Klinik Psikolog Ecem Senel

Klinik Psikolog Ecem Senel ACT uygulayıcısı, yazar, yetişkin psikoterapisti

İLK İMZA GÜNÜM… çok sevinçliyim çünkü dün hayallerimi yaşadım, mesleki anlamda olmak istediğim yere adım adım ilerliyoru...
22/10/2025

İLK İMZA GÜNÜM… çok sevinçliyim çünkü dün hayallerimi yaşadım, mesleki anlamda olmak istediğim yere adım adım ilerliyorum ve bu bana güçlü bir motivasyon sağlıyor. Lakin buraya gelene kadar çok gözyaşı döktüm, çok kez kaygılandım, çok kez tıkandım, ama “yazamıyorum”, “yapamıyorum”, “olmayacak” gibi beni zorlayan düşüncelere kapılıp gitmedim. Ayaklarımı yere sağlam bastım, odağımı korudum ve yaptım! İmza günümü de ‘nun nazik davetiyle gerçekleştirdik. İnanılmaz bir deneyimdi benim için, çünkü bugünlerin hayaliyle çok kez zorlandığım anların üstesinden geldim.
Öğrencilerin ilgisini, ve kişisel gelişime duydukları arzuyu gördükçe zamanın nasıl geçtiği anlamadım. İlgilenenlerin soruları ve keyifli sohbetlerimiz ise içimi ısıttı.
Minnettarım. 🫂🤍

İlk kitabım hayırlı olsun 😊 Dikkat: Kalemle okunur! Bu çalışma kitabında elinize kalemi alıp, sanki bir terapi odasınday...
21/08/2025

İlk kitabım hayırlı olsun 😊 Dikkat: Kalemle okunur!

Bu çalışma kitabında elinize kalemi alıp, sanki bir terapi odasındaymışsınız gibi çalıştığınız, kendi iç dünyanızı tanıdığınız ve değişim için anlamlı adımlar attığınız bir süreç olmasını diliyorum. Yapılan araştırmalar psikolojik esneklik becerisinin bir çok zorlukta kişiye kolaylık sağladığı, zorluklara rağmen yine de yaşanılası bir hayat oluşturma konusunda yardımcı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu kitabı en basit, en anlaşılır olacak şekilde sağlam bilimsel temellere dayanarak yazdım, içtenlik ve deneyimle de harmanladım. sayesinde tüm emeklerim bu kitapla somutlaştı. Teşekkür ederim!

Biliyorum terapiye ulaşamayan, maddi güçsüzlüğü olmasa dahi manevi anlamda da bazı şeylerle yüzleşmekten kaçınan, güvenli alanında mahsur kalmış (ama bunun farkında olmayan), veya terapi sürecinden geçmiş olsa da hala kendini eski değiştirmek istediği örüntünün içinde sıkışmış hisseden bir çok kişi var. En azından, en azından bir kişi bile bu kitabın ona yazıldığını hissetse, tüm çabalarımın meyvesini almış olacağım. Dileğim ihtiyacı olan herkesi bulmasıdır!

Çok mutluyum ve heyecanlıyım! 💫💫💫

Hepimizin sahip olduğu bir hikaye var. Bu hikaye genelde diğer insanların bize yaptıklarıyla oluşur. Diğerlerinin yaptık...
22/07/2025

Hepimizin sahip olduğu bir hikaye var. Bu hikaye genelde diğer insanların bize yaptıklarıyla oluşur. Diğerlerinin yaptıkları şeylerden çok etkilenebiliriz ve bu hikayeye sıkı sıkıya bağlı olabiliriz. Hikaye fıtratımız haline gelir.

Eğer tutunduğumuz bu hikaye olumsuz ise (mesela aldatılan birinin ‘ben aldatılırım’, ‘erkekler/kadınlar güvenilmezdir’, ‘ben değersiz ve sevilmezim’, ‘tercih edilmem’ gibi bir hikayesi olduğunu düşünebiliriz) hayatı yaşayış şeklimizde bir o kadar bu hikaye ile olumsuz etkileniyor. Hikayeye göre yaşıyoruz. Hikaye de zamanla daha gerçekçi bir hale geliyor.

Fakat bir de hikayenin baş kahramanı yani sizin nasıl bir hikayeye sahip olmak istediğinize bakalım. Genelde istediğimiz gibi veyahut değerli, anlamlı bir yaşam sürmek isteriz, fakat ona göre davranmayız/yaşamayız. Hikaye ele geçirmiştir bizi. Dönüp kendi içimize, taa en içimize baktığımızda gerçekten ne istediğimizle yüzleşip, o doğrultuda adımlar atabiliriz. İstediğimiz hikaye ile, istediğimiz hayatı yaşayabiliriz.

Dönüşüp, kendi yolunu seçmek istersiniz şayet — yani size yapılanlardan oluşan bu hikayeyi omuzlarınızdan atmak istiyorsanız artık — belki de bunun vakti gelmiştir artık. Bu hikayenin işe yaramadığını (yani değerlerinize / size / prensiplerinize / ilkelerinize / özünüze uymadığını) anladınız. Artık farklı bir seçim yapma sırası geldi.

İyileşme, çoğu zaman rahatlama değil, dönüşümle ilgilidir. ACT’e göre acıdan kaçmak yerine ona yer açmak, zorluğu hayatı...
14/07/2025

İyileşme, çoğu zaman rahatlama değil, dönüşümle ilgilidir.

ACT’e göre acıdan kaçmak yerine ona yer açmak, zorluğu hayatımızın dışına atmaya çalışmak yerine onunla birlikte yürümeyi öğrenmek, uzun vadede bizi daha anlamlı ve değerli bir yaşama götürür.

Zorluklar hayatın bir parçasıdır ama bu zorlukların içinde bile neyin önemli olduğunu hatırlayabilir, adım adım kendi yolumuzu çizebiliriz.

Büyümek bazen sancılıdır ama aynı zamanda umut doludur. ✨

Ne?! Nasıl yani?!? Ne demek daha iyi yaşamak için daha iyi hissetmeme gerek yok?!? der gibisiniz… 😊Kabul ve Kararlılık T...
07/07/2025

Ne?! Nasıl yani?!? Ne demek daha iyi yaşamak için daha iyi hissetmeme gerek yok?!? der gibisiniz… 😊

Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) çalışmaları bize gösteriyor ki - özellikle değerler sürecine dair yapılan araştırmalarda biliyoruz ki daha iyi bir yaşam, istediğimiz yönde davranışlar gerçekleştirdikçe mümkün.

Fakat çoğumuz, popüler kültürün bir öğretisiyle, iyi hissetmemiz gerektiğini ve ancak bu şekilde iyi bir hayatımız olacağını sanıyoruz. Bu büyük bir tuzak! Çünkü insanız ve insan yaşmında olumsuz deneyimler hayli fazla. Öfkeden tutun, depresif hislere kadar, veya daha sert örnekler vereyim: depersonalizasyondan tutun sağlıksız ilişkilere kadar bizi olumsuz etkileyen bir çok şey yaşayabiliyoruz. Ve tüm bu gerçeklere rağmen yine de default duygumuzun mutluluk olduğunu sanıyoruz. Mutlu olmamız gerektiğine inanıyoruz - daimi ve net bir şekilde mutlu olmamız lazım. Eğer değilsek, bizde bir sorun var *sanki*. Böyle diyor popüler kültür!

Ama hayır - araştırmalar aksini gösteriyor. Ve hatta iyi bir yaşam için tüm deneyimlerimizi daha iyi hissetmemiz ve onlara çok tutunmadan gelip gitmelerine izin vermemiz - bunu yaptıkça hayatımızı güzelleştirebilecek veya bizi mutlu edebilecek şeylere kaynak harcamamız gerektiğini söylüyor.

Terapide de en çok bu noktada tıkanıklık yaşarız. Çünkü herkes o kadar emin ki ancak mutlu olduğunda yaşamının da iyi olacağından - bu bakış açısını esnetmek gerek!

Siz ne düşünü bu konu hakkında?

Sen kendine ne sözler vermiştin? Şimdi neleri yapabilirsin? Veya bu sözleri tutabilmek adına şimdi hangi adımları atabil...
04/07/2025

Sen kendine ne sözler vermiştin? Şimdi neleri yapabilirsin? Veya bu sözleri tutabilmek adına şimdi hangi adımları atabilirsin?

Kendimize verdiğimiz sözleri tutamamak suçluluk veya pişmanlık yaratabilir. Sizi bu duygulara sokmak amacıyla yazmıyorum tabii ki — ama eğer çıkıyorsa da ortaya bu duygular, o zaman bu duyguların size ne tür mesajlar verdiğine kulak vermelisiniz. Onlar bile sözlerinizi hatırlatmak istiyor olabilir.

Büyük sözlerde yorabilir insanı. Belki de bu postu görüyorsanız eğer, veya okumuşsanız buraya kadar — sözlerinizi gözden geçirmek için bir fırsattır bu. Veya sil tüm geçmiş sözleri: bugün bir söz ver kendine.

Sözlerin güçlü bir etkisi vardır. Eğer tutmakta zorlanıyorsanız, bir yakınınıza bu sözden bahsedebilirsiniz ve hatta ona da söz verebilirsiniz, yapmak istediğiniz şeyle alakalı.

Ne yönde değişmek ve gelişmek istiyorsunuz? Bu sorunun net cevapları bu yolda atacağımız adımları kolaylaştırır. Özellik...
02/07/2025

Ne yönde değişmek ve gelişmek istiyorsunuz? Bu sorunun net cevapları bu yolda atacağımız adımları kolaylaştırır. Özellikle bunaldığımızda, sıkıldığımızda veya değişemeyeceğimize inandığımızda, bir şeyleri erteliyoruz. Erteleme davranışı bence en büyük bağımlılık türüdür. Her şey duygu durumumuza ve inançlarımıza indirgenir. Değişim isteğimiz, duygularımız, o anki modumuz, ve neye inandıklarımızın gölgesi altında kalır. Bunu çok iyi bilirim — usta bir ertelemeciyimdir (evet terapist olmama rağmen).

Ama harekete geçmenin stresi azalttığını, ve nokta atışı davranışlarla stresin yok olduğunu hem deneyimsel olarak hem de teorik olarak biliyorum. Hareket, eylem, aksiyon stresi veya o an yaşadığımız sıkıntıyı ciddi oranda düşürüyor.

Bugün atabileceğiniz bir adım nedir? Sizi olmak istediğiniz versiyonunuza doğru götürebilecek en küçük adım nedir?

Garanti ediyorum — bunu belirlediğinizde ve o adımı attığınızda çok daha iyi hissedeceksiniz. Hem iyi hissedeceksiniz, hem de hayatı daha ‘iyi’ hissedeceksiniz. Kelime oyunumu anlayan var mı? :)

Dissosiyasyon terimini hi@ duydunuz mu? Aslında hepimiz bir dereceye kadar yaşıyoruz. Gün içinde otomatik pilota geçtiği...
01/07/2025

Dissosiyasyon terimini hi@ duydunuz mu? Aslında hepimiz bir dereceye kadar yaşıyoruz. Gün içinde otomatik pilota geçtiğimiz anlar bile bunun basit ve masum bir halidir. Mesela bir yere giderken yolu hatırlamamak, “ne ara geldim?” denek, lavaboda yüzünü yıkarken birden “ne düşünüyordum ben?” demek… Bu otomatik pilot hali, zihnimizin “şimdi”den kopup kendi iç dünyasına dalmasıdır.

Ama bazen bu kopukluk hali daha yoğun yaşanabilir. Kendini bedenden kopmuş gibi hissetmek, etrafı sisli görmek, zamanın akışını fark edememek gibi…

Bu deneyime disosiyasyon diyoruz. Disosiyasyon, zihnin, zorlayıcı anlarda “orada olmamayı” seçmesi. Kişi kendini bedeninden kopmuş, çevresine yabancılaşmış ya da bir filmi izliyormuş gibi hissedebilir.

Neden Olur?
• Travmatik yaşantılar
• Yoğun stres ve duygusal baskı
• Zihnin kendini koruma çabası

Belirtileri Nelerdir?
• Bedenine ya da duygularına yabancı hissetmek
• Zamanın nasıl geçtiğini fark etmemek
• Bir anda bir yerde bulmak kendini
• Çevrenin gerçek dışı gelmesi

Nasıl Başa Çıkılır?
• Topraklama ve farkındalık egzersizleri
• Güvenli bir terapötik ilişki
• Travma odaklı terapi yöntemleri (örn. EMDR, ACT)
• Günlük rutine ve bedene dönmek (hareket, nefes, sosyal bağlantı)

Siz hiç dissosiyasyon yaşadınız mı?

Her terapist terapistliği deneyimledikçe, herkese aynı metodu, aynı çalışmayı, aynı ezberlenmiş süreçleri uygulayamayaca...
22/06/2025

Her terapist terapistliği deneyimledikçe, herkese aynı metodu, aynı çalışmayı, aynı ezberlenmiş süreçleri uygulayamayacağını görür. Çünkü işe yaramadığını görür. Nasıl yani?

Herkes şahsına münhasır: geçmişimizle, öğrendiklerimizle, genetik ve epigenetik alt yapımızla, düşüncelerimizle, yorumlarımızla, ebeveynlerimizle, ebeveynlerimizin ebeveynleriyle, kültürümüzle, kurduğumuz ilişkilerle ve bağlarla hepimiz birbirimizden farklıyız. Bu öyle bi farklılık ki, genel geçer kalıplara bu farklılıkları sıkıştırmak tıkıştırmak doğru olmaz. Farklılıklarımızı gözetip, bireyselliğimize, biricikliğimize yönelik özel ve süreç odaklı bir yaklaşım sergilemeliyiz.

Kişi, aldığı hizmetin, terapinin destekleyici ve iyileştici etkisini daha iyi özümseyebilir bu şekilde. Diğer türlüsü, “ben OKB’yim en iyi BDT” veya “travmalarım var, EMDR bu işi çözer” düşüncesiyle kendimizi kalıplara sıkıştırırız. Halbuki evet BDT, EMDR, MBSR vb. tabii ki hepsi etkili. İhtiyacı olana. Lakin terapistin bu ekolleri kişiye özel bireyselleştirilmiş bir hale getirmesi gerekir. Kişi kim, neye ihtiyacı var, ne yarası acısı var, ne istiyor — bunların cevapları herkeste farklı. Ama nasıl olur da farklı cevaplara aynı teknikler, manueller rehberler uygulanır. Kişi öğrenmez, içselleştirmez süreci. Ona özel değil de, sahip olduğu tanıya özel bir uygulama genel geçer olur. Geneldir geçer.

Eğer gerçek bir değişim istiyorsak, bunu biz terapistler olarak karşımızdaki kişinin biricikliğini görerek, tanıyı kişiden ayrıştırarak, manuel odaklı değil de süreç odaklı yaklaşarak çalışabiliriz.

Sizce bu ne demek “sizi tam olarak seçmeyecek biri”? Veya hiçbir uyum dediğimde uyumdan ne anlıyorsunuz?
20/06/2025

Sizce bu ne demek “sizi tam olarak seçmeyecek biri”?
Veya hiçbir uyum dediğimde uyumdan ne anlıyorsunuz?

🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂
18/06/2025

🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂

Yaşadığınız ilişki sizi zorluyorsa, değerinizi sorgulattırıyorsa, bu ilişkinin bitmesi gerektiğine dair düşünceler kendi...
16/06/2025

Yaşadığınız ilişki sizi zorluyorsa, değerinizi sorgulattırıyorsa, bu ilişkinin bitmesi gerektiğine dair düşünceler kendini gösteriyorsa, bu soruyu iyice düşünmenizi öneririm.

İçinde bulunduğunuz ilişkiyi (veya benzerini) çocuğunuz yaşasın ister miydiniz? Çocuğunuz varsa bu sorunun cevabı bir nebze daha kolay gelebilir. Çocuğunuz yoksa, ilerleyen zamanlarda bir çocuğum olsaydı diye düşünebilir, veya şu anda da bir çocuğunuz olduğunu hayal edip bu soruyu tekrar okuyabilirsiniz.

Çocuğunuz da sizin geçtiğiniz zorluklardan geçecek, veya ilişkinizdeki bir çok şeyi oda deneyimleyecek. Bunu ister miydiniz?

İlişki kavramını sadece romantik ilişki çerçevesinde düşünmeyin, her türlü ilişki türü olabilir — aile ilişkileri, arkadaşlık ilişkileri, iş ilişkileri,…

Nasıl türden bir ilişki yaşamak isterdiniz? O türden bir ilişkiyi yaşarken siz nasıl bir siz oluyorsunuz? Olmalısınız?
̇lişkiler enel

Address

Levent Üst Zeren Sok. No. 28 Beşiktaş
Istanbul

Opening Hours

Monday 09:00 - 21:00
Wednesday 09:00 - 21:00
Friday 09:00 - 21:00
Saturday 12:00 - 21:00
Sunday 12:00 - 16:00

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Klinik Psikolog Ecem Senel posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Klinik Psikolog Ecem Senel:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram