01/07/2025
💥 Deprem yaşadığınızda, yalnızca bir sarsıntıyı değil; kontrolün elinizden kayıp gittiği, güvenli sandığınız yerlerin bir anda tehdit hâline geldiği bir deneyimi yaşarsınız. Bu tür ani ve sarsıcı travmalar, beyni koruma moduna sokar. O yüzden siz “geçti” deseniz bile bedeniniz ve zihniniz hala “tehlike geçmedi” sinyali verir.
🧠 Beynimizin alarm merkezi olan amigdala, travma anında yaşanan korkuyu, görüntüleri ve sesleri kaydeder. Ve sonra, o depremle ilgisiz bir titreşim, bir gürültü ya da bir haber başlığı bile, o kaydı tekrar oynatabilir. Kalp çarpar, avuç içleri terler, “yine olacak” hissi sarar... Bu, aslında beynin sizi koruma mekanizmasıdır.
🧯 Peki bu ne zaman sorun haline gelir? Eğer:
📅 Aradan haftalar geçmesine rağmen hala gece uykularınız bölünüyorsa,
😟 Sürekli bir tedirginlik, "her an olacak" hissi taşıyorsanız,
🎞️ O anı tekrar tekrar yaşıyor, flashback’ler görüyorsanız,
😶 Sevdiklerinizle bağ kurmakta zorlanıyor, sosyal hayattan uzaklaşıyorsanız,
💔 Bedensel ağrılarla (baş, mide, kas) baş edemiyor ve panik atak benzeri ataklar geçiriyorsanız...
..o zaman bu artık doğal bir stres tepkisi değil, bir travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) belirtisi olabilir.
👥 Psikolojik destek almak, bu durumda bir lüks değil, ihtiyacınız olan bir iyileşme yoludur. EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) gibi yöntemler beynin “donmuş” travmayı işlemesine yardımcı olabilir.
🧘♀️ Ayrıca bilişsel davranışçı terapi (BDT) ile kişinin “deprem olacak, ben çaresizim” gibi otomatik düşünceleriyle çalışılarak kaygı azaltılabilir.
📖 Psikanalist D.W. Winnicott der ki: “Bir kişinin ruhsal olarak hayatta kalabilmesi için bir başkasının ‘orada’ olması gerekir.” Bu süreci yalnız geçirmeye çalışmayın. Destek istemek, zayıflık değil; ruhun, yeniden güçlenmek için verdiği bir sinyaldir.
Travmanın etkileri uzun sürdüğünde ve günlük yaşamınızı olumsuz etkilemeye devam ettiğinde, psikiyatri müdahalesiyle doğru tanı koymak ve gerekirse ilaç tedavisiyle destek sağlamak hayati önem taşır.