klinikpsikologdilara

klinikpsikologdilara Psikolog

03/12/2025

"Bazen en güçlü empati, susup dinleyebilmektir."
"İlişkilerde empati, ‘ben de hissediyorum’ demek değil; ‘senin hissettiğini anlıyorum’ diyebilmektir."

➤ Empati, çoğu kişinin sandığı gibi “aynı şeyi hissetmek” değildir. Gerçek empati, kendini karşı tarafın duygusal yerine koyabilmek ve onu anlamak için çaba göstermektir.

➤ Tartışma anlarında empati, özellikle zor bir beceridir. Çünkü zihin, kendi bakışını savunmaya odaklanır. Oysa bazen ilişkinin en önemli dönüm noktası, bir adım geri çekilip dinleyebilmektir. Sessizce dinlemek, karşındakine “seni anlıyorum” mesajını verir; bu, sözlerden daha güçlü bir bağ kurar.

➤ Empati, karşı tarafı yargılamadan dinlemek ve niyetini anlamaya çalışmaktır. "Bu sözün, onun iç dünyasında neye karşılık geliyor?" diye düşünmek, ilişkinin güven duygusunu güçlendirir.

📌 Empati kurmak, kendi duygularını yok saymak değil; karşı tarafın duygusunu anlamak için onunkine yer açmaktır.

"Sevgi bazen ‘düzeltmek’ değil, ‘fark etmek’tir.""Mutlu ilişkiler, kusursuz iletişimden değil, fark edilen küçük iyilikl...
29/11/2025

"Sevgi bazen ‘düzeltmek’ değil, ‘fark etmek’tir."
"Mutlu ilişkiler, kusursuz iletişimden değil, fark edilen küçük iyiliklerden doğar."

➤ İlişkilerde bazen gözümüz, partnerimizin yaptığı hatalara odaklanır. “Şunu yanlış yaptın”, “Bunu neden böyle söyledin?” gibi cümleler, farkında olmadan ilişkinin merkezine yerleşir. Oysa takdir etmek, yalnızca büyük başarılar için değil, gündelik küçük iyilikler için de önemlidir.

➤ Takdir, "kusurları görmemek" anlamına gelmez; ama ilişkiyi sadece düzeltme denemelerine sıkıştırmamadır. Küçük bir düşünceli davranışı fark etmek, bir ayrıntıyı görüp teşekkür etmek, partnerin kendini değerli hissetmesini sağlar. Çünkü insanlar, en çok "görülmek" ve "değer görmek" ister.

➤ Mutlu ilişkiler, mükemmel olmayan ama birbirini destekleyen çiftlerin hikâyesidir. Eleştiri zamanla yıpratırken, takdir daha çok bağlar, yakınlaştırır.

Bugün partnerinin hangi davranışına “iyi ki yaptın” demek istiyorsun?

"İlişkide kaygılandığında kaçıyor musun, yoksa daha çok tutunuyor musun?""Bağlanma tarzın, sevgiyi nasıl yaşadığını fark...
26/11/2025

"İlişkide kaygılandığında kaçıyor musun, yoksa daha çok tutunuyor musun?"
"Bağlanma tarzın, sevgiyi nasıl yaşadığını fark ettiriyor mu?"

➤ Bağlanma tarzı, çocuklukta öğrendiğimiz “sevgi ve güven” şablonlarının yetişkin ilişkilerimize yansımasıdır. Bir tartışmada verdiğin tepki, yalnızca o anla ilgili olmayabilir; bazen geçmişteki kırılmaların sesi konuşur.

➤ Güvensiz bağlanma yaşayan biri, kriz anında ya partnerine çok sıkı tutunur (“Beni bırakma” korkusu), ya da tamamen geri çekilir (“Beni anlamaz” düşüncesi). Bu davranışların kökeninde terk edilme veya reddedilme deneyimleri olabilir.

➤ Bağlanma tarzını anlamak, ilişkilerdeki tepkilerini tanımak demektir. “Ben bu tepkiyi şu an olan için mi veriyorum, yoksa geçmiş yaralarımdan mı?” sorusu, duygunu yönetmenin ilk adımıdır.
Çünkü kendi bağlanma dinamiğini fark eden kişi, sevgiye daha sağlıklı yer açabilir.

