Psikolog Ayşenur Doğan

29/02/2024

29/02/2024

“Sanki Ayşenur ablanın kalbinin kapısını çalıyormuşuz gibi değil mi” dedi minik danışanım. Bu sözün üzerine epey düşündüm. Evet tam olarak çaldığı kalbimin kapısıydı. Herbir danışanımı kalbimde ağırlıyorum.Kalpten kalbe yollar örüyoruz sabırla sebatla kararlılıkla. Şifa yolculuğu yapabileceğimiz şifa yolları…

29/02/2024

Bu uçurtma birkaç yıldır dolabın rafında tozlanmaya terkedilmişti. Ha bugün ha yarın derken bu güzelliği gökyüzünden mahrum bırakmıştık. Halbuki O, uçmak için varolmuştu ama ait olduğu yere yıllar sonra ulaştı. Bugün biz onun gökyüzünde süzülüşünü izlemenin hazzını yaşadık, o da belki şimdiye kadar fırsatını vermediğimiz özgürce uçabilme potansiyelini farketti. Çocuklarımızında tozlanmaya terkedilmiş yada hiç keşfedilmemiş becerilerine kavuşmak için bir gökyüzüne ihtiyaçları var. Bir de o gökyüzüne ulaştıracak bir ele

01/07/2022

Bir beceriyi geliştirmek için doğru zamanı kaçırmanın bedeli çok ağırdır çünkü beyin gelişiminde temel beceriyi edinmek, daha karmaşık bir beceriyi edinmenin ön koşuludur. Beyin hiyerarşik bir yapıda gelişir. Karmaşık becerilerin temelini temel yetenekler oluşturur. Basit bir beceri için gerekli zamanı kaçırmak geniş etkilere sahiptir. Yeni bir öğrenme gerçekleşse bile öğrenme giderek zor hale gelir.Dil gelişimi için bu çok önemlidir.Çünkü dil, ilk üç yıl boyunca kelime hazinesi ve konuşma becerileri geliştirmenin yanı sıra sosyal, duygusal ve bilişsel gelişim içinde bir temel sağlamaya yardımcı olur.

01/07/2022

Bugün kızım (3,5 yaş) dışarda bir ağlama krizine girdi ve eve gelene kadar ağladı. Eve geldiğimizde krizin ilk sıcaklığı geçmişti ve duygu kartlarını çıkartıp dizdim. Şuan sen bu kedilerden hangisine benziyorsun dedim. Hepsi üzerinde göz gezdirdi ve üzgün kediyi alıp bana verdi. Peki hangisi gibi olmak isterdin şuan dedim ve neşeli kediyi uzattı. Bu neşeli kedi gibi olman için ne olması gerekiyor dedim. Sonra o üzgün kediyken ben ve babası hangi kediler gibi olduğumuzu gösterdik. Mutlaka her danışanımla duygu konusunu çalışmaya gayret gösteriyorum. Çocukların duygularını tanıması; empati yeteneğinin gelişmesi, duygu davranış arasındaki bağlantıyı kurabilmesi, davranışlarına içgörü kazanması ve kelimelerini kullanarak kendini ifade edebilmesi için önemli.Çocuğa duygusal farkındalık kazandırmanın ilk adımı aynalamaktır. Erken yaşlardan itibaren aynalanan çocuk, duygularını çok rahat isimlendirebilir. İnsan ilişkilerinde duygularını sağlıksız şekilde göstermek yerine kelimelerini kullanarak ifade edebilir. Çocuklarda Duygusal farkındalığı arttırmanın bir diğer yolu aile içinde duyguların konuşulmasıdır. Evde duygu oyunları ve aktivitelerle de bu alan desteklenebilir.

