İMGE Psikolojik Danışmanlık Merkezi

10/02/2023

Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarına baş sağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Yankı Psikoloji olarak depremzedelerimize ücretsiz psikolojik destek hizmeti verilmeye başlanmıştır.
📞 0551 964 05 07 telefon numarasından bize ulaşabilirsiniz. Milletimizin başı sağolsun, Yaralarımızı birlikte saracağız 🙏🏻

04/02/2023

En çok görülen sağlıksız yeme durumlardan birincisi iştahsız olmayı arzulamak, iştahın ve açlık hissinin yok olmasını istemekle ilişkili olmaktır. İkinci olarak kişinin aç kaldığı sürenin uzunluğuyla ilgili gurur duyduğu ve midesinin boş kalmasından hoşnut olduğu durumlar görülmektedir. Son olarak katı bir yeme rutini oluşturmak ve günlük aktiviteleri buna göre düzenlemek, yiyecekleri iyi ya da kötü olarak sınıflandırmak gibi davranışlar yeme bozukluğunun habercileri olmaktadır.

31/01/2023

Terapötik ilişki kurabilmek çocuk ergen danışmanlığında çok önemlidir. Genç-çocuğun güven duygusu kanılmadan kendini açması, duygularını yansıtması ve kendini ifade etmesi beklenemez. Terapötik ilişkiyi sağlamak için gerekli adımlar ve yaklaşımlar psikolog tarafından atılır ancak bu ilişkinin sağlanma süresi danışana göre farklılık gösterir. Yargılanmadığını ve koşulsuz kabul gördüğünü hisseden danışan güven duyar ve kendini açmaya başlar bu sade de sorunun çözümü aşamalı olarak gerçekleşir.

Çocuk ve ergenlerde devrede olan birçok değişken vardır, bu değişkenler sağlanan desteğin olumu sonuçlanmasında çok önemli bir yere sahiptir. Var olma ve gelişim aşamasında çocuk ve ergen bireyler çok farklı davranışsal, duygusal ve fiziksel değişkene maruz kalırlar. Bu değişkenlerle ve onları anlamakta zorlanan aile bireyleri ile baş etmekte zorlanan çocuk gelişim dönemini sorunsuz bir şekilde atlatmakta sağlıklı bir gelişim dönemi tamamlamakta zorlanır. Çocuklarının yaşadığı zorluluğu fark eden aileler panikleyip kendilerini çaresiz hissedebilir. Bu durumda yapılması gereken tek şey bir pedagog-psikologdan destek talep etmektir.

30/01/2023

26/01/2023

devamlı olarak bir bunalım ve heves kaybına sebep olan bir duygu durum bozukluğudur. Bu duruma sahip olan kişilerin duyguları, düşünceleri ve davranışları olumsuz olarak etkilenir ve bu sebeple birçok duygusal ve fiziksel problem ortaya çıkabilir. Depresyon tanısının bir uzman tarafından konulabilmesi için yaşanan semptomların en az iki hafta sürmesi ve kişinin hayatındaki işlevsellik düzeyinde bir değişim olması gerekir. Bu nedenle depresyon, gündelik yaşanan can sıkıntısından veya keyifsiz hissetmekten farklı bir durumdur.

Depresyonun Belirtileri Nelerdir ?

Üzgün hissetme ve depresif bir ruh hali içinde olma
Ölüm ve intihar düşünceleri
Cinsel isteksizlik
Azalmış benlik saygısı
Geleceğe dair bir beklentinin olmaması
Umutsuzluk, değersizlik, mutsuzluk, suçluluk ve çaresizlik hisleri
Duyguları kontrol edememe
Günlük aktivitelere duyulan ilginin azalması ve enerji kaybı
İştahta belirgin artış/azalış ve kiloda belirgin artış/azalış
Uyku düzeninde yaşanan değişimler
Dikkatsiz davranışlarda artış ve odaklanmakta problem yaşama
Sebebi olmayan fiziksel ağrılar

21/01/2023

Majör Depresyon:
En sık karşılaşılan ve en şiddetli olarak değerlendirilen depresyon çeşididir. Yaşanan bir semptom bile çok uzun süre devam edebilir ve birçok farklı belirti gösterebilir. İki haftadan uzun sürmesi gerekir. Majör depresyon, çöküntü hali, umutsuzluk, değersizlik duyguları hissetme gibi güçlü olumsuz duygulara sebep olur ve kendi kendine düzelebilen bir rahatsızlık değildir.

Katatonik Özellikli Majör Depresif Bozukluk:
Motor davranış bozukluklarını kapsayan ve nadir görülen bir depresyon şeklidir. Katatonik depresyona sahip kişilerde, sebepsiz kas hareketleri, alışılmışın dışında vücut pozisyonu, diğer kişilerin söz ya da davranışlarını tekrar etme, hiç konuşmama gibi belirtiler görülür.

Distimi Depresyon (Süreğen Depresif Bozukluk):
Distimi depresyon, kişinin uzun süre boyunca yaşadığı olumsuz duygu ve düşünceleri hayatında süreklilik haline getirmesi sonucunda deneyimlediği bir depresyon türü olarak adlandırılmaktadır. En önemli özelliği kronik olmasıdır.

Doğum Sonrası (Postpartum) Depresyon:
Doğumdan sonraki 2-8 hafta içinde başlar ve en az iki hafta en fazla bir yıl sürer. Doğum sonrası depresyonun belirtileri arasında; yorgunluk, uykusuzluk, iştah değişikliği, çocuğun bakımında yaşanan zorluklar, suçluluk hissi, özgüven eksikliği ve odaklanma güçlüğü bulunmaktadır.

Mevsimsel Depresyon:
Mevsimsel depresyon, iklim değişikliğine bağlı olarak ortaya çıkar. Depresyona neden olan mevsim dönemi bittiğinde kişiler çoğunlukla iyileşir ve normal işlevsellik düzeylerini geri kazanırlar.

Atipik Depresyon:
Atipik depresyonda olan bireylerde ani duygu değişimleri gözlenir. Bunun dışında, iştah artışı, kilo artışı, normalden fazla uyuma, kollarda ve bacaklarda ağırlık hissi, reddedilme ve eleştirilme korkusu yaşanabilir.

Bipolar Bozukluk (Manik-Depresif Bozukluk):
Bu rahatsızlıkta taşkınlık (mâni) ve depresyon evreleri bulunur. Bipolar bozuklukla beraber ortaya çıkan manik depresif bozukluğun yaşanma sıklığı, tek uçlu depresyona göre daha düşüktür.

20/01/2023

🐣🐤

suda yüzen ördeklerin su üzerindeki görüntüsünden ortaya çıkarak üretilmiş bir tabirdir. Ördekler dışarıdan gözlendiğinde çok rahat bir şekilde, sanki hiçbir emek sarf etmeden suda yüzüyor gibi gözükürler. Fakat suyun altından bakıldığında ördeklerin bacaklarının çok hızlı çalıştığını görebiliriz. Yani aslında ortada büyük bir çaba vardır. Sakinlik sadece yüzeyde gözlenen görüntüleridir. Bu durum insanların günlük yaşantıları ve paylaşımları için de geçerlidir. İnsanlar paylaştıkları içeriklerde hep başarılı, mutlu ve güzel oldukları anları ön planda tutarlar. İnsanların bulundukları noktaya gelirken harcadıkları çaba ve zorluklar gözükmediği için bu durum, diğer inanlarda depresyona, anksiyeteye ve duygularına sebebiyet verebilir. Aslında sosyal medyada gördüklerimiz sadece olayların yüzeysel olan kısımlarıdır. Bu nedenle sosyal medyada kendimizi diğerleriyle kıyaslamak mantıklı olmadığı gibi psikolojik sağlımız açısından da olumsuz sonuçlanabilir.

14/01/2023

Tek ebeveynlik birçok açıdan (ekonomik, psikolojik…) zorlukları barındırır. Bu süreç içerisinde hem ebeveynler hem çocuklar duyguları ile başa çıkmakta zorlanabilmekte ve davranışsal sorunlar görülebilmektedir. Bu süreci daha rahat bir şekilde atlatabilmek adına bir ruh sağlığı uzmanından profesyonel destek almayı düşünebilirsiniz. Ebeveyn danışmanları, oyun terapistleri, psikologlar, psikolojik danışmanlar, aile danışmanları tek ebeveynlik süreciniz içerisinde destek alabileceğiniz uzmanlık alanlarında hizmet vermektedir. Özgeçmişini inceleyip yetkinliğinden emin olduğunuz uzmanlarla yaşadığınız süreci sağlıklı bir şekilde yönetmeniz mümkün olabilmektedir.

09/01/2023

Tek ebeveynli aileler boşanma, ayrı yaşama, terk etme, evlilik dışı hamilelik, evlat edinme gibi sebeplerden dolayı tek bir ebeveynin bir ya da birkaç çocuğun bakımından sorumlu olduğu aile tipi olarak tanımlanabilir. Tek ebeveynli ailelerde ebeveynlik çoğunlukla tek bir kişi tarafından yürütülür, çocuğun bakımını ve ebeveynliğe ilişkin sorumlulukları tek bir ebeveyn (anne veya baba) üstlenir.

Tek ebeveyn olarak hayata devam etmek hem ebeveyn hem de çocuk için yeni bir süreci beraberinde getirir. Tek ebeveynliğin ilk yılları birçok stres verici olabilmektedir. Aile ekonomik ve sosyal açıdan yeniden yapılanma sürecine girer.
Herhangi bir sebep ile tek ebeveynli hale gelen ailelerde çocuklar ilk etapta evden ayrılmış olan ebeveyni bir daha görememekle ilgili korku yaşayabilirler. Anne veya babadan birinin vefat etmesi durumunda ise kaybedilen ebeveyne karşı duyulan özlem duygusu çocuğu üzüntüye ve yalnızlığa itebilir. Çocuk sosyal yaşantısında hırçın davranışlar gösterebilir, yoğun bir öfke yaşayabilir.

09/01/2023

*Çocuğun gelişimiyle beraber değişen ihtiyaçları ebeveynler tarafından “gerektiği kadar” karşılandığı müddetçe her şey yolunda gidebilir. Ancak yoğun iş saatlerinin veya iş seyahatlerinin ardından çocuktan ayrı geçirilen zamanın telafi edilme çabası ebeveynlerin sorumluluklarını somutlaştırmalarına sebep olabilmektedir. Bunlar genellikle gereğinden fazla hediye, oyuncak, atıştırmalık satın alma şeklinde olmaktadır. Çocuğun çok istediği ancak gelişimsel ihtiyacına uygun olmayan bir oyuncağı sadece daha fazla ağlamaması için “kıyamayıp” satın almak da benzer şekilde somut yollarla çocuğu memnun etme ve sakinleştirme çabasıdır.

Ebeveynin küçükken sahip olamadığı oyuncakları çocuğu için fazlasıyla satın alması ebeveynin çocukla ilgili beklentilerini gelişim düzeyini ve ihtiyaçlarını gözetmeyerek belirlemesine sebep olmaktadır. Aslında üç durumda da amaç ebeveyn – çocuk ilişkisini sürdürmek ve daha iyi hale getirmektir. Ancak sürecin sonunda ebeveyn kendi ihtiyaçlarına odaklanarak çocuğa yönelik beklentilerini gelişim düzeyinden, ihtiyaçlarından bağımsız olarak belirlemektedir. Bu gibi durumlarda görülen ebeveyn tutumlarından bazıları şunlar olmaktadır:

“Her istediğini aldık neden değer/kıymet bilmiyorsun”

“Her dediğini yaptık hala mızmızlanıyorsun”

“Bir sürü oyuncağın var niye oynamıyorsun onlarla”

Çocuğunuzun her ihtiyacını karşılıyor olmanıza rağmen, hala sizin istediğiniz gibi uslu ya da mutlu bir çocuk olmamasından dolayı yorulmuş olabilirsiniz. Bu gibi durumlarda sormanız gereken asıl soru şu olabilir: “Bu oyuncağı kimin için alıyorum? İsteği oyuncağı almam için mağazada ağlama krizine giren çocuğumun artık sakinleşmesi ve rahatlamam için mi, yoksa bir aylık iş seyahatinin ardından çocuğumun özlem ve üzüntü duygusu yerine sevinç çığlıklarını tercih etmek istediğim için mi?”

05/01/2023

Bireysel Psikolojik Destek Konuları

Duygusal, davranışsal sorunlar
İletişim problemleri (İkili-Kişiler arası)
Problem çözme becerisi
Depresyon
Takıntılar ve tekrarlar (Obsesif Kompulsif Bozukluk)
Travma sonrası stres bozukluğu (Panik, Yas, Taciz, Mağdur, Travmatik Olaylar)
Panik bozukluk ( Panik Atak )
Fobiler (Sosyal, Agorafobi, Özgül)
Kaygı bozukluğu / anksiyete
Öfke kontrol sorunları
Sınav stresi, kaygısı
Sigara, alkol, nikotin bağımlılığı
Evlilik problemleri
Tükenmişlik sendromu
Uyku bozuklukları
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu

04/01/2023

Ergen danışmanlığı süreci bireysel veya ebeveyn katılımıyla beraber yürütülmesi mümkün olan bir psikolojik danışmanlık hizmetidir. Ergen danışmanlığı sürecinde ruh sağlığı uzmanının ve beraber çalışılan danışanın ortak kararı sonucunda aileler de sürece dahil edilebilmektedir. Terapi sürecine getirilen sorunun niteliğine bağlı aileler ile değerlendirme görüşmeleri yapılarak sürece başlanabilmektedir.

Ergen danışmanlığı sürecinde bireysel danışmanlık hizmeti ile benzer olarak Bilişsel Davranışçı Terapi ve EMDR gibi kuramsal yaklaşımlar kullanılmaktadır.