Siz de uyandırdığı neler var?Siz kendinize yazacak olsanız ne eklerdiniz?
23/11/2025

Siz de uyandırdığı neler var?
Siz kendinize yazacak olsanız ne eklerdiniz?

21/11/2025

"Gerçek sevgi, tutku kadar sakinliği de taşır."
"Güvenli bağlanmak, birine tutunmak değil; yanında da özgür kalabilmektir."

➤ Güvenli bağlanma, kişiye hem duygusal yakınlık hem de özgürlük hissi verir. Bu bağlanma biçiminde, sevgi bir zincir değil, güvenli bir köprüdür.
Kişi, ilişki içinde var olurken kendiliğini kaybetmez; partneri yanında olduğu için sakinleşir, ama onsuz da var olabileceğini bilir.

➤ Sadece seni sakinleştiren birine bağlanmak ile gerçek anlamda iyi gelen birine bağlanmak arasında fark var. İlki, geçici bir rahatlama sağlar; ikincisi ise kalıcı bir gelişim ve huzur ortamı sunar.

➤ Güvenli bağ, tutkunun heyecanını sakinliğin huzuruyla birleştirir. Sevgi, yalnızca "yanında olmak" değil, aynı zamanda "yanında kendin olabilmek"tir.
Bu bağlanma tarzı, sağlıklı ilişkilerin en güçlü yapıtaşlarından biridir.

Büyürken kaybolmuş hissetmek bir hata değil,geçiş hâlinin doğal bir parçasıdır.Eski benliğin artık sana dar gelirken,yen...
19/11/2025

Büyürken kaybolmuş hissetmek bir hata değil,
geçiş hâlinin doğal bir parçasıdır.
Eski benliğin artık sana dar gelirken,
yeni benliğin ise henüz tam şekillenmemişken,
insan kendini boşlukta hisseder.
Bu boşluk aslında gerileme değil;
yeniden yapılanma alanıdır.
Terapide insan “kayboldum” dediğinde aslında yönsüz değil, eski yönünü bırakacak kadar cesurdur.
Kaybolmaya cesaret etmek,
kendini yeniden çizmenin ilk adımıdır. 🌱

Terapide “kaybolmuş” hissetmeyi patoloji olarak değil,
geçiş alanı olarak ele alıyoruz.
Bu his, yeni bir kimliğin şekillenmeye başladığını gösterir.
Seanslarda bu boşluk duygusunu regüle etmeyi,
belirsizlik içinde kalmayı, ve yeni yönünü içerden oluşturan sesin ortaya çıkmasını destekliyoruz.
Eğer bu his tanıdık geliyorsa, terapi bu dönüşüm sürecini güvenle taşıyabileceğin bir alan olabilir.

Hedeflerine ulaşamamış olmak, eksik olduğun anlamına gelmez.Gecikmiş olmak, başarısız olduğun anlamına gelmez.Bazen sade...
17/11/2025

Hedeflerine ulaşamamış olmak, eksik olduğun anlamına gelmez.
Gecikmiş olmak, başarısız olduğun anlamına gelmez.
Bazen sadece süreç, senin hızına değil,
senin olgunlaşma zamanına göre ilerler.
Terapide sıkça konuştuğumuz şey:
Kendini bir yere göre değil,
kendi gelişimine göre değerlendirebilmek.
Olmak istediğin yer başka bir zaman dilimindeki senindir.
Bugünkü sen ise tamamlanmış bir versiyon değil;
dönüşmekte olan bir versiyondur.
Eksik değilsin —
yoldasın. 🌿

Terapide kişinin kendini hedeflerine göre değil, kendi ritmine göre değerlendirmesini destekliyoruz.
Öz-değer duygusunu performansa bağlamak çoğu zaman kaygıyı artırır.
Bunun yerine içsel bütünlüğü, öz-şefkati ve adım adım ilerleme kapasitesini güçlendiriyoruz.
Böylece kişi bulunduğu yerle barışıp ilerlemeyi sürdürebiliyor.

