28/08/2025
"Yeter ki o mutlu olsun…" diyerek kendinizden ne kadar vazgeçiyorsunuz? Aşırı fedakârlık bazen içten gelen bir sevgi değil; onaylanma, sevilme arzusu olabilir.
💬 Karen Horney’in "onay arayan kişilik" kavramı burada devreye girer. Çocuklukta koşullu sevgiyle büyüyen biri, ileriki ilişkilerinde "ne kadar verirsem o kadar sevilirim" inancına tutunabilir.
🔍 Gerçekten fedakârlık mı yapıyorsunuz, yoksa terk edilmemek için mi uğraşıyorsunuz? İşte ruhun gizli sorusu bu… Çünkü sınırı aşan fedakârlık, özgün benliği yok eder.
🌸 Gestalt terapisine göre: Gerçek benlik, başkalarının istekleriyle değil, kendi ihtiyaçlarıyla şekillenir. Sürekli karşı tarafı düşünmek, kendi öz bakımını ihmal etmektir.
🎯 Aşırı fedakârlık, karşı tarafta bile suçluluk veya mesafe yaratabilir. Çünkü partner, kendini borçlu hisseder ya da sizden uzaklaşır.
🦋 "Sevgi sınır çizmez mi?" Elbette çizer. Sağlıklı sevgi "ben de önemliyim" diyebilmeyi gerektirir. Fedakârlığın bedeli özgürlüğünüz olmamalı.
✨ Ne yapmak gerekiyor? Önce kendine sormak: "Bunu gerçekten istiyor muyum, yoksa karşılığında bir şey umuyor muyum?" Duygusal şeffaflık şart.
💖 Sevgi uğruna kendini yok saymak, gerçek sevgi değildir. Kendinizi de hesaba katın; siz de bu denklemin içindesiniz.