Uzm Dr Selami Onder Çocuk Doktoru

29/10/2025

23/04/2025

ÇOCUKLARIMIZ UMUDUMUZDUR

07/08/2024

ÇOCUK KLİNİĞİMİZDE ÇALIŞMAK ÜZERE HEMŞİRE ARANMAKTADIR
Bilgi için:0252 6128010

25/06/2024

Çocuk Klinigi Ailemizin uzun yıllardır birlikte çalıştığımız sevilen , güleryüzlü ve çalışkan hemşiresi Hülya Hemşiremizin bundan sonraki yaşamında her şeyin gönlünce olmasını diliyoruz.

16/05/2024

ÇOCUK KLİNİĞİMİZDE çalışmak üzere ÜZERE HEMŞİRE / ATT ARANMAKTADIR .
BİLGİ : 0 252 6128010

14/03/2024

29/07/2022

MESLEĞİN EN GÜZEL ANLARI...
23 yıl önce prematüre doğarak 2 ay yenidoğan yoğun bakımda takip ederek taburcu ettiğimiz Emily, bugün kadirşinas ailesi ile birlikte Avustralya'dan ziyaretimize gelerek bizi de sevindirdiler. Sağlıklı ve başarılı bir hayatının olması bizi ayrıca mutlu etti. Herşeye rağmen mesleğimizin en güzel anları...

05/01/2022

İNFLUENZA =GRİP
Malum 2020 ve 2021 yıllarımız tüm dünyada olduğu gibi korona ile geçti ve ne yazık ki yeni varyantlarla toplum sağlığını tehdit etmeye devam ediyor .. Bu arada biz onları unutsak da klasik mevsimsel hastalıklarımız bizi unutmadı , çoğu ülke 2021 kışını izolasyon ile geçirdi ve korona gibi aynı yollarla bulaşan ağır grip virüsü İNFLUENZA da ( namı diğer domuz gribi , kuş gribi ) neredeyse hiç görülmedi . İzolasyonların sona ermesi ile birlikte özellikle okullarda ve çocuklarda influenza vakaları da yoğun bir şekilde arttı . İNFLUENZA A virüsü insanlar , domuz , kuş vs ve atlarda , İNFLUENZA B ise sadece insanlarda ağır grip yapan ve ölümlere neden olabilen virüslerdir . Özellikle kuzey yarım kürede kış aylarında ve bahar aylarında grip salgınları yapmaktadırlar .
Grip miyim , nezle mi oldum ? Grip , basit üşütme yada nezle ile karıştırılmamalıdır , nezle daha çok ayaktan geçirilirken grip çoğunlukla istirahati gerektiren daha ağır bir tabloya neden olmaktadır. Yüzden fazla virüs türü nezleye neden olabilmektedir ve defalarca geçirebilirsiniz . Grip yada influenza ise çoğunlukla Aralık-Ocak ve Mart-Nisan gibi salgınlara neden olmaktadır. Baş ağrısı , boğaz ağrısı , burun akıntısı tıkanıklığı , öksürük , halsizlik gibi benzer belirtilere neden olsalar da grip yada influenza enfeksiyonlarında ateş çok daha yüksek başlayıp ve dirençli seyredebilir, hatta birden yüksek ateşle başlayıp bazı duyarlı çocuklarda ateşli havaleye bile neden olabilmektedir. Özellikle kapalı ve toplu olarak bulunan okul , kreş , yatakhane ve yakın mesafede çalışılmanın gerektiği işyerlerinde , toplu taşıma araçlarında daha kolaylıkla bulaşmakta ve 1-2 günlük süre içerisinde ani ateş yükselmesi , boğaz ağrısı ve halsizlik ile başlayabilmekte , yaygın kas ve vücut ağrıları ile halk arasında paçavra gribi diye tarif edilen bir tabloya neden olabilmektedir , çoğunlukla istirahati gerektirecek iş , okul yada oyun günü kayıplarına neden olmaktadır.
Kimler risk altındadır ? Özellikle yaşlı ve bebeklerde , kronik kalp , böbrek yada akciğer hastalığı , şeker hastalığı , bağışıklığı azaltan bir hastalığı olan yada kanser vs bir nedenle kemoterapi alan kişilerde ağır yada ölümcül seyredebilmektedir. Nitekim domuz gribi salgınları sırasında gribe bağlı ölüm yada sakatlık oranlarının arttığını biliyoruz .
Nasıl korunabiliriz ? Aslında toplum olarak pandemi sürecinde korunmanın en etkili yolunun gribal enfeksiyonlar için de maske , mesafe ve hijyen olduğunu öğrenmiş olduk . Genel vücut direncimizin artması için yeterli ve dengeli beslenme , bol sıvı tüketimi , kaliteli ve yeterli uyku , eksikliği saptanmışsa doktorunuzun önerisiyle D vitamini ve mineral desteği faydalı olabilmektedir . Grip aşıları özellikle risk grubuna giren kişileri %50-80 aranında ağır grip ve komplikasyonlarına karşı koruyabilmektedir . Kronik hastalığı ve bağışıklığı yeterli olmayan kişiler ve temaslıları başta olmak üzere , çocuklar , yaşlılar , toplu yaşam mecburiyeti olan kişiler ve sağlık çalışanlarının grip aşısı ile aşılanmaları önerilmektedir .
Grip tedavisi gerekir mi ? Grip bağışıklığı düşürerek özellikle risk grubuna giren kişilerde direk yada birlikte diğer bakteri ve ajanlarla zatüre , kulak ve sinüzit enfeksiyonları yada daha ağır hastalıklara neden olabilmektedir . Gribin tedavisinde doktorunuzun önerisi ve gözetiminde istirahat ve semptomatik tedavi dışında anti-viral ilaçlar kullanılabilir. Antibiyotiklerin gribe etkisi olmadığı gibi bakteri direncini de arttırabileceği için sadece gerekli durumlarda bakteriyel komplikasyonların tedavisinde medikal gözetimle kullanılabileceğini unutmamalıyız.
Sağlıklı günler dileklerimle , çocuklarımızın sağlığı mutluluğumuzdur.
Uzm Dr Selami Önder , Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

24/12/2021

ÇOCUKLARDA SARA-EPİLEPSİ NÖBETLERİ
Sinir sistemimiz , dünyanın en iyi bilgisayar sisteminden çok daha hızlı ve verimli bir şekilde milyonlarca sinir lifleri ve bağlantıları aracılığı ile duyu ve motor işlevlerimiz dahil tüm yaşamsal faaliyetlerimizin devam edebilmesi için sürekli çalışmaktadır. Anne karnından itibaren sinir hücrelerinin sayısı sabit kalsa da sinir bağlantılarının sayısı ve işlevleri giderek artmakta ve yaşamın ilk yıllarından itibaren çok gelişmiş fonksiyonları yerine getirebilir düzeye gelmektedir . Bu kadar kompleks ve sayısız işlev sırasında nadiren de olsa adeta elektrik kaçağı gibi beyinde istemsiz, zamansız ve kontrolsüz anormal elektriksel deşarjlar olabilmektedir . Bu şekilde oluşan anormal elektriksel aktiviteler sonucunda halk arasında SARA NÖBETİ olarak bilinen EPİLEPSİ NÖBETİ şeklinde istemsiz kasılmalar ve bilinç değişiklikleri ortaya çıkmaktadır. İstatistiksel olarak her kişinin hayatı boyunca bir kez bile olsa yüzde bir olasılıkla nöbet geçirme şanssızlığı vardır. Bu oran ikramiye çıkma olasılığından çok daha yüksektir , öyleyse nöbet konusunda daha çok bilgilenmeliyiz . Özelikle aile ilk defa nöbet ile karşılaşıyorsa , her ne kadar nöbet kendiliğinden sonlanmış bile olsa aile için büyük bir travma ve endişe yaratmaktadır.
Epilepsi nöbeti neden olur ? Çocukluk yaş grubunda en sık rastlanılan nöbet nedeni ATEŞLİ HAVALE dediğimiz nöbet şeklidir . Özellikle ilk 5 yaş içindeki çocuklarda ateşin ani yükselme sürecinde gözlerde kayma , kollar ve bacaklarda kasılma ve titremeler , morarma ve bilinç kaybı ile seyreden nispeten kısa süreli bir nöbet türüdür . Çoğunlukla kendi kendini sınırlayan bir süreçtir , hastaneye gelinceye kadar 1-2 dk içinde geçmiş olur ve sonrasında derin uyku tarzı bir süreç ile dengelenme oluşur ve çocuk kendine gelir . Sinir liflerinin ateşe direncini sağlayan adeta elektrik tellerinin kablosunun kılıfı gibi görev yapan MYELİN adını verdiğimiz tabakanın yetersiz gelişimine bağlı olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir ve nörolojik gelişim ile birlikte ortalama 5 yaş civarı sonlanmasını bekleriz. Aile öyküsü varsa , ek nörolojik problemlerle felç vs seyretmiyorsa , kısa sürüyorsa basit tipte olduğunu düşünürüz , yine de sık tekrarlama eğiliminde ise yada basit tip kriterlerinin dışında seyrediyorsa beyin MRI yada tomografisi gibi görüntüleme ve elektriksel aktivitenin ölçümünü sağlayan EEG adı verilen incelemelerin yapılması gerekebilir.
Çocuklarda metabolik nedenler de örneğin kan kalsiyum ve şeker düşüklüğü , bazı vitamin eksiklikleri de nöbet oluşumuna neden olabilir , altta yatan hastalığın tespit edilmesi nöbetlerin dramatik olarak düzelmesini sağlayabilir. Kafa travmaları sonrası da erken yada geç dönemde nöbetler görebiliriz. Bazı nörogelişimsel hastalıklar , santral sinir sistemi içinde yer kaplayan iyi yada kötü huylu oluşumlar da nöbete neden olabilmektedir. Nöbet yaratabilecek birçok neden olmasına rağmen çoğu kere nöbetin gerçek nedeni bulunamayabilir , yani idiyopatik dediğimiz bir durum da söz konusu olabilir.
Nöbet anında neler yapabiliriz ? Çoğu nöbet kendi kendini sınırlandırma ve geçme eğilimindedir , bu süre içinde solunum yolunun açık tutulması , nöbet sırasında düşme ve çarpma türü travmaların engellenmesi için güvenli vücut pozisyonun ve stabilitesinin sağlanması yeterli olacaktır . Sık nöbet eğilimi olan çocuklarımızın yalnız başına trafikte , derin suda , yüksek yerlerde vs bulunmaması uygun olacaktır.
Nöbeti önlemek için nelere dikkat etmeliyiz ? Uzamış açlık , aşırı yorgunluk ve uykusuzluk , stres heyecan yada anksiyete , psikomotor etkili bazı ilaçlar , aşırı parlak cisim ve sık yanıp sönen ışıklar , çok sıcak banyo vs yada antiepileptik ilaç kullanılıyorsa alınmaması yada dozunun yaş ve kiloya göre artık yeterli gelmemesi vb durumlarda nöbet sıklığının artabileceğini biliyoruz.
Tedavide öncelikle tespit edilebilen altta yatan hastalığın tedavisi yanında nöbet tipi , süresi , tekrar şekli , aile öyküsü , yaşı , ek hastalıkların varlığı , tedavi uyumu ve ulaşımı gibi faktörler de gözetilerek tıbbi görüntüleme ve tetkikler eşliğinde paramedikal yöntemler yanında tekli yada çoklu antiepileptik medikal tedavi yöntemleri ve seçilmiş bazı hastalarda cerrahi tedaviler dahi uygulanabilmektedir.
Sağlıklı günler dileklerimizle , çocuklarımızın sağlığı mutluluğumuzdur .
Uzm Dr Selami Önder
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

16/11/2021

ÇOCUKLARDA KARIN AĞRISI
Toplumda geçmeyen tekrarlayan huzursuzluk ve rahatsızlık veren iş , olay ve düşünceler bile mecazi olarak KARIN AĞRISI olarak değerlendirilir . O kadar çok nedeni vardır ki hasta eğer karnım ağrıyor diyorsa neredeyse birkaç sayfa tutacak altta yatan nedeni olabilir. Bir sorunun nedeni ne kadar çok ise çözümü de o kadar zor ve meşakkatli olabilir anlamına gelir. Birbirine tezat olan nedenler bile örneğin açken de tokken de yada ishalken de kabızken de karnımız ağrıyabilir. Ağrı aynı zamanda sübjektif yani kişiye göre farklı hissedilen bir şikayettir , yani karın ağrısının az yada çok olması farklı kişilerde farklı derecelerde hissedilebilir. Hatta aynı kişi aynı ağrısını farklı ruhsal durumlarda farklı hissedebilir , çocuklar da çoğu kez oynarken yada şefkat gösterilirken vücudumuzda salınan endorfin adı verilen güçlü ağrı kesici etkisi de olan bir madde nedeniyle ağrılarını hissetmeyebilirler. Çocuklar aynı zamanda bulantı hissini dahi karın ağrısı olarak tanımlayabilirler . Özellikle bebeklerde ağrılarını ifade edemeyecekleri için durum biraz daha karmaşıklaşabilir dolayısıyla annenin gözlemleri daha belirleyici olabilir . Sadece muayene olduğu için ağlayıp kendini ve karnını kasan bir bebeğin ne oranda karın ağrısı olduğunu derecelendirmek bir hekim için bile uzun bir deneyim süreci gerektirebilir. Bebeğin kendini rahat ve güvende hissedeceği bir pozisyonda belki anne kucağında iken ve ilgisini dağıtarak sadece ağlama tonu , şekli ve derecesi ile yüz göz mimik ve ifadelerinin yanında karnının sertliğinin ve ağlarken nefes alıp verme sırasındaki gevşeme anındaki ağrı hissinin değerlendirilmesi bile tıbbi olarak farklılıklar gösterebilir. Bebek ishal iken sancılanma şeklinde olan karın ağrısı , bağırsakların iç içe geçmesi durumu olan invaginasyon adı verilen acil durumun gelişmesiyle süreç içinde şekil değiştirerek daha acil bir probleme dönüşebilir. Bazı ciddi ağrılar başlangıçta hafifken süreç içinde değişiklikler gösterebilir , örneğin acil müdahale gerektirecek bir problem olan akut apendisitin ağrısı göbek etrafında sancı şeklinde bir ağrı iken saatler içinde sağ kasığa inen daha şiddetli ve sürekli bir ağrı şekline dönüşebilir.
Karın ağrısı nedenleri sıklık sırasına , yaşa ve cinse vs göre değişik şekillerde sınıflandırılabilir , ancak pratikte anlamaya çalıştığımız , karın ağrısının acil bir soruna bağlı olup olmadığıdır.
Acil yada akut karın ağrısının özellikleri nelerdir ?
Karın ağrısı çocuğun hareketlerini etkiliyorsa yani yürürken zorlanıyorsa yada karnına doğru kıvranarak pozisyon alıyorsa , nefes alıp verirken dahi zorlanıyor ve ıhlama tarzında sesler çıkartıyorsa , ağrı nedeniyle kendisini koruyor ve dokundurtmak dahi istemiyorsa , uykuya dalamıyor uyusa dahi karın hassasiyeti devam ediyorsa , ağrı hızla ilerleyip şiddetli hale gelmişse , birlikte ciddi belirtiler ( kanlı kusma , kanlı kaka yapma , kanlı çiş yapma , gergin ve şiş karın , solunum zorluğu vs ) varsa altta yatan daha ciddi bağırsak düğümlenmesi , bağırsak felci , bağırsak yada mide yırtılması , idrar yollarında tıkanma , akut apendisit , akut bağırsak damarı tıkanıklığı yada büyük damar yırtılması , yumurtalık yada bağırsak dönmesi ile kangrenleşmesi , karın zarı iltihaplanması , akut safra yada pankreas iltihaplanması vs gibi bir problemi olabilir , acil tanı ve tedavi gerekebilir.
Çocuklarda en sık rastlanılan karın ağrısı nedenleri nelerdir ?
Çocukların aynen bademcik gibi enfeksiyonlara karşı savunma yapan lenf dokuları erişkinlere göre çok daha aktiftir ve büyüyerek iltihaplanma eğilimindedirler , değişik enfeksiyonlarla birlikte karın içindeki lenf bezleri de yangılanarak ağrıya neden olabilir. Çocuklar el ağız hijyenine yeteri dikkat edemedikleri için paraziter kaynaklı karın ağrıları genelde daha fazladır . Bağışıklıkları gelişinceye kadar daha sık ishal , idrar yolu enfeksiyonu tarzı enfeksiyonları olabilmektedir. Ayrıca bebeklerde daha fazla olmak üzere mide reflüsü , bağırsak gazı ve sindirim bozuklukları pratikte en sık rastlanılan nedenlerdir. Daha nadiren ise akciğer alt lob zatüreleri , ailevi akdeniz ateşi tarzı inflamatuvar hastalıklar , şeker hastalığının ileri dehidratasyon ve asidozu sırasında yada akut anaflaksi tarzı alerjiler sırasında salınan maddelere bağlı dahi karın ağrıları olabilir. Çocuklarda erişkinlere nazaran daha az olmakla birlikte stres ve psikolojik kaynaklı ( öncelikle tüm organik nedenler dışlandıktan sonra düşünülmelidir ) nedenler de olabilir.
Karın ağrısı yaşa , başlama şekli ve ilerleme durumuna , birlikte olan ek belirtilerine , muayene bulgularına , kaka yada gaz çıkarttırma gibi basit müdahalelere verilen cevabına , gerekiyorsa ultrason , endoskopi , tomografi görüntülemeleri ve idrar , gaita yada kan testlerine göre ayırıcı tanı yapılarak öncelikli olarak altta yatan primer hastalığa yönelik tedavisi planlanmalıdır.
Sağlıklı günler dileklerimle, çocuklarımızın sağlığı mutluluğumuzdur…
Uzm Dr Selami Önder
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı