23/07/2019
.salcioglu with
・・・
Berlin Notları 4 🔴
Gelelim kongreye... Dört bin kişinin katıldığı bu devasa organizasyonda geniş bir bilimsel program ve çok sayıda önemli keynote konuşmacısı vardı. BDT’ye katkı yapmış önemli insanları dinlemek için çok iyi bir fırsat oldu. Öğrencilerime senelerdir öğrettiğim transdiyagnostik (tanılar üstü) yaklaşımla vaka formülasyonu üzerinden etkili tedavi yöntemleriyle çalışma fikrinin alanda kazandığı önemi görmek çok tatmin edici oldu. Ancak bilim eleştiriyle ilerlediği için ben de eleştirmeden geçemeyeceğim:
1️⃣ Kongre programının farklı ülkeleri temsil gücü çok düşüktü. Çoğu zaman olduğu gibi Batı odaklı bir kongreydi. Bunun sadece bilimsel gerekçelerle açıklanabileceğini zannetmiyorum.
2️⃣ Programda yer verilen araştırmalar büyük fonlarla desteklenen, dolayısıyla arkasında güçlü uluslararası kurum, kuruluş ve vakıfların (hatta devletlerin, bakanlıkların) olduğu araştırmalardı. Politik ve ekonomik etkiden bağımsız bir bilimsel program hazırlanmış olduğunu söylemek çok güç.
3️⃣ Bilimsel literatür artık seçkisiz kontrollü klinik araştırmalara doymuş durumda. Her araştırmacı farklı sorunlar, farklı popülasyonlar için yeni terapi protokolleri geliştirip bunu araştırmalarda sınıyorlar. Yukarıda söylediğim gibi bunlar büyük fonlarla destekleniyor. İlginç bir şekilde her protokolün etkili olduğu bulunuyor. 🤔 Burada bir sorun var: herşey etkili ise bir şeyi doğru düşünemiyoruz demektir. Herkes yeni bir protokolle ortaya çıkıyorsa gerçek bilimden bağımsız bir motivasyonla çalışılıyor demektir (sözüm meclisten dışarı). İşimiz insana yardımsa iyileşmeyi ortaya çıkaran mekanizmalara odaklı araştırmalara ağırlık vererek, bilimde sadelik ilkesinden hareketle, en az yöntemle en fazla değişikliği yaratmanın yollarını bulmaya çalışmamız gerekir. (Eklemem gerekir ki yıllardır yaptığımız bu eleştirinin bu kongrede ses bulduğunu görmek beni umutlandırdı - henüz ses cılız olsa da.). 4️⃣ Gençler, gelecek nörobilimde. Bu artık çok aşikar. Kariyer planlarınızda bunu göz önünde bulundurun.