24/09/2025
Birlikte yaşamak, yan yana olmak değildir…
Bazı çiftler ya da aile bireyleri, aynı evin içinde günlerini geçirir ama kalpten kalbe uzanan bağ yavaş yavaş zayıflar. Günlük konuşmalar “Faturayı ödedin mi?” veya “Akşam ne yemek var?” gibi temel ihtiyaçlarla sınırlı hale gelir. Eskiden gülümseyerek bakılan gözler, artık birbirinin üzerinden kayar.
Bu duygusal yabancılaşma, çoğu zaman sessizce gelişir. Başta yoğun iş temposu, yorgunluk veya küçük kırgınlıklar bahanedir. Ancak zamanla, jest ve mimikler azalır, ortak keyif alanları kaybolur. Yabancılaşma, yalnızca rekabet, öfke veya tartışmadan değil, ortak paylaşımın azalmasından beslenir.
📌Duygusal mesafe, ilişkide bağlanma biçimleri, geçmiş deneyimler, iletişim becerileri ve stres faktörleriyle yakından ilgilidir. İnsan beyninde bağ kurma mekanizması, tekrar eden olumlu etkileşimlerle güçlenir. Birlikte geçirilen kaliteli zaman azalınca, beyin bu bağı “gereksiz” görmeye başlar. Bir süre sonra yan yana olmak bile yalnız hissettirebilir.
⭐ Nasıl Kapatabiliriz?
Küçük adımlar atın: Her gün en az 10 dakika sadece birbirinize ayırın. Telefonu, TV’yi kapatın ve göz göze konuşun.
Duygularınızı ifade edin: “Nasılsın?” sorusunun ötesine geçin. “Bugün en çok neye üzüldün?” ya da “Seni en mutlu eden şey neydi?” gibi derinleştirici sorular sorun.
Ortak aktiviteleri canlandırın: Bir film gecesi, kısa bir yürüyüş, birlikte yemek yapmak. Ufak ama düzenli.
Fiziksel teması ihmal etmeyin: Sarılmak, omuza dokunmak gibi küçük temaslar, beyin kimyasında güven duygusu oluşturan oksitosin hormonu salgılar.
Gerekirse profesyonel destek: Çift terapisi, ilişki koçluğu veya aile terapisi, mesafeyi kapatmak için yapılandırılmış bir alan sağlayabilir.
İlişkiler “kendiliğinden” iyi kalmaz, bakım ister. Evin içinde yeniden tanışmak, yeniden dinlemek ve yeniden bağ kurmak mümkündür.