Dr Burak BULUT

Dr Burak BULUT Önleyici ve yenileyici tedavimiz;
Modern tıp bilimi ile geneleksel kadim destek tedavilerini kullanarak hastalıklara çözüm sunmaktadır. Dr.Burak BULUT

13/11/2025

TİP 2 DİYABET İÇİN ÖMÜR BOYU İLAÇ KULLANMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ!

Tip 2 Diyabet kesinlikle tedavi edilebilir bir hastalıktır. Dünyada bunun binlerce örneği var.
Ama ne yazık ki, yıllardır bazı “modern tıp” mensuplarının size ezberlettiği klasik cümlelerle umudunuz kırılıyor:

❌ KLASİK CÜMLELER

🔻 “Şeker hastalığından kurtulmak mümkün değil.”
🔻 “Bu hastalığı ömür boyu çekeceksin.”
🔻 “Çözüm sadece insülin ve şeker haplarıdır.”
🔻 “Tip 2 Diyabete giriş var, çıkış yok.”
🔻 “Şeker hastalığı ile yaşamaya alışacaksın.”
🔻 “Beslenmeyle tedavi olsaydı herkes iyileşirdi.”
🔻 “İnsülin senin için yemek gibi, su gibi. Onsuz yaşayamazsın.”
🔻 “Arama boşuna, bu hastalığın tedavisi yok.”

DİYABETLİ ARKADAŞIM!

Bu cümleler ayet değil, kanun değil, doğa kanunu hiç değil.
Yani değiştirilebilir!

Sana sürekli “çare yok” denildiği için pes ettin. Ama biz diyoruz ki:

Gel, Tip 2 Diyabet hastalığını birlikte kökten bitirelim!

NEDEN BİZ?

📌 Çünkü biz hastayı “ilaçlara bağımlı bir müşteri” haline getirmeyi reddediyoruz.
📌 Çünkü biz inanıyoruz: Tedavisi olmayan hastalık yoktur, tedavi edilmeyen hasta vardır.
📌 Çünkü Allah ömür verdiği sürece, bize başvuran hiçbir hastam “diyabetli” olarak hayatına devam etmeyecek!

GERÇEK SORUN NE?

Bugün hâlâ diyabetiniz varsa, bunun tek nedeni şudur:
DOĞRU DOKTORU ve DOĞRU TEDAVİYİ bulamamış olmanız.

ÇÖZÜM SİZİN ELİNİZDE

Hastalığınızı kabullenmeyin.
“Çaresizsiniz” diyenlere inanmayın.
Çünkü çare var, yol var, tedavi var.

Bilgi için: 0537 966 93 49

13/11/2025

Ce$et Yağını Mutluluk Kapsülü Diye Yutuyorsun!”

Balık yağı kapsüllerine “Omega-3 mucizesi” diye sarılanlara kötü haberim var:

O yuttuğun şey, bozulmuş balık dokusundan süzülmüş ranzid (çürümüş) yağ olabilir.

Yani hücrelerine şifa değil, oksidatif zehir gönderiyorsun.

Tıbben ne oluyor biliyor musun?
Oksitlenmiş balık yağları vücutta lipid peroksidasyonunu tetikler,
mitokondrileri çökertir, nöron zarlarını parçalar,
ve bağışıklık sistemini kronik enflamasyon bataklığına iter.
Kısaca: “anti-aging” sandığın şey seni içten çürütüyor.

Gerçek Omega-3 nerede?

Küçük, taze balıkta: hamsi, sardalya, uskumru

Bitkisel formda: keten tohumu, chia, ceviz

En temiz laboratuvar formu: mikroalg yağı (balığın beslendiği orijinal kaynak)

Kural net:

Omega-3 istiyorsan deniz kokulu hap değil, yaşayan yağ tüket.
Çünkü sağlık, şeffaf kapsülde değil; oksitlenmemiş hücre zarında saklıdır.

13/11/2025

Down Sendromu ve Pozitif Enerjinin Bilimsel Temeli

Down sendromlu bireylerin genellikle “pozitif, neşeli ve sevecen” olarak tanımlanmasının aslında biyolojik ve nörokimyasal bir temeli vardır.

🔹 Kromozomal yapı farkı:
Down sendromu, 21. kromozomun fazladan bir kopyasının (Trizomi 21) bulunmasıyla ortaya çıkar. Bu ekstra genetik materyal, beynin serotonin, dopamin ve oksitosin gibi nörotransmitter sistemlerini etkileyerek duygusal regülasyon üzerinde belirleyici olur.

🔹 Serotonin ve oksitosin etkisi:
Araştırmalar, Down sendromlu bireylerde empati, sosyal bağ kurma isteği ve duygusal sıcaklık sağlayan oksitosin düzeylerinin daha dengeli olduğunu göstermektedir.
Bu da onların çevreyle daha sevecen, yakın ve pozitif iletişim kurmalarını kolaylaştırır.

🔹 Beyin yapısı farklılığı:
Limbik sistem (özellikle amigdala ve hipokampus) fonksiyonları, duygusal tepkileri yumuşatır. Bu nedenle öfke veya agresyon eşiği genellikle daha düşüktür; pozitif duygular baskındır.

🔹 Psikososyal açıdan:
Toplumsal önyargılara rağmen Down sendromlu bireyler; içsel motivasyonu yüksek, duygusal farkındalığı güçlü ve şefkat merkezli bir kişilik yapısına sahiptirler.

Kısacası:
Onların “gülümsemesi” sadece bir davranış değil, genetik düzeyde şekillenmiş biyokimyasal bir gerçekliktir.

Tedavisi olmayan hastalık yoktur. Tedavi edilmeyen hasta vardır.
Hastalığınız ne olursa olsun tedavisi mutlaka vardır. Çözümsüz, çaresiz, tedavisiz hiçbir hastalık yoktur.

Bilgi için telefon numaramız
0537 966 93 49

13/11/2025

Kolesterol Olmadan Seks Hormonları Üretilemez!

Vücudumuzda “kötü” diye tanıtılan kolesterol, aslında yaşamın yapı taşıdır.
Çünkü tüm seks hormonlarının (östrojen, testosteron, progesteron, DHEA, kortizol) üretimi kolesterolden başlar.

Biyokimyasal olarak:
Kolesterol, hücre içindeki mitokondride “pregnenolon”a dönüştürülür.

Bu reaksiyon, CYP11A1 (kolesterol desmolaz) enzimi sayesinde gerçekleşir.
Pregnenolon ise hormon sentez zincirinin “ana hammaddesi”dir.

Bundan sonra:
➡️ Pregnenolon → Progesteron
➡️ Progesteron → Kortizol (böbreküstü bezi)
➡️ Progesteron → Testosteron → Östrojen (gonadlar)
➡️ Pregnenolon → DHEA → Androjenler

Yani kolesterol düşükse, seks hormonlarında da düşüş kaçınılmazdır.
Bu durum;

●Libido azalması,

●Adet düzensizlikleri,

●Yorgunluk,

●Kas kaybı,

●Duygudurum dalgalanmaları gibi sonuçlara yol açabilir.

Kısaca:
Kolesterol ≠ düşman cümlesini unutun.
Kolesterol = hormonların ana maddesidir.

Vücut dengesini korumak için yeterli ve dengeli kolesterol gerekir

Gerçek bir çözüm arıyorsanız, size özel bilimsel ve bütüncül bir yol haritası için bizimle iletişime geçin.

0537 966 93 49

Hashtag önerileri:

11/11/2025

Günde 1 Öğün” Gerçeği: Bilimsel Açıdan Aç Kalmak Neden Sağlıktır?

Eskiden atalarımız günde sadece bir öğün yerdi.
Gün boyu hareket eder, avlanır, toplayıcı bir yaşam sürerdi.

Ne üç öğünleri vardı ne de sürekli atıştırmalıkları…
Ama sağlıklı, güçlü ve uzun ömürlüydüler.

Bugün bize “Sabah kral gibi ye, öğlen kraliçe gibi ye, akşam prenses gibi ye” diye öğüt veriyorlar.
Oysa bu söz, modern gıda endüstrisinin bir kurgusundan ibaret.
Sürekli yeme alışkanlığı; insülin direnci, obezite, karaciğer yağlanması ve erken yaşlanma gibi sorunların temelini oluşturuyor.

Bilimsel Gerçek:

Günde 1 öğün beslenme (OMAD – One Meal A Day) dönemsel açlık fazı oluşturur.

Bu fazda vücut glikojen depolarını tüketir, enerji kaynağı olarak yağ asitlerini ketonlara dönüştürür.

Ketozis başlar → Beyin netleşir, iltihap azalır, otofaji (hücre temizliği) aktive olur.

Tıbbi Etkiler:

İnsülin duyarlılığını artırır.

Mitokondriyal yenilenmeyi destekler.

Otofaji sayesinde hücre yaşlanmasını geciktirir.

Mikrobiyota dengesini düzeltir, bağırsak-beyin eksenini güçlendirir.

Epifiz bezi ritmini düzenler, melatonin salınımını artırır.

Sonuç olarak:

Sürekli yemek yemek değil, bilinçli açlık yaşamak vücudu iyileştirir.
Atalarımızın yaşam biçimi aslında biyokimyasal dengeye en uygun olandı.

🌱 Sağlıklı bir mikrobiyota = Sağlıklı bir zihin. 🌱

Gerçek bir çözüm arıyorsanız, size özel bilimsel ve bütüncül bir yol haritası için bizimle iletişime geçin.

0537 966 93 49

11/11/2025

Nişasta Bazlı Şekerler ve Ağır Metal Gerçeği

Vücudumuza giren her madde biyokimyasal bir iz bırakır. Özellikle endüstriyel gıdalarda kullanılan nişasta bazlı şekerler (NBŞ), yalnızca “boş kalori” değil, aynı zamanda ağır metal kalıntıları açısından da risk taşır.

Bu şekerlerin üretiminde bazı tesislerde çöktürme ve saflaştırma aşamalarında cıva (Hg) temelli katalizörlerin kullanıldığı bilinmektedir. Cıva, nörotoksik bir ağır metaldir; yani doğrudan sinir hücrelerinin (nöronların) zar yapısını ve sinaptik iletişimi bozar. Özellikle gelişmekte olan çocuk beyninde bu toksinlerin etkisi çok daha derindir.

Cıva ve Otizm İlişkisi:
Bilimsel araştırmalar, cıva maruziyetinin nöral bağlantı ağlarını zayıflattığını, mikroglia aktivasyonunu artırarak nöroinflamasyona (beyin iltihabına) yol açtığını göstermektedir. Bu süreç, otizm spektrum bozukluğu (OSB) ile ilişkili biyokimyasal mekanizmalarla örtüşmektedir.

Şeker Pancarı vs. Nişasta Bazlı Şeker:

Şeker pancarı üretiminde çöktürme ajanı olarak kalsiyum hidroksit (kireç) kullanılır. Bu madde gıda güvenliği açısından kontrollü ve inerttir.

Nişasta bazlı şekerler (özellikle mısırdan elde edilen yüksek fruktozlu şuruplar) ise endüstriyel süreçlerde ağır metal kontaminasyonuna daha açıktır.

Çocukları Neden Korumalıyız?
Çocukların kan-beyin bariyeri henüz tam gelişmemiştir. Bu yüzden cıva, kurşun, alüminyum gibi ağır metaller beyne çok daha kolay geçer. Bu durum;

Dikkat eksikliği, hiperaktivite, otizm belirtileri,

Bağırsak florası (mikrobiyota) dengesizliği,

Nörotransmitter (dopamin, serotonin) düzensizlikleri ile ilişkilidir.

Ne Yapabiliriz?

Ambalajlı gıdalarda “glikoz-fruktoz şurubu” ibaresine dikkat edin.

Rafine şeker yerine doğal kaynakları (hurma, bal, pekmez) tercih edin.

Mikrobiyotayı destekleyen probiyotik ve lifli besinler tüketin.

Ağır metal detoksu için doktor kontrolünde kore spirulina, klorella, kişniş, sarımsak, zerdeçal gibi destekleri değerlendirin.

Her lokma bir kimyasal mesajdır.
Çocuğunuzun beyni, ucuz bir şekerin değil, temiz bir geleceğin hakkına sahiptir.

Gerçek bir çözüm arıyorsanız, size özel bilimsel ve bütüncül bir yol haritası için bizimle iletişime geçin. 0537 966 93 49

10/11/2025
10/11/2025

Otizmli Bebeklerde Erken Tanı ve Doğru Yaklaşım 🌱

Otizm, doğumdan itibaren var olan nörogelişimsel bir farklılıktır.
Belirtiler genellikle 6. aydan itibaren kendini göstermeye başlar.
Erken dönemde fark edilmesi, çocuğun gelişim yolculuğunu derinden etkiler.

Erken Belirtiler:

Göz teması kurmama veya kısa sürmesi

İsmiyle seslenildiğinde tepki vermeme

Taklit becerilerinde zayıflık

Sosyal gülümsemenin az olması

Tekrarlayıcı hareketler (el çırpma, sallanma vb.)

Aşırı sese, ışığa veya dokunmaya hassasiyet

Tedavide Sadece Beyin Değil, Bağırsak da Önemlidir!
Otizmli bireylerin büyük kısmında mikrobiyata dengesizliği vardır.

Bağırsak florası, sinir sistemiyle doğrudan iletişim kurar — bu eksende “bağırsak-beyin hattı” denir.
Doğru flora desteğiyle davranış, duygu regülasyonu ve odaklanmada gözle görülür ilerleme sağlanabilir.

Epifiz Bezi (Üçüncü Göz):
Melatonin üretimiyle uyku döngüsünü ve beyin onarım süreçlerini yönetir.
Epifiz bezinin desteklenmesi, uyku kalitesini artırır ve nöronal bağlantıların güçlenmesine katkı sağlar.

Eğitim ve Bütüncül Yaklaşım:
Otizm tedavisinde sadece terapi değil, biyolojik denge, doğru beslenme ve nöroplastisiteyi destekleyen eğitim bir bütündür.
Her çocuk farklıdır — bu yüzden her plan kişiye özel olmalıdır.

Erken farkındalık = Erken değişimdir.
Tedavisi olmayan hastalık yoktur. Tedavi edilmeyen hasta vardır.
Hastalığınız ne olursa olsun tedavisi mutlaka vardır. Çözümsüz, çaresiz, tedavisiz hiçbir hastalık yoktur.

Bilgi için telefon numaramız
0537 966 93 49


09/11/2025

DEHB ve Otizm Arasındaki Farklar

DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu) ile Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) sık karıştırılır, ama biyolojik temelleri farklıdır.

🔹 Dikkat:
DEHB’de dikkat dağınıktır.
Otizmde dikkat tek bir konuya aşırı odaklıdır.

🔹 Sosyal Etkileşim:
DEHB’li çocuk sosyaldir ama dikkati kısa sürer.
Otizmli çocuk iletişim kurmakta zorlanır.

🔹 Davranış:
DEHB: Dürtüsellik, hareketlilik.
Otizm: Tekrarlayıcı davranışlar, rutinlere bağlılık.

🔹 Dil:
DEHB’de konuşma hızlı ve dağınık.
Otizmde konuşma gecikebilir.

🌿 TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

Güncel araştırmalar hem otizm hem de DEHB tedavisinde beynin tek başına değil, mide-bağırsak florasının (mikrobiyota) da rol oynadığını gösteriyor.

💩 Mikrobiyota & Bağırsak Florası:
Bağırsaktaki bakteri dengesi beyin kimyasını etkiler.
Probiyotik ve prebiyotik destekleri davranışsal gelişmeyi hızlandırabilir.

🥛 Gıda İntoleransları:
Gluten, kazein, katkı maddeleri dikkat dağınıklığı ve öfke nöbetlerini artırabilir.
Eliminasyon diyeti ile bu etkiler azaltılabilir.

🧬 Epigenetik & Epifiz Bezi:
Stres, uyku ve ışık düzeni gen ifadesini değiştirir.
Epifiz bezi melatonin üretimiyle uyku, öğrenme ve davranış üzerinde etkilidir.

Otizm ve DEHB tedavisinde en etkili ve bizim izlediğimiz yol;
👉 Mikrobiyota onarımı
👉 Epigenetik dengeleme
👉 Gıda intolerans kontrolü
👉 Epifiz bezi aktivasyonu

İstanbul’da bütüncül, bilim temelli yaklaşımlarla doğal destek mümkündür.

Tedavisi olmayan hastalık yoktur. Tedavi edilmeyen hasta vardır.
Hastalığınız ne olursa olsun tedavisi mutlaka vardır. Çözümsüz, çaresiz, tedavisiz hiçbir hastalık yoktur.

Bilgi için telefon numaramız
0537 966 93 49

08/11/2025

Otizmli veya DEHB’li Çocuğunuz Sık Sık Öfkeleniyor mu?

Ani öfke patlamaları, sinirlenme, huzursuzluk ve uzun süren sakinleşme süreçleri…
Bunlar sadece davranışsal tepkiler değildir — aynı zamanda biyolojik bir zemine de dayanır.

Son yıllarda yapılan nörogastroenteroloji ve mikrobiyota araştırmaları, beyin-bağırsak ekseni (gut-brain axis) denilen güçlü bir bağlantıyı ortaya koymuştur.
Yani çocuğunuzun duygusal dengesi, bağırsak mikrobiyotasının sağlığıyla doğrudan ilişkilidir.

Nasıl mı?
Bağırsak florasında bulunan yararlı bakteriler, serotonin, dopamin ve GABA gibi nörotransmitterlerin üretiminde rol oynar. Bu kimyasallar çocuğun sakin kalmasını, duygularını kontrol etmesini ve dikkatini sürdürebilmesini sağlar.
Ancak disbiyozis (mikrobiyal dengesizlik) oluştuğunda;

Serotonin düzeyleri düşer,

Bağırsak geçirgenliği artar,

Bağışıklık sistemi aşırı reaksiyon verir,
ve sonuçta duygusal regülasyon bozulur.

Unutmayın; davranış bir sonuçtur.
Kök neden çoğu zaman bağırsaklardan başlar.

Tedavisi olmayan hastalık yoktur. Tedavi edilmeyen hasta vardır.
Hastalığınız ne olursa olsun tedavisi mutlaka vardır. Çözümsüz, çaresiz, tedavisiz hiçbir hastalık yoktur.

Bilgi için telefon numaramız
0537 966 93 49

08/11/2025

Otizm Yenilebilir, Düzeltilebilir, Dengeye Getirilebilir

Otizm yalnızca bir tanı değildir — yenilebilir bir bozukluk ve düzeltilebilir bir farklılıktır.
Vücudu bir bütün olarak ele aldığımızda, özellikle mide-bağırsak florasının düzenlenmesi, bağırsak mikrobiyatasının dengelenmesi, candida ve parazit temizliği, epifiz bezinin onarımı ve epigenetik temelli, kişiye özel bir beslenme programı ile çocuklarda inanılmaz değişimler gözlemliyoruz.

Bu bütüncül yaklaşım uygulandığında, çocuğun zihinsel sisi kalkıyor, bedeni dengeye giriyor ve eğitimciler artık bilgi aktarımında çok daha hızlı sonuçlar alıyor.
Çocuk, artık “orada”, eğitimcinin önünde, hazır ve öğrenmeye açık hale geliyor.

Yani bizler sadece bedeni değil, öğrenmenin kapılarını da yeniden açıyoruz.
Bu sürecin en büyük faydasını ise her gün çocukla birebir çalışan eğitimci arkadaşlarımız hissediyor.

🔹 Gerçek bir iyileşme için sadece semptomları değil, kök sebepleri düzeltmek gerekir.
🔹 Otizm tedavisi, bütüncül bakış açısı olmadan tamamlanamaz.
🔹 Bizim hedefimiz; her çocuğun potansiyelini yeniden ortaya çıkarmak.

Bu yaklaşım, Türkiye’nin en iyi doktoru denilince akla gelen ilk isimlerden birisi olan DR.BURAK BULUT tarafından istanbulda 22 Yıllık tecrübesiyle bizzat uygulanmaktır.

Tedavisi olmayan hastalık yoktur. Tedavi edilmeyen hasta vardır.
Hastalığınız ne olursa olsun tedavisi mutlaka vardır. Çözümsüz, çaresiz, tedavisiz hiçbir hastalık yoktur.

Bilgi için telefon numaramız
0537 966 93 49

07/11/2025

Gerçek Süt Gerçek Besindir!

Son zamanlarda “inek sütü içmeyin”, “bitkisel sütler tercih edin” gibi söylemlerle karşılaşıyoruz.
Oysa bitkilerden elde edilen sıvılar süt değildir, ekstrakttır — yani bitkinin suyu veya özütüdür.

Gerçek süt, sadece memeli canlılardan salgılanan biyolojik bir salgıdır (laktasyon ürünüdür).
İçeriğinde kazein, laktoz, whey proteinleri, kalsiyum, fosfor ve B12 vitamini gibi insan fizyolojisi için kritik bileşenler bulunur.

Eğer laktoz intoleransınız (laktaz enzimi eksikliği) yoksa, süt içmek tamamen güvenlidir.
Bağırsak mikrobiyotası, kemik mineralizasyonu ve nöroendokrin sistem açısından da önemli katkılar sağlar.

Buna rağmen “süt zararlıdır” diyenlerin çoğu, iklim politikalarını manipüle eden küresel kimyasal lobilerin söylemlerini tekrar ediyor.
Aynı gruplar, doğayı koruma bahanesiyle ağaçları kesen, insanı doğadan uzaklaştıran, sentetik ürünleri pazarlayan kesimlerdir.

Ve maalesef, onların yanında önünde “Prof.” yazan ama bilimi değil endüstriyi temsil eden kişiler de yer alıyor.

Menfaat karşılığı kamera karşısına çıkıp sağlıklı besinleri sağlıksız olarak gösterip, konuşanlara itibar etmeyin.

Gerçek bilimin söylediği şudur:

Eğer tıbbi testlerde laktoz intoleransınız veya süt proteinine alerjiniz yoksa, süt sağlıklıdır, doğaldır ve gereklidir.

Address

Fatih Mahallesi Velioğlu CD No 98M C3 Dükkan Bağcılar İstanbul , Doktor Burak BULUT Klinik
Istanbul
34200

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Dr Burak BULUT posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Dr Burak BULUT:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram