13/10/2025
🚩Terapide terapistten önce danışan konuşmaktadır. Terapistin öncelikli olarak edindiği konum dinleyen konumudur (Lacan, 1964). Terapist, ancak yeterli bilgiye sahip olduğunu düşündüğünde konuşan, yorum yapan bir konuma geçer (Freud, 1912/1958). Sosyal medyada bu konumlar yer değiştirerek terapistlerin bir durum üzerine kesin yargıda bulundukları, izleyen kişilerin ise bu bilgiyi hayatlarına uyarlamaya çalıştıkları bir konuma çevrilmiştir. Bu konum terapinin olmazsa olmazı olan ‘empatik tutumu’ çiğneyen bir konumdur (Kohut, 1971).
Öncelikli bilgi danışandadır. Terapistin bilgisi, danışanın hikayesi olmadan faydasızdır. Bu çaresizlik terapistleri dinlemeye; danışanları ise anlatmaya yönelten, faydalı bir çaresizliktir. Merak duygusu insanı keşfetmeye güdülerken; paket olarak sunulan cevaplar dışarıya yönelik bir bağımlılık tehlikesi oluşturur. 💫
Bilen kimdir? Bu soru cazibeli gözükse de tuzak bir sorudur. Terapide terapistin danışana öncelikli olarak vermesi gereken mesaj, kendisinin de henüz bilmediği; fakat süreç içerisinde iş birliği içerisinde cevapların aranacağıdır (Bollas, 1987). Terapist bilmediğini kabul etmediği sürece danışanın anlatacağı bir şey kalmaz (Bion, 1970). Bu durum danışanın varlığını terapi sahnesinden siler. Oysaki terapist ancak danışana eşlik edecek olan kişidir (Ogden, 1994). ✨
Nurefşan Göncü