03/05/2021

Aynı yaştaki iki çocuğun çizdiği resimlerin bir karşılaştırması. Çocuklardan birisi bu yaşına kadar televizyona maruz kalmış, diğerinin yoğun tv maruziyeti yok. Televizyondaki canlı ışıklar ve hareketler bebeklerin dikkatini çeker ancak bunları anlama ve algılama yetisi henüz gelişmemiştir. Bebekler etkileşim halinde dünyayı öğrenir. Özellikle 18 ay öncesinde ekran maruziyeti yaşayan çocukların ileriki dönemlerde dil gelişimi, kısa süreli hafıza, öğrenme becerileri, dikkat ve uyku alanlarında problemlerle karşılaşabilecekleri görülmüş. Şu meşhur sözü duymuşsunuzdur ' Ne yersen, O'sundur' aynı şekilde beyinde neyi deneyimlerse ona dönüşür. Ekran maruziyeti de aynı sağlıksız atıştırmalıklar gibi bir etki yapar çocuk ve bebeklerde. Normalde bir ebeveyn saatte 940 kelime kullanır çocuğuyla etkileşim halindeyken, ancak çocuk birşeyler izlerken ebeveynlerinden duyacağı kelime sayısı saatte 770 kelimeye düşer.Bu da daha az öğrenme demektir. Özellikle yaşamın ilk iki yılı çocukların beyin gelişimi için çok kritik bir süreçtir. Bu sürede çocuklar keşfetmek, etkileşime geçmek ve öğrenmek yerine ekran karşısında zaman geçiriyor. Bu süreç dil gelişimi içinde mihenk taşlarının oluşturulduğu dönemdir. Dil ancak sosyal etkileşimle öğrenilir bu yüzden ekran başında vakit geçiren bir çocuğun dil gelişimi sekteye uğrar.

03/05/2021

Çocuk ve Ergenler için Psikolojik Sağlamlık (Resilience) Programı (ÇEPSP 101), çocuk ve ergenlerin psikolojik sağlamlık (resilience), sosyal beceri ve olumlu başa çıkma özelliklerinin desteklenmesi amacıyla geliştirilmiştir. Programda 10 adet deneysel çocuk ergen modülü (psikolojik sağlamlık, empati, zihin kuramı, bilişsel esneklik, problem çözme, otonomi, mizah, geleceğe dönüş, stres yönetimi, olumsuz düşünce avcısı) yer almaktadır. Online ve yüzyüze 10-18 yaş grubu ergenlere psikolojik sağlamlık geliştirme programı uygulamalarım hakkında DRM’den detaylı bilgi alabilirsiniz

02/05/2021

Bazı çocuklar hayatlarının erken dönemlerinden itibaren ebeveynlerinin dert ortağı, onların akıl danışmanı ve kötü günlerinde onları teselli eden en önemli kişi haline gelebiliyor. Ve bu dert ortaklığı ,çocukla kurulan yakın bir dostluk bağının göstergesi olarak algılanıyor. Peki çocukla herşeyi paylaşmak ve dert ortaklığı yapmak ne kadar doğru? Çocukla yapılan paylaşımın bir sınırı olmalı. Çocuk ebeveyninin her derdini duymaya hazır değildir. Çocuğu travmatize etmenin yollarından biri de çocukla dert ortaklığı yapmaktır. Çocuk kaldıramayacağı ve nasıl mücadele etmesi gerektiğini bilmediği ağır duyguların altında ezilebilir. Henüz tam olarak algılayamadığı ve nasıl başetmesi gerektiğini bilmediği durumların tüm yükünü omuzlanıp, ebeveynlerinin kurtarıcısı olmaya çalışırlar. Bu durum bu çocukları ebeveynleşmeye itebilir. Ebeveynleşmiş çocuklar yüksek derecede empati, bakım becerisi, sorumluluk ve kurtarıcılık gibi beceriler geliştirebilir ama aynı zamanda yüksek derecede kaygı, depresyon ve ruhsal sorun yaşama ihtimalleri vardır. Kendi ihtiyaçlarını görmezden gelirler. Yetişkin rolüne bürünen bu çocuklar, kendi gelişim evrelerinin önemli gelişim basamaklarını kaçırabilir. Hiçbir çocuk ebeveynine rehberlik etmek, onun duygusal yükünü alarak onun ruhsal iyilik durumunun teselligahı olamak zorunda değildir.

02/05/2021

Ebeveynlerin görevi çocuğa duygusal ve fiziksel her türlü desteği sağlamaktır. ancak kimi ailelerde çocuk ebeveynleşir ve bu görevleri kendi üstlenir. Bu çocuklar erken yaşta yetişkin görevlerini üstlenmeye zorlanır. Bu durum çocuğun doğal olgunlaşma sürecini sekteye uğratıp hızlı bir şekilde olgunlaşmasını ve kendi ihtiyaçlarına yabancılaşıp, ailenin kurtarıcısı rolüne bürünmesine sebep olur. Uzun vadede bu durumun çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkileri vardır. Ebeveynleşmiş çocuklar pek çok rol üstlenebilir. Çalışarak ailenin geçimini üstlenmek, küçük kardeşlere annelik-babalık yapmak, aileye tercümanlık yapmak, ev işleri , alışveriş fatura ödemeleri ve hastane işlerini üstlenmek, ebeveynlere rehberlik etmek ve onların dert ortağı olmak gibi pek çok şekilde çocuklar ebeveynleşebilir.

01/05/2021

Bir çocuğun ilk güven kaynağı ebeveynleridir. Ebeveynlerinin kontrolden çıktığını gören çocuk için dünya korkutucu bir hal alır. Anlaşamadıkları noktada birbirlerine bağıran anne ve babasını gören çocuk şunu öğrenir ki anlaşmazlıklar ancak bağırarak çözülür. Kavga ortamında çocuk fiziksel olarak kendini tehdit altında hisseder ve suçluluk duygusunu yüklenebilir. Bu suçluluk duygusu çocuğu kaygı, fobi, depresyon ve güvensizlik gibi pek çok soruna götürebilir. Maruz kaldığı bu gerginliği sağlıksız davranışlarla dışa vurabilir. Çocuk ebeveynlerinin ilişkilerinden ve sorunlarını çözme yöntemlerinden çok şey öğrenir. Çocuk mutlaka aile içinde anlaşmazlıkları görecektir ama anlaşmazlıkların nasıl sağlıklı şekilde çözüldüğünü de burada öğrenmeli.

26/11/2020

Bu haftaki grup terapisi konumuz : Affetmek.
Affetmek , yapılan haksızlığı unutmak yada barışmak değildir. O kişiye acımak ya da haklı görmek de değildir. Affetmek; başkası tarafından size yüklenen acının üstesinden gelmektir. Yaşanan olayın vücutta biriktirdiği dargınlık, öfke, utanç ve tüm duygulardan kurtulmaktır. Bu duyguların vücutta apse gibi birikmesine izin vermemektir Aslında onu değil kendinizi affedin çünkü affetmemek ; zehiri kendin içip başkasının ölmesini beklemektir.

15/10/2020

Çocuğunuzun psikologu olmak ister misiniz? Anneler için filial terapi eğitimimiz başlıyor. Nedir bu filial terapi??

Filial Terapi metodu , 1960’lı yılların başından itibaren, 2 ila 10 yaşları arasında duygusal problemler yaşayan çocukları tedavi etmek amacıyla kullanılan grup terapisi formatında yapılan bir tekniktir. Bu teknikte aileler, oyun terapistleri tarafından Çocuk merkezli oyun terapisinin metodu hakkında eğitim alırlar ve süpervize edilirler. Filial Terapi pek çok farklı kültürde ve farklı ortamlardaki ailelerde ve çocuklarda olumlu değişiklikler yaratan değerli bir terapi metodudur. Ebeveynleri, çocuklarının terapi sürecine doğrudan dahil etmeyi hedefler. Bu yüzden de, öncelikle eğitimsel bir modeldir. Ebeveynler ve çocukları için evde 30 dakika süren yeni bir özel oyun zamanıdır. Ebeveynlere teröpatik bir şekilde nasıl çocukları ile oynayacaklarını öğretmeyi hedefler. Bununla birlikte, teröpatik oyun becerilerini ve evlerinde kullanabilecekleri ebeveynlik becerilerini öğretir. Ebeveynlere rehberlik eder ve onlara pratik beceriler öğretir. Aynı zamanda ebeveyn-çocuk bağlanma ilişkisini de iyileştiricidir