14/05/2015
Metropol Dergisi Ocak 2015 Yazımız
KULLANILMAYAN ZİHİN ÖLÜDÜR...
Zihnin açık ve doğru bir şekilde kullanılabilmesi süreci güne kalkışla, hatta gece yatışla başlar. İdeal bir saatte uyumak, vücudun ihtiyacı kadar uyuyup uyanmak, güne temiz havayla başlamak, düzenli kahvaltı yapmak gibi şeyler, zihin için çok önemli fiziksel ihtiyaçlardandır.
Bir başka ihtiyaç ise duygusal boyuttur. Açık ve sağlıklı işleyen bir zihin için negatif içerikli yaşam tarzı, görsel ve işitsel olumsuz faktörlerden uzak kalınması gerekir.
Bu, kişinin karamsarlıktan uzaklaşıp, hayata daha iyimser yaklaşmasını sağlar.
Sabahları 1 saat kaza, yangın, hırsızlık benzeri konuların yer aldığı haberlerin izlenilmesi, bizim hayata karşı olumsuz duygular üreterek güne başlamamıza ve karamsarlığa neden olur. Oysa kendi tarzımıza uygun neşeli ve hareketli bir müzik ile güne başlamak çok faydalı olacaktır.
Kullanılmayan zihin körelir ve bir süre sonra unutkanlık, algı ve seçicilikte yanılgılar oluşturmaya başlar. Bunu önlemenin bir diğer yolu ise bize fayda veren tarzda yazı ve kitaplardır. Bunlar gelişmemize katkı sağladığı gibi bizi hayata karşı motive eder.
Zihin kullanıldıkça kapasitesi artan bir şey olduğundan, zihnin atıl kalmaması adına her gün sağlık, kazanç, iş, hobi vb. konularda her gün yeni bir şeyler öğrenmemiz gerekmektedir.
Sorun yaşadığımızda duygularımızın bizi hapsetmemesi için çözüme geçmek ve çare üretmek, bizi hem zihnen geliştirir hem de durumun duygusal etkisinden kurtulmamıza yardımcı olur.
Çözüm kabiliyetimiz arttıkça, özgüvenimiz de artar. Dolayısıyla özgüvenimiz kuru dallara değil, başarı ve çözümlemelerle oluşmuş gerçek ve sağlam bir hal alır. Böylece özgüvenimizi oluşturan şeyler diploma, para, iş, mevki, ünvan gibi gelip geçici şeyler yerine, gerçek bir donanımdan oluşur.
Zihnimizi doğru şeylere odakladığımızda çok katkılar sağladığı gibi, doğru kullanmadığımızda ise yanlış kararlar vermemize neden olur. Zihni doğru kullanmak, yaşamın olmazsa olmazlarındandır. Hep ayık, tıkır tıkır çalışan, kendini güncelleyen bir zihin için, hayatın her alanındaki yenilikleri takip etmek de önemli bir yer tutar ve bizi güncel kılar.
Yine zihin doğru kullanılmadığında karşılaşılan durumlardan bir diğeri ise hep eskilere sarma kısır döngüsüdür. Keşkeler ve ahlar, kızgınlık ve öfkeye dönüşür. Bu çözümden uzak, arkaya dönük ve faydasız bir yaşam şeklidir.
Öte yandan zihnimizdeki engeller, engelli bir zihinle görülmez. Kişi olumsuz bir sürecin içerisindeyken, olaya duygu katacağında, objektif olamaz. Duygular aktifken de, zihin pasifleşir. Bu nedenle zihninizdeki bilinçaltı engelleri bulmak, karışıklık ve bulanıklıkları gidermek için profesyonel bir yardım almak da faydalı bir yaklaşımdır.
Kuantum Terapist Ömer Faruk Aşcı