15/09/2025
İnsanın varoluşsal gerçeklerinden biri temas etme ve edilme ihtiyacıdır.
İnsan beyni ve sinir sistemi, temasla gelişir.
Ayrıca, insana dair en derin ihtiyacın –görülme, hissedilme, bağ kurma arzusunun hatırlatılmasıdır.
Bedene dokunmak, kişinin benliğinin özüne yaklaşmaktır.
Masaj, bu öze saygıyla yaklaşmak, bedenin sınırlarının içerisinde güvenli alan açmayla anlam kazanır.
Bedenin sınırlarına izinle ve farkındalıkla yaklaştığımda, kalbin ve ruhun derin katmanlarına da dokunabildiğimi hissederim. Çünkü beden, hatırlamanın ve unutmanın taşıyıcısıdır. İçinde yılların yüklerini, saklı kalmış duyguları, bazen de hiç dile getirilememiş acıları barındırır. Güvenli bir dokunuş, tüm bu taşınanların zincirlerini yavaşça gevşetir. O an, kişi kendine yeniden yaklaşır, içindeki bütünlüğü hatırlar.
Masaj sırasında duyulan derin bir nefes, bedenden süzülen bir gevşeme ya da gözlerden akan bir damla yaş… Ruhun yeniden açılması, zihnin susması, kalbin güvenle yumuşaması demektir.
Acilan bu guvenli alanda aceleye, zorlamaya, niyeti bulanıklaştırmaya yer yoktur. Dokunuşun saflığı, niyetin berraklığı, şefkatin açıklığı yeterlidir.
Dokunuşun gerçekten iyileştirici olabilmesi, sınırların özenle gözetildiği, bedenin ve ruhun saygıyla onurlandırıldığı o incelikli temasın içinde filizlenir. 🌿