Prof. Dr. Mustafa Can Koşay

07/11/2025

Skolyoz, omurganın sağa ya da sola doğru “S” ya da “C” şeklinde eğrilmesiyle karakterize bir rahatsızlıktır. Her yaşta görülebilse de en sık ergenlik döneminde ortaya çıkar. Skolyoz tanısı konduğunda ailelerin aklındaki ilk soru genellikle şudur: “Ameliyat şart mı?”

🔶Her skolyoz vakası ameliyat gerektirmez. Uygun hastalarda ameliyatsız tedaviyle eğriliğin ilerlemesi durdurulabilir, hatta azda olsa gerileme sağlanabilir.

👉Ameliyatsız tedavinin mümkün olup olmayacağı eğriliğin derecesine, yaşa ve büyüme potansiyeline bağlıdır. Genellikle 10–20 derece arası hafif eğriliklerde, yakın takip ve yaşam tarzı düzenlemeleri yeterli olabilir. Ancak 20 derece üzerindeki eğriliklerde tedavi seçeneklerini daha aktif şekilde değerlendirmek gerekir.

İlk basamakta önerilen yöntemlerden biri fizyoterapi ve özel egzersizlerdir. Skolyoza özel geliştirilen Schroth yöntemi gibi egzersiz programları; kas dengesini düzenlemeyi, postürü iyileştirmeyi ve omurgayı desteklemeyi hedefler.

Korse tedavisi, özellikle büyüme döneminde olan çocuklar ve ergenler için etkili bir yöntemdir. Korse, eğriliğin ilerlemesini durdurabilir ya da yavaşlatabilir.

🍂 Manuel terapi, postür eğitimi ve solunum egzersizleri gibi destekleyici uygulamalar tek başına tedavi sağlamaz ancak tedaviye entegre edilir. Tüm bu yaklaşımların ortak amacı; skolyozun ilerlemesini önlemek, ağrıyı azaltmak ve hastanın yaşam kalitesini artırmaktır.

•••
👨‍⚕️Prof. Dr. Mustafa Can Koşay
📞+(90) (541) 910 39 09
☎️+(90) (232) 463 14 73
🌐www.cankosay.com
📩kosaycan@gmail.com
📍Konak/İzmir
•••

03/11/2025

Çarpık ayak (doğuştan pes ekinovarus), yenidoğan döneminde en sık karşılaştığımız ortopedik sorunlardan biridir. Bebeğin ayağının içe ve aşağıya doğru dönük olmasıyla karakterizedir

👉Erken fark edilip uygun şekilde tedavi edilmezse çocuk ilerleyen yaşlarda yürümekte zorlanabilir ve kalıcı şekil bozuklukları oluşabilir.

Bu yüzden, çarpık ayak tedavisinde zamanlama kritik öneme sahiptir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa başarı şansı o kadar yüksek olur. Biz ortopedi uzmanları olarak mümkünse doğumdan sonraki ilk haftalarda müdahaleye başlamayı öneririz. Çünkü bu dönemde bebeklerin kemik ve bağ dokuları esnek olduğu için düzeltici işlemlere daha iyi yanıt verir.

🔺Tedavide genellikle ilk tercihimiz, Ponseti yöntemi dediğimiz alçı uygulamasıdır. Ayak, haftalık olarak yavaş yavaş düzeltilir ve her seferinde pozisyon verilerek yeniden alçıya alınır. Ortalama 4–6 hafta süren bu süreçte çoğu bebekte belirgin düzelme sağlanır. Gerekli durumlarda aşil tendonuna küçük bir gevşetme işlemi yapılabilir. Ardından, elde edilen düzlüğü korumak için ayak abduksiyon cihazı kullanılır.

❗❗Ailelerin en çok sorduğu sorulardan biri de şudur: “Geç kalındıysa artık düzelmez mi?” Cevap net: Her yaşta tedavi mümkündür ancak geç başlandığında süreç daha uzun ve zorlu olabilir. Bazen cerrahi müdahale gerekebilir.

•••
👨‍⚕️Prof. Dr. Mustafa Can Koşay
📞+(90) (541) 910 39 09
☎️+(90) (232) 463 14 73
🌐www.cankosay.com
📩kosaycan@gmail.com
📍Konak/İzmir
•••

31/10/2025

Yenidoğan bebeklerde ayak parmaklarında hafif eğrilikler veya üst üste binmiş gibi görünen parmaklar, anne babalar için endişe verici olabilir.

🔷Bebeklerde ayak parmağı eğriliğinin en sık nedeni rahim içi pozisyonel baskıdır. Yani bebek, anne karnında belirli bir pozisyonda uzun süre kaldığında ayak ya da parmaklar bir tarafa doğru bükülebilir. Özellikle üçüncü, dördüncü ve beşinci parmaklarda içe doğru eğrilik sık görülür. Bu tabloya “fizyolojik parmak eğriliği” adı verilir ve genellikle zararsızdır.

Bazı bebeklerde ise eğrilik doğuştan gelen tendon, kas kısalığı ya da ailesel yapı özelliklerine bağlı olabilir. Bu durumda parmak, zamanla düzleşmek yerine aynı pozisyonda kalabilir ya da daha belirgin hale gelebilir.

Ne Zaman Doktora Başvurulmalı?
✔Parmak eğriliği zamanla artıyorsa
✔Parmaklar üst üste binmişse ve ayakkabı giymeyi engelliyorsa
✔Parmak hareketlerinde kısıtlılık varsa
✔Ailede benzer ayak yapısına sahip kişilerde cerrahi müdahale gerekmişse

🌿Erken dönemde yapılan basit egzersizler ve doğru yönlendirme ile cerrahiye gerek kalmadan doğal bir iyileşme sağlanabilir. Endişe duyduğunuzda bir ortopedi uzmanına başvurarak net bir değerlendirme almak, çocuğunuzun sağlıklı adımlar atması için en doğru adımdır.

•••
👨‍⚕️Prof. Dr. Mustafa Can Koşay
📞+(90) (541) 910 39 09
☎️+(90) (232) 463 14 73
🌐www.cankosay.com
📩kosaycan@gmail.com
📍Konak/İzmir
•••

29/10/2025

Cumhuriyet; halkın iradesine dayanan, eşitliğin, özgürlüğün ve bilimin yolunu açan en büyük devrimdir.

Biz sağlık çalışanları, Cumhuriyet’in bize kazandırdığı çağdaş, bilimsel ve erişilebilir sağlık anlayışını gelecek nesillere taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun

27/10/2025

Tenisçi dirseği, dirseğin dış kısmında oluşan ağrı ve hassasiyetle kendini gösteren yaygın bir kas-tendon rahatsızlığıdır. Adını tenisçilerden alsa da bu hastalık el bileğini sık kullanan herkeste görülebilir: marangozlar, ev hanımları, bilgisayar başında çalışanlar, hatta bebek taşıyan ebeveynler bile bu tabloyla karşılaşabilir.

Hastalar genellikle şunları tarif eder:

"Elimi uzatırken, çanta taşırken ya da kapı kolunu çevirirken dirseğimde keskin bir ağrı oluyor."

👉 Peki, kronik hale gelen bu rahatsızlıkta PRP tedavisi ne kadar etkili?

PRP, hastanın kendi kanından elde edilen trombosit yönünden zengin bir sıvıdır. Kanda bulunan trombositler, doku onarımını sağlayan büyüme faktörlerini içerir. PRP tedavisinde amaç, bu onarıcı hücreleri doğrudan hasarlı bölgeye vererek tendonun kendini yenilemesini sağlamaktır.

🔺Tenisçi dirseğinde ilk basamak tedavi istirahat, buz, ağrı kesiciler ve egzersizdir. Ancak bu yöntemlere rağmen 6–8 hafta içinde iyileşme sağlanamıyorsa ve ağrı kronikleştiyse PRP tedavisi devreye alınabilir. PRP, kortizon enjeksiyonlarına göre daha uzun vadeli bir çözüm sunar ve tendon dokusunu onarmaya odaklanır, sadece ağrıyı baskılamaz.

✔️PRP tedavisi sonrasında iyileşme yavaş ve doğal bir süreçtir. İlk birkaç gün ağrıda artış olabilir, bu normaldir. Genellikle 3–4 hafta içinde belirgin bir rahatlama başlar ve 6–8 hafta sonunda tam etki görülür. Gerektiğinde 2. ya da 3. seans uygulanabilir.

•••
👨‍⚕️Prof. Dr. Mustafa Can Koşay
📞+(90) (541) 910 39 09
☎️+(90) (232) 463 14 73
🌐www.cankosay.com
📩kosaycan@gmail.com
📍Konak/İzmir
•••

24/10/2025

Çocuklarda aniden ortaya çıkan topallama, yürürken kalçayı yana doğru atma ya da bacağın tam açılmaması gibi belirtiler çoğu zaman geçici nedenlere bağlanır. Ancak bu belirtiler birkaç günden uzun sürüyorsa ve beraberinde kalça, uyluk ya da diz bölgesinde ağrı varsa dikkatli olunmalıdır.

❗❗Çünkü bu durumun arkasında Perthes hastalığı gibi ciddi bir ortopedik rahatsızlık olabilir.

🔶Perthes hastalığı, 4–10 yaş arasındaki çocuklarda görülen, kalça eklemini oluşturan uyluk kemiği başının (femur başı) kan akımının bozulması sonucu oluşan bir hastalıktır. Kan akımı azaldığında kemik dokusu canlılığını kaybeder, zayıflar ve zamanla şekil bozulmaları meydana gelir. Bu süreçte çocukta topallama, hareket kısıtlılığı ve zaman zaman artan ağrılar görülür.

Ağrı genellikle kalçada hissedilse de bazı çocuklar bu ağrıyı diz bölgesinde tarif eder. Bu nedenle diz ağrısı şikayetiyle gelen bir çocukta, mutlaka kalça eklemi de değerlendirilmelidir.

👉Perthes hastalığı zaman içinde kendi kendine iyileşebilir ancak bu süreç yıllar sürebilir ve tedavi edilmediğinde kalça başı kalıcı olarak deforme olabilir. Bu da ileride erken yaşta kalça kireçlenmesine ve eklem hareketlerinde ciddi kısıtlılıklara yol açar.

🍀Erken tanı konduğunda büyüme çağındaki kemik dokusu yeniden şekillendirilebilir. Buradaki hedef; kalça başının mümkün olduğunca yuvarlak formunu korumasını sağlamak ve eklem hareketini korumaktır. Bu nedenle topallayan bir çocuğun mutlaka ortopedi uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekir.

•••
👨‍⚕️Prof. Dr. Mustafa Can Koşay
📞+(90) (541) 910 39 09
☎️+(90) (232) 463 14 73
🌐www.cankosay.com
📩kosaycan@gmail.com
📍Konak/İzmir
•••

24/10/2025

Basış Problemleri

Prof. Dr. Mustafa Can Koşay

̧ocukortopedisi

Basış Problemleri ailelerin çocuklarıyla ilgili yaşadığı en büyük endişelerden biridir. Bu rahatsızlık yetişkinlerde de görülebilmektedir. Genelde genetiktir.

20/10/2025

20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü

Kemik sağlığı sessizce zayıflar, biz fark ettiğimizde ise bazen çok geç olabilir.

👉Osteoporoz, kırıkla kendini belli eden ama yıllarca sessiz ilerleyen bir kemik erimesi hastalığıdır. Oysa erken tanı ve doğru yaşam alışkanlıkları ile önlenebilir, kontrol altına alınabilir.

🔸 D vitamini
🔸 Kalsiyumdan zengin beslenme
🔸 Düzenli egzersiz
🔸 Kemik yoğunluğu takibi

Bu 4 adım, güçlü bir yaşamın anahtarıdır.

Kemiklerine iyi bak, geleceğine sağlam bas.

17/10/2025

Bel bölgesinde yer alan omurga kanalı, sinirlerin geçtiği bir tünel gibidir. Zamanla yaşa bağlı değişiklikler, fıtıklaşmalar, bağ dokusu kalınlaşmaları ya da kemik çıkıntılar bu kanalı daraltabilir. Bu duruma lomber spinal stenoz, halk arasındaki adıyla dar kanal denir. En yaygın belirtisi ise yürürken bacaklarda uyuşma, ağrı ve güçsüzlük hissidir.

Hastalar genellikle şu şikayetle başvurur:

“Bir süre yürüyebiliyorum ama sonra bacaklarımdagüç kalmıyor, uyuşma ve yanma başlıyor, durmak zorunda kalıyorum.”

🔺Bu tabloya nörojenik klaudikasyon adı verilir ve tedavi edilmezse yürüme kapasitesi giderek azalır. İşte tam da bu noktada cerrahi müdahale, yani dar kanal ameliyatı gündeme gelir.

Dar kanal ameliyatında esas hedef, sinirlerin üzerindeki baskıyı ortadan kaldırmaktır. Bu işlem genellikle dekompresyon yani sinirlerin rahatlatılması şeklinde yapılır. Bazı durumlarda omurganın stabilitesini sağlamak için vida ile sabitleme (füzyon) işlemi de eklenebilir.

👉Cerrahi sonrasında sinirler yeniden rahatladığı için yürüme mesafesinde belirgin artış beklenir. Ameliyattan önce 50–100 metre yürüyebilen bir hasta, birkaç ay içinde 500 metre, 1 kilometre ve hatta daha fazlasını ağrısız yürüyebilir hale gelir. Elbette bu artış hastanın yaşı, eşlik eden başka hastalıkları, sinirlerin ne kadar süre baskı altında kaldığı gibi faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir.

✨Dar kanal ameliyatı, doğru hasta seçimi ve zamanında uygulandığında yürüme kapasitesini artırmada oldukça etkilidir. Hastalar daha az ağrı ile daha uzun mesafeleri yürüyebilir, sosyal yaşama daha aktif katılabilir.

•••
👨‍⚕️Prof. Dr. Mustafa Can Koşay
📞+(90) (541) 910 39 09
☎️+(90) (232) 463 14 73
🌐www.cankosay.com
📩kosaycan@gmail.com
📍Konak/İzmir
•••

17/10/2025

Çocuklarda W Oturuşu

Prof. Dr. Mustafa Can Koşay

̧ocukortopedisi

Çocuklarda W oturuşu, kas ve iskelet gelişimini olumsuz etkileyebilir. Bu oturuşun zararları ve düzeltme yöntemleri hakkında bilgi edinin

13/10/2025

Serebral palsi (SP); doğum öncesi, doğum sırası ya da doğum sonrası dönemde beynin hareket ve kas kontrolüyle ilgili bölgelerinde oluşan hasar sonucu ortaya çıkan kalıcı bir durumdur.

🔹Serebral palsili çocuklarda en sık karşılaştığımız kalça sorunu, kalça çıkığı veya çıkığa gidiş (subluksasyon) durumudur.

Biz ortopedi uzmanları olarak SP’li çocuklarda kalça çıkığını önlemek için düzenli kalça tarama protokollerini uygularız. Genellikle 1,5 yaşından itibaren belirli aralıklarla röntgen çekilerek kalça başının yuvayla olan ilişkisi takip edilir. Gerekirse kas gevşetme uygulamaları ve alçı tedavileri ya da ilerleyen evrelerde cerrahi müdahaleler gündeme gelir.

🔹Omurgada en sık karşılaştığımız problem ise skolyoz, yani omurganın yana doğru eğilmesidir.

Skolyozun yönetimi; eğriliğin derecesine, çocuğun fonksiyonel seviyesine ve büyüme potansiyeline bağlıdır. Hafif eğrilikler fizik tedavi ve özel oturma destekleriyle kontrol altında tutulabilirken ilerleyici vakalarda ortez (korse) veya omurga sabitleme cerrahisi gerekebilir. Ancak her durumda tedavinin hedefi; ağrıyı azaltmak, oturma kalitesini artırmak ve çocuğun yaşam konforunu iyileştirmektir.

👉Serebral palsili çocuklarda kalça ve omurga problemleri, erken teşhis ve uygun müdahale ile kontrol altına alınabilir. Takip edilmeyen her sorun, ileride daha büyük bir cerrahi gerekliliğe yol açabilir.

•••
👨‍⚕️Prof. Dr. Mustafa Can Koşay
📞+(90) (541) 910 39 09
☎️+(90) (232) 463 14 73
🌐www.cankosay.com
📩kosaycan@gmail.com
📍Konak/İzmir
•••

10/10/2025

Tortikollis, halk arasında boyun eğriliği olarak bilinir. Özellikle bebeklik döneminde sıkça karşımıza çıkar.

🔺Genellikle sternokleidomastoid (SCM) kası adı verilen boyun kasının gergin ya da kısa olmasıyla bebeğin başı bir yana eğik, çenesi karşı tarafa dönük şekilde durur.

✔️Tortikollis ile skolyoz farklı bölgeleri etkileyen iki ayrı ortopedik durumdur; biri boyun kaslarında, diğeri gövde omurgasında gelişir. Ancak bazı durumlarda ikisi birbiriyle ilişkili olabilir. Tortikollis uzun süre tedavi edilmezse vücut dengesini sağlamak adına bebek omurgasını yana doğru eğerek durmaya başlar. Bu asimetrik duruş zamanla kalıcı bir omurga eğriliğine, yani sekonder (ikincil) skolyoza zemin hazırlayabilir.

Bu nedenle tortikollis tanısı konan her bebeğin düzenli takip edilmesi ve fizik tedavi sürecine erken yaşta başlanması büyük önem taşır. Kas kısalığı ne kadar erken düzeltilirse omurga üzerindeki kompansatuar baskı da o kadar azaltılmış olur. Bu da skolyoz riskini önemli ölçüde düşürür.

🌿Biz ortopedi hekimleri için en değerli şey çocuğun hem sağlıklı bir omurga yapısıyla büyümesi hem de özgüveni yüksek, aktif bir birey olarak gelişmesidir.

•••
👨‍⚕️Prof. Dr. Mustafa Can Koşay
📞+(90) (541) 910 39 09
☎️+(90) (232) 463 14 73
🌐www.cankosay.com
📩kosaycan@gmail.com
📍Konak/İzmir
•••