30/10/2025
Kabuğundan çıkmak” ifadesi çoğu zaman olumlu çağrışımlar uyandırır; ancak bu sürecin psikolojik olarak ne kadar zorlayıcı olabileceğini çoğu kişi göz ardı eder.
İnsan, doğduğu andan itibaren güvenli alanlar oluşturmaya başlar: önce anne karnı, ardından ev, oda, çevre, ilişkiler ve alışkanlıklar… Zaman içinde genişleyen bu konfor alanından çıkmak ise doğal olarak belirsizlik, kaygı ve yalnızlık duygularını tetikleyebilir.
Değişim, çoğu zaman bir “kaygı tepkisi” ile karşılanır; çünkü bildiğimiz düzeni bırakmak, kontrol algımızı zedeler. Ancak psikolojik gelişimin temel aşamalarından biri, tam olarak bu zorlanma noktalarında başlar. Kişi, konfor alanının dışına çıktığında; esnek düşünebilme, yeni beceriler geliştirebilme ve yaşamındaki anlamı yeniden yapılandırabilme fırsatı elde eder.
Bu süreçte kendine şu soruları sormak önemlidir:
• Bu değişimi neden istiyorum?
• Konfor alanımın dışında beni bekleyen deneyimler neler olabilir?
• Bu süreç uzun vadede nasıl bir dönüşüme hizmet ediyor?
Her ne kadar zorlayıcı olsa da yeni bir konfor alanı oluşturmak, bireyin psikolojik dayanıklılığını artırır ve benlik algısına önemli katkılar sağlar.
Ve unutulmamalı ki: Bu süreçte yorulmak, güçsüzlük değil; değişimin doğal bir parçasıdır.
Eğer bu yolda kendinizi tükenmiş, kaygılı veya yönsüz hissediyorsanız, profesyonel destekle süreci daha sağlıklı yönetmek mümkündür.
Bu değişim sürecinde yanınızda olmak ve size eşlik etmek için buradayım.