What are the opening hours?

Monday 09:00 - 16:00 Tuesday 09:00 - 16:00 Wednesday 09:00 - 16:00 Friday 10:00 - 12:30 14:00 - 17:00

https://www.facebook.com/138837224246558/

Psikiyatrist Dr. Furkan Coşkun, Istanbul (2025)

10/10/2025

Merhaba,

Bugün 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü 🌼

Sağlıkla kalın, mutlulukla kalın 🌼

06/09/2025

🌸 Ruhunuzu nasıl iyileştirirsiniz ?

💫 İyilik yapın. İyilik iyileştirir. Beklentisizce, yaptıklarınızı hafife almadan..

☀️ Bazen bir gülümseme, bazen bir selam..

💯 Yaptığınız iyilik eninde sonunda dönüp sizi iyileştirecektir.

🌿 Sağlıklı günler dileklerimle..

26/08/2025

💠Değişimin Rip Dalgası 🌊

⚓İnsanlar kolay değişmez, değişmek ister ancak değişim zordur.
⚓Değişimin önündeki en büyük engel kişinin ruhsal durumunun buna hazır olmamasıdır.
⚓Nevrozlar yani içsel çatışmalar ruhsal enerjinizi büyük oranda harcayarak değişime hazır hale gelmenize engel olur.
⚓Bu durum aynı bir rip dalgası gibi sizi sürekli aynı döngülerin içine çeker.

♦️Değişime ne lazım ?
➡️ Hazır bir ruhsal durum ve yeterince zaman, yeni deneyimler ve sonuçta değişen kalıplar.. Aslında herşey doğru bir adım atmakla başlar.

🌿Sağlıklı günler dileklerimle..

21/08/2025

💠 Neden süper gücümüzü kaybediyoruz ?

💠 Uyku bizim süper gücümüz, kimi yazarlara göre doğaüstü bir mucize, gün boyu bir fabrika gibi çalışan bedenimiz ve beynimizin dinlenme sekansı, hatta her uyanış yeniden doğuş bile diyebiliriz.

💠 Peki bu süper gücümüzü neden kaybediyoruz ?

💤 Uyku bozuklukları yaşam kalitesini önemli ölçüde bozan ve ihmal edilmemesi gereken bir konudur.

🎯 Uyku sorunlarınızla ilgili bize ulaşabilirsiniz.

🌿 Sağlıklı günler dileklerimle..

25/07/2023

Herkese merhaba, bugün sizlere "psikolojik acı" kavramından bahsetmek istiyorum. Bu kavram profesyonel meslek hayatım boyunca binlerce kez tanıklık ettiğim, çoğu zaman dışarıdan farkedilemeyen ancak muayene/ terapi odasındayken görünür olan bir gerçekliğe sahiptir. Psikiyatri kliniklerinin önünde oturan insanların vücutlarında ekseriyetle yara izi, morluk, sargı bezi, atel veya alçı göremezsiniz ancak ruhsal dünyalarında şahit olduklarımız bunlardan çok daha fazlasıdır.

Psikolojik acı konusunda önemli çalışmaları olan, benim de kendisiyle birlikte çalışma fırsatı bulduğum kıymetli bir meslektaşım, bu konuda yazmış olduğu makalesine şu cümlelerle başlıyor: "İntihar notlarında 'acıma daha fazla katlanamıyorum' şeklindeki ifadelere sık rastlanılmaktadır ve burada kast edilen fiziksel acıdan ziyade genellikle psikolojik acıdır."

Psikolojik acı; dayanılması güç bir rahatsızlık hissi, sıkıntı, üzüntü, hüzün, keder veya diğer olumsuz duygular şeklinde ortaya çıkabilen zihinsel açı çekme sürecidir. Psikolojik acı her türlü psikiyatrik bozukluğa eşlik edebilmektedir ve herkes hayatının farklı dönemlerinde psikolojik acı yaşayabilir.

Psikolojik acının nedenleri arasında şunlar sayılabilir:

1. Kayıp ve yas
2. İhmal ve istismar
3. Stres ve baskı
4. Duygusal zorluklar
5. Geçmiş travmaların etkisi
6. Toplumsal ve kültürel faktörler

Psikolojik acı, her bireyde farklı şekillerde kendini gösterebilir ve herkesin başa çıkma mekanizmaları da farklıdır. Bazı insanlar duygusal acılarını açıkça ifade ederken, diğerleri bunları içlerine atma eğiliminde olabilir. Psikolojik acıyla başa çıkma süreci, bireyin kişisel gücüne, sosyal destek sistemine ve ruhsal dayanıklılığına bağlı olarak değişebilir. Bazen fiziksel acıdan çok daha yıkıcı ve dayanılmaz olabilen bu durum, yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunun önemli bir işaretçisi ve habercisidir. Bu nedenle, psikolojik acı yaşayan bireylerin destek alması ve profesyonel yardım arayışı içerisinde olması gerekmektedir.

*Bu yazı ChatGPT aracılığıyla, açık erişimli kaynaklardan derlenerek, tarafımca ve bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır.

14/07/2023

Herkese merhaba;

Sevgili dostlar, kıymetli takipçilerim 07.07.2023 tarihi itibarıyla Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Hastanesi'nden ayrılmış bulunmaktayım.

Oldukça verimli ve keyifli geçen iki yıla yakın zamanın ardından, önce biraz dinlendikten sonra yeni bir başlangıç yapma düşüncesindeyim.

Bu süreçte hastalarım/ danışanlarımdan bana ulaşmak isteyenler profilimde yer alan iletişim bilgisini kullanabilirler.

Herkes için sağlık ve afiyet dileklerimle..

27/04/2023

Herkese merhaba, poliklinikte gün içinde gördüğüm vakalardan esinlenerek sizler için bilgilendirici yazılar oluşturmaya devam etmekteyim.

Bugünkü konumuz, biraz ürkütücü ancak tedavisi mümkün bir psikiyatrik bozukluk: Katatoni.

Katatoni, psikomotor fonksiyonlarda bozulma ile seyreden klinik bir sendromdur. Tarihsel süreçte ilk olarak 1874 yılında Karl Kahlbaum tarafından tanımlanan katatoni, Yunanca’da ‘’sıkıca germek‘’ anlamına gelmektedir. Geçmişte sadece şizofreniyle ilişkilendirilirken günümüzde birçok psikiyatrik ve genel tıbbi durumla birlikte ortaya çıktığı bilinmektedir. Duygudurum bozuklukları, nörolojik bozukluklar, bağımlılık, tiroid bozuklukları bunlardan başlıcalarıdır.

Literatürde katatoniyle ilgili 40’dan fazla belirti tanımlanmıştır. Bunlar arasında en yaygın görülenler; stupor, postür alma, negativizm ve mutizmdir.
1. Stupor: Çevreye karşı belirgin bir şekilde tepki göstermeme ve/veya kendiliğinden hareketler ve etkinliğin olmamasıdır.
2. Katalepsi: Kaslarda kasılma durumunun geçici olarak yitirilmesidir.
3. Balmumu esnekliği: Garip bir postür alan hastanın postürü değiştirilmeye çalışıldığında bir balmumu esnekliğine benzer plastik bir direnç göstermesidir.
4. Mutizm: Yapısal bir anomali olmamasına rağmen hastanın konuşmamasıdır.
5. Negativizm: Hastanın söylenen ya da istenenlere karşı direnç göstermesi ya da aktif karşıt eylem göstererek karşı koymasıdır.
6. Postür alma: Bedenin olağan olmayan bir tarzda biçim alması, uygunsuz ya da acayip olan bir postürün uzun bir süre korunmasıdır.
7. Manyerizm: Amaca yönelik görülebilen bir eylemin olağan olmayan bir şekilde yinelenmesidir.
8. Stereotipi: Belli fiziksel hareket ve konuşmaların amaca yönelik olmayacak bir şekilde sürekli tekrarlanmasıdır.
9. Ajitasyon: Şiddetli anksiyetenin eşlik ettiği, dış uyaranlardan etkilenmeyen motor huzursuzluk halidir.
10. Grimas: Genelikle yüzde, ağız çevresinde ortaya çıkan garip jest ve mimiklerdir (yüz buruşturma gibi).
11. Ekolali/ Ekopraksi: Hastanın kendisinden istenmediği halde karşısındaki kişinin konuşmasını ve hareketlerini anlamsız bir şekilde tekrarlamasıdır.

*Bu yazı ChatGPT aracılığıyla, tarafımca ve bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır.

20/04/2023

Herkese merhaba, bugün sizlere son dönemde sıkça karşılaştığım bir psikiyatrik sorundan bahsetmek istiyorum: Oniomania (Kompulsif Alışveriş Bozukluğu)

Oniomania (Kompulsif Alışveriş Bozukluğu), aşırı alışveriş yapma dürtüsüne karşı kontrol edilemeyen ve tekrarlayan bir davranış bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Bu bozukluğa sahip kişiler genellikle alışveriş yapma konusunda kontrol edilemeyen bir dürtü hissederler ve bu dürtüyü tatmin etmek için aşırı harcama yaparlar. Bu durum, kişinin duygusal bir boşluğu doldurma çabası veya mutluluk ve tatmin duygusu arayışı gibi psikolojik nedenlerden kaynaklanır. Aynı zamanda maddi zorluklar, aile problemleri, depresyon veya anksiyete gibi diğer psikolojik/ psikiyatrik sorunlarla da ilişkili olabilir.

Dijitalleşen dünyada alışveriş ve para harcamanın kolaylaşması altta yatan bazı psikolojik ve çevresel etmenlerle de birleşince önemli bir sorun haline dönüşebilmektedir.

Bir kişinin oniomania veya kompulsif alışveriş bozukluğu olduğunu düşündüren bazı işaretler şunlardır:
1. Aşırı alışveriş yapma dürtüsüne karşı kontrol edilemeyen ve tekrarlayan davranışlar sergileme.

2. Alışveriş yaparken duyulan yoğun bir mutluluk veya tatmin duygusu.

3. Alışveriş yapmadan önce veya sonra gerginlik, endişe, depresyon veya suçluluk hissetme.

4. Gelirlerinizi aşan harcamalar yapma veya borçları ödeme konusunda zorlanma.

5. Alışveriş yaparken zamanınızı, ailenizi veya arkadaşlarınızı ihmal etme.

6. Alışveriş yaparken gerçek ihtiyaçlarınızı veya bütçenizi göz ardı etme.

7. Alışveriş yapmadan önce planlama yapma ve bunu sık sık tekrarlama.

8. Alışveriş yapmaktan hoşlanmadığınız halde yapmaya devam etme.

Bu işaretler, bir kişinin oniomania veya kompulsif alışveriş bozukluğu yaşadığını düşündürür. Ancak, bir kişinin bu belirtileri yaşaması, otomatik olarak bir teşhis koymak için yeterli değildir. Teşhis koymak için bir uzman tarafından detaylı bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.

*Bu yazı ChatGPT aracılığıyla, tarafımca ve bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır.

18/04/2023

Psikiyatride kullanılan bir element: Lityum

Herkese merhaba, bugün sizlere tıp ve psikiyatri alanında kullanılan önemli bir elementten bahsetmek istiyorum. Lityum, periyodik tablodaki sembolü Li olan kimyasal bir elementtir. Tıp ve psikiyatri alanında daha çok tuz formları kullanılmaktadır. Bunlar içerisinde en yaygın olarak kullanılan Lityum Karbonat ve Lityum Sitrat'tır.

Lityum tuzları psikiyatri alanında ağırlıklı olarak bipolar bozukluğun akut ve idame tedavisinde kullanılmaktadır. Bunun dışında unipolar depresyon, tedaviye dirençli obsesif-kompulsif bozukluk ve bazı kişilik ve davranış bozukluklarında da tercih edilebilmektedir.

Peki Lityum tuzlarının kullanımı sırasında nelere dikkat etmeliyiz ?

1. Dozaj ve kullanım süresi: Lityum dozajı ve kullanım süresi, hastanın durumuna ve ihtiyaçlarına göre dikkatlice belirlenmektedir. Lityumun terapötik aralığı dar olduğu için doğru dozajın sağlanması önemlidir. Aşırı doz veya düşük doz kullanımı yan etkileri artırabilir veya etkinliği azaltabilir.
2. Düzenli takip ve kan testleri: Lityum kullanırken düzenli olarak doktorunuz tarafından belirlenen takip randevularına gitmelisiniz. Kan testleri, lityum seviyelerini ve böbrek fonksiyonunu izlemek için yapılabilir. Lityum seviyeleri, toksisite riskini değerlendirmek için dikkatlice izlenmelidir.
3. Diğer ilaçlar ve etkileşimler: Lityum, diğer ilaçlarla etkileşime girebilir ve bu nedenle doktorunuzun bilgisi olmadan başka ilaçlar kullanmamalısınız. Özellikle NSAID'ler (nonsteroid anti-inflamatuar ilaçlar) gibi bazı ilaçlar, lityumun kan seviyelerini artırabilir ve toksisite riskini artırabilir.
4. Sıvı alımı: Lityum böbrek fonksiyonunu etkileyebilir ve vücuttaki su-mineral dengesini etkileyebilir. Bu nedenle, lityum kullanırken yeterli miktarda sıvı almak çok önemlidir.
5. Yan etkileri ve semptomları: Lityumun potansiyel yan etkileri arasında el titremesi, kilo alımı, idrar miktarında artış, tiroid ve böbrek fonksiyonundaki değişiklikler bulunur.
6. Hamilelik ve emzirme: Lityum teratojenik olması nedeniyle hamilelik ve emzirme dönemlerinde kullanımı önerilmemektedir.

*Bu yazı ChatGPT aracılığıyla, tarafımca ve bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır.

18/04/2022

Herkese merhaba;

Kıymetli takipçilerim, yazılarıma bir süredir ara vermiş olmakla birlikte yeni ve dopdolu içeriklerle sizler için paylaşımlarda bulunmaya devam etmekteyim.

Bugün sizlere, psikiyatride son dönemde popülerliği giderek artan, kendi kliniğimizde de uyguladığımız Tekrarlayıcı Transkraniyel Manyetik Stimülasyon (rTMS) tedavisinden bahsetmek istiyorum.

rTMS nedir ?

Beyin elektrokimyasal aktivite gösteren bir organdır. rTMS uyarıcı bir bobin aracılığı ile oluşturulan manyetik alanın etkisiyle beynin elektrokimyasal aktivitesini değiştirmeyi/ düzenlemeyi hedefleyen bir tekniktir. Hızla değişen manyetik alanlar yoluyla (elektromanyetik indüksiyon), dokularda indüklenen zayıf elektrik akımları belirli bir uyarıma yol açar. Bu şekilde, ameliyata veya dıştan elektrotlara ihtiyaç olmaksızın, beyin aktivitesi değiştirilebilir veya düzenlenebilir.

rTMS nerede kullanılmaktadır ?

rTMS başta depresyon olmak üzere çeşitli psikiyatrik bozukluklar ve nörolojik hastalıklarda kullanılmakta olan bir yöntemdir. Psikiyatride depresyon tedavisinde birinci basamak tedavi olarak kabul edilmemekle birlikte, tekrarlayıcı/ tedaviye dirençli durumlarda kullanılması önerilmektedir. Bunun dışında henüz bilimsel kılavuzlarda yer verilmemiş olsa da; şizofrenide halüsinatuar durumlar, bağımlılık ve obsesif-kompulsif bozukluk tedavisinde de etkili olduğu yönünde kanıtlar bulunmaktadır.

rTMS güvenli midir ?

Tedaviye başlamadan önce tıbbi açıdan uygunluğu ve uygulamaya engel bir durum olup olmadığı gözden geçirilir. Kişiler tedaviden beklenen fayda ve olası riskleri konusunda bilgilendirilerek aydınlatılmış onam vermeleri istenir. Klinik pratikte ve oluşturulmuş tedavi protokollerine bağlı kullanımda yan etki bildirimi oldukça düşük olan bir yöntemdir. Gebeler ve emzirenlerde kullanılabilir. Tedaviyle ilişkili yan etkiler olarak; işlem sırasında veya sonrasında hafif baş ağrısı, uykusuzluk, enerjide artma/ azalma, çok nadiren de olsa epileptik nöbet geçirme riski bulunmaktadır.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle..

*Bu yazı açık erişimli kaynaklardan derlenerek, tarafımca ve bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır.

03/11/2021

Bruksizm
Bruksizm, dişlerde sıkma ve/ veya gıcırdatma ile karakterize, tekrarlayıcı ve ritmik çene kas aktivitelerini içeren klinik bir durumdur. Bruksizm teriminin, ilk defa 1931 yılında Frohman tarafından kullanıldığı ve eski Yunanca’da diş gıcırdatma anlamına gelen “brychein”den türediği belirtilmektedir. Bruksizm, gece ve/ veya gündüz ortaya çıkabilir. Sadece uyku esnasında (nokturnal) veya hem uykuda hem de uyanıkken (diurnal) gerçekleşebilir. Uyku esnasında ortaya çıkan bruksizm rahatsızlığın en sık gözlenen formu olup, erişkin nüfusun % 5 ila 10’unda görüldüğü bildirilmektedir.

Bruksizm neden kaynaklanmaktadır ?
Bruksizm oluşumunda birden çok faktör rol oynamaktadır. Bunlar içerisinde ağız, diş ve çeneyle ilgili faktörler bulunabileceği, nörolojik ve psikiyatrik nedenlerden de kaynaklanabilmektedir. Klinikte bruksizm konusunda multidisipliner bir bakış açısıyla sorunu ele almak gerekmektedir. Psikiyatrik yönü itibariyle özellikle stres ve kişilik yapısı, anksiyete, uyku ile ilişkili bozukluklar ve kullanılan ilaçların yan etkilerinin bruksizm oluşumunda etkili olabileceği düşünülmektedir.

Bruksizm tanı kriterleri nelerdir ?
1-      Uykuda diş sıkma seslerinin sıkça ya da düzenli olarak duyulması
2-      Uykuda diş sıkma ile uyumlu anormal diş aşınmalarının görülmesi
3-      Sabahları çene kaslarında geçici ağrı veya yorgunluk; ve/veya temporal baş ağrısı; ve/veya diş gıcırdatmaya bağlı sabahları uyanma sırasında çenede kilitlenme

Tedavide neler yapılmaktadır ?
Tedavide altta yatan nedene yönelik ve kişiye özel olmak üzere; ağız, diş ve çeneyle ilgili müdahaleler, botoks uygulamaları, ilaç ve psikoterapi yöntemleri kullanılabilmektedir.

*Bu yazı açık erişimli kaynaklardan derlenerek, tarafımca ve bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır.

Psikiyatrist Dr. Furkan Coşkun

10/10/2025

06/09/2025

26/08/2025

21/08/2025

25/07/2023

14/07/2023

27/04/2023

20/04/2023

18/04/2023

18/04/2022

03/11/2021

Address

Opening Hours

Website

Alerts

Contact The Practice

Shortcuts

Share

Category

Monday	09:00 - 16:00
Tuesday	09:00 - 16:00
Wednesday	09:00 - 16:00
Friday	10:00 - 12:30
	14:00 - 17:00