ÇADEM Psikoloji

ÇADEM Psikoloji ÇADEM Psikoloji

Kuruluşundan itibaren bilimselliği, kaliteyi, sevgiyi ve güveni temel değerler olarak benimseyen ÇADEM PSİKOLOJİ, doğumdan yaşlılığa, çocuk, ergen, yetişkin, anne, baba, bireylerin karşılaştığı, zorlandığı veya çözemediği kişisel, ailesel, eğitsel, psikolojik konular ve Kurumsal Danışmanlık alanında, uzmanlığı, kalitesi hizmetleriyle fark yaratan öncü bir kuruluştur.

Saygı ve özlemle anıyoruz
10/11/2025

Saygı ve özlemle anıyoruz

Beyin sabit bir yapı değildir. Nöroplastisite, beynin yaşam boyu yeniden organize olma, değişme ve uyum sağlama kapasite...
04/11/2025

Beyin sabit bir yapı değildir. Nöroplastisite, beynin yaşam boyu yeniden organize olma, değişme ve uyum sağlama kapasitesidir. Uzun yıllar boyunca yetişkin bir beynin değişemeyeceği düşünülse de, günümüzde nörobilim bunun tam tersini söylüyor. Nöroplastisite çocuklukta en yüksek düzeydedir fakat yetişkinlikte ve ileri yaşta da devam eder.

Yeni bir şey öğrendiğimizde beynimizde yeni bağlantılar oluşur. Tekrarlar bu yolları güçlendirir; kullanılmayan yollar ise zamanla zayıflar. Bu nedenle “ben hep böyleyim, değişemem” cümlesi nörobilimsel olarak doğru değildir. Duygusal tepkilerimiz, düşünme biçimlerimiz ve alışkanlıklarımız değişebilir; çünkü beynimiz değişebilir.

Nöroplastisite, öğrenme, hafıza, duygusal iyileşme ve beyin hasarının onarımı gibi birçok sürecin temelinde yer alır. Psikoterapi de nöroplastisiteye güçlü bir örnek oluşturur: Psikoterapi yalnızca “konuşmak” değildir; beynin yeni yollar kurmasına, eski kalıplar yerine daha işlevsel bağlantılar geliştirmesine yardımcı olan aktif bir yeniden yapılanma sürecidir.

29/10/2025
🎈 Çocuklarda Selektif Mutizm Nedir?Selektif mutizm; çocuğun bazı ortamlarda (örneğin okulda, yabancılarla) hiç konuşmama...
25/09/2025

🎈 Çocuklarda Selektif Mutizm Nedir?

Selektif mutizm; çocuğun bazı ortamlarda (örneğin okulda, yabancılarla) hiç konuşmaması, ancak kendini güvende hissettiği kişilerle (örneğin evde, ailesiyle) rahatça konuşabilmesi durumudur. Sessizlik bir “inat” ya da “utangaçlık” değildir; çocuğun kaygı düzeyinin çok yüksek olduğunun göstergesidir.

❗ Neden Önemlidir?

Erken fark edilmezse sosyal ilişkileri, özgüveni ve akademik başarısı olumsuz etkilenebilir.

Çocuk kendini ifade edemedikçe kaygısı daha da artabilir.

Yanlış yorumlandığında “inatçılık” ya da “isteksizlik” sanılabilir.

💡 Ebeveynler İçin Öneriler

✨ Çocuğu konuşmaya zorlamayın. “Hadi söyle!” baskısı kaygıyı artırır.
✨ Onu anlamaya çalışın; jest, mimik ve yazılı yollarla ifade etmesine alan tanıyın.
✨ Küçük adımlarla güven ortamı yaratın; önce fısıldama, sonra kısa kelimeler gibi.
✨ Öğretmenlerle iş birliği yapın; okulda destekleyici yaklaşım çok önemlidir.
✨ Gerekirse bir çocuk psikoloğundan profesyonel destek alın.

Hiç sınavdan önce çalışmayı son dakikaya bırakıp, istenilen sonuca ulaşamadığınızda “zaten çok çalışmadım” dediğiniz old...
15/09/2025

Hiç sınavdan önce çalışmayı son dakikaya bırakıp, istenilen sonuca ulaşamadığınızda “zaten çok çalışmadım” dediğiniz oldu mu? Ya da sunum hazırlamak yerine arkadaşlarınızla vakit geçirip, kötü geçtiğinde “yeterince vakit bulamadım” diye açıkladığınız? Bu davranışlar bazen öz-sabotajın örnekleri olabilir. Öz-sabotaj, kişinin istenilen sonuca ulaşamaması durumunda bunu kendi yetersizliği yerine dışsal koşullara bağlamak için sonuca mazeret üretecek şekilde davranışlarını biçimlendirmesidir. Bazen bilinçli bazen de bilinçsiz uygulanabilen bu strateji, kişinin benlik imajı ve özsaygısını koruma çabası olarak ortaya çıkar. Kişi kısa vadede kendini korumayı amaçlasa da, uzun vadede hem potansiyelini sınırlar hem de özsaygısı düşer.

Başarıyı yalnızca sonuçlarla eşitlememek ve yeterliliği tek bir performansın çıktısına indirgememek sağlıklı bir benlik algısının anahtarlarındandır. Bu döngüyü anlamanın ilk adımı: “Eğer çalışır ama istediğim sonuca ulaşamazsam, en çok ne olmasından korkarım?” sorusunu kendinize sormaktır.

Okula başlamak, hem çocuk hem de aile için heyecan verici olduğu kadar kaygı uyandıran bir süreçtir. Çocuğunuzun ilk gün...
29/08/2025

Okula başlamak, hem çocuk hem de aile için heyecan verici olduğu kadar kaygı uyandıran bir süreçtir. Çocuğunuzun ilk günlerde ayrılmakta zorlanması son derece doğaldır. Bu süreci kolaylaştırmak için, okul başlamadan önce çocuğu kısa süreli ayrılıklara alıştırmak faydalıdır. Örneğin bir akrabada kısa süre kalması ya da oyun grubuna katılması, büyük ayrılığa hazırlık niteliği taşır.

Ayrılıklar her zaman önceden haber verilerek yaşanmalıdır. “Birazdan senden ayrılacağım ama sonra geri geleceğim” gibi açıklamalar, çocuğun kontrol duygusunu korumasına yardımcı olur. Çocuk, ebeveynin duygularını çok iyi hisseder; anne-baba kaygılıysa çocuk da bunu fark eder. Bu nedenle ayrılık öncesinde ebeveynin kendi kaygısını dengelemesi, çocuğun yanında sakin ve kararlı görünmesi çok önemlidir. Tereddütlü davranışlar, çocuğun kaygısını artırabilir.

Vedalaşmaları kısa ve net tutmak gerekir. Uzayan vedalar, çocuğun kaygısını büyütür ve sürece uyumunu zorlaştırır. “Okuldan sonra seni almaya geleceğim” gibi basit, güven veren cümleler yeterlidir. Çocuk ağladığında ya da zorlandığında ise, “Ağlama, korkma” demek yerine, “Biliyorum zor geliyor ama sen güçlüsün, öğleden sonra görüşeceğiz” gibi hem kabul hem de güven içeren ifadeler kullanılmalıdır.

Her çocuğun uyum süreci farklıdır. Kimileri birkaç gün içinde adapte olurken, kimileri için bu süreç haftalar alabilir. Sabırlı olmak ve çocukları birbirleriyle kıyaslamaktan kaçınmak, sağlıklı bir uyum süreci için en önemli adımlardan biridir.

ÇADEM Psikoloji IDEF’25’te!22–27 Temmuz 2025 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşen Uluslararası Savunma Sanayii Fua...
23/07/2025

ÇADEM Psikoloji IDEF’25’te!

22–27 Temmuz 2025 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF’25) kapsamında, Kurucu Ortağımız Özkan Kenarlı ve Kurumsal Pazarlama Koordinatörümüz Volkan Eren ile birlikte fuar alanındaydık.

Bu değerli buluşmada, mevcut iş birliği içinde olduğumuz kurumları ziyaret ederken, savunma ve havacılık sektörüne özel yapılandırılmış Çalışan Destek Programlarımızı (ÇDP) tanıtma ve yeni iş birlikleri geliştirme fırsatı yakaladık.

🎯 Psikolojik dayanıklılık, kriz yönetimi ve saha müdahale süreçleri gibi yüksek risk barındıran alanlara yönelik özel çözümlerimiz ile kurumların yanında olmaya devam ediyoruz.

✈️ Aynı zamanda havacılık alanında görev yapan personelin zihinsel dayanıklılığına odaklanan havacılık psikolojisi temelli destek modellerimiz, sektörde ilgiyle karşılandı.

📩 Kurumunuza özel psikolojik destek yapıları hakkında bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Hedonik adaptasyon, insanların yoğun duygu yaratan yaşam olaylarına zamanla alışarak duygusal tepkilerinin eski seviyeye...
21/07/2025

Hedonik adaptasyon, insanların yoğun duygu yaratan yaşam olaylarına zamanla alışarak duygusal tepkilerinin eski seviyeye dönmesi sürecidir. Örneğin; terfi, evlilik ya da araba almak gibi olaylar, başlangıçta yoğun olumlu duygular uyandırsa da bir süre sonra “yeni normal” haline gelerek sıradanlaşır ve duygularımız eski haline döner. -Aynı şekilde, olumsuz olaylara da zamanla duygusal olarak uyum sağlanabilir.- Bu durum, neden sürekli yeni hedefler peşinde koştuğumuzu ve bir şeyi elde ettikten sonra neden tatminin kısa sürdüğünü anlamamıza yardımcı olur.

Tatmini daha kalıcı hale getirmek için psikolojide önerilen bazı stratejiler vardır. Mindfulness (bilinçli farkındalık) çalışmaları, bireyin anda kalmasını ve mevcut deneyimleri daha net algılamasını sağlar. Ayrıca bilişsel yeniden yapılandırma, bireyin yaşadığı deneyimleri sadece sonuç değil, süreç üzerinden değerlendirmesine yardımcı olur. Hedeflerin dışsal ödüllerden çok kişisel anlam ve değerlerle ilişkilendirilmesi, bireyin tatmin düzeyini sürdürülebilir kılar. Bu yaklaşımlar, duygusal iniş çıkışları dengeleyerek daha kalıcı bir psikolojik iyi oluş durumu sağlayabilir.

Stanford Üniversitesi’nde yapılan Marshmallow Deneyi, çocukların sabır becerisiyle gelecekteki başarıları arasında bir b...
14/07/2025

Stanford Üniversitesi’nde yapılan Marshmallow Deneyi, çocukların sabır becerisiyle gelecekteki başarıları arasında bir bağlantı olduğunu ortaya koyuyor. Deneyde, 4-6 yaş arası çocukların önüne bir marshmallow konuluyor ve deniyor ki: “Şimdi yersen bir tane, ama biraz beklersen iki tane olacak.” Bazı çocuklar beklemeyi başarıyor, bazıları dayanamayıp hemen yiyor. Yıllar sonra bu çocuklar tekrar incelendiğinde, bekleyebilenlerin okulda daha başarılı olduğu, stresle daha iyi başa çıktığı ve sosyal ilişkilerde daha uyumlu olduğu görülüyor. Haz erteleme, çocuğun o anda istediği bir şeyi hemen yapmayıp, daha sonra daha fazla fayda sağlamak için bekleyebilmesidir. Bu beceri zamanla gelişir ve günlük yaşam içinde desteklenebilir.

Peki ebeveynler bu sürece nasıl katkı sağlayabilir?

Öncelikle sabır öğrenilen bir beceridir ve çocuklar bu süreci gözlemleyerek, deneyimleyerek geliştirir. Evde küçük beklemeler yaratmak, örneğin “Oyuncaklardan önce yemeğimizi bitirelim” ya da “Tatlıdan önce biraz bekleyelim, birlikte sofrayı toplayalım” gibi cümlelerle çocukların bu beceriyi denemesi sağlanabilir. Bu anlarda çocuğun zorlandığını görmek normaldir. Önemli olan, beklemeye çalıştığı sürede gösterdiği çabayı fark edip takdir etmektir. Örneğin, “Biraz zorlandın ama beklemeyi başardın” gibi geri bildirimler çocuğun özdenetim duygusunu güçlendirir. Bekleme süresini somutlaştırmak da yardımcı olur; k*m saati, mutfak saati ya da çizelgeler kullanılarak zamanın geçici olduğunu fark etmesi kolaylaşır.

Address

Zeytinlik Mah. Fişekhane Caddesi No: 50 D: 15 (Capacity Alışveriş Merkezi Karşısı)
Istanbul
34140

Opening Hours

Monday 09:00 - 22:00
Tuesday 09:00 - 22:00
Wednesday 09:00 - 22:00
Thursday 09:00 - 22:00
Friday 09:00 - 22:00
Saturday 09:00 - 22:00
Sunday 09:00 - 22:00

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when ÇADEM Psikoloji posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to ÇADEM Psikoloji:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram