07/11/2025
Hayatta bazı yaşantılar vardır ki, bir türlü unutulmaz. Anlatırız, paylaşırız ama her seferinde yeniden yaşıyormuşuz gibi hissederiz.
🔺Aslında burada sorun, bu anıların beyinde işlenememesidir. Normal koşullarda yaşadığımız her olay, beyin kabuğunun özelleşmiş bölgelerinde işlenir, anlamlandırılır ve uygun şekilde hafızaya kaydedilir. Bu işlem tamamlandığında, olay travmatik bile olsa, beyin onu işlevsel bir bilgi ve tecrübeye dönüştürür.
Ancak özellikle çocukluk döneminde yaşanan ya da şiddeti yüksek travmalar,
beynin işleme kapasitesinin zayıf olduğu dönemlere denk gelirse, bu süreç tamamlanamaz. Bu durumda anı, bellekte dağınık ve sindirilmemiş biçimde kalır.
Tetiklendiğinde kişi, “Değersizim, yetersizim, güvende değilim, sevilmeye layık değilim” gibi rasyonel olmayan inançlara kapılır. Eşzamanlı olarak kaygı, endişe, korku, üzüntü gibi duygularla birlikte çarpıntı, kas gerginliği, nefes darlığı ya da uyuşma gibi bedensel tepkiler de ortaya çıkar. Zamanla bu durum; depresyon, kaygı, obsesif düşünceler ya da bağımlılık gibi psikiyatrik sorunlara zemin hazırlayabilir.
İşte EMDR terapisi bu noktada devreye girer. EMDR, beynin sağ ve sol yarımkürelerini iki taraflı uyaranla aktive ederek, bu işlenmemiş anıların yeniden işlenmesini sağlar. Beyin, o yaşantıyı artık rasyonel bir çerçeveye yerleştirir; duygusal yük azalır, düşünceler berraklaşır. Kişi olayı hatırlamaya devam eder ama artık o duygusal acıyı hissetmez.
✨Sonuçta kişi, travmatik anıyı geride bırakmayı başarır ve doğal bir iyileşme sürecine girer.
•••
👨⚕️Prof. Dr. Adnan Çoban
Psikiyatrist&Psikoterapist
📮bilgi@adnancoban.com.tr
🌐www.adnancoban.com.tr
📞 +90 (530) 545 54 64
☎️ +90 (212) 291 53 18
📍İstanbul/Şişli
•••