Sevgi Şifacısı

08/11/2022

15/03/2022

Zor günlerden geçiyoruz. Bir pandemi yaşıyoruz. Bilinçaltı pozitif kodlama burada işe yarar mı? Bilinçaltını nasıl kodlayabilirim? Gerçek şu bilinçaltı ayrı bir alan değil. O sizin kendinizsiniz. Bilinçaltını pozitif kodlamak gerçekten çok basit. Bu 5 adımı uyguladığınızda bilinçaltınızı temizlemeye ve yenilemeye başlayacaksınız. Kısaca bugün bilinçaltına güncelleme yapacağız.
Sırası ile beş adımı keşfedelim.
Bilinçaltı Kodlama Teknikleri:
🐈 1. Sen Sadece Düşüncelerden Oluşmuyorsun.
Pek çok insan bu konuda ikileme düşebiliyor. Ama zeka dediğimiz şey sadece düşünce yapısı ile ilgili değil. Düşüncelerimiz ile birlikte duygularımızda zekanın bir parçasıdır. Size ilginç gelecek bir olay anlatmak istiyorum. Amerika'da adam bir kaza yaşıyor ve bir demir adamın beynine ön lobuna saplanıyor. Adam hastaneye götürülüyor ve ameliyattan sonra hayatına dönüyor. Adam o kazaya kadar harika bir ustabaşı ve yaptığı işler hep taktir görüyor. Ama ondan sonra karar verme yetisinde büyük bir karmaşa yaşanmaya başlıyor.
Yapılan testler adamın zekasında herhangi bir düşme olmadığını gösteriyor. Aklında hiç bir düşünsel sorun yok. Ama yine de bir şeyler ters gidiyor. Ailesi adamı bu yüzden bırakıyor. Sonunda ünlü bir nörolog son noktayı koyuyor. Adamın duygusal düşünce yapısının bozulduğu fark ediliyor. Kısaca duyguları artık düzgün işlemiyor. Biz hep duygularımızın bize baş belası olduğunu düşünürüz ama gerçek duygularımızın çok büyük işlevleri olduğudur. Özellikle karar vermekte bize yol gösterir. O halde önce duygularımızı kontrol etmeyi ve kodlamayı öğrenmeliyiz. Duyguları yönetmek için farkındalık teknikleri kullanmalıyız. Farkındalık temelde o anın ve duygunun farkında olmaktan ibarettir. Duygularımızı yönetmek bu yüzden çok önemlidir.
🐈 2. Kodlama için Kelimeler ile Başlamalısın.
Pek çok insan hayatını değiştirecek birini bekliyor. Ama gerçek şu öyle biri yok. Gerçek öğretmen insanın kendisidir. Gerçekten hayatını değiştir. Kelimeler hayatın en önemli anahtarlarıdır. Çoğu zaman kullandığımız kelimelerin aslında bilinçaltımızda nelere sebep olduğunu bilmeyiz. Ama kelimeleri doğru kullanmayı öğrendiğimizde hayatımız değişir. Konuşmamızda ve özellikle yalnızken olumlu mesajlar vermeyi öğrenmeliyiz.
🐈 3. Zihninizi Açın.
Akıl bir paraşüt gibidir açılmadan işe yaramaz derler. En büyük hatamız zihnimizi açmayı bilmemekte temelde. Konsantrasyon eksikliğinden kaynaklanıyor ve farkındalık azlığından genellikle. Hayatımızı değiştirecek en büyük güç kendi aklımızda saklıdır. Aklımızı yönetmediğimiz ve açmadığımız sürece onu değiştiremeyiz. Aklımızı değiştirmek için onu açmamız lazım. Açmak için ise serbest bırakmayı sağlamamız gerekiyor. Bu da belli bir disiplin ile mümkündür. Buna biz farkındalık meditasyonu diyoruz.
🐈 4. Kendi Kendine Hipnoz Teknikleri.
Sanılanın aksine hipnoz tehlikeli değildir. Çoğu zaman kişi kendi rızası dışında hipnoz edilemez. Kısaca biri sizi zorla hipnotize edemez. Aslında hipnoz tamamen bir gevşeme halidir. Gerginliği atma ve tam bir huzur haline girmektir. Burada beyin dalgaları uyku durumundaki gibi olur ama zihin açık olduğu için verilecek telkinleri bilinçaltına direk almaktadır. Kısaca buzdağının bilinmeyen yerlerine ulaşılabilinir.
🐈 5. Bunu Bilgisayar Kodları Gibi Düşünebilirsiniz.
Aklımızda hep bilimkurgunun bize miras bıraktığı görseller duruyor değil mi? Beyine bağlanan kablolar veya çipler vb. ama gerçek daha sade ve basit beyine ulaşmak zor değil. Çünkü zaten ordasınız tek yapmanız gereken doğru cümleleri kurmayı öğrenmek. Olumlama yani olumlu cümlelerin nasıl yapıldığını öğrenmektir. Olumlu cümleler zihninizi tamamen rahatlatacaktır. Bunu kod satırları gibi düşünebilirsiniz programdaki.
Bu satırlar eskilerinin yerine geçebilmesi için tekrarlanması gerekir. İlk başta dediğim gibi beyin sadece düşünce değildir. Aynı zamanda duygularımızdır. Eğer duygularınızla bu cümleleri okumaz ve inanmazsanız pek bir işe yaramayacaktır. Olumlamalar hayatınızı değiştirir. Aklınızı değiştirir. Asıl hedefi ise bilinçaltıdır. Bilinçaltınızı kodlarken kullanmanız gereken en önemli güç olumlamadır. Ama duygularınızı mutlaka devreye sokun. İmajinasyon yeteneğinizi mutlaka devreye sokun. Bu en son adım çünkü diğer 4 maddeyi kesinlikle hayatınıza dahil ettikten sonra uygulayın.
bilgierdemdir.com

27/02/2022

BİOENERJİ’nin ENERJİ BEDENİ ve ENERJİ MERKEZLERİYLE İLİŞKİSİ

Her varlığın fiziksel bedeninin yanı sıra, bir de onu çevreleyen
enerji bedeni (aura’sı) vardır. Evrensel yaşam enerjisi, fizik
bedeni çevreleyen, gözle göremediğimiz bu enerji bedeninden-
alanından geçerek, enerji merkezleri-çakralar aracılığıyla fiziksel
bedene akar. Ve meridyenler (enerji yolları-kanalları) yoluyla da
fizik bedene ve oradan tekrar enerji bedenlerine yayılır.
İşte enerji bedenlerindeki bu enerji akışının dengeli ve sağlıklı
olması gerekir ki, kişi de fiziksel ve ruhsal açıdan dengede ve
sağlıklı olabilsin. Bunun için, fizik beden ile enerji bedenler
arasında köprü görevini gören, yani yaşam enerjisinin giriş çıkış
kapıları olarak da tanımlanabilecek çakraların dengede olmaları
ve enerji alış-verişini düzgün yapabilmeleri gerekir.
Yaşam enerjisi hücrelere ve organlara sürekli akarak onları
tazeler ve sağlıklı çalışmaya devam etmelerini sağlar. Yaşam
enerjisi duygu ve düşüncelerimize göre yönelir. Olumsuz
düşünce ve duygular yoğun olduğunda, bu enerjinin akışı
engellenir ve bedende bazı aksaklıklar ortaya çıkar. Bu
aksaklıklar ilk önce aura’nın katmanlarında, daha sonra
çakralarda ve en sonunda da fiziksel bedende kendini gösterir.
Dolayısıyla, yeterli enerji dolumu sağlanmazsa fiziksel ya da
duygusal bitkinlik yaşanır, normalden daha öfkeli ve depresif olunur. Enerjiniz dengede olduğunda ve rahatça aktığında, daha
az hastalanır ve sağlığınızı uzun süre koruyabilirsiniz.
Bioenerji kişiye akarken; hem enerji bedenlerindeki, hem de
fiziksel bedendeki düşük frekanslı enerjileri ve dengesizlikleri
dağıtarak o bölgedeki frekansı yükseltir.
Böylece yaşam gücü enerjisinin akışını düzenleyerek, sağlıklı ve
doğal olarak akmasını gerçekleştirir.