Dr Sevilay Abudaram

Dr Sevilay Abudaram Dr Sevilay Abudaram’ın psikolojiye, psikoterapiye dair yazılarını okuyabilirsiniz.

✨Travmatik Deneyimlerin Bıraktığı İzler İyileşir mi?Travmatik deneyimler, insanın hayatını bir anda ikiye böler: travmad...
07/11/2025

✨Travmatik Deneyimlerin Bıraktığı İzler İyileşir mi?

Travmatik deneyimler, insanın hayatını bir anda ikiye böler: travmadan önce ve travmadan sonra. Kişi, o olay yaşandıktan sonra aynı kişi olarak devam edemez; çünkü travma, insanın en temel güven duygusunu sarsar. Sanki ayağının altından yaşamın zemini çekilmiş, her şey bir anda altüst olmuş gibi hisseder. Düşüş serttir ve kişi kendini büyük bir boşluğun içinde bulur.

Bu düşüş; hayal kırıklığı, yoğun üzüntü, öfke, korku, çaresizlik, suçluluk ve bazen de utanç gibi ağır duygularla birlikte gelir. Kişi, ne yapacağını bilemez hale gelir, zihni karışır, bedeni tetiktedir, hayat kontrolünden çıkmış gibi hisseder. Travma, yalnızca “akılda kalan bir olay” değil; bütün bedeni, duyguları, düşünceleri ve ilişkileri etkileyen bir deneyimdir.

❗️Travmanın İki Yolu: Yaşamak ve Tanık Olmak

Travmatik deneyim mutlaka kişinin doğrudan başına gelmek zorunda değildir. İki farklı şekilde ortaya çıkabilir:

1. Kişinin bizzat yaşadığı travma

Deprem, kaza, ameliyatlar, ağır hastalık, şiddet, terk edilme, kayıp, ihmal veya istismar gibi doğrudan yaşanan olaylar kişinin iç dünyasında derin bir iz bırakır.

2. Başka birinin travmasına tanıklık etmek

Birinin acısına şahit olmak da travmatik etki yaratabilir. Bir yangında ölen insanları görmek, savaş haberlerine maruz kalmak, başkalarının yaşadığı acıları bilmek veya izlemek bile kişi üzerinde ağır psikolojik etkiler bırakabilir.
İster travmayı yaşayan kişi olsun, ister tanık olan. Beden ve zihin bu deneyimi kaydeder. Çünkü insan beyni, güvenliği sarsan her olayı “hayatta kalma hafızasına” kodlar.

Peki Bu İzler Geçer mi? İyileşme Mümkün mü?

Devamı yorumda ⬇️

Cinsellik, partnerinle zihninde kurduğun oyun alanındır. Haz ve tutkudan önce, bu oyun alanının zenginliği cinselliğin a...
06/11/2025

Cinsellik, partnerinle zihninde kurduğun oyun alanındır. Haz ve tutkudan önce, bu oyun alanının zenginliği cinselliğin asıl kalitesini belirler.

Bireysel terapi ve çift terapisi ile ilgili detaylı bilgi için;

✨ Whatsapp hattımız: 0532 229 84 77
📍Nişantaşı, İstanbul

Aldatma hikayesinde en ağır olan durum, sen her şey yolunda zannederken, aslında her şeyin yolunda olmadığını sonradan b...
04/11/2025

Aldatma hikayesinde en ağır olan durum, sen her şey yolunda zannederken, aslında her şeyin yolunda olmadığını sonradan başka bir adam/kadının varlığıyla anlamandır.

Bireysel terapi ve çift terapisi ile ilgili detaylı bilgi için;

✨ Whatsapp hattımız: 0532 229 84 77
📍Nişantaşı, İstanbul

İlişkinizde kendinizi değersiz hissediyorsanız, ne yapmalısınız?Bireysel terapi ve çift terapisi ile ilgili detaylı bilg...
02/11/2025

İlişkinizde kendinizi değersiz hissediyorsanız, ne yapmalısınız?

Bireysel terapi ve çift terapisi ile ilgili detaylı bilgi için;

✨ Whatsapp hattımız: 0532 229 84 77
📍Nişantaşı, İstanbul

Eş Olmak mı, Ebeveyn Olmak mı? İkisini Aynı Anda Yürütmek Neden Bu Kadar Zor❓👩‍❤️‍👨Birçok çift, çocuk sahibi olduktan so...
01/11/2025

Eş Olmak mı, Ebeveyn Olmak mı? İkisini Aynı Anda Yürütmek Neden Bu Kadar Zor❓

👩‍❤️‍👨Birçok çift, çocuk sahibi olduktan sonra farkında olmadan karı koca rollerini ikinci plana atıyor. Aile yaşamının temposu, sorumluluklar, yorgunluk, çocukla ilgilenme telaşı derken bir bakıyorsunuz: “Eş” olmayı unutmuş, sadece “anne” ve “baba” olmuşsunuz.

Oysa karı koca ilişkiniz, ailenizin temelini oluşturur. O ilişki biriciktir — içinde sadece siz varsınızdır. Çocuğunuz olsa bile, karı koca ilişkinizin özünde üçüncü bir kişi olmamalıdır. Çocuğunuzla kurduğunuz bağ çok kıymetlidir ama o bağ, sizin ilişkinizin yerine geçmemelidir.

❗️Rollerin Karışması: Sessiz Bir Tehlike

Anne-baba ve karı-koca rollerinin birbirine karışması, birçok ailenin fark etmeden içine düştüğü bir döngüdür. Bir bakarsınız, eşinize olan kırgınlığınızı çocuğunuza yöneltmişsinizdir. Ya da eşinizle yaşadığınız tartışmaların ortasında çocuğunuz arabulucuya dönmüştür. Belki eşinizle iletişimsizliğinizi, çocuğunuzun “çok özel” biri olduğu düşüncesiyle telafi etmeye başlamışsınızdır.
Bu fark edilmediğinde, hem çift ilişkisi hem de ebeveyn-çocuk ilişkisi zarar görür. Çünkü çift ilişkisi eşitlik, paylaşım, duygusal yakınlık üzerine kurulur. Ebeveyn-çocuk ilişkisi ise yön veren, koruyan, rehberlik eden bir bağdır. Yani bu iki ilişki birbirinden tamamen farklı doğadadır. Roller karıştığında duygular da karışır; eşinizle konuşmanız gereken bir meseleyi çocuğunuzun davranışı üzerinden tartışmaya başlarsınız.

👶🏻Çocuğu Araya Koymak: İyi Niyetli Ama Zararlı Bir Çözüm

Çoğu zaman bunu kötü niyetle yapmazsınız. Sadece bir çözüm bulmaya, aradaki sessizliği kırmaya çalışırsınız. Ama çocuğu bu denkleme dahil ettiğinizde, ilişkinizin yükünü o taşımaya başlar. “Annem üzülmesin”, “Babam sinirlenmesin” diyen bir çocuk, kendi duygularını bastırmayı öğrenir. Ve bu durum, gelecekte onun da kendi ilişkilerinde benzer döngüleri yaşamasına zemin hazırlar.

Bu nedenle, eşinizle yaşadığınız sorunları çocuğunuzun üzerinden konuşmamalısınız. Ne kadar zor olursa olsun, karı-koca ilişkinizle ilgili meseleleri çocuğunuzdan ayrı tutmanız gerekir. Çünkü o, sizin ilişkinizin bir parçası değil; o ilişkinin sonucudur.

Devamı yorumlarda ⬇️

Düşüncelerin de duyguların da sana yalan söyleyebilir, ama bedenin sana asla yalan söylemez. Bedeninde ne hissediyorsan,...
31/10/2025

Düşüncelerin de duyguların da sana yalan söyleyebilir, ama bedenin sana asla yalan söylemez.

Bedeninde ne hissediyorsan, iç dünyanın sana anlatmak istediği tam olarak odur✨

Bireysel terapi ve çift terapisi ile ilgili detaylı bilgi için;

✨ Whatsapp hattımız: 0532 229 84 77
📍Nişantaşı, İstanbul

Eşinizi suçlamayı bırakıp, nasıl çözüm odaklı olursunuz?Bireysel terapi ve çift terapisi ile ilgili detaylı bilgi için;✨...
28/10/2025

Eşinizi suçlamayı bırakıp, nasıl çözüm odaklı olursunuz?

Bireysel terapi ve çift terapisi ile ilgili detaylı bilgi için;

✨ Whatsapp hattımız: 0532 229 84 77
📍Nişantaşı, İstanbul

Zor insan yoktur, anlaşılmayan insan vardır. Eğer bir kişi seni  hayatta duygusal olarak zorluyorsa, orada senin içsel m...
26/10/2025

Zor insan yoktur, anlaşılmayan insan vardır. Eğer bir kişi seni hayatta duygusal olarak zorluyorsa, orada senin içsel meselelerin sana göz kırpıyor demektir.

Çocukların Ruh Sağlığı Üzerinde Anne-Baba İlişkisinin Görünmeyen Etkisi ✨Bir çocuğun sağlıklı bir psikolojiyle büyümesin...
25/10/2025

Çocukların Ruh Sağlığı Üzerinde Anne-Baba İlişkisinin Görünmeyen Etkisi ✨

Bir çocuğun sağlıklı bir psikolojiyle büyümesinin en temel belirleyicilerinden biri, anne ve babasının kendi aralarındaki ilişkisidir. Çünkü çocuk, hayatı yalnızca anne-babasının söylediklerinden değil, onların birbirleriyle kurdukları ilişkiden öğrenir.
Çocuklar, anne-babalarının hem birey olarak nasıl olduklarına hem de birbirlerine nasıl davrandıklarına sessiz bir gözlemci olarak tanıklık ederler. Bu tanıklık, onların iç dünyasına kazınır ve ileride kuracakları ilişkilerin görünmeyen altyapısını oluşturur. Bu altyapı da 4 temel alanda kendisini gösterir.

1. Ebeveynlik Rolü: Güvenli Liman Olmak

Her çocuk, bir limana ihtiyaç duyar. Bu liman, anne ve babanın güven veren, kararlı, tutarlı duruşuyla kurulur.
Bir anne, çocuğuna bakım, şefkat ve duygusal yakınlıkla yaklaşırken aynı zamanda sınır koyabiliyorsa, çocuk “yakınlık ve güven” arasında sağlıklı bir denge kurmayı öğrenir. Bir baba, çocuğuna hem destek olup hem de sorumluluk almayı öğretirse, çocuk “özgürlük ve sorumluluk” arasında denge kurmayı öğrenir.
Ebeveynlerin çocukla kurduğu ilişki, çocuğun benlik algısının temelini atar. Çocuğun iç sesi, bir süre sonra anne-babasının sesi olur:
“Yeterli misin?”
“Değerlisin.”
“Yanındayım.” Bu sesin tonu nasıl ise, çocuğun iç dünyası da o tonda yankılanır.

2. Romantik İlişki: İlk Modelin Gücü

Bir çocuk için anne-babası, gördüğü ilk romantik çift modelidir. Eğer bu ilişkide sevgi, saygı, empati, sınırlar ve iletişim varsa, çocuk ileride bu dinamikleri içselleştirir. Çünkü çocuklar sadece “anne-baba” değil, aynı zamanda kadın ve erkek olarak birbirine nasıl davranıldığını da gözlemlerler. Bir tartışmada saygı korunabiliyor mu? Farklılıklar öfkeye mi, yoksa anlayışa mı dönüşüyor? Güven sarsıldığında onarılıyor mu?
Bu soruların her birinin cevabı, çocuğun ilerideki ilişki dünyasına dair bir mesaj taşır.
Bir evde sevgiyle tartışabilen, duygularını ifade edebilen, özür dileyebilen bir çift varsa; o çocuk ileride yakınlık kurmaktan korkmayan, sevgiyi hak eden biri olur.

Devamı yorumlarda ⬇️

Bitiyor denilen pek çok ilişki terapi odasında yeniden nefes aldı. Peki nasıl?
25/10/2025

Bitiyor denilen pek çok ilişki terapi odasında yeniden nefes aldı. Peki nasıl?

İlişkinizdeki iletişim için gerekli olan ilk kural, eşinizle aynı lisanı konuşmanızdır.
23/10/2025

İlişkinizdeki iletişim için gerekli olan ilk kural, eşinizle aynı lisanı konuşmanızdır.

Tartışma Döngüsünde Sıkışan İlişkiler: Neden Hep Aynı Noktaya Dönüyoruz?Sevdiğiniz insanla bir tartışma döngüsünün içind...
22/10/2025

Tartışma Döngüsünde Sıkışan İlişkiler: Neden Hep Aynı Noktaya Dönüyoruz?

Sevdiğiniz insanla bir tartışma döngüsünün içinde buluyor musunuz kendinizi? Birbirinizi kırmak istemediğiniz hâlde, her defasında aynı yerden yara alıyor musunuz? İşte bu, ilişkinizde işlevsiz bir kısır döngünün oluştuğuna işarettir.
Bu döngünün bir ucu sizin bam telinize, diğer ucu da eşinizin bam teline dokunur. Ve her temas ettiğinizde, savunmaya geçersiniz; çünkü dokunulan yer aslında acıyan yerdir. Sözler sertleşir, sesler yükselir, kalpler kapanır. Sonunda ikiniz de yorgun, kırgın, yalnız hissedersiniz.

🔹Tartışmaların Görünen ve Görünmeyen Yüzü

Bir tartışmada yüzeye çıkan duygu genellikle öfke olur. Ama öfkenin altında başka, çok daha kırılgan duygular yatar:
• Görülmemek,
• Değersiz hissedilmek,
• Önemsenmemek,
• Hiçe sayılmak.
Eşinizin bir sözü, bir susuşu ya da bir bakışı sizde geçmişten bir duyguyu tetikler. O anda zihninizde sadece eşinizin sizi anlamadığına dair bir hikâye döner durur. Ama aslında olan şey, geçmişte yaşadığınız bir duygusal acının bugünkü hâlini almış olmasıdır.
Örneğin, küçükken kimse sizi dinlemezken sesinizi yükseltmek zorunda kalmış olabilirsiniz. Şimdi eşiniz sizi dinlemediğinde, o eski savunma sistemi yeniden devreye girer. Sesiniz yükselir, eşiniz geri çekilir, siz daha da öfkelenirsiniz. Ve böylece kısır döngü tamamlanır.

🔹Duyguların İsmini Koymak: Döngüyü Kırmanın İlk Adımı

Tartışma anında durup “Ben şu anda hangi duyguyu hissediyorum?” diye sormak,
kulağa basit gelse de, ilişkinin yönünü değiştirebilecek kadar güçlü bir adımdır.
Çünkü isim konmamış duyguların yükü ağırdır. Eşinize “Sen beni hep susturuyorsun!” demek yerine “Beni dinlemediğinde, kendimi önemsiz hissediyorum.” diyebilmek,
öfkeyi yumuşatır, teması mümkün kılar.
Duygular dile geldikçe savunmalar geri çekilir, yerini anlayış ve yakınlık alır. İlişkiyi onaran şey, haklılık değil, duyulmuş olma hissidir.

Devamı yorumlarda ⬇️

Address

Nişantaşı
Istanbul

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Dr Sevilay Abudaram posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Dr Sevilay Abudaram:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram