Psikolog Selin Kara, Mimar Sinan Mah. Mehmet Akif Ersoy Caddesi No 120/1, Körfez (2025)

01/12/2025

Zor durumda olan birini gördüğünde içinden güçlü bir kurtarma isteği doğabilir. Ona yardım etmeyi, onu düzeltmeyi, onun hayatını daha iyi hale getirmeyi istersin. Ancak bazen bu istek, aslında kendi içindeki yaraları iyileştirme arzusudur.

💭 İnsan zihni, başkasını kurtarırken kendi güçsüz hissettiği yanlarını telafi etmeye çalışabilir. Onun hikâyesini düzeltmek, kendi hikâyende görmek istediğin değişimle ilgilidir.

🌱 Bu durum, empatiyle birlikte geçmişten gelen eksiklik hissi veya “kurtarıcı rolü” ile ilişkili olabilir. Çocukken eksik kalan destek, sevgiyi şartlı hissetme veya değersizlik duygusu, yetişkinlikte başkalarına fazlaca yüklenmene yol açabilir.

⚖ Birini kurtarmaya çalışırken sınırlarını fark etmek önemlidir. Senin görevini aşan yerde yük taşımak, hem sana hem ona zarar verebilir. Çünkü bazen kurtarmak istediğin kişi, aslında kendi yolculuğunu yaşamak zorundadır.

🌙 Bazen en büyük kurtuluş, hem kendine hem ona yük olmadan destek vermektir. Bu, yalnızca “kurtarmak” değil, birlikte güçlenmek anlamına gelir.

27/11/2025

Belki fark etmeden, belki de bilinçli şekilde… Hayatında bazı noktalar vardır ki, o andan itibaren kendini ikinci plana atmaya başlarsın. Önceliğin hep başkalarının mutluluğu, başkalarının ihtiyaçları olur.

💭 Bunun kökeni, çocukluk döneminde koşullu sevgi görme, onaylanma ihtiyacı veya reddedilme korkusu olabilir. “Önce diğerleri mutlu olsun, sonra ben” düşüncesi, zamanla kimliğinin bir parçası haline gelebilir.

🌱 Önce kendine ait istekleri, ihtiyaçları ve hayalleri göz ardı edersin. Bu durum kısa vadede ilişkilerini dengeli hissettirebilir, ancak uzun vadede kendini değersiz .

⚖ Kendini ikinci plana atma, bazen fedakârlık maskesiyle gelir. Oysa gerçek fedakârlık, kendi değerini görmezden gelmek değil, sınırlarını korurken destek olmaktır.

🌙 Fark ettiğin anda, kendi ihtiyaçlarını da bu “öncelikler” listesine eklemek, denge kurmanın ilk adımıdır. Çünkü senin mutlu ve güçlü olman, başkalarına da daha gerçek bir destek verebilmeni sağlar.

11/11/2025

Zihniniz bazen kendi oyununu oynar… Bir cümle, bir senaryo defalarca gelir, gider ve hep biraz daha kaygı bırakır. “Ya kötü bir şey olursa?” gibi düşünceler gün içinde misafirliğe değil, evinize taşınmaya niyetlenir.

🧠 Bu tür düşüncelere psikolojide “obsesif düşünce” denir. Aslında beyninizin güvenlik sistemi gereğinden fazla çalıştığında olur. Amigdala tehlikeyi abartır, prefrontal korteks bu düşünceyi durdurmakta zorlanır.

💬 İyi haber şu ki, bu düşüncelerle yaşamayı öğrenmek mümkündür. Bilişsel-Davranışçı Terapi (BDT) ve “Maruz Bırakma” teknikleri, onların etkisini zamanla azaltır. Düşüncelerin geldiğini fark etmek, ancak onlarla savaşmamak, suyun üzerindeki yaprak gibi akıp gitmelerine izin vermek işe yarayabilir.

🌿 Mindfulness, takıntılı düşünceleri yok etmek için değil, onlara takılmadan geçip gitmeyi öğretmek için vardır.
Bir süre sonra zihniniz “bunu da düşündüm ve geçti” demeyi öğrenir.

✨ Takıntılı düşünceler zihninizin “ben biraz fazla yoruldum” demesidir. Ona sakinleşecek alan tanımak, en değerli iyiliklerden biridir.

06/11/2025

Öz-değer, sizin kendinizi ne kadar değerli gördüğünüzle ilgili içsel bir pusuladır. Başkalarının onayı gelip geçicidir, ama kendi içsel onayınız hayat boyu sizinledir.

💬 Bazı insanlar öz-değerlerini tamamen başkalarının bakışına göre ölçer. Beğeni geldiğinde zirvede, eleştiri geldiğinde en dipte hisseder.
Oysa bu dalgalanma, gerçek değeri gölgeleme potansiyeline sahiptir.

🧠 Carl Rogers’ın insancı yaklaşımına göre, sağlıklı öz-değer “koşulsuz öz kabul” ile oluşur. Kendinizi sadece başarılı olduğunuzda değil, hata yaptığınızda da değerli görmek, bu kabulün en önemli adımıdır.

🌿 Öz-değerin güçlenmesini sağlayan şeyler küçük ama sürekli adımlardır:

Küçük başarıları fark edip kutlamak.
Kendi değerlerinizi netleştirip kararlarınızı bunlarla uyumlu vermek.
İç konuşmalarınızı destekleyici hale getirmek.
Size değer katan ilişkiler içinde olmak.

✨ Bir ağacın kökleri toprağı nasıl tutarsa öz-değeriniz de hayatın zor anlarında sizi tutar. O kökü beslemek, kendi içsel yolculuğunuzun en önemli kısmıdır.

03/11/2025

Hayatın koşturmacasında çoğu zaman başkalarına gösterdiğiniz nezaketi, anlayışı ve hoşgörüyü kendinize göstermeyi ihmal ediyorsunuz.

Bir hata yaptığınızda kendinize söylediğiniz sözlere hiç kulak verdiniz mi? “Bunu nasıl yapamadım?” gibi sert mi, yoksa “Herkes hata yapar, önemli olan devam etmek” gibi yumuşak mı?

🧠 Öz-şefkat kavramı tam da burada duruyor. Prof. Kristin Neff’in çalışmalarına göre kendinize nazik olmak, hatalarınızı insan olmanın doğal parçası olarak görmek ve duygularınızı yargılamadan fark etmek ruh sağlığınızın en güçlü desteklerinden biri.

💬 Kendinize iyi davranmak, sürekli mutlu olmanız anlamına gelmez. Bu, zor anlarda bile kendi yanınızda olmayı bilmek demektir. Tıpkı yakın bir dostun sizin yanınızda olması gibi… O dost, çoğu zaman sizin içinizde olabilir.

✨ İç sesiniz, günlük ruh halinizin bel kemiğidir. Ona gösterdiğiniz şefkat, uzun vadede hem zihninizi hem kalbinizi besler.

30/10/2025

Geçmiş, hem en iyi öğretmen hem de bazen en zorlu engel olabilir. Güzel anılar, değerli dersler taşır ama bazı anlar bugünkü hareket alanını daraltan görünmez zincirlere dönüşebilir.

💬 “Sen yapamazsın” sözünü çocukken duyan biri, yıllar sonra bile risk almaktan kaçınabilir. Geçmişteki başarısızlıklar, yarım kalmış çabalar ve kırık hayaller, geleceğe dair cesareti gölgeleme potansiyeline sahiptir.

🧠 “Öğrenilmiş çaresizlik” olarak bilinen bu durum, geçmişte ne kadar denersen dene sonuç alamadığında, ileride deneme gücünü törpüler. Böylece kişi, hayalini dahi kurmaktan uzaklaşabilir.

🌿 Öte yandan, geçmişin etkisini fark etmek, onun zincirini çözmenin ön koşuludur. Deneyimleri yargı değil öğretmen gibi görmek, küçük başarılar biriktirmek ve bugünün hikâyesini geçmişin sesinden bağımsız yazmak, hayallerin önünü açabilir.

✨ Geçmişin sesini kısarak bugünü daha yüksek sesle duymak, geleceğe umut vermenin en güçlü yollarından biridir.

27/10/2025

Hayatta en büyük engel bazen dışarıdan değil, içeriden gelir. Kendi kendine sabotaj, hedefe giden yolda, kişinin kendi ayağına görünmez taşlar koymasıdır.

💬 Diyelim ki uzun zamandır aklında bir iş fikri var. Tam harekete geçecek gibi hissediyorsun ama içinden bir ses “Zaten beceremezsin” diyor ve vazgeçiyorsun. İşte bu, kendi kendini durdurmanın en sade örneği.

🧠 Psikolojide bu, sıklıkla düşük özdeğer, başarısızlık korkusu ve bazen de başarı korkusuyla açıklanıyor. İlginç ama gerçek: Bazı insanlar başarılı olduklarında hayatlarında oluşacak değişikliklerden ürktükleri için bilinçdışı engeller çıkarırlar.

🌿 Araştırmalar gösteriyor ki geçmişteki başarısız deneyimler, beynin “risk alma” mekanizmasını törpüleyebiliyor. Böylece kişi, daha başlamadan pes etmeyi öğrenebiliyor.

Sabotajı fark etmek, döngünün zincirini kırmak için büyük adım. Küçük denemeler yapmak, destekleyici çevre edinmek, hedefleri adımlara bölmek bu zincirin halkalarını gevşetebilir.

✨ Başarıya giden yol bazen içeriden temizlenmesi gereken taşlarla doludur; fark etmek ise bu yolun görünür hale gelmesini sağlar.

24/10/2025

🌿 Psikoterapide Mindfulness Kullanımı

Terapide anda kalmak, sadece bir beceri değil; terapistin varoluş biçimidir.
Mindfulness, terapistin kendi iç dünyasına yumuşak bir farkındalıkla dokunmasını ve danışanın duygusal alanında güvenli bir mevcudiyet kurmasını sağlar.

Bu atölyede; mindfulness’tan polivagal teoriye, terapötik mevcudiyetten sinir sistemi düzenlenmesine uzanan bütüncül bir yolculuğa çıkıyoruz. 🌱

Atölyemiz hibrit olarak yapılacaktır.

🗓️ 30 Kasım – 13.00

📍Ser Psikoloji İzmit

📞 0533 156 41 00

23/10/2025

Öfke, aslında düşündüğümüz kadar “kötü” bir duygu değil. İnsan doğasının parçası, hakkını savunmak, haksızlığa tepki vermek gibi görevleri var. Ama bazen öfke, sağlam bir savunma mekanizmasından çıkıp, hayatın huzurunu bozan bir fırtınaya dönüşebiliyor.

💬 Hepimizin yaşadığı küçük ama etkili tetikleyiciler vardır; trafikte biri önümüze kırdığında bir anda içimizde yükselen dalga, iş yerinde emeğimizin görmezden gelinmesi ya da eşimizle tatsız bir an yaşamak… Bu gibi durumlarda, öfke bir anda kontrolden çıkabilir.

🧠 Beyin bu noktada hızlı çalışır: Amigdala — tehlike sinyallerini algılayan merkez — öfkeyi tetikler, ama prefrontal korteks yani mantığımız devreye geçemezse, tepki “ham” olarak çıkar. Sonuç çoğu zaman kırıcı sözler, sert bakışlar veya kopan bağlar olur.

🌿 Öfkenin özünde çoğu zaman sadece sinir değil; kırgınlık, değersizlik hissi veya yorgunluk vardır. Öfkeyi anlamaya çalışmak, onu dönüştürmenin ilk adımıdır. Spor, sanat, yazmak gibi yöntemlerle bu enerjinin sağlıklı kanal bulması mümkündür.

✨ Öfke bir misafir gibidir; onu yok etmek değil, ağırbaşlı ev sahipliğiyle yönlendirmek önemlidir.

18/10/2025

🌿 Psikoterapide Mindfulness Kullanımı

Terapide anda kalmak, sadece bir beceri değil; terapistin varoluş biçimidir.
Mindfulness, terapistin kendi iç dünyasına yumuşak bir farkındalıkla dokunmasını ve danışanın duygusal alanında güvenli bir mevcudiyet kurmasını sağlar.

Bu atölyede; mindfulness’tan polivagal teoriye, terapötik mevcudiyetten sinir sistemi düzenlenmesine uzanan bütüncül bir yolculuğa çıkıyoruz. 🌱

🗓️ 7 Aralık-13.00
📞 0533 156 41 00

01/10/2025

Hepimizin hassas olduğu, tetikleyici bulduğu veya zayıf hissettiği noktalar vardır. Ama çoğu kişi bunu kabullenmekte zorlanır.

🔍 Kabulü zorlaştıran faktörler:
Toplumsal öğrenme: “Güçlü görün, duygunu belli etme” mesajları.
Geçmiş yaralar: Açığını gösterdiğinde eleştirilmiş veya alay edilmiş olmak.
Kusursuz görünme ihtiyacı: Değersizlik korkusunun maskesi.
Şema etkisi: Kusurluluk/Utanç Şeması, kırılgan yanın sevilmeyeceğine inandırır.

🌿 Oysa kırılganlığımızı tanımak, onu koruma ve güçlendirme fırsatı verir. Sağlıklı yetişkin tarafımız “Evet, bu benim hassas tarafım ama bu beni eksik yapmıyor” diyerek hem kabul hem şefkat sunabilir.

Psikolog Selin Kara

01/12/2025

27/11/2025

11/11/2025

06/11/2025

03/11/2025

30/10/2025

27/10/2025

24/10/2025

23/10/2025

18/10/2025

01/10/2025

Address

Telephone

Website

Alerts

Contact The Practice

Shortcuts

Share

Category