, Dans etmek
Abdest almak, Namaz kılmak
Yoga yapmak.... hepsi topraklanmadır

Biorezonans
Neurofeedback gibi tekniklerde frekansınızı yükseltmeye yarar.

Ve unutmayın çocuklar hayatı ebeveynlerini taklit ederek öğrenirler. Bana göre bir çocuğa bırakacağınız en iyi miras negatif yüklerinden nasıl kurtulacağını öğretmektir.



Address

İhsaniye Mah Barbaros Caddesi, Kartallar Sk. 4b D:blok Daire 1, 16130 Nilüfer/Bursa
Bursa

Opening Hours

Monday 09:00 - 18:00
Tuesday 09:00 - 18:00
Wednesday 09:00 - 18:00
Thursday 09:00 - 18:00
Friday 09:00 - 18:00
Saturday 09:00 - 17:00

Telephone

+902242471100

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Uzm. Dr. Esra GÖKER posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Uzm. Dr. Esra GÖKER:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram

Category

Uzman Doktor Esra GÖKER Kimdir?

1978 yılında Samsun-Bafra’da doğmuştur. Lisans öncesi öğreniminin ardından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başladığı tıp eğitimini başarı ile tamamlayarak 2002 yılında Tıp doktoru unvanını almıştır. İhtisasını ise, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamlayarak 2009 yılında çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olmuştur.

Mecburi hizmeti Nevşehir Ürgüp Devlet Hastanesi’nde yapan Dr. Göker, hizmet süresinin ardından Bursa’ya gelerek sırasıyla; Özel Esentepe Hastanesi, Özel Yıldırım Doruk Hastanesi, Özel Acıbadem Bursa Hastanesi ve Özel Medicabil Hastanesi’nde hasta kabulü yapmıştır.

Mesleki çalışmalarına hala Bursa’da özel muayenehanesinde devam etmektedir.