04/11/2025
Fonksiyonel tıp pratiğinde, hastalarda sıklıkla yumurta ve/veya süte karşı IgG antikorları tespit edilir. Bunu gördüğümüzde, hepimizin alışkanlığı hastaya yumurta ve/veya süt tüketimini bırakmasını söylemektir.
Buraya kadar her şey normal.
Ama sonra ne olur?
🥚
Yumurta
Yumurta, kolin açısından en temel kaynaklardan biridir.
Hasta bu kolin kaynağını beslenmesinden çıkardığında, asetilkolin (ACh) üretimi için gerekli kolin düzeyinin altına düşebilir.
Asetilkolin, vagus siniri ile hedef dokuları arasındaki sinaptik iletimden sorumlu nörotransmiterdir.
Yani vagus siniri gayet güçlü sinyaller gönderse bile, yetersiz asetilkolin, tıpkı zayıf vagal uyarım varmış gibi azalmış vagal tonusa yol açar.
Dolayısıyla hastaya “yumurta yemeyi bırak” derken, kolin düzeyini yeniden desteklemeyi düşünmek gerekir.
Bu, özellikle vagal tonusu artırmanın faydalı olacağı durumlarda önemlidir:
• Anksiyete,
• SIBO (ince bağırsakta aşırı bakteri çoğalması),
• Kabızlık (aşağı yönlü peristaltizm için ilerletici motor kompleksin azalmış vagal uyarımı),
• Veya genel inflamasyon durumları.
Unutmayın ki, vagal motor uyarım, ince bağırsak ve dalaktaki makrofajlarda TNF-α üretimini, karaciğerdeki Kupffer hücrelerinde ise IL-6 üretimini baskılar. Dolayısıyla azalmış vagal aktivite, daha fazla inflamasyon anlamına gelir.
Kolin, asetilkolin üretimi dışında, karaciğer detoksifikasyonu, yağ metabolizması ve nöral iletim için gereklidir.
Bu durumda kişi yumurta yiyemiyorsa, daha iyi bir kaynak olarak karaciğer tüketebilir. Ya da somon, sardalya , soya fasülyesi, nohut, mercimek ve daha az olarak da ay çekirdeği, keten tohumu, badem, brokoli, Brüksel lahanası, karnabahar gibi kaynaklardan koline ulaşmaya çalışabilir ya da beslenme desteği şeklinde hazırlanmış formda kullanmalıdır.