10/12/2019
Bu çeşmenin yanından geçerken iç sesim;
“hangimiz değiliz ki”
dedi güldüm, eğlendim ve geçtim.
Sonra geri döndüm bir fotoğrafını çektim, sonuçta bir kaç dakika paylaştık beraber, bir anımız oldu değil mi?😀 Kendi kendime beni eğlendirirken düşündürdüğü için bu anı ölümsüzleştirmek istedim. ☺️
Çeşme ve ben... 💜
Şimdi gelelim aktarımlara.
Çeşme o an benim için bir yansıtma, bir aktarım aracı oldu.
Üstünde yazılı olan küçücük bir “arızalı” notu, neler düşündürdü neler.
Hepimiz gün içinde böyle durumlar yaşarız, farketmek ayrı mesele.
Şööööyyylllee bir çevrenize bakın. “O bile” diye düşündüğünüz herkes dahil, hepimiz bir yerlerde birileri aracılığı ile, kendimiz aracılığı ile, maruz kalmakla bir şekilde defolanıp “arızalı” yazısını içimizde taşıyoruz.
Tıpkı bu çeşmenin bakımı yapılana kadar arıza durumunun süreceği gibi, bizim de bakımımız yapılana kadar o içsel arızalarımız sürüyor.
Kullanıma zorlarsın belki ama o gürül gürül akan suyun , artık cılızlaşır. Biryerden sonra kireçlenir ve tamamen kapalı hale gelebilir. Çeşmeyi tamir edip, içinde kalan çamurlu, kirli suyu akıtmak lazım, sonra temiz suya ulaşmak.
Yani çeşme içinde ki kirli suyu, insan ise içinde ki duygularını akıtması lazım.
Hayatınızda, yaşadığınız problemleri küçümsemeyin. Ötelemeyin. “Bana birşey olmaz” demeyin. İnanın biryerden sonra oluyor. Hiçbirimiz tüm güçlü değiliz.
Ruh bakıma girmeyince, beden konuşmaya başlar. Onu eninde sonunda dinlemek zorunda kalırsın.
Arızalarımızı farkedelim ki bakımdan sonra “içimizde ki ben” gürül gürül çağlasın.
Arızalarımız sonrasında, “kendimden rızalıyım” haline gelsin. 💃🏻🙏🏻☺️ •
Uzm. Psk. Ebrar KARAÇUHA