Bazen en çok şikayet ettiğimiz şey, tam da bırakamadığımız şeydir.Bu bir çelişki değil; sinir sisteminin “tanıdık olanla...
15/11/2025

Bazen en çok şikayet ettiğimiz şey, tam da bırakamadığımız şeydir.
Bu bir çelişki değil; sinir sisteminin “tanıdık olanla güveni karıştırma” hâlidir.
Çünkü insan, bazen acı vereni değil, alıştığını seçer.
Bazen inciteni değil, tahmin edebildiğini…
Bazen de artık iyi gelmeyeni değil, bir zamanlar iyi gelmiş olanın izini takip eder.
Terapide sıkça görüyoruz:
Kişi şikayet ettiği döngüden kurtulmak istiyor,
ama o döngünün içinde bir anlam, bir alışkanlık, bir güven kırıntısı, bir “en azından bildiğim bir şey” duygusu vardır.
Bir şeye bağlanmak için sevgi gerekmez.
Bazen sadece tarih, alışkanlık ve alışılmış acı yeter.
İyileşme, şikayeti susturmak değil;
o bağın hangi ihtiyacı tutmaya çalıştığını görebilmektir. 🌿
Terapide ilk olarak bu döngünün altında hangi ihtiyacın yattığına bakıyoruz.
Çünkü kişi genellikle “bağımlı” değildir; düzenli karşılanmamış bir ihtiyaçla bağ kurar.
Bu ihtiyaç çoğu zaman görülmek, duyulmak, anlaşılmak ya da yalnız kalmama arzusudur.
Seanslarda önce bu ihtiyacı adlandırıyoruz, sonra kişinin bu ihtiyacı ilişkilerden değil,
kendi içinden karşılayabilmesi için duygusal düzenleme ve sınır çalışıyoruz.
Döngü böyle çözülmeye başlıyor.

Bazı insanlar sevgiyi aradıklarını sanır,ama aslında sevilmesi en kolay olan onlardır.Uzun zamandır “çok veren, az alan”...
15/11/2025

Bazı insanlar sevgiyi aradıklarını sanır,
ama aslında sevilmesi en kolay olan onlardır.
Uzun zamandır “çok veren, az alan” rolünde kalmış biri için kendi değerini görmek zordur.
Çünkü incelik, empati ve yumuşaklık çoğu zaman karşılık bulmadığında kişi sevgiyi değil, eksikliği öğrenir.
Terapide sıkça karşılaştığımız şey şudur:
Kişi sevgi aradığını zanneder, ama aslında kendi içindeki sevgiyi kimse göremediği için yorulmuştur.
Ve en iyileştirici farkındalık şu olur:
“Ben değer aramıyorum; değer zaten benimle geliyor.”

Terapide bu kişilerle genellikle özdeğer yorgunluğu üzerine çalışıyoruz.
Hep veren tarafta olmanın altında, görülme ihtiyacı ve koşullu sevgi hikâyeleri vardır.
Seanslarda kişinin kendi değerini sadece davranışlarıyla değil, varoluşuyla hissetmesini hedefliyoruz.
Çünkü sevgi bulunacak bir yer değil; içerden hatırlanacak bir his.

Eğer bu duygu sana tanıdık geliyorsa, terapi bu döngüyü dönüştürmek için güvenli bir alan olabilir.

15/11/2025

Eğer kendinizi hep aynı döngüde buluyorsanız, destek almak iyi gelebilir.

Siz kendinize ne sözler verdiniz?
14/11/2025

Siz kendinize ne sözler verdiniz?

İyileşmenin en sessiz, en görünmez anları genellikle kimsenin görmediği yerlerde olur.Kimsenin fark etmediği o sessiz an...
13/11/2025

İyileşmenin en sessiz, en görünmez anları genellikle kimsenin görmediği yerlerde olur.

Kimsenin fark etmediği o sessiz anlarda,
bir sabah daha uyanıp nefes aldığında,
artık aynı şeyi aynı şiddette hissetmediğini fark ettiğinde…
İşte o an, kimsenin tanık olmadığı bir iyileşmedir.

Yalnızlık bazen bir boşluk değil,
yeniden düzenlenmek için gereken sessizliktir.
Çünkü kalabalıkların içinde dağılan sinir sistemi,
ancak yalnız kaldığında kendi ritmini bulur.

İyileşmek her zaman “birinin yanında” olmaz;
bazen, kendine yeniden dönebildiğinde olur. 🌿

Address

1. Murat Caddesi No 1
Bursa

Opening Hours

Wednesday 09:00 - 17:00
Thursday 09:00 - 17:00
Friday 09:00 - 17:00
Saturday 09:00 - 17:00
Sunday 09:00 - 17:00

Telephone

+905330844950

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when klinikpsikologdilara posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to klinikpsikologdilara:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram