Uzman Klinik Psikolog Dilara Cura

Uzman Klinik Psikolog Dilara Cura Psikoterapist
Çocuk, Ergen ve Yetişkin Terapisi
Online Danışmanlık
Oyun Terapisi
Bilişsel- Davranışçı Terapi
Ebeveyn Danışmanlığı
Eğitim Danışmanlığı

Yaşasın bana mimiklerimi geri veren maskeler 🤸🏼Bayılıyorum böylesine güzel, yaratıcı beyinlere 😍Biliyorsunuz, terapide m...
01/10/2020

Yaşasın bana mimiklerimi geri veren maskeler 🤸🏼
Bayılıyorum böylesine güzel, yaratıcı beyinlere 😍
Biliyorsunuz, terapide mimikler pek bi’ mühim.
Ama neyseki hallettik sizler sayesinde 🙏🏻

🎪 Oyun terapisine dair ufak hatırlatmalar 🙏🏻
14/09/2020

🎪 Oyun terapisine dair ufak hatırlatmalar 🙏🏻

Duygular, çoğu zaman insanları korkutur. Çünkü, onlar çoğu zaman görmek istemediğimiz gerçeklerin önündeki perdeyi arala...
16/08/2020

Duygular, çoğu zaman insanları korkutur. Çünkü, onlar çoğu zaman görmek istemediğimiz gerçeklerin önündeki perdeyi aralar..
Bazıları duygularını ifade etmekten öyle korkar ki, başkalarının söyledikleri şeylere, çocuklarının isteklerine cevapsız kalır.
Bazıları ise, hiçbir duyguyu hissetmez. Duygularına, bilinçli olarak erişemez, çünkü çoğu zaman bastırılmıştır.
“Benim bir sorunum yok.” demek, “Kendimle yüzleşmeye hazır değilim.” demek gibidir. Çünkü, kişiler kendilerine soru sormayı istemezler. Ama, kendimize soru sormaya kaçındığımız durumlarda da cevapları bulamayız.
Hayatımızda bir sorun yokmuş gibi davranırız, hayatımızı bir şekilde devam ettirmeye çalışırız ama kaçtığımız bu sorunlar bizi bir gün bir yerde yakalamak gibi bir şeyi vardır.
Bitirilmemiş meselelerin, halledilmesi gerekir.
Aksi takdirde, bedenimize yerleşir bir yerlerden açık verir.
Eğer hayatın bir anlamı varsa, insanınki de soru sormaktır.
Ancak bu şekilde bir cevaba ulaşabilir..
Öyleyse, neden insan kendine soru sormaktan kaçınır ki?
Bunu yapabilmek kişinin kendisiyle yüzleşebilmesidir. Bu da bir zayıflık değil, kişisel gücünü yeniden keşfetmesidir..

Oyun, çocuklar için gerçek bir ihtiyaçtır. Bunun farkında olan çocuklar iç dünyalarında olup bitenleri oyun yoluyla evde...
15/08/2020

Oyun, çocuklar için gerçek bir ihtiyaçtır. Bunun farkında olan çocuklar iç dünyalarında olup bitenleri oyun yoluyla evde ebeveynlerine, terapi içinde ise terapistine anlatır. Bunu yaparken zihinlerinde var olan her şeyi boşaltırlar ve deneyimlerini açığa çıkarmak için oyuncakların, rollerin ve mekânların sembolik ifadelerini kullanırlar.
Çocuklar, yetişkinler gibi yaşadıkları şeyleri sözel olarak ifade edemezler. Ancak problemlerinin ya da onları rahatsız eden şeylerin neler olduğunu fark edebilirler. Oyun terapisi sayesinde, iç dünyalarında var olan duygusal problemlerini açığa çıkaran sembolik oyunlar yaratabilirler.

05/08/2020

Düşüncelerimizi konuşmaktan kaçındığımız, onlara direnç gösterdiğimiz zamanlarda karşı karşıya kaldığımız durumu örnekleyen çok güzel bir illustrasyon.. Paylaşmak istedim 🙋🏼‍♀️
Yorum sizlerin 😊
📸: thanks for your expression 🙏🏻

Canımmm  meydan okumuş, seve seve kabul ederim ❤️🍀Biz kadınlar, olduğumuz gibi güzeliz. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sa...
27/07/2020

Canımmm meydan okumuş, seve seve kabul ederim ❤️🍀
Biz kadınlar, olduğumuz gibi güzeliz. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve şiddeti önlemek için birbirimizle daha güçlüyüz.
Haydi sıra sende, seni de meydan okumaya ediyorum. Var mısın ?

Aşırı yorgunluk, kadın veya erkekler için depresyona sürükleyen nedenlerden bir tanesidir. Uzun bir süre, yoğun bir temp...
13/07/2020

Aşırı yorgunluk, kadın veya erkekler için depresyona sürükleyen nedenlerden bir tanesidir. Uzun bir süre, yoğun bir tempoda olmak ve buradan çıkılamayacağını bilmek kişinin kendisini daha da tükenmiş hissetmesine neden olabilir. Uzun süren çalışma koşulları, tek başına üstesinden gelmek zorunda kaldığı durumlar.. depresyonu tetikleyebilir.
Ruhumuzu veya bedenimizi çoğu zaman zihnimizle yönetmeye çalışıyoruz. Ama unuttuğumuz bir şey var; uzun süre duyulmadığını, ihtiyaçlarımızın dikkate alınmadığını hisseden ruhumuz bunu bedenimiz yoluyla ifade etmeye çalışır..
İşte depresyon da bunu ifade etmenin yollarından bir tanesi..
Yorgunluğu, artık üstesinden gelinemez hale gelen zorlukları veya tükenmişliği beden yoluyla ileten bir mesaj niteliğindedir..
Önemli olan, depresyonu duymak, ihtiyaçları kabul etmektir..
Kendimize ihtiyaç duyduğumuz alanı yaratmak, ruhumuzun ihtiyaçlarını kulak verip karşılamaya çalışmak çok kıymetli..

Çocuklar, saldırgan davranışlar sergiliyorsa öncelikle bunu bir sorun olarak nitelendirmektense, bunları bize iletmek is...
06/07/2020

Çocuklar, saldırgan davranışlar sergiliyorsa öncelikle bunu bir sorun olarak nitelendirmektense, bunları bize iletmek istedikleri bir mesaj olarak değerlendirmeliyiz.
“Çocuğumun neye ihtiyacı var?”
Saldırganlık, bir dışavurumdur. Çocuklar tam olarak sözlerle kendilerini ifade edemeyebilir, ama bunları davranışlarına yansıtırlar. Gösterdikleri her davranış, stresli bir durum altında olduklarını ve bizlere iletmek istedikleri bir mesaj niteliğinde olmalıdır bizim için..
Maalesef, dayak veya tehditler kısa süreli kriz yönetimi sağlasa da, uzun vadede onları yatıştırmaz..
Hiçbir çocuk durup dururken saldırgan bir davranış sergilemez. Hepsi, “Ben de bir şeyler ters gidiyor.” sinyalleri içeriyor.
Önemli olan onların, duygu depolarını doldurabilmek..
Onlara sarılmak, onlarla oynamak, onları güldürmek, fiziksel temas kurmaktır. Eğer bu şekilde davranırsak, kendilerini güvende hissederler ve bu sayede iş birlikçi olurlar..
Aksi takdirde, sizler de sinirlenir ve ona göre bir tepki verirseniz çözüm yolundaki en büyük engele takılmışsınız demektir..

Ayrılık kaygısı yaşayan çocuklarla çalışırken sıkça değindiğim konulardan bir tanesidir; geçiş nesneleri.Bu nesneler, eb...
15/06/2020

Ayrılık kaygısı yaşayan çocuklarla çalışırken sıkça değindiğim konulardan bir tanesidir; geçiş nesneleri.
Bu nesneler, ebeveyn olarak çocuğunuza sağladığınız güvenliğin sizin yokluğunuzdaki temsilleridir aslında.
Bu nesneler, peluş oyuncaklar, battaniyeler vs. olabilir..
Çocuklarınızın bu nesnelere duyduğu ihtiyaca saygı göstermeniz gerekir.
Bazen bebekler yokluğunuzda kendilerini nasıl yatıştırabileceklerini bilemeyip, geçiş nesnelerine yönelebilirler..
Ama burada değinmek istediğim çok çok önemli bir detay var:
📌O da, geçiş nesnelerini olduğu gibi kabul etmeniz. Ne kadar kirlenirse kirlensin, ne kadar kokarsa koksun mümkün olduğunca yıkamamanız. Çünkü ne kadar kokarsa koksun onlar için iyidir, kendilerini güvende hissetmek içni o kokuya her zaman ihtiyaç duyarlar.
📌 Bebeğinize sizi hatırlatan herhangi bir eşyanızı da bırakabilirsiniz. Bu bir fotoğrafınız, kıyafetiniz olabilir. Bunlar da geçiş nesnesi görevi görür.
Ayrılma sürecini sizler ne kadar uğraşırsanız uğraşın kontrol edemeyebilirsiniz, çünkü bebeğinizin hazır olunuşluğu ile alakalıdır. Sizin ritminize göre değil, her zaman onların ritimleriyle hareket etmek mühim.
Kontrol edemeyebilirsiniz evet ama kolaylaştırabilmek sizin elinizde 💫

Yeni normalde seans araları bu şekilde geçecek gibi 😁Hala adapte olamadım gibi, zorlanıyorum, maske takmayı unutuyorum, ...
10/06/2020

Yeni normalde seans araları bu şekilde geçecek gibi 😁
Hala adapte olamadım gibi, zorlanıyorum, maske takmayı unutuyorum, yeni normale karşı adeta direniyorum🙇🏼‍♀️
Bir tarafım hala durumu kabullenmeyi reddediyor gibi.
Konfor alanımızın ötesindeki durumlara alışmak zor oluyor. Her yeni durum gibi buna da adapte olmak zaman alacak tabi, yine de tedbiri elden bırakmamak gerek 😷
Bende durumlar böyle, sizin bu süreçte zorlandığınız şeyler var mı ?
Sevgiler 🙋🏼‍♀️

İlişki deyince, en az iki kişiden bahsederiz. Elbette bu iki kişi arasındaki bağ kurmaları veya kişisel özellikleri birb...
07/06/2020

İlişki deyince, en az iki kişiden bahsederiz.
Elbette bu iki kişi arasındaki bağ kurmaları veya kişisel özellikleri birbirinden farklıdır.
Ve çoğu zaman bu farklılıklar anlaşmazlıkları da beraberinde getirir.
📌Fakat anlaşmazlıklar, kavga etmek demek değildir.
Anlaşmazlık söz konusu olduğunda, iki farklı dünya karşı karşıya gelir.
Kavga da ise, kişiler birbiri üzerinde güç mücadelesine girer.
Anlaşmazlıklar, ilişkiye zarar vermez. Tam aksine, ilişkiyi yavaşlatabilir evet ama daha sağlam olmasını sağlar. İlişkiyi asıl yok eden, anlaşmazlıklar değil, güç mücadelesine girmektir.
Kavga etmeden(güç mücadelesine girmeden) de tüm sıkıntılar ifade edilebilir.
📌İlişkinin en başından sınırları belirlemek çok önemli. Bir şeyleri ertelemeden, mümkün olduğunda çabuk söylemek gerek. Yoksa, iki kişi arasında çukurlar kazılmaya başlar.
Ve bir bakmışsınız, söyleyemediğiniz tüm sözler zamanla aranızda kocaman aşılamayacak uçurumlara sebep olmuş..
Rahatsızları dile getirmekten çekinmemeli..
Bunu söylersem karşımdakini sıkarım diye düşünmemeli..
Eğer sıkılıyorsa, işte sorun tam da oradadır zaten..
📌Kalbinizden geçenleri söylemek, duyguları ifade edebilmek ilişkiyi korumanın tek yoludur.
Bu yalnızca çiftlerin ilişkisini de değil, sosyal hayatımızdaki ilişkilerimizi de etkiler.

Söz konusu disiplin olduğu zaman, katı yaptırımlar, kurallar akla geliyor.Fakat uzaktan yakından alakası da pek yok aslı...
05/06/2020

Söz konusu disiplin olduğu zaman, katı yaptırımlar, kurallar akla geliyor.
Fakat uzaktan yakından alakası da pek yok aslında.
Biz yetişkinler gibi, çocuklar da kendi duygularını kontrol edemeyebilir. Hissedeceğimiz duyguyu seçemiyoruz belki, hissettiğimiz duygu durumlara göre değişebiliyor.
Çocuklar da aynı şekilde, duygularını seçemiyor veya hissettiği duygudan sorumlu değiller ama duygunun yarattığı davranıştan sorumludurlar.
Elbette, kabul edilemez davranışları tolere edemeyiz. Fakat sürekli, bunlar üzerinde dil dökmek veya davranışı kendi istediğimiz şekilde değiştirmeye çalışmak da boşuna.
Fazla baskı, beraberinde daha fazla direnmeyi getirir.
Oysa istediğiniz de bu değildir, eminim.
Ama kendi isteklerimizi de onlara empoze etmekten vazgeçmek gerek.
Onların bakış açılarından bakmaya çalışıp, onları kendi istenmeyen davranışlarının çözümüne dahil ettiğimizde daha güzel sonuçlar elde edebiliriz.
Çocuklar, her zaman ebeveynlerine ihtiyaç duyarlar. İstenilen davranış ile istenmeyen davranışın her zaman anlaşılır bir açıklamasına ihtiyaç duyarlar.
Sınırlarının farkında olan çocuklar, kendilerinden daha emin olurlar.
Ebeveyn olarak, çoğu zaman çocuklarınıza kıyamayabilirsiniz. Zaten sınırları koymak, sınırları korumaktan daha kolay olmuştur çoğu zaman.
Çünkü, sınırları korumak çocuklarınızın suistimaline açıktır. Sizi test ederler. Sınırlarınıza, kurallarınıza meydan okuyabilirler. Sizi suçluluk hissiyle baş başa bırakırlar. Sonucunda siz de onlara kıyamadığınız için kuralları yok saymalarına müsade edebilirsiniz.
Örneğin; izlediği bir çizgi film bittiğinde,
- “ Bugünlük televizyon izleme zamanın doldu, kapatsak iyi olur.”
- “ Hayır. İstemiyorum. Beni seviyor olsaydın, biraz daha izlememe izin verirdin.”
Böyle bir durumla karşı karşıya kaldığınızda, sizin için ne kadar zor olabileceğini tahmin ediyorum.
Fakat koyduğunuz kurallardan emin bir şekilde hareket edip, uygularsanız disiplin açısından o kadar başarılı olursunuz.
Disiplin denilince yalnızca katı, sert bir tutumda olmanıza gerek yok. Çocuklarınızın duygularını da kabul ederek, davranışlarına sınırlandırmalar getirerek de sağlayabilirsiniz.
Bu sizi kötü bir ebeveyn yapmaz ☺️

Address

Cumhuriyet Mahallesi, 503. Sokak, Gürak İş Merkezi, Kat:2 Daire 16
Fethiye
48303

Opening Hours

Monday 12:00 - 20:00
Tuesday 12:00 - 20:00
Wednesday 10:00 - 20:00
Thursday 12:00 - 20:00
Friday 12:00 - 20:00
Saturday 10:00 - 20:00

Telephone

+905306122048

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Uzman Klinik Psikolog Dilara Cura posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Uzman Klinik Psikolog Dilara Cura